Battletech - İzlenim

Atlarım mech'ime, giderim yıldızlara.

 Oyungezer Online olarak her ay elimizden onlarca farklı oyun geçiyor. Fakat ne yazık ki ibu irili ufaklı sayısız oyuna onlarca saat ayırıp detaylı inceleme yazacak vaktimiz olmuyor. Yazı serimiz ‘İzlenim’i işte bu sebepten başlattık. İnceleme yazacak kadar oynayamadığımız ama hakkında birkaç paragraf karalamak istediğimiz oyunları; inceleme konseptinin dışında, daha rahat bir şekilde tartışabileceğimiz ‘İzlenim’ yazı serimizde konuk ediyoruz.

Battletech'in kökeni, 1984 yılında yayınlanan aynı isimli masaüstü strateji oyunlarına dayanıyor. Hatta mech'li, robotlu bilim kurgu sevenlerin hatırlayacağı MechWarrior serisi de bu seriden gelmişti.

 

Hem masaüstü oyunlar, hem de mech'li bilim kurgulara uzak biri olarak Battletech’in önüme ördüğü başlangıç duvarını aşabilmek için saatlerimi harcadım desem abartmış olmam herhalde. Aslında oyun benim gibi seriye yabancı insanları Battletech’in oynanışına ve arka plan hikâyelerine alıştırmak için elinden geleni yapıyor fakat sadece karakter yaratma ekranında seçebileceğim arka plan hikâyelerini okuyup, karar vermem bile 1 saatimi aldıktan sonra esas oyuna başlamadan önce bir kahve koydum zira bir şeyden ve sadece bir şeyden emin olun ki, Batletech sizin tüm zamanınızı ve odağınızı ona vermenizi talep ediyor. Ne yazık ki benim şu an Battletech’e ayırabileceğim 30-40 saatim olmadığı için, sadece kendisiyle geçirdiğim ilk 5 saatten bahsedebileceğim.

Battletech uzak gelecekte geçen bir tur bazlı strateji oyunu. Hatta gözünüzde canlanması için, ‘XCOM 2’nin steroid yemiş hâli’ benzetmesini yapabilirim. Elinizin altındaki mech ve yanınızdaki takım arkadaşlarınızla birlikte çeşitli görevler yaparak oyunda ilerliyor; mech’inizi geliştiriyor ve oyunun büyük bir kısmınını geçireceğiniz savaş haritasına tepeden bakıp, karşıdaki mech’in hangi parçasına hangi silahınızla vurmanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Farklı hasar tipleri, mech’lerin zırh parçacıkları, özel güçleri, bonusları falan derken birden elinizde onlarca farklı kombinasyonu olan bir lego seti buluyorsunuz. Görevler ne kadar yavaş oynadığınıza bağlı olarak bazen 1 saati bile sürebiliyor.

 

Battletech sadece etrafa metal parçacıkları saçtığınız bir oyun değil. Ortada çok detaylı, devasa arka plan hikâyeleri var. Açıkçası oyunun savaş mekaniklerine bir türlü alışamasam da, ki  bunun için onlarca saate ihtiyacınız var, arkada dönen hikayelere ve karakterimi yaratırken önüme koyulan seçeneklere bayıldım. Hikâye 3025 yılında geçiyor ve oyunun ilk bir saatinde olan bir olay sonrası zaten sallantıda olan galaktik bir imparatorluk, sağlam bir iç savaşa giriyor. Karakterinizi yaratırken, geçmişiyle ilgili birçok farklı detayı seçiyorsunuz. Örneğin geçmişiniz için seçebileceğiniz hanelerden biri antik Çin kültüründen etkilenmişken, bir diğeri polis devleti gibi işliyor. Sadece bu ekranda saatlerinizi harcamanız olası zira, geliştirici Harebrained Schemes bu arka plan detaylarının hepsine birer-ikişer paragraflık açıklayıcı yazı eklemiş. Benim gibi seriye uzaksanız oturup bunları teker teker okumanızı öneririm. Ufak bir hatırlatma, Harebrained aynı zamanda birkaç yıl önce piyasaya sürülen Shadowrun Returns'ün de geliştiriciliğini üstlenmişti. O oyunu oynayanlar Battletech'den ne beklemeleri konusunda ufak da olsa fikre sahip olacaktır.

Battletech’le çok fazla zaman geçiremedim ama oyun dünyası E3 sonrası biraz sakinleştiğinde şimdi bıraktığım yerden devam etmek istiyorum. Battletech ne kadar uzun bilmiyorum ama oyunlarda ilk olarak hikâyeye önem veren biri olarak Battletech'in dünyasına geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Oyunu, Türk Telekom faturanıza 12 ay taksit ile, Playstore'dan satın alabilirsiniz.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum