Nostalji zamanı
Devamını okuBir ödül töreni yapıldığında, sunulan açıklamaların tatmin edici olmasını istersiniz.
Genelde beklentiler buyun, bilindik isimlerin yeni videoları, çıkış tarihleri ya da tanınan stüdyoların sürpriz oyunlarıdır.
Ama No Man's Sky, bütün bu kuralların dışında bir oyun. Her yerde söylediğim üzere, VGX faciasından çıkan en güzel şey kendisi benim gözümde.
SADECE DÖRT
No Man's Sky, aslında ufak bir takımın projesi. Daha önce Joe Danger'ı karşımıza çıkarmış olan Hello Games, dört kişilik ekibiyle bu projenin peşinde. Elimizdeki verilere bakarsak da, VGX'te gösterilen bir video ve ekibin başındaki Sean Murray'in söyledikleri. Ama bunlar bile geleceğe dair umudu olan oyunculara yetiyor, artıyor bile.
"Yeni nesil bize de güç veriyor" diyor Murray ama Hello Games Destiny ya da Titanfall gibi yeni nesli grafiklerde aramıyor. "Bizim amacımız yeni nesil oynanışı irdelemek."
Bana sorarsanız, buram buram heyecan kokuyor bu laflar. Ama daha önce güzel cümlelerle aldatıldığımız olmuştu.
GALAKSİNİN SINIRINDA
No Man's Sky, bizi galaksinin ücra bir köşesinde başlatsn, ama turu tam olarak belli olmayan bir oyun. Evet, araştırmayı ve gezgin olmayı ön planda tutan, hem uzayda hem de karada birincil kişi kamerasından dövüş mekanikleri bulunan bir oyun olsa da, No Man's Sky'ın hırsı daha çok gezginlikten yaratmaya kayıyor.
Oyunun haritaları siz gezdiğiniz sürece yaratılıyor, ama yaratılan bu alanlar bir kereden sonra sabitleşiyor. Yani başka bir oyuncu oraya geldiğinde, sizin keşfettiğiniz gezegeni, fauna ve florasıyla birlikte görecek. Evet, tam olarak sunucu sistemi ya da nasıl bir merkezden bağlanılacağı belirtilmese de No Man's Sky aslında bir DVO projesi.
Bu noktada, videoda da görülen o suyun dibinden başlayıp uzaya, it dalaşlarına giden macerayı düşünün. Bir de bunu onlarca kişiyle birlikte yaptığınızı düşünün. İşte bu proje, bu nedenle çok hırslı.
KIYAS KABULÜ
No Man's Sky, kıyas konusunda sürekli Star Citizen ile yan yana konuluyor. Ama gerek görsel, gerekse oyun mekanikleri açısından Murray farklı bir noktada olduklarını söylüyor. "Biz, geleceğin güzel olduğu zamanları yaşamak istiyoruz." diyor.
Zaten oyunun grafiklerine baktığınızda, 1960'lardan kalma bir bilimkurgu havası sezinliyorsunuz. o turuncular, morlar ve silahlardan çıkan lazerlerin tokluğu, buram buram eski usül kurgu dünyalar geliyor aklınıza.
Diğer yandan Star Citizen'a göre daha farklı hedefleri var. Burada bir ekonomiden, sabit gezegenlerden ya da çeşit çeşit gemilerden bahsedilmiyor. Ama kim bilir, bunlar da No Man's Sky'ın parçası olabilir ileride.
Oturup düşününce, No Man's Sky resmen çocukluk hayâli gibi geliyor. Sudan kafayı çıkartıp galaksinin uçsuz bucaksız yerlerine doğru yol almak. Maceralarda arkadaşlarınızla kendinizi korumak, farklı bölgelerde farklı yaşamlar keşfetmek. Tabii videodaki asteroidin lazerle delinmesi sahnesini de unutmamak lazım. Yani bu oyunun bir yerlerinde, bir dereceye kadar deformasyon da işlenmiş durumda.
İşte tam da bu nedenle No Man's Sky yeni nesil bir oyun. Etrafta bolca görebilirsiniz, "Ne yani, 4 kişi diye bu grafikleri yeni nesilde kabul mü edeceğiz?" benzeri yorumları. Ama Hello Games, yeni nesle poligon sayısından ya da subdiv hilelerinden bakmıyor. Onların derdi çok daha başka. Eğer yerine getirebilirlerse, o zaman benim gözümde ilk yeni nesil oyunu da yapmış olacaklar.
Tabii bu, Project Spark'tan erken çıkması koşuluna bağlı. Şu anda bu ünvan için kapışan iki aday görüyorum sadece.