Taxi Life: A City Driving Simulator - İnceleme
Taksimetre Açmasak Olur Mu?
Ehliyeti alalı 10 seneden fazla bir süre oluyor. Lakin gerçek hayatta araba kullanma saatim muhtemelen 10'u geçmez. İstanbul'da yaşayınca trafik belası çok gözümü korkutuyordu ve toplu taşımaların kurdu olmayı da içten içe seviyordum. İşin bir de taksi tarafı var ki İstanbul ve Taksi denilince benim fazla bir şey yazmama gerek olduğunu sanmıyorum.
Bu sefer İstanbul'da değiliz ve kısa mesafe yolcu almama gibi bir lükse de sahip değiliz. Barcelona'nın daracık sokaklarında oldukça memnuniyetsiz yolcularla birlikte ekmek parası için direksiyon sallamaya başlıyoruz. Taxi Life esasen Euro Truck Simulator mentalitesinde tamamen simülasyon bir taksicilik deneyimi olmak istemiş. Ancak tam olamamış...
Çiçek Taksi Durağı Burası....
Akasya Durağı değil de bir önceki jenerasyon olan Çiçek Taksi'yi pek severdim. Oyunu açar açmaz taksi firmamın adını da Çiçek Taksi koydum. Sonrasında Katalan matematik öğretmeninin ek işi olan direksiyon eğitmenliği eşliğinde ehliyet kazanmaya hak kazandım. Sokaklara çıkıp sarı ışığı yaktıktan sonra ise Über sistemiyle beni kim çağırdıysa yardımına koştum. Öyle kısa mesafeymiş, değişim saatiymiş bu bahaneler Taxi Life içerisinde geçerli değil.
Euro Truck oyunlarında çok fazla saatim olduğu için "gaz, fren, şanzıman halim duman" ruh haline bürünmem çok uzun sürmüyor. Ancak burada halimi duman eden şey ne gaz ne fren ne de şanzıman... Beni çileden çıkaran en büyük şey yapay zeka oldu. Barcelona medeni bir şehir olduğu için yaya geçidinde duruluyor sevgili Oyungezerler. Gerçekten çok tuhaf yaya geçidinde durulan bir yer görmek insanı hayretlere düşürüyor. Duruma benden daha da çok şaşıran yayalar ise her yaya geçidinde ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Bazen rastgele yolun ortasında durup animasyonları resetleniyor, bazen karşıdan karşıya geçecekmiş gibi yapıp tekrar öbür tarafa yol alıyorlar. Yayaların ne yapacağını kestirmek çok zor ve bir yayaya çarptığınız an oyun sizi feci halde cezalandırıyor. (Burası çok normal aslında)
Trafik Canavarı Çalışmayı Durdurdu
Yayalardan daha da beter yapay zeka ise şöförlerde var. Tüm Katalan otomobil kullanıcıları adeta araba kullanmayı çarpışan arabalardan öğrenmiş çocuklar gibi davranıyor. İnanılmaz derecede fazla kaza oluyor ve zaten memnuniyetsiz yolcular varken oyunu oynamak epey sıkıcı bir hale bürünüyor. Ben ETS oyunlarını bu yüzden seviyordum bol şeritli yollarda kimse olmadan kafayı kapatıp arkada Cem Karaca şarkısıyla, bir alamete binip kıyamete gidiyordum...
Yapay zekanın daha düz yolda karşıdan karşıya geçemediğini ve hatasız sollama yapamadığını gördükten sonra Terminator'e olan inancımı bir kez daha yitirdim. Oyunun diğer en büyük sıkıntısı da optimizasyonu gerçekten epey kötü. Hem bolca fps düşüşü yaşanıyor hem de klavyeyle oynamak gerçekten büyük bir yük. Dualsense ile kontroller biraz daha iyi ama yine de bir simülasyon oyunu en azından hassasiyet konusunda biraz daha aşama kadedebilirmiş diye düşünmeden edemiyorum. Henüz oyunu emektar Logitech GT Force direksiyon ile deneme şansım olmadı ama genel yorumlara bakınca çok fazla ümidim de yok. Zaten sürekli gaz, fren yapmaktan direksiyon ile oynamanın tadına varabileceğimi de pek sanmıyorum.
Turizm Taksiciliği
Oyunda bana göre en güzel işlenmiş olay ise Barcelona'nın Messi'den sonraki en büyük alametifarikası sanat eserlerini kullanış biçimi oldu. Oyunda bolca sanat eseri göreceğiniz için bunları gözlemleyip tecrübe puanı kazanabiliyorsunuz. Ayrıca sokak sanatlarından grafiti de boş geçilmemiş, gizli grafitileri bulup yine deneyim kazanmak mümkün. Bu deneyim puanlarıyla yakıt tasarufu, kazalardan es geçme gibi özellikleri açabiliyorsunuz.
Harita üzerinden bir yolcu seçtiğiniz zaman onu iptal etme şansınız bulunmuyor. Yolcular ise epey seçici. Muhtemelen hayatları boyunca hiç İstanbul içerisinde taksi kullanmadıkları için taksi buldukları halde "keşke yürüseydim" gibi levye ile dayak yemelik cümleler sarfedebiliyorlar. Hız sınırını biraz aştığınız zaman hemen arkadan sizi azarlayan bu sinir bozucu yolcular ile eğer kurallara çok uygun ve sakin bir sürüş yaparsanız iki kelam etme şansına da sahipsiniz. Yalnız ne yazık ki bu muhabbet sekansları birbirinin birebir kopyası şeklinde olduğu için 3-5 yolcu sonra sürekli aynı şeyleri konuşur hale geliyorsunuz. Yani birisi de çıkıp, "Ne olacak bu Barça'nın hali, bu Xavi'yi teneke bağlayıp yollamak lazım!" demedikten sonra yemişim öyle taksi muhabbetini...
Başlıklar
Eğer vaat ettiği simülasyonu randımanlı bir şekilde hayata geçirebilseydi Taxi Life şahane bir deneyim olabilirdi. Şu anki haliyle hevesi kursakta bırakıp, varoluşsal krizlere yol açıyor...
- Şehir gerçekten şahane tasarlanmış
- Oyunun görselliği epey iyi sayılır ve sanat eserlerini toplayıp tecrübe kazanma bu kısmı ön plana çıkartıyor
- Para biriktirip yeni arabalar alabilmek ve modifikasyon seçenekleri oyuna biraz anlam kazandırmış;
- Karşıdan karşıya geçemeyen yaya mı olur ya?!
- Oyunun başında bana yapılan ehliyet sınavı sanırım diğer yapay zeka sürücülere hiç uğramamış
- Hem performans hem de kontroller anlamında tat kaçıran optimizasyon sorunları