Star Wars benim için çok ayrı bir yere sahip. Belki daha youngling yaşlarında cumburlop diye daldığım ilk evren olduğu için belki de içerisinde kendimden en çok parçayı bulduğum evren olduğu için. Tam cevabı kesin olarak bilmemek ile birlikte Star Wars ile ilgili her içerik benim için güçte bir kıpırtı yaratıyor. Özellikle de oyunlar... Hatta genellikle oyunlar. Kyle Katarn'ı tanıyarak başladığım Star Wars oyunları özellikle 2000'lerin başında büyüyen benim jenerasyonum için evrenin en nadide parçalarıydı. Sonrası Disney ve kara delik misali heveslerin içine çekilmesi derken 2024 yılına geldik ve karşımızda Outlaws var.
Ara dönemlere sıkışmaktan illet ettiğim için artık Klon Savaşları ile ilgili bir şey görünce otomatikman yok sayma protokolüm devrede o yüzden bu oyun da EA'in Jedi serisi gibi "Masterımı order 66 aldı ben de intikam alacağım!" temalı bir yapım olsa bu kadar heyecanlı olmazdım. Outlaws'ı en güzel yapan şey de işte tam olarak bu, geçtiği dönem. Beşinci ve altıncı film arasında İmparatorluk ilk Death Star'ın patlamasıyla epey güç kaybetmiş, ancak sonrasında Asiler'e kallavi bir darbe indirmeyi başarmış durumda. İsyancılar yeniden toparlanma derdindeyken İmparatorluk da yaralarını sarıp, yılanın başını daha da büyümeden ezme derdinde. Ortamı biraz koklayınca bizim kaçakçı tayfa için gani gani fırsatlar dünyasında olduğumuzu fark edebiliyoruz. Zaten Outlaws da oyunun en başından itibaren size bu "özgürlük" ve "zenginlik" kavramlarının nasıl kazanılacağını anlatmaya çalışıyor.
Zenginin Malı Züğürdün...
Orijinal üçlemenin mutlak iyileri olarak senelerce bize asileri gösterdiler. Öcü İmparatorluk, karanlık lorduyla birlikte galaksiye kan ağlatıyor... Peki Galaksi dediğimiz yer sadece 3-5 gezegenden ibaret değilse? Ne İmparatorluk, ne Cumhuriyet ne de Asiler hiçbiri akşam evine ekmek götürmek isteyen bir annenin umurunda olan şeyler değil. Biraz tanıdık gelmiştir... Outlaws'ın ana teması da bu işte; "ne isyancıları hacı dayı kursağımdan üç gündür rızık geçmedi." Ana karakterimiz Kay Vess, bir kumarhane şehri olan Cantonica'da babasız büyümüş bir hırsız. Epey de iyi bir hırsız, annesinden çok şey öğrenmiş. Hayatın sillesini epey yemiş ve bağ kurulması oldukça rahat şahane bir karakter olmuş. Cantonica sokaklarında zenginden çalıp karnını doyuran, binbir türlü belaya bulaşan Kay Vess'in tek hayali çok büyük bir vurgun yapıp emekli hayatı yaşamak. Henüz 20'li yaşlarda bu emeklilik hayali kurması benim kendisiyle bağ kurmamı daha da kolaylaştırdı zira ben de 15 yaşından beri emekli olma hayalleri kuruyorum...
Kıssadan hisse hayatını kurtarmasını beklediği büyük iş yüzünden kellesine devasa bir ödül konulan ve galaksinin en yeni örgütü olan Zerek Besh tarafından fillik fillik aranan bir kız haline geliyor. Bu olaydan kaçarken fıstık gibi bir uzay gemisi olan Trailblazer'ı da çalmayı başaran Kay ile birlikte biz de galaksinin dört bir köşesine doğru yolculuğa çıkıyoruz. Oyunun ana temalarından birisi olan Karteller ile de bu sayede tanışıyoruz. Oyunda oldukça dengeli ve iyi işlenmiş bir repütasyon sistemi bulunuyor. Dört farklı sendika her türlü pis işi için Kay'e geliyor. Lady Qi'ra'nın önderliğindeki perdeler arkasındaki güç Crimson Dawn, gelenekselciliğin ve statükonun bir numaralı merkezi Pykelar, bu oyuna özel olarak yaratılmış ve kovan zihni mantığıyla hareket eden Ashiga Clan ve tabii ki olmazsa olmaz Jabba'nın önderliğindeki Huttlar bizi bekliyor.
Biz Bizi Biliriz
Bu dört sendikanın da birbiriyle sürekli çekişme halinde olduğunu tahmin etmişsinizdir. Kay Vess de bu çekişmenin doğrudan göbeğinde yer alıyor. Ortalık birbirini sırtından bıçaklayanlarla dolu, namusun veya onurlu iş yapmanın aptallıktan başka bir işe yaramadığı bir dönemden bahsediyoruz. Dört sendikanın da kendi bölgeleri var ve buralarda sizi hoş karşılamaları için aranızı iyi tutmanız gerekiyor. Lakin bir de cebinizi düşünmeniz lazım. İşte oyunun repütasyon mantığı burada zirve yapıyor. Örneğin Huttlardan bir iş aldınız, malı Arap Faik'ten çalıp Tattoine'e kadar götürdünüz. Tattoine'de Pyke Rıfkı size haber yolluyor, "malı bana ver sana anlaştığınız paranın üç katını vereyim." Eğer malı Rıfkı'ya verirseniz Jabba size epey sinirlenecek ve gözündeki değeriniz iyice azalacaktır. Star Wars Evreni içerisinde her aklı başında insanın yapması gerektiği gibi size en büyük tavsiyem Jabba'yı fazla kızdırmamanız olacaktır. Yoksa mazallah bir anda kendinizi Rancor çukurunda bulabilirsiniz...
Kay Vess ile birlikte bu hayat mücadelesi içerisine girmişken yanımızda bir de Nix isimli aşırı tatlı bir pet bulunuyor. Sadece tatlı değil oyun tarihindeki en işlevsel petlerden birisi de yine Nix... Aslında pet de demeyelim, suç ortağı daha doğru olur. Bu muhteşem suç ortaklığı sayesinde Nix karnı ağrıyor gibi yaparak düşmanları şaşırtabilir siz de arkalarından ense köklerine bir yumruk indirip yolunuza devam edebilirsiniz. Ya da ulaşamadığınız yerlerdeki düğmelere Nix basarak sizi bir tuzaktan kurtarabilir. Düşmüş bacta şişelerini, el bombalarını ve silahları siper arkasındaki size getirip hayatınızı çok kolaylaştırabilir. Tabii tüm bunları yaparken ara sıra Nix'i sevmeyi de ihmal etmeyin. Hatta gezegenlerde bulacağınız özel restoranlarda Nix'e ziyafet çektirerek onun özel güçlerini de açabilirsiniz. Mutlu Nix, mutlu Vess demek, bunu hiç aklınızdan çıkarmayın.
Yırttık Abicim Yırttık
Ayrılsak da Beraberiz dizisinde ana karakter Şipşak Teoman'ın en yakın arkadaşı Feridun Bitir'in "yırttık abicim yırttık" mottosu Kay Vess'in hayatta en çok duymayı sevdiği şey. Tam da kellesine büyük bir ödül konulmuşken Jaylen isimli gizemli bir adam yanında ND-5 isimli Ayrılıkçılar Savaşı'ndan kalma bir komando druidi ile birlikte Kay'i buluyor. Daha önce Trailblazer'ı çalıp, hayatının en büyük tokadını yediği kasayı bu sefer tam anlamıyla soymak için bir ekip toplaması isteniyor. Kolay yoldan köşeyi dönmeyi kendine görev edinen Kay de bu teklife balıklama atlıyor. Böylece galaksinin tüm kapıları bizlere açılıyor. Üç gezegenden üç farklı uzman bulmak için yola çıkıyoruz.
Gemide bize bebek bakıcılığı yapan veteran ND-5 ile birlikte Toshara, Kijimi, Akiva ve Tatooine arasında mekik dokuyoruz. Bulmamız gereken bir bombacı mülayim, bir tank bir de kasa kırıcı var. Tipik bir soygun ekibi toplama silsilesi içerisine giriyoruz. Ancak tüm bunları yaparken bazı gezegenlerde darbe yapmaktan tutun, İmparatorluğun Death Trooper'larının elinden kaçmaya kadar binbir türlü bela başımızdan hiç eksik olmuyor. İmparatorluk belki toparlanma sürecinde ama kesinlike ortalığı boş bırakmıyor, diğer sendikalardan biraz daha az yer kaplasa da canlarını sıktığınız anda üzerinize yüzlerce Stormtrooperlık bir ordu yığıyor, tüm galakside sizi arıyor ve kaçmanız çok zorlaşıyor. Hatta İmparatorluğun bu arama sistemi GTA usulüne çok benzemiş, belli bir süre saklanınca sizi salıyorlar. Ancak çok sinirlerini bozarsanız Death Trooperlar'ın hakkından gelmeden peşinizi asla bırakmıyorlar.
Bir Blaster Kaç Farklı Şekle Girebilir?
Oyunda silah çeşitliliği biraz kısıtlı. Kay'in sadece bir tane zavallı blasterı var... Ancak bu bir cep boy silah oyun boyunca envai çeşit mod alarak bir ölüm makinesine dönüşüyor. Duvarlar kıran ağır mermisi, robotları patlatan EMPsi ve piçuv piçuv normal saldırısıyla birlikte İsviçre Çakısı gibi bir silaha sahibiz. Bunun dışında düşmanlardan düşen silahları da mermileri bitene kadar dövüşlerde kullanabiliyoruz. Oyun ilerledikçe kullanabileceğimiz NPC silahı sayısı da giderek artıyor. Oyunda klasik bir tecrübe puanı sistemi yerine işi öğrenebileceğiniz ustalar bulunuyor. Bu ustalardan bir tanesi var ki hem görevi hem de sonrasında size öğrettikleriyle yüzünüzde kocaman bir tebessüme yol açıyor.
Örneğin Tattoine'de bir kasabanın şerifinden silahlarla ilgili çok kilit yetenekleri öğreniyorsunuz. Bunları açmak için de belli görevler yapmanız gerekiyor. Mesela özel yeteneğimiz Adrenalin Rush ile 5 kişiyi hedef alabilmeyi açmak için 3 farklı seferde Adrenalin Rush ile 4 düşmanı aynı anda öldürmeniz gerekiyor. Ya da Uzay Gemisi numaralarınızı geliştirmek için Tie Interceptorlardan bir kaç tanesini patlatmanız lazım. Böyle böyle her karakterin sizden beklentileri var ve bunları yaptıkça oyun sizi güzel bir şekilde ödüllendiriyor. Ayrıca kıyafetler de sadece kozmetik işlevi görmüyor. İlk başlarda basit kıyafetler Kay'in canını arttırma, bacta tüpü sayısını yükseltme gibi işlere yarıyor. Daha sonra bazıları sendikalara özel olmak üzere çeşitli setler ile birlikte set bonusları elde edip istediğiniz yapıya girebilmeniz de mümkün. Bu pantolon bu gömleğe uyar mı diye de hiç üzülmeyin. Üzerinize ne giyerseniz giyin kozmetik açıdan nasıl gözükeceğini de ayrıca ayarlayabiliyorsunuz.
Uzay Kafası Kocaman, BOM BAR DI MAN
Trailblazer gibi nadide bir gemi elimizin altında olduğu için uzayda da envai çeşit görev bizleri bekliyor. Bu bazen klasik kaçakçılık oluyor, bazen de escort görevi. Zamana karşı mal teslimi yapmaya çalıştığımız teslimat işleri de Kay Vess'in günlük ajandasının bir parçası. Dört gezegenin dört atmosferinde farklı farklı gemilerle mücadele ediyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz üzere Tattoine üzerinde çok güçlü bir Hutt filosu İmparatorluk ile zaman zaman sorunlar yaşıyor ve onlara yardım ederek Jabba'nın sevgisini kazanabiliyorsunuz. Ya da Akiva üzerinde söz sahibi olmaya isteyen Ashiga'lara da uzayda da el atmak sizin de elinizi epey güçlendirecektir.
Uzay savaşları bana çok tekdüze hissettirdi. Düşman gemilerinin büyük çoğunluğunun sizden daha az canı var ve mantığını anlayınca tıpkı futbolcunun koşu yoluna pas atar gibi rotasının önüne ateş edip hepsini patlatabiliyorsunuz. Uzay geminiz ve kara da hayatınızı kolaylaştıran speederınız da tıpkı Kay Vess'in kendisi gibi geliştirilebiliyor. Bu geliştirmeler için ya aranızın çok iyi olduğu sendikaların özel dükkanlarından malzeme bulacaksınız ya da benim yaptığım gibi açık dünyaya cumborlop dalıp çeşitli platform bulmacalarını geçip parçaları toplayacaksınız. Oyunda çok fazla platform olduğunu da belirteyim. Bu beni hiç rahatsız etmedi bilaksi piçuv piçuv aksiyonu ve sürekli eğilerek geçen gizlilik görevlerinin arasında dinlendirici bir aktivite gibi geldi ama herkese hitap etmeyebilir.
Artık Daha Fazla Havalandırma Görmek İstemiyorum...
Outlaws'ın beni en çok bezdiren yanı gizlilik görevleri oldu. Hani tamam Ubisoft biliyorum çok seviyorsun gizlilik temalı görev tasarlamayı. Lakin bir oyuna bu kadar fazla gizlilik görevi eklemek neden? Bunların çoğunda bir de "SAKIN YAKALANMA" ya da "ALARMI ÇALDIRMA" ibarelerini ekleyince beni zorla MİLYARLARCA, KATRİLYONLARCA havalandırma deliğine tıkmaya başlıyorsun. Her havalandırma deliğinde oyun birincil bakış açısına geçtiği için, artık bir noktadan sonra Kay Vess'in olmasa da benim klostrofobim ortaya çıkmaya başladı. Neyse ki bazı gizlilik görevlerinde eğer mekandaki alarmları patlatırsanız, patır kütür herkesi devirip hiçbir şey olmamış gibi yolunuza devam edebiliyorsunuz. Keşke bu seçenek daha yaygın bir şekilde karşımıza çıksaydı...
Esasen mantıklı olarak bakınca oyunu gizlilik temalı oynamak çok tutarlı. Zira ana karakterimiz Kay Vess 20'li yaşlarında bir hırsız. Fiziksel dayanıklılığı bir Jedi ya da savaş görmüş bir asi kadar yüksek değil. Herkesi blaster ile paramparça etmek pek de karaktere uygun bir davranış değil. Sadece ben sürekli eğilerek yürümekten biraz sıkılıyorum. Neyse ki burada da beni eğlemek için Nix var. Siz bi yere saklanıp Nix'e "hadi koçum şu kameranın önünde bi ölü taklidi yap" diyip kamera sizi görmeden arkasına fıtı fıtı koşmak epey eğlenceli olmuş. Ya da Nix'i bir düşmanın suratına saldırtıp sizi görmeden bam güm girişmek de güzel mekaniklerden birisi olmuş. Fakat ben uzunca bir süre herhangi bir havalandırma deliği görmek istemiyorum...
Gezegenler Arası Soru İşareti Avcılığı
Klasik bir Ubisoft oyunundan bekleneceği üzere ortalık tam anlamıyla bir soru işareti cenneti. Ben de Far Cry müdavimi bir birey olarak bu durumdan hiç de şikayetçi değilim. Ancak bir sevgili yapımcı ekip Massive'e bir maruzatım olacak. 4 metre uzaklıktaki bir mağarayı da artık halen soru işareti olarak göstertmeseydiniz çok mutlu olacaktım. Zira oyundaki tüm soru işaretlerini toplayacak sabrımı ne yazık ki havalandırma deliğine düşürdüm. Soru işaretlerini bir kenara bırakırsak, oyunun en önemli detaylarından birisi de haritada göreceğiniz büyüteçler. Bu büyüteçler çoğunlukla sizlere bilgi sağlıyor. Bazen gizli bir loot kutusunun yerini, bazen bir uzamnın son görüldüğü yeri söylüyor. Bunları ya birilerine soruyorsunuz, ya da Kay Vess'i bir köşeye çekip elalemin konuşmalarını dinlemesini sağlıyorsunuz. Bu konuşmalar arasında epey komik diyaloglar da yer alıyor. O yüzden galakside dolaşırken bir kulağınız hep tetikte olsun.
Çok ilginç bir şekilde bu sefer soru işaretlerini kovalayarak base ele geçirmiyoruz?! Baselerdeki lootları toplayabiliyoruz ama sonradan orası yeniden İmparatorluğun ya da sendikaların elinde kalmaya devam ediyor. Bu da insanın içini sıkan bir hızlı seyehat özlemine yol açıyor. Her gezegen üzerinde oldukça limitli hızlı seyehat noktaları var çoğu yere emektar speederınız ile gitmek zorundasınız. Bazı haritalarda sendikalara ait hızlı ulaşım noktaları var ama onların da açılması için o sendikalarla can ciğer kuzu sarması olmanız gerekiyor, yoksa sizi yakınına bile sokmuyorlar. Zaten bir sendikayla aranız kötüyse onların bölgesine giremediğiniz gibi başka sendikaların işlerini yapmanız da zorlaşıyor. Siz siz olun aranızın iyi olduğu sendikalara fırsat buldukça ihanet etmeyi ihmal etmeyin yoksa elinizi kolunuzu sallayarak girip yapabileceğiniz görevler için sonsuz tane havalandırmadan geçmeniz gerekebilir...
Ben Bu Filmin Sonunu Biliyorum
Bir Star Wars hikayesinde Tatooine'in çift güneşini görüyorsanız muhakkak bir umut var demektir. Zira Luke Skywalker dizini kırıp o güneşlere baktığından beri evrendeki herkesin hayatı bir şekilde değişti. Outlaws'da da Tatooine semalarında uçup Jabba ile konuştuktan sonra anılar depreşmeye başlıyor. Zaten oyun geçtiği dönem itibariyle bolca sürpriz yumurta bırakmaya müsait. Massive de bu fırsatı hiç geri tepmemiş ve epey güzel detaylarla yüzümü güldürmeyi başardı. Çölleri aşıp, karlı dağları geride bıraktıktan sonra Kay Vess ve arkadaşlarının hikayesi de umut ile bitiyor.
Outlaws, Star Wars Evreni'ni gerçekten sevenler için çok çok eğlenceli saatler vaat ediyor. Her ne kadar gizlilik görevleri biraz iç bayıcı olsa da bu bayıklığı gidermek için muhteşem manzaralar ve platform kısımları imdada yetişiyor. Oyun gerçekten harika gözüküyor. Ben 1080p Ultra ayarlarda oynadım ama bu oyunu 4K deneyimlemek de her gezegende ayrı bir haz verecektir. Hikaye anlamında birkaç güzel plot twist, flashbackler yordamıyla bağ kurma derken sona kadar epey iyi ilerliyor. Ancak bana göre oyunun sonu biraz aceleye gelmiş gibi hissettiriyor. Ekibi topladıktan sonrası ve büyük soygun kısımları biraz kolaya kaçılmış. Yine de çok sayıda eğlenceli yan görev sizi oyunda tutmayı başarabiliyor.
Bir noktadan sonra çoğu sendika sözleşmesi aynı hissettireceği için onlara ara verip ana göreve odaklanmaya başlamakta fayda var. Oyunun önünde yeni ek paketler ile birlikte Wild Card ve A Pirate's Fortune isimli iki görev pakedi bulunuyor. 2025 Bahar dönemine kadar aralıklı olarak Outlaws güncelleme alacağı için Kay Vess'in yeni maceralarını da merakla bekliyor olacağım. O zamana kadar Kay Vess'e çok hakkettiği emekli hayatında mutluluklar, size de güzellikler diliyorum. May the force be with you, always...
Başlıklar
Bir Star Wars hayranıysanız Outlaws'ın içerisinde kendinize hitap eden çok fazla güzel detay bulacaksınız. Özellikle 5. ve 6. film arasındaki suç boşluğu muhteşem bir şekilde oynanışa da sirayet etmiş durumda. Klasik Ubisoft formülünü sevenler de gezegen bolluğundan ve atmosfer değişikliklerinden epey memnun kalacak.
- Star Wars Evreni'nin sadece florasan kılıçlar ve bornozlu adamlardan ibaret olmadığını çok güzel anlatıyor
- Atmosfer anlamında gezegenlerin değişmesiyle birlikte insanı hiç sıkmadan açık dünyasını keşfetmeye çağırıyor
- Nix gerçekten muhteşem bir suç ortağı olmuş
- Ana karakterimiz Kay Vess bağ kurması epey kolay ve sevimli birisi
- Klasik tecrübe puanı sistemi yerine işin ustalarından taktikler öğrenmek çok daha mantıklı olmuş
- Sendikalarla olan ilişkimizin ceza/ödül sistemiyle ilerlemesi ve iyi ilişkilerle açılan yüksek risk/yüksek ödül görevleri dinamizmi yükseltiyor
- HAVALANDIRMA DELİĞİ GÖRMEK İSTEMİYORUM
- Sendika sözleşmeleri bir noktadan sonra kendini tekrar etmeye başlıyor
- Uzay savaşları biraz fazla tekdüze
- Bu kadar fazla zorunlu gizlilik görevine gerek var mıydı?
- Özellikle açık dünyada ara sıra yaşanan sıkışmalar, buglar
- Hikaye tam olarak bir eksi değil ama sonu fazla hızlıya gelmiş gibi hisettiriyor