İtiraf etmeliyim ben “audiophile” bir insan değilim, oyuncuyum ben. Aslına bakarsanız “phile”lerin hiçbir türünü sevmem. Özellikle de Coimetrophile’ler… ıııyyyy. Ama iyi ses kalitesini, kullanışlı ses cihazlarını severim ve bence bu niye 20 kulaklığım olduğunu açıklar. Her sene iki kulaklık almak sizi audiophile yapmaz. Ama zaman zaman karşınıza bir ürün çıkar ve sizi yeni bir şeyler öğrenmeye zorlar ve sonra bir bakarsınız “statik sürücüler mi iyi, dinamik sürücüler mi”, “hangi ses amfisini tercih etmeli” falan tartışıyorsunuz. Hayat zor bazen.
Herhâlde XPG de bu ikilemi hissetmiş olacak, oyuncular için hem statik hem de dinamik sürücüleri olan ilk kulaklığı üretmiş. Böylece hangisi daha iyidir tartışmamıza gerek kalmıyor. Gerçi statiğin tizi, dinamiğin bass’ı, neyi tartışıyoruz değil mi? XPG Precog hem tek bir yuvada çift, yani toplamda dört sürücü sahibi olmanın avantajını kullanıyor, hem de bu iki teknolojinin güçlü yanlarını. Sonuç oldukça derin ve zengin ses.
Zaten XPG’nin önceki kulaklık modelleri de oldukça iddialıydı. Kendi amfisi olan ilk oyuncu kulaklıklarından birini üretmişti. Şimdi Precog’la tekrar, sadece yüksek sadakatli ses ürünlerinde gördüğümüz bir çözümü oyun dünyasına getiriyor. Strateji çok anlamlı cidden, ama sonuç o kadar da hayatımızı değiştirecek kadar başarılı değil. Çünkü yüksek sadakat seviyesine çıkarken teknoloji kadar üretim kalitesi de önemli ve Precog piyasadaki diğer oyuncu kulaklıklarından daha yukarıda değil bu konuda. Evet ses kalitesi diğer oyuncu kulaklıklarına göre daha zengin ama cihazy bir audiophile ürünü olmaktan da çok uzak. Diğer yandan tek bir büyük dinamik sürücü kullanan kulaklıklara göre bass’ı zayıf. Yani bass delisiyseniz çok size göre değil.
Ama işin “phile”sini bir kenara koyacak olursak oyuncu kulaklığı özellikleri gayet başarılı. Kulaklarınızı çevreleyen ve başınızın üzerine gelen yastıkları memory foam ve oldukça rahat. Zaten kulaklık iri görünse de ağır değil, 362gr. O yüzden uzun süre kullansanız da rahatsız etmiyor. Kulaklılar 180 derece dönebildiği için kafanıza tam olarak uyuyor ve taşırken katlanabiliyor.
Her şeye bağlanabiliyor
Precog’un bence açık ara en iyi özelliği üzerinde bir 3.5mm jack yuvası bir de USB-C portu olması. Beraberinde gelen dört kabloyla birlikte bir sürü kombinasyon yapabildiğiniz için hem PC’nizde hem de dilediğiniz konsolda rahatça kullanabiliyorsunuz. Bütün kabloları örme kaplama ve çok kaliteli, ayrıca 3.5mm ve USB bağlantıları için ayrı ayrı kontrol üniteleri var. USB kontrol ünitesinden FPS, 7.1, Müzik ayarları arasında hızlıca geçiş de yapabiliyorsunuz.
Dilediğinizde takıp çıkarabildiğiniz mikrofonun kalitesi ortalama. Mikrofonun USB bağlantısını kullandığınızda gürültü engelleme özelliği de var ama bunu aktif hale getirdiğinizde sizin sesinizi de oldukça boğuyor. Bu yüzden çok gürültülü bir ortamda değilseniz açmamakta fayda var. Belki yeni firmware’lerle bunu geliştirirler. Ayrıca yine USB’den kullandığınızda her iki yandaki led aydınlatmaları aktif hale getirebiliyorsunuz. Açıkçası ışıkları yandığında da hiç fena gözükmüyor. Siyah ve kırmızı, kararında bir dokunuş. Kafanızı durduk yere unicorn kusmuğuna çevirmiyor.
XPG Precog tüm bu özellikleri şık ve sağlam bir taşıma çantası içinde, 889 TL’ye sunuyor. Açıkçası çantayı tek başına satsalar gideri varmış, bir 100 TL ona yazabilirsiniz. Eğer toparlarsak bir oyuncuyu mutlu edecek zenginlikte ses kalitesine sahip, hangi cihaz veya cihazlarda oynamayı severse sevsin işini görecek, bir dolu özelliği olan oldukça iyi bir kulaklık XPG Precog. Ama iki teknolojiyi birleştiren, bir üst ligin sesini verme iddiası biraz kısa kalıyor. Bence tek bir büyük dinamik sürücüyle daha ucuz ve performanslı olabilirmiş.