Uzay ve asker kelimeleri yan yana geldiğinde yeşil ve turuncu renklerin aklımıza gelmesinin sebebi Master Chief ile yıllar boyu süren bir maceraya çıktık. Konsolda FPS oynanabileceğini kanıtlayan, multiplayer dünyasına yeni bir oksijen dolu soluk getiren Halo son yıllarda birçok badire atlattı. Yapımcı değişikliği gibi büyük bir topun altına giren seri sandığımızın aksine dimdik adımlarla beşince oyuna kadar gelmeyi başardı. Fakat aradan geçen onca yıldan sonra Master Chief ile bazı kişilerin arası da açılmaya başladı. En azından Agent Locke için durum böyle oldu.
Chief vs. Locke
Dördüncü oyunda bayrağı Bungie’den devralan 343 Industries, yeni bir üçlemeye başlayacağını duyurmuştu. Bu üçlemenin ikinci ayağı alan Halo 5: Guardians ise hikaye moduna getirdiği farklı bakış açısıyla oyuncular tarafından konuşuldu. Uzun zamandır Master Chief ile yolda olduğumuz bu macerada sıra kendimizi, yani Master Chief’i avlamaya geldi.
Halo 5: Guardians’ta iki adet oynanabilir karakter var. Bunlardan ilki Halo’nun ikonik karakteri Master Chief, diğeriyse onu yakalamaya çalışan Agent Locke. Geliştirici ekip hikaye moduna dair yaptığı reklam çalışmasında sürekli “av” kelimesi üstüne durmuştu. “Oyun dünyasındaki en heyecanlı av” gibi iddialı söylemlerle gaz veren yapımcılar bana sorarsanız yalandan başka bir şey söylememiş. Seyrettiğimiz videolarda Master Chief ve Agent Locke arasında, ucu ölüme kadar giden bir nefret gösteriliyordu. Oyundaysa bunun esamesi okunmuyor. Ne ikili arasında öfke var, ne de ava dair herhangi bir hikaye akışı. Bu avın oyundaki tek karşılığı Agent Locke ve ekibinin Master Chief’in peşinden gitmesi. Eğer avla ilgili beklentilerinizin varsa oyunun başına geçtiğinizde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Yalan av ve senaryonun yarım kalması gibi etmenler dışında, çok büyük bir beklentim olmadığı için hikayeden memnun kaldığımı söyleyebilirim. Karakterler ve Agent Locke’un düzgün işlenemeyişi gibi detaylar olumsuz etki bıraksa da, hikaye sunumu sürükleyici ve bir an sonra ne olacağını merak ettirmeyi başarıyor. Kaliteli ara sahneler de işin tuzu biberi…
Doyumsuz Aksiyon
Halo’nun en iyi olduğu taraf Guardians’ta da değişmeyerek yine oynanış oluyor. Bilim kurgu türevi lazerli silahlara karşı soğuk olan beni bile etkileyecek kadar iyi bir aksiyon deneyimi yaşatan Halo, beşinci oyunla birlikte iyi olduğu yönü geliştirmeyi ihmal etmemiş. Bölüm tasarımları konusunda oldukça iyi iş çıkartan 343 Industries, Halo 5’te oyuncuları çok daha büyük savaş alanlarıyla buluşturuyor. Sevimli uzaylı dostlarımızla olan mücadelemiz enine olduğu kadar boylamasına da büyümüş halde. Bu alanlar harika çatışma mekanikleriyle birleştiğinde eşine zor rastlanan bir FPS keyfi yaşatıyor.
Bölümlerin haricinde çatışmalarda da yenilikleri var Halo 5’in. Bu yeniliklerden ilki her FPS’de görmeye başladığımız thruster pack. Bu oyuncak sayesinde herhangi bir yöne ani hareketle kaçabilir, hızlı koşabilir ve düşmanlara sert darbeler indirebilirsiniz. Bir diğer özellikse yakınlaştırma. Halo serisinden uzak olan yakınlaştırma özelliği beşinci oyunla birlikte tamamen yedirilmiş durumda. Her silahla yapabildiğiniz yakınlaştırma, silahın yapısına göre farklılık gösteriyor. Ayrıca diğer FPS'lerden farklı olarak hasar aldığınız zaman silahın yakınlaştırma özelliğini de anlık olarak kaybediyorsunuz.
Anlayacağınız o ki Halo 5 oynanış açısından diğer Halo’lardan ölümcül bir farklılık taşımasa da eski oyunların üstüne onca şey eklemekten geri kalmamış. Yeni özellikler daha keyifli, büyük alanlar daha heyecanlı aksiyon anları yaşatıyor.
Geliş De Gel
Eğer oynadığım oyun konsola özel bir yapımsa ve Halo gibi önemli bir markaysa insan ister istemez göz yaşartıcı grafikler görmeyi hayal ediyor. Ne yazık ki benim bu hayalim Halo 5’te gerçek olamadı. 343 Industries bu noktada ikileme düşüp, tercihini 1080p/60fps’den kullanmış. Çözünürlüğün yüksek olması ve oyunun yağ gibi akması güzel şeyler olsa da Halo 5’i görsel anlamda hiç etkileyici bulmadım. Zaten detaysız çevrelere sahip olan Halo 5, grafiklerinin konsola özel bir oyun kadar harika olmamasıyla beni biraz üzdü.
Çok Oyunculu Kaos
Master Chief ne kadar sevilirse sevilsin Halo serisi her zaman multiplayer'ıyla ön planda oldu. Halo 5: Guardians’ta da değişen bir şey yok. Dersine iyi çalışan 343 Industries, şimdiye kadarki en etkileyici online Halo deneyimiyle oyuncuların karşısına çıktı.
Halo 5’in multiplayer’ı iki ana kola ayrılıyor. Arnea ve Warzone isimli dallardan Arena tarafı alıştığımız Halo tarzında. 4’e 4 geçen mücadeleler Slayer (TDM), Capture the Flag, Strongholds ve Breakout modlarıyla şekilleniyor. Warzone’a göre daha küçük çaplı olan Arena’da Halo alışkanlıklarınızı dilediğiniz gibi konuşturabilirsiniz. Warzone ise sizlere biraz daha yeni bir tecrübe sunacak.
Arena gibi kendi içerisinde de Warzone ve Warzone Assault olarak ikiye ayrılan bu mod 12’ye 12 karşılaşmalara sahne oluyor. Warzone modu için yapılabilecek en iyi açıklama herhalde Halo’nun MOBA ile birleşimi olur. Maça başladığınız anda dost yapay zekalar ve oyuncularla birlikte yapay zeka kontrolündeki düşmanları temizleyerek işe başlıyorsunuz. Haritanın asıl yerine geldiğinizdeyse yapacağınız şey 1,000 puan toplamak olacak. Bu puanı alabilmek için asıl yapmanız gerekense üç ana bölgeyi elinizde tutmak ya da arada çıkan güçlü yapay zeka düşmanları kesmek. Üç bölgeyi aynı anda elinizde tuttuğunuz takdirde düşman bölgesinin çekirdeğinin savunmasına saldırarak oyunu direkt bitirme olanağına da sahipsiniz.
Warzone’u MOBA’ya yaklaştıran bir diğer etmen de Req sistemi. EA oyunlarındakine benzer bir paket sistemi diyebiliriz Req için. Oyun içi ya da gerçek parayla satın alabileceğiniz paketlerin içinden kozmetik ürünleriyle birlikte Warzone’da kullanabileceğiniz silah, zırh, araç gibi eşyalar elde edebiliyorsunuz. Tek kullanımlık olan eşyalara maç içerisinde aktive etmek için belirli Req seviyesine gelmeniz gerekli. MOBA’lar gibi sadece maç içerisinde geçerli olan Req seviyenizi arttırdıkça kartlarınızı da kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
Warzone Assault ise ilk moda göre biraz da basit. Temelinde Battlefield’ın Rush moduna benzeyen Warzone Assault’ta bir taraf bölgesini savunurken diğer ekip de saldıran taraf konumunda. Saldıran tarafın amacı kademeli olarak bölgeleri ele geçirip oyunu kazanmak.
Eğlence Yeni Başlıyor
Multiplayer açısından Xbox oyuncularının zaten gözdesi olan Halo, Guardians ile zirveye ulaşmış ya da ulaşamasa bile çok yaklaşmış halde. Dengeli oynanışı, yeni multiplayer modları, sunucuların ilk günden itibaren (ufak sorunlar haricinde) düzgün çalışması, Warzone gibi yepyeni bir soluk sayesinde uzun zaman boyunca oyuncuları peşinden sürükleyeceği aşikar Halo 5’in.
İşin hikaye kısmı da keza multiplayer kadar harika olmasa da oldukça başarılı. Tipik askeri oyunlardan bir tık daha ileride olan hikayesi, dört dörtlük olan oynanışı desteklemekte oldukça iyi bir iş çıkarmış. Aksiyonu buram buram parmaklarınızda hissedeceğiniz Halo 5: Guardians her Xbox One sahibinin oynaması gereken bir yapım.