"En İyi" listelerine bu aralar ekşi-tatlı yaklaşıyorum açıkçası. Özellikle bağımsızlarda bu kadar çok güzel oyun varken, hepsinden biraz biraz bahsetmek isterken birilerini (mecburen subjektif bir şekilde) elemek hiç adil gelmiyor. Ama öte yandan sınıflandırmadan duramıyorum. Bu sene de duramadım ve bir düzineden fazlasını seçiverdim. Her zaman olduğu gibi sırasız ve erken erişim oyunları dahil etmeyerek tabii.
Dorfromantik
Yaklaşık bir senelik erken erişim macerasından sonra tam sürümüne kavuşan Dorfromantik, altıgen karoları aynı Carcasonne kutu oyunundaki gibi uygun biyomların yanına yerleştirerek şehir kurduğumuz bir oyun. Çeşitli görevleri yaptıkça yeni karo tiplerine sahip olsak da minimalist ama oldukça dinlendirici bir yapısı var.
Rogue Legacy 2
Rogue Legacy 2 de erken erişimden başarıyla tam sürüme geçenlerden. Üstelik öyle bir geçti ki senenin en iyi rogue-lite'ları arasında adını rahatlıkla söz edebiliyoruz. İlk oyuna benzer yapısının yanına metroidvania elementleri de ekleyen yapım rogue-lite'larda aradığımız çeşitliliği evlat-miras sistemi üzerinden yeterli bir şekilde sağlıyor.
The Stanley Parable: Ultra Deluxe
2013 yılında çıkan macera oyunu The Stanley Parable'ın yeni bir oyun yerine "Ultra Deluxe" versiyonuyla karşımıza çıktı. Ancak adının Ultra Deluxe olduğuna aldanmayın. Zira içerisinde yeni bir oyun kadar içerik var ve kendi mizahına uygun bir şekilde Ultra Deluxe kavramıyla da dalga geçiliyor. Kovalarca güleceğinize garanti verebilirim.
Tunic
Çok uzun yıllar bekletse de beklediğimize değecek bir şekilde çıktı Tunic. Zelda soslu zindanlardan souls-like elementlerine sahip kombatına her şeyi layığıyla yapan Tunic ilk bakışta bir tilkiyi oynadığımız sevimli bir yapım gibi gözükse de sizlere bu senenin sevilen türlerini başarıyla harmarlamış oldukça keyifli saatler sunuyor.
Teardown
1,5 senelik erken erişim macerasından sonra tam sürüme ulaşmış Teardown, normalde soygun yaptığımız bir oyun. Ancak bunu her şeyi yıkarak ve oldukça ses getirerek yapıyoruz, ki oyunun en başarılı yaptığı şey de bu. Araçları patlat, duvarları parçala ve istediğini al. Stres atmak için bire bir.
TMNT: Shredder's Revenge
Beat 'em up türü uzun süredir var oluş sancıları çekse de bu sene TMNT "Bir durun hele" demeyi başardı. Eski oyunları The Cowabunga Collection adı altında satılmaya başlanmasının yanına Shredder's Revenge de taze bir deneyim olarak geldi. Uzun bir oynanış sunmasa da gerek solo gerek co-op Foot Clan üyelerini pata küte dövmek oldukça keyifli. Pizzalarınız büyük boy olsun.
Neon White
Bu senenin en özgün oynanışlarından birine sahip Neon White kartların verdiği özellikler sayesinde bölümleri geçtiğiniz bir platform oyunu. Her kartın iki farklı özelliği bulunuyor ve sadece iki farklı kart taşıyabiliyor olsanız da çok kısa bir sürede o bölümü nasıl en hızlı bir şekilde geçebileceğinizi bulabiliyorsunuz. Oyun ayrıca oldukça eğlenceli karakterler de içeriyor.
Sifu
Özgünlük demişken Sifu'yu da hatırlamak olmaz tabii. Kendisi rogue-lite elementleri içerse de öldükçe yaşlandığınız ve istatistiklerinizin değiştiği oldukça ilgi çekici bir sisteme sahip. Bu sayede çok da gecine varmadan bölümleri bitirmeye çalışma baskısına sokuyor oyun sizi ama bu keyifli bir baskı.
Stray
Senenin en çok konuşulan oyunlarından birine çok da bir şey söylenmez ama "Kediyi yönetiyorsun ve miyav butonu var" konseptinin hepimizde ayrı bir his oluşturduğunu keşfetmiş olmamız iyi oldu. Bu da yakın zamanda birçok Stray benzeri oyun göreceğimize işaret. Şikayetçi de değiliz hani.
Vampire Survivors
Güç fantezisi birçoğumuzun sevdiği bir şey olsa da oyunlar ketum davranıp bunu en baştan elimize vermiyor. Ama Vampire Survivors böyle yapmıyor. Veriyor da veriyor, siz de kana susamış halde "Daha fazla güç!" diyorsunuz ve bir bakmışsınız saat gece 3 olmuş.
Norco
Norco’yu diğer point & click’lerden ayıran özelliği ele aldığı sosyoekonomik ve kültürel dezenformasyonu distopik bir dünya içerisinde başarıyla anlatmasından geliyor. Güney Louisiana topraklarında endüstrinin nasıl çevreyi etkilediğini bilim kurgu tarafıyla da harmanlanmış bir şekilde görmek ve size daha başka neler olup bittiğini merak ettirmek Norco’yu öne çıkartıyor.
Cult of the Lamb
Cult of the Lamb de ilk başta görselliğiyle öne çıktı. Ancak demosundan sonra fark edilen "Oynanışı da güzel olacak" durumu sonrası popülerliği oldukça arttı. Ancak bu kötü bir şey değil, çünkü Cult of the Lamb çok keyifli. Özünde rogue-lite olsa da amacımız kuzulardan bir kült oluşturmak. Bunun için kuzularımıza bakmamız gerekiyor, ki bu oyunun sandbox ayağını oluşturuyor. İhtiyacımız olan elementleri de dışarılarda buluyoruz, ki bu da oyunun rogue-lite ayağını oluşturuyor.
Immortality
Sam Barlow'un Her Story ve Telling Lies'tan sonraki üçüncü yapımı olan Immortality, Sam Barlow'dan bekleyeceğimiz tarzda, yani FMV türünde bir yapım. Bu kez üç film yapan ancak bir anda ortadan kaybolan Marissa Marcel'e ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Sam Barlow'dan beklenen sürükleyicilik burada da var.
The Case of the Golden Idol
Bu senenin sürpriz isimlerinden The Case of the Golden Idol, aynı Immortality gibi bir gizem barındırıyor ve bunu oyunun sonuna kadar sizi şaşırtacak şekilde açıyor. Bunu da Return of the Obra Dinn benzeri ama kendi dokunuşlarını da ekleyerek yapıyor ve bize harika bir macera oyunu alternatifi bırakıyor.
Chained Echoes
Çok yakın zamanda çıksa da adından bir hayli bahseden Chained Echoes, listedeki diğer oyunların aksine bir JRPG. Chrono Trigger tarzı 16 bit izometrik yapısı, başarılı hikayesi ve sıra tabanlı savaş sistemiyle geçmişe selam çakıp kendi modern yaklaşımını da sergilemeyi ihmal etmemiş.
Return to Monkey Island
Ron Gilbert, hali vaktinde Monkey Island ile birçoklarının kalbini çalmayı başarmış biri. 12 senedir de yeni bir Monkey Island göremeyince Return to Monkey Island'ın oluşturduğu heyecan ve sevgi de ayrı oluyor tabii. Çok sevdiğiniz dostlarınıza uzun süre sonra kavuşunca ne hissederseniz onu hissediyorsunuz işte.