Rainbow Six: Siege benim için her zaman bir başarı hikayesi olarak kalacak. İlk incelediğimde umutsuz bir oyun olduğunu düşünmüş olmama rağmen, Ubisoft yerinde müdahalelerle giden oyuncuları geri kazanmakla kalmadı, e-spor’dan sıradan oyunculara ciddi bir oyuncu kitlesini de toplamayı da başardı. Rick and Morty kostümleri, garip özellikli operatörler derken oyunun geldiği yer konusunda büyük bir ikilem ve tartışmalar var elbette. Yine de 7 yıllık bir oyun hâlâ iyisiyle kötüsüyle tartışılacak kadar önemseniyorsa bir şeyleri doğru yapıyor demektir. Rainbow Six: Siege’in dünyası üzerine kurulan Extraction bu o “doğru şeylerden” biri mi ciddi şüphelerim var ama ilginç bir girişim olduğu kesin.
Rainbow Six: Extraction üç kişi ortaklaşa oynanan, Siege’den sevdiğiniz operatörlerin Archean isimli uzaylı tehdidiyle farklı senaryolarda başa çıkması üzerine kurulu bir oyun. Bu oyunun neden bir “Rainbow Six” oyunu olduğu konusuna ise en fazla tahmin yönetebiliyorum. Bence oncuları çekecek tanıdık yüzlere ihtiyaç duyulduğunda el altında Rainbow Six en uygun adaydı ve buradan ilerlendi. Eğer Ubisoft tarafındaki kodamanlar o gün yatağın farklı tarafından kalksalardı belki de “Far Cry: Extraction” oynayacaktık kim bilir?
18 operatör var ama hat çekmiyor
Extraction değişik formasyonlar üzerinden tekrar edeceği düşünülerek yaratılmış bir oyun. Üç kişilik takımlar halinde uzaylı bölgelerine giriyor, oradaki üç bölgede bulunan üç farklı görevi tamamlayıp sağ salim bir şekilde alanı terk etmeye çalışıyorsunuz. Eğer geçtiğimiz aydaki GTFO incelemesini okuduysanız aslında oyun döngüsü aşağı yukarı aynı. Oyundaki uzaylı ırk Prothean’lar genel olarak insan operatörlerden daha güçlü ve dayanıklılar. Dolayısıyla kapı duvar indirerek yapılan topyekûn angajmanlarda ya galip geliyorlar ya da kullanılan operatörlere ciddi hasarlar verebiliyorlar. Bu yüzden biraz daha stratejik oynayarak bolca araştırma yapmak, diğer iki oyuncu ile saldırıları planlayıp haberleşmek daha önemli hale geliyor. Elbette operatörlerin özellikleri de burada çok önemli hale geliyor. Uzaylı dolu bir odayı Fuze ile temizlemek ve Sledge ile yeni bir kaçış rotası açmak ve bunu koordine olarak halledebilmek bana göre oyunun asıl parladığı nokta olmuş.
Oyunda Rainbow Six: Siege ile tanıyıp sevdiğiniz toplamda 18 operatör mevcut. Bazıları aslına oldukça yakın olsa da çoğunun silahı veya özellikleri normal oyundakinden farklı. Örneğin Jager normalde patlayıcıları havada imha eden aktif savunma sistemine sahipken, burada bu sistem uzaylılara saldırıp kısa süre sonra şarj olan otomatik bir tarete dönüşmüş. Tachanka’nın bu oyunda çok işe yarayabilecek alev bombası atan tüfeği yerine artık kullanılmayan tareti var mesela. Aynı şekilde karakterlerin silahlarında da ufak farklılıklar var. Sledge gibi bazı operatörleri biraz seviye atlatınca getirmek mümkün olsa da günün sonunda elinizde çok sayıda alakasız silah kullanan operatör kalıyor.
Doğru okudunuz seviye atlamak yazdım. Oyundaki operatörler oynadıkça gelişebiliyorlar ve çoğu pasif olan özellikler kazanıyorlar. Bunlardan bazıları hareket hızı veya ekstra dayanıklılık gibi sıradan güçlendirmeler olsa da yeni ekipmanlar ve silahları açmak için de operatörlerle tekrar tekrar görevlere atılıp onları güçlendirmek önemli hale geliyor. Buna rağmen aynı karakterleri tekrar tekrar kullanıp bir anda dengesiz operatörler oluşmasına karşı zekice bir yol bulmayı da ihmal etmemişler. Extraction’ın asıl parladığı alan da bu. Normalde karakterlerinizin canı az ve her şey umduğunuz gibi gitmezse Prothean’lar mutlaka canınızı yakıyorlar. Dolayısıyla ayağının kiriyle görevden gelmiş adamı hop diye tekrar cepheye göndermek mümkün olmayabiliyor. Eğer belirli bir seviyenin üstünde hasar almışsa yaralı sayılıyor ve siz görevleri tamamlayıp sağlık puanı alana kadar tekrar sahaya inemiyor.
Diyelim ki görevi tamamlayamadınız ve operatörünüz etkisiz hale geldi. Bu durumda o karakter görev esnasında bir çeşit koruyucu köpükle kaplanıp, korumaya alınmış oluyor. Onu tekrar seçemeseniz de ilerleyen senaryolarda ilgili operatörü kurtarmaya dayalı bir görev ile o kişiyi tekrar saflarınıza katmanız mümkün hale geliyor. Bu durum canınızı sıkmasın kurtarma görevleri genel olarak eğlenceliler ve kaybettiğiniz karakterlere kısa sürede yeniden kavuşabiliyorsunuz.
Kontrollü kaos
Zaten üç oyuncunun üçü de ölmezse bu senaryonun gerçekleşme ihtimali son derece düşük sayılır. Çünkü çalışamaz hale gelen oyuncuları takım arkadaşları her haritada üç tane bulunan çıkış noktalarından birine teslim ederek, yaralı olarak da olsa oyunda kalmalarını sağlayabiliyorlar. Çıkış noktası demişken şunu da eklemesem olmaz: Her operasyonda üç alt görev var ve bu görevler arasında istediğiniz zaman helikopter noktalarına giderek çıkış yapabiliyorsunuz. Oyunda ustalaştıkça karakterinizin kurşununun bitmesi veya yaralanmaları gibi durumlarda büyük ihtimalle yakalanacaklarını az çok anlıyorsunuz ve çıkmak o kadar da kötü bir fikir gibi gelmiyor. Şahsen ben özellikle zorluğun daha yüksek olduğu haritaların ortasında bol bol kaçmak zorunda kaldım. Extraction’ın zorluğu düşünülünce zaten yapacak fazla bir şey de olmuyor.
Oyunun zorluğuyla başa çıkmanın yolu söylediğim üzere iyi planlamadan geçiyor. Normalde Rainbow Six: Siege’de susturucular sadece kameraları hızlıca halletmek ve düşman araçlarını aradan çıkarmak için kullanılırken bu oyunda neredeyse her noktada susturuculara ihtiyaç duyacaksınız. Zaten bazı pompalı tüfekler ve aşırı güçlü tabancalar haricinde susturucu eklentisi olmayan silah yok gibi bir şey. Archean’lar güçlüler güçlü olmasına ama eğer sizi beklemiyorlarsa üstelerinden gelmek o kadar zor değil. Hemen hemen hepsinin zayıf bir noktası var ve buraya yapılan herhangi bir vuruşta o uzaylıyı tek vuruşta haklamak mümkün hale geliyor. Eğer olur da sizi fark ederlerse çoğu zaman o zayıf noktayı kapatarak üzerinize geliyorlar. Böyle olunca da ya gereğinden fazla kurşun harcayarak zayıf düşecek ya da bir arkadaşınızı o düşmanı halletmek üzere tehlikeli bir açıya geçirmeye zorlayacaksınız. İki türlü de planlar bir kez rayından çıktıktan sonra toparlamak o kadar da mümkün olmayabiliyor.
Cesur ama korkak bir yapım
Eğer yapmamanız gereken bir şey yapıyor veya yanlış bir odaya giriyorsanız mutlaka bir sıkıntı oluyor. Uzaylılar sizi gördüklerinde biraz duraksayıp ardından arkadaşlarını uyarmak için oldukça gürültülü bir çığlık atıyorlar. Bunun sonucunda da duvarlarda Arcehan doğuran keseler aktif hale geliyor ve onları temizleyene kadar sonsuz sayıda uzaylı ile boğuşmak zorunda kalıyorsunuz. Oyundaki tek tehdit uzaylıların kendisi de değil zaten, küflü zeminler operatörleri yavaşlatırken, kör eden dokunaçlar, yapıştıktan sonra patlayan mayınlar falan derken o keseleri öldürmeye giderken bile haşat olmak fazlasıyla mümkün olmuş.
Extraction’a bu şekilde baktığımda açıkçası en büyük eleştirim operatörler üzerinden olacak. Oyuncular elbette sevdikleri karakterleri kullanabilmeyi isterler ama bunların sahip olduğu özelliklerin de oyunda anlamlı olması gerekiyor. Vigil mesela inanılmaz etkili. Görünmez olup tehlikeli noktalardan geçip görevleri tamamlayabiliyor veya arkasına geçtiği uzaylıları tek vuruşta haklayabiliyor. Siege’in aşırı güçlü operatörlerinden Ela ise baya kedi gibi olmuş. Silahının kötü olmasının ötesinde patladığında çevresindekileri sersemleten Grzmot bombasının bir değeri yok mesela. Çünkü o kadar uzaylı geliyor ki bir bomba sayesinde 3-5 düşmanı haklamanın öyle aman aman anlamı olmuyor. Aynı şekilde Nomad de öyle, zırhı sadece düşen takım arkadaşlarının sağ kalmasını sağlayan Rook da… Bütün karakterlerin dengeli olması elbette ki söz konusu değil ama en azından oyunda bu karakterlerin de işe yaradığı küçük oynanış elementleri olsaymış. Sırf oyunda olsun diye Nomad ve Ela gibi karakterleri üzerinde çok da düşünmeden koymanın anlamı yok.
Yazının başında Far Cry: Extraction esprisini boşuna yapmadım aslında. Rainbow Six: Siege’in tutma nedeni oyun dahilinde kullandığı harika mekaniklerdi. Yıkılabilir duvarlar, barikat sistemi ve bunlara bağlı çalışan onca oyun mekaniği her çatışmanın ilginç ve farklı ilerlemesine imkân veriyordu. Extraction dahilinde o esneklik ne yazık ki yok. Elbette yıkılabilir yüzeyler ve barikat sistemi var ama oyuna etmeleri gerektiği kadar etki edemiyorlar. Kendinizi riske atıp kurması 3-4 saniye süren çelik barikat duvarları kuruyorsunuz ama sonrasında 3 saniyeye kalmadan uzaylının biri gelip duvarı patlatıyor. Aynı şekilde kırılabilir duvarları fener sayesinde görüp, düşmanları duvar arkasından haklamak keyifli ama bu da tam anlamıyla bir oyun mekaniği olmamış. Daha çok “bakın ne kadar da havalı” hissiyatı var. Ben şahsen oyunun biraz daha hazırlık yapma ve duvar kırarak alan yaratma teması üzerinde olmasını isterdim. Bu şekilde Rainbow Six: Siege’i sadece adı ve altyapısı üzerinden kullanan bir oyun havası veriliyor.
Bunun böyle olması da oyunun yeniden oynanabilirliğini biraz olsun etkiliyor. Aynı haritalarda modüler olarak değişen yapılar oyunu yeterince taze tutmuyor çünkü bölüm tasarımı güçlendirme ve savunma yaratma mekaniklerini çok da iyi kullanmıyor. Siege’de yapabileceğim onlarca yaratıcı savunma ve saldırı planı varken, Extraction’da aynı görevleri farklı sıralarda yapmanın ötesinde geçilmemesi bende hayal kırıklığı yarattı.
Buna rağmen Rainbow Six: Extraction iki arkadaşınızı yanınıza alıp oynayabileceğiniz sağlam oyunlardan biri olmuş. Uzun süreli oynamaya uygun olmaması ve biraz da fazla tekrar etmesi gibi sıkıntıları var ama bunlar da göz ardı edilmeyecek eksikler sayılmazlar. Eğer arkadaşlarınızla kendinizi gereceğiniz, bolca konuşacağınız, çoğu zaman da yarı yolda pes edeceğiniz zor bir FPS arıyorsanız bence Extraction’da hayat var. Benim için oyunun yarısı keyif almam yarısı da yapımda verilen kararları bir Siege fanatiği olarak sorgulamamla geçtiği için belki de oyuna hakkını vermemişimdir. Extraction’ın FPS Dark Souls’u olmaya çalışan tarzının eminim ki ciddi bir hayran kitlesi olacaktır.
Başlıklar
Rainbow Six: Extraction cesur bir yapım mı yoksa Tom Clancy’nin etinden sütünden faydalanma girişimi mi emin olmak zor. Yine de ortada kötü bir ürün yok sadece biraz fazla sıradan.
- Yaralanma ve kurtarma mekanikleri güzel
- Sessiz oynanış fazlasıyla tatmin edici
- Silah fizikleri ve hissiyat Siege’in aynısı
- Türkçe dil desteği var
- İyi içerikler için fazla kasmak gerekiyor
- Barikat sistemi ve kırılabilir duvarlar çok iyi kullanılmamış
- Görevler tekrar ediyor
- Yabancılarla oynamaya uygun değil
O kadar gereksiz bi oyun ki, oturup üzerine vakit harcamaları bile koca bir saçmalık. Bildiğimiz Ubi işte, markaları sağmaya devam. Zombi/Yaratık öldürebileceğimiz Co-Op oyun kalmadı, bunu oynayacağız. Tom Clancy'nin kemiklerini sızlatıyolar.