Serpil: Ömeeer, online’a da Kingdom Hearts incelemesi yazsanaaaa!
Ömer: Yok Serpil ya, dergiye o kadar sayfalık inceleme yazdım zaten.
Serpil: Ya yaz işte cık cık cık…
Ömer: Hayır dedim Serpil, iki farklı yere iki farklı inceleme yazmak çok zor. Dediğin şeyleri tekrar edeceksin ama tekrar da etmeyeceksin falan. Sevmiyorum! İstemiyorum! Bana hiçbir güç online’a da inceleme YAZ-DI-RA-MAZ!!!
Şeklindeki bir diyaloğun ardından huzurlarınızda olmaktan çok mutluyum arkadaşlar ^_^’
Çok da uzatmadan söylemek isterim ki 17 yıldır takip ettiğim, kimi oyunlarını ikişer üçer kere oynadığım, bende yeri fazlasıyla özel olan Kingdom Hearts serisinin, adı “3” olan 9 buçuğuncu oyununu yıllardır yana yakıla bekliyordum ve oyunu bitirdiğimde her yanımdan çeşit çeşit duygular fışkırıyordu. Acayip sevdim, bu yolculuğun sonuna şahit olabildiğim için aşırı mutlu oldum. Oyun mükemmel değil, alakası bile yok ama bu seri sizin de hayatınızda özel bir yere sahipse oynarken sizin de içinizin bir hoş olmaması mümkün değil. Oyunun mükemmel olup olmamasını umursamayacak, kendinizi akışa bırakacak ve hiç bitmesin isteyeceksiniz…
"This might be a good spot to find some ingredients."
Seriyle bir geçmişiniz yoksa, KH3’ü görüp yeni ilgilenmeye başlamışsanız, önceki oyunları özet yazıları okuyarak veya özet videoları izleyerek aradan çıkarmaya çalışıyorsanız veya sadece Disney dünyaları için oyuna ilgi duyuyorsanızsa oyunun başından tam anlamıyla değil de yarı yarıya memnun kalkacağınızı söyleyebilirim.
Böyle söylememin birincil sebebi Disney dünyaları. Zaten biliyorsunuzdur, Kingdom Hearts serisi Disney dünyalarıyla Final Fantasy karakterlerini bir araya getiren, üstüne kendi hikâyesini anlatan bir seridir (KH3’te olayın Final Fantasy tarafını tamamen bir kenara bırakmışlar bu arada). Oyunların %70’i falan Disney dünyalarında geçer ki bu durum KH3’te de farklı değil. Kingdom Hearts III’teki Disney dünyaları:
- Hercules
- Toy Story
- Tangled
- Monsters Inc.
- Frozen
- Pirates of the Caribbean
- Big Hero 6
- (bir de küçük Winnie the Pooh)
Pirates of the Caribbean dünyasındaki karakterlerin gerçekçiliği gerçekten hayran bırakıcı.
Hepsi de önceki KH’lerle kıyaslanamayacak kadar özenilmiş olsalar da ve oyunun çok beğendiğim oynanışı sayesinde akıcı bir şekilde ilerleseler de, ve de bu dünyaların hepsini sevsem de hiçbirine de hayran kalmadım. Toy Story gibi kimi dünyalar işin içine Sora ve arkadaşlarının da dâhil olduğu yeni bir hikâye anlatıyorlar, Frozen gibi kimi dünyalardaysa direkt filmin hikâyesini takip ediyoruz.
Ben orijinal hikâyeyi takip edenleri biraz daha sevdim çünkü Kingdom Hearts serisinin ne kadar hayranı olsam da ben de kabul ederim ki diyalog kalitesi yerlerde sürünür, bu Disney dünyalarındaki orijinal hikâyeler de çok çiğ kalmış bu yüzden bana sorarsanız. Mevzu “arkadaşlığın gücü adına”nın ötesine hiç geçmiyor. Arkadaşlık elbette serinin ana temalarından ancak işte karakterlerin arkadaşlıklarından çok “çok acayip arkadaşız ve şimdi arkadaşlığımızın gücüyle seni döveceğiz” muhabbetlerine şahit olduğunuz için bir samimiyetsiz geliyor.
Ve tabii ki "Let It Go" sahnesinin tamamı var!
Bu arkadaşlık mevzuları oyunun kendi hikâyesinde de merkezde ancak orada oyunun görsel anlatımı, hikâyenin epikliği vs. de işin içinde olduğundan neredeyse hiç batmadı.
Oyunun kalan %30’luk kısmı, yani kendi hikâyesiyle ilgili olan kısmıysa müthişti arkadaşlar. Serinin hikâyesine aşinalığınız azsa birçok şeyin saçma geleceğini söyleyebilirim ama hikâyeye bayağı aşina sayılacak biri olarak öyle olmadığını da net olarak söyleyebilirim. Serinin o kendi gerçekliği içinde her şey çok güzel birbirine bağlanıyor, yıllardır takip ettiğiniz nice karakterin hikâyesi son buluyor. Çok sürprizle karşılaştığımı söyleyemem, neredeyse her şey olması gerektiği gibi oldu ve bu hikâyeyi 17 yıldır takip eden benim de istediğim tam olarak buydu zaten!
Sora Disney dünyalarında takılırken Riku'yla Mickey de Aqua'yı arıyor.
Her şeyin sonlandığını düşünmeyin tabii, Xehanort hikâyesi bitti ama serinin bitmeyeceği zaten önceden söylenmişti. Bizim topluluğun hikâyesi sonlanmış oluyor ama mesela Master of Masters ve diğerleri dediğim zaman aklınızda bir şeyler canlanıyorsa, o konuda daha anlatılmayan bir sürü şey var diyeyim, boşuna her şey sonlanacak, kara kutu açılacak beklentisine girmeyin.
Ne çok insana (veya insan benzeri şeylere) ne çok şey çektirdin be Xehanort!
Oyun teknik açıdan müthiş. Kutu kutu halleriyle sevdiğim karakterleri böylesine harika görselleştirilmiş şekilde görmek harika bir his. Dünyalar da filmlerin farklı atmosferlerini başarılı yansıtacak şekilde iyi görselleştirilmiş. KH’lerin seslendirme kadrosu her zaman üst düzeydi zaten, o konuda da taviz verilmemiş (Donald yemek malzemesi bulmasın ama lütfen). Aqua'nın repliklerini özellikle albüm olarak çıkarsınlar lütfen, durmadan dinleyebilirim kendisini.
Oynanışı da çok başarılı buldum. 11 tane yakın dövüş, menzilli, defansif özellikler veren Keyblade’imiz mevcut ve hepsinin oynanışı ciddi değişik (11’den fazlalar aslında da ötekiler diğerlerinin farklı görsel efektli versiyonları gibi). Evet çoğunlukla çatur çutur X’e basıyorsunuz ve önceki oyunların aksine KH3 maalesef fazla kolay olduğu için bu çoğunlukla işe de yarıyor ama oynanışı istediğiniz gibi çeşitlendirmeniz mümkün.
Pirates of the Caribbean'da yapısı son derece basit bir gemi savaşı sistemi de var.
Büyü kullanımı, toplu hasar veren Disney atraksiyonları mekaniği, mekânı kullanabildiğiniz Freeflow mekaniği, yancı karakterlerle ortak saldırılar yapabilme, yanımıza kısa süreliğine güçlü bir yancı çağırabilme, Keyblade’le direkt menzilli hasar verme, Keyblade’lerin farklı formları, farklı bitirici hareketleri derken ilk başta boğucu bile gelebilir oynanış. Ancak merak etmeyin, sarmayan mekanikleri hiç kullanmanıza bile gerek yok. Ben oynanışı böldüğü için Disney atraksiyonlarını ve Freelow’u çok nadiren kullandım mesela. Tarzınıza uygun bir stil mutlaka oturtacaksınızdır.
Kingdom Hearts II'de 1000 düşmana daldığımız bölümü hatırlayan?
Oyunu bu kadar övdüm, “Aşağıdaki not ne şimdi o zaman?” diye soracaksınız. O objektif not arkadaşlar. Kingdom Hearts III ismindeki oyunun kendi başına notu. Eğer seriyle bir geçmişiniz yoksa, yeni girmeye çalışıyorsanız veya oyun Disney tarafıyla ilginizi çekiyorsa da o not sizin için. Ama bu oyunun öncelikli kitlesi siz değilsiniz, o konuda anlaşalım. Bu oyun her şeyden önce yıllarını bu karakterlerle geçiren, hikâyenin sonuçlanmasını isteyenler için yapıldı. Ve siz de benim gibi o kitledenseniz osunu busunu bir kenara koyun ve nihayet kavuştuğumuz KH3’ün tadını çıkarın. Sizin için bu oyunun notu 9+.
(Bu sırada Serpil’in donuk bir yüz ifadesiyle tabancasını çekmecesine geri koyduğuna şahit oluruz.)
Başlıklar
- Yıllardır beklediğimiz kapanış, tam istediğimiz muhteşemlikte gerçekleşti, daha ne olsun?
- Çeşitlilik sahibi, gelişmiş oynanış
- Oyun teknik açıdan kusursuza yakın, görsellik ve işitsellik harika
- Ben anlamam, sırf Aqua'nın seslendirmesi için de bir artı koyuyorum!
- Disney dünyaları mükemmellikten uzak
- Oyun genel olarak fazla kolay