Bu isimleri izlemekten asla sıkılmayız
Devamını okuINDUSTRIA - İnceleme
Ben hep 50 liralık oyunlar alıyorum zaten…
Çok endirekt bir soruyla başlayacağım biliyorum ama sormadan da edemeyeceğim: Neden bağımsız yapım oyunları oynuyoruz? Buna verilebilecek bir sürü makul cevap var tabii ki de. Mesela oyun oynadığınız cihaz, güncel AAA oyunları açmak için yaşlanmıştır ve bu da sizi bağımsız yapımlara itmiştir. Ya da bağımsız yapımların AAA oyunlara nazaran daha ucuz olması da iyi bir neden olabilir. Fakat kendi adıma söylemek isterim ki AAA’lerin risk almamak için oyunlarına eklemedikleri mekanikleri ve sanat tasarımlarını görmek başka deyişle bambaşka bir deneyim tecrübe etmek için bağımsız yapım oyunları oynamayı tercih ediyorum.
Hal böyle olunca bağımsız yapımların oynanışlarında ve sanat tasarımlarında biraz daha cesur davranmasını seviyorum. Çünkü başlarında milyon dolar kazanma amacı gütmeyen bir patron olmadığı zaman yaratıcılıklarının ne denli güçlü olabildiğini görüyoruz bağımsız yapımcıların. Fakat bu cesareti göstermediklerinden mi yoksa başka bir sebepten mi bilinmez AAA felsefesi izleyen bağımsız oyunlar var ki işte onlar… Onları oynayınca eğlenip eğlenmediğinize dair aklınızda bir sürü soru işareti kalıyor. INDUSTRIA da o yapımlardan biri: düşük bütçe, bağımsız yapım çerçevesine sıkışmış ama bir AAA olmaya çalışıyor.
Valve’daki Half-Life, evdeki Half-Life
INDUSTRIA hakkında şu benzetmeyi yapsam aklınızda bir şeyler oluşur bence: Çocukken McDonald’s’ın önünden geçtiğinizde annenize “Hadi hamburger yiyelim!!” diye yaygara koparırsınız ve o da size “Evde ben sana daha güzelini yaparım.” der ya. İşte INDUSTRIA az buçuk böyle bir şey. Annenizin evde yaptığı hamburger gibi. Tadı esasında çok da kötü değil ama siz onu değil McDonald’s’ı yemek istiyordunuz. Neyse, canınız sağ olsun. :P
McDonald’s-ev hamburgeri denklemi, INDUSTRIA-Half-Life için de sağlanıyor. Oyun ekranındaki hemen hemen her cisimle etkileşime girebiliyor ve bir yerden bir yere taşıyabiliyorsunuz mesela. Bunu ilk kez deneyim ettiğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Çünkü bir bağımsız yapımdan bu kadar detaylı bir etkileşim alanı beklemiyordum dürüst olmak gerekirse. Gerçi numarası çabuk sönüyor, hatta oyunun ilerleyen zamanlarında aklınıza dahi gelmiyor bu mekanik. Oyunun büyük bir kısmını yakın menzil silahıyla geçirmeniz, bulmacalar çözmeniz baya Half-Life kokan hareketler. Fakat Half-Life kadar kaliteli olmasının imkanı var mı, tabii ki de yok. Zaten bu beklentiye girmeye gerek var mı, ona da gerek yok.
Soğuk olan savaş mı yoksa yapay zekâ mı?
Oyun, Soğuk Savaş’ın henüz bitmediği alternatif bir hikaye anlatıyor. Çevredeki kağıtlarla, konuşan ana karakterle (Gordon Freeman gör bunları!) hikayesini anlatmak konusunda çok da hevesli esasında. Üstüme akın akın düşman gelecek ben de onları vuracağım diye beyinsiz bir eğlence beklerken hikaye anlatmaya çalışan ve hatta kimi zaman oyuncuyu atmosferik anlara da sokan bir INDUSTRIA görünce şaşkınlığımı gizleyemedim.
Gerçi üstüme akın akın düşman gelecek kısmını tutturdum sayarım ben. Çünkü yapay zekânın tek amacı üzerinize yürümek. Çok kronik bir sorun olarak da düşman tipinin hiç yok denecek kadar az olması eklendi mi INDUSTRIA, kaliteli bir FPS oyunu olmak yerine yürüme simülasyonuna dönüşüyor. Üstelik INDUSTRIA’nın bir de “Aşırı çok zor he bak über zor dikkat et” diye bir modu var, onda da çok bir numara yok açıkçası. Sadece daha az kaynakla idare etmeye çalışıyorsunuz. Eh düşük bütçesinden ötürü vuruş hissiyatı o kadar da iyi olmayınca çok tatminkar savaşlar geçirmiyorsunuz.
İşte sorguladığım “AAA tribindeki bağımsız yapımlardan eğlendim mi?” geyiği buralarda bir yerde başlıyor. Çünkü oyunu oynarken sıkıldığımı hatırlamıyorum ama şu an geri dönüp baktığımda da çok kaliteli bir zaman geçirmişim gibi de gelmiyor. Bağımsız geliştiricilerin diğerlerinden sıyrılmak, bahsedilebilir olmak için yaratıcılıklarını zorladıkları mekaniklerin misyonerliğini yaptığımı hatırlıyorum açıkçası. Fakat birine INDUSTRIA gibi “farklı” bir şey vadetmeyen bir oyunu oynamayı tavsiye eder miyim? Muhtemelen etmem. Ama o kadar da fena bir oyun değil işte. OF! İKİLEM!
Başlıklar
4 saatlik oynanış süresini ve fiyat etiketini göz önüne alındığında çerez bir oyun denebilir. Yine de bir miktar daha indirim bekleyebilirsiniz.
- Oyun alanındaki hemen hemen her şeyle etkileşime girebilmemiz
- Atmosferik anlar
- Çevre ve seviye tasarımları hiç fena değil
- Hikaye anlatmaya hevesli yapısı
- Şahsına münhasır değil
- Yapay zekâ ölmeniz için beklemede
- Tekrar oynanabilirliği sıfır
- Optimizasyonu baya sıkıntılı