İnceleme: Ryse: Son of Rome

Roma'nın Kaderi, Tuşlara Zamanında Basmanıza Bağlı

NOT: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Nisan 2014 sayısında yayınlanmıştır.

Oyun dünyasında sürüncemeye girmeye pek yer yoktur. Hele ki milyon dolarlarını bu işe yatıran ve AAA oyunlar üreten bir firmaysan olgunlaşmamış fikirleri zamanız bir şekilde ortaya atmak, daha sonra bu henüz netleşmemiş fikri alıp ilk sunduğundan bambaşka bir noktaya getirmek üstüne bir de oyun teknolojilerinin değişim sürecine denk gelip arada kalmak, artık ne kadar uğraşsanız da o oyunu istediğiniz gibi bir oyun yapmaz. Crytek ilk olarak 2011 E3’de bizim gözlerimiz Crysis 2’ye kitlenmişken, süpriz bir şekilde duyurduğu oyunu Codename: Kingdoms’ı 2 yıl boyunca evrimin kollarına bırakarak RYSE: Son of Rom haline getirdi ve Xbox One’a özel olarak piyasaya sürdü. Ama RYSE acaba Crytek’in yapmak istediği oyun muydu? Pek sanmıyorum. Xbox 360’da Kinect’e özel olarak düşünülen bir interaktif oyun, yeni nesil için bir aksiyon oyununa dönüşmüş ve bu evrimini pek de iyi tamamlayamamış aslında.

RYSE ilk olarak Kinect aracılığı ile oynanması hedeflenen, televizyon karşısındaki haraketlerinizin savaş alanına yansıyacağı ve Roma komutanı olan karakterinizi bu şekilde yönlendireceğiniz bir oyun olarak tasarlanmıştı. Şu an aldığı hal ise ilerle-aynı vuruşu yap-doğru tuşlara bas-videoları izleden başka bir şey değil. RYSE’ın size “oyun oynamak” namına verdiği keyif bir tek ilk yarım saatinden ibaret. Çünkü daha sonra hiç bir şekilde gelişmeyen oyun size sadece aynı şeyleri defalarca yaşatan bir deneyime dönüşüyor. RYSE yaşadığı sürüncemenin cefasını çekiyor. İnteraktif bir deneyim hedefleyen yapım, kendini bir türlü geliştirmeyen, zorluk seviyesi neredeyse hiç artmayan, dövüş sistemi gelişmeyen, oyun mekaniklerinin hiç değişmediği, ezber reflekslere dayanan kısacık bir aksiyon oyunu olmuş. Belki ilk düşünülen RYSE o hali ile gelseydi çok daha farklı ve amacına ulaşmış bir yapım görebilirdik. Onu hiç bir zaman bilemeyeceğiz.

ryse-big2

Bir şey değil, Marius arkadaşın bademciklerini alıyor.

ROMAN ŞOPARI MARIUS

Crysis’in hiç de fena olmayan ve 3 bölüme yayılmış bir bilim kurgu hikayesi vardı. Crytek iyi hikayeler yazıyor ve bunu RYSE’da da devam ettirmişler. Oyunun hikayesi gerçekten epik ve hiç sığ değil. Hoş benim kedim Boncuk’u o dönemin Roma’sına salsan başına epik şeyler gelirdi, aynı anda 5 köpeği paralar ve bir şekilde kendi kasabını falan açardı. Öyle de bir dönemdir Roma İmparatorluğu’nun dönemi. Centurion Marius’un yıllara yayılan yükseliş ve intikam hikayesi de gayet iyi kurgulanmış ve bir kahramana yakışır şekilde epik. Kabaca Roma’lılar ve Barbar’lar arasında gerçekleşen ve yıllar süren bir savaşı konu alan RYSE, özünde Marius’un intikam hikayesinden başka bir şey değil. Tamam inanılmaz ters köşeler, entirikalar falan yok ama kısa süren ve kendini tekrar eden bu oyun süresinde sıkılgan biriyseniz bile sizi motive eden şey hikayenin gidişatı oluyor. O yüzden kıymetini bilmek lazım. Bir Spartacus ya da Gladiator olmasa da Roma hakkında yazılmış ve gerçek tarih üzerinden kurgulanmış akılda kalıcı hikayelerden biri. Marius’un Cevat Yerli’den modellendiğini de söylemek lazım. Gerçek hayatta da defalarca yüzünü gördüğünüz bir insan bu tip bir oyunda yer alınca, her an Marius’un Barbar’ların üstüne koşarken “Dağılın Ulaaaan!” diye bağıracağını düşünüyorsunuz.

ryse-big3

 Oyunun grafikleri gerçekten inanılmaz iyi!

Oyunun aslında çok da kötü olmayan dövüş sisteminin en büyük sorunu potansiyelini kullanamamış olması. Blok, itme, vuruş ve kaçma olarak klasik 4 tuşa atanmış haraketlerinizin akıcılığı ve tepki süreleri oldukça başarılı. Ama Crytek bu dövüş sistemini ihtimalen Kinect’ten normal gamepade devişirirken oldukça zorlanmış ve arada kalmış. Dövüş sistemi hep size gelişime açık bir sistem gibi geliyor, daha derinleşecek gibi geliyor ama hep yerinde sayarak sizi hayal kırıklığına uğratıyor. Karakter üzerinde geliştirebileceğiniz aktif dövüş özellikleri yok. Bütün oyunu bu bir kaç haraket ile oynamanız gerekiyor. İhtimalen Kinect zamanı 4 temel vücut haraketinize dayandırılması hedeflenen bu haraketleri oyunu normal kontrolcüye taşırken bazı zorluıklarla karşılaşılmış. Tabii bunları oyunun 360 için yapılan halinin daha sonra yeni nesile uyarlandığını düşünerek diyoruz. Yoksa direkt olarak Xbox One için sıfırdan bu dövüş sistemi yapılıp böylece bırakıldıysa o zaman sorun daha büyük demektir. Kısacası oyundaki potansiyeli kullanılmamış dövüş sistemi birazdan bahsedeceğim infaz haraketleri olmasa yarım saat sonra elinizden gamepadi atıp oyundan ölümüne sıkılmanıza yol açacak bir sistem.


YENİ NESLİN İNFAZCISI

Bunu biraz da olsa renklendiren infaz haraketleri, karşınızdaki düşmana 4-5 defa vurmanız sonucunda kafasında çıkan kuru kafa işareti sonrası yapmaya hak kazandığınız estetik ve fazlasıyla kanlı ölüm vuruşlarından ibaret. Çeşitlilik konusunda vuruş pozisyonunuz ve bulunduğunuz nokta gibi durumlar karşısında tepki verip ona göre gerçekleşiyorlar. Sadece mavi renkteki X tuşunu ve sarı renkteki Y tuşunu, ekranda beliren renklere göre kullanıyorsunuz. Zamanında basmanız için yeteri kadar süre var ama hiç basmanız bile bir defa infaz moduna geçtiyseniz Marius bunu gerçekleştiriyor. Siz sadece daha az deneyim puanı kazanıyorsunuz. Bir çok infaz haraketi var ve karakter gelişim ekranında infaz haraketlerinizi kazandığınız deneyim puanları doğrultusunda geliştirip, çeşitlendirebiliyorsunuz. Tamam hepsi çok güzeller ama sürekli aynı tipteki düşmanlara, onlarca defa aynı infaz haraketlerini yapmak da sizin sabrınızı test etmeye başlıyor. Kolunu kopar, kalkanla vur, kılıcı boynuna sok gibi vahşi görüntüler oldukça cesurca ve gerçekçi ama bir bölümde 50 düşmana da bunları yaptığınızı ve daha fazla deneyim puanı kazanmak için bunda zorunlu olduğunuzu düşünün. Düşününce bile sıkıldınız değil mi? Kaldı ki o deneyim puanlarının bu tip aksiyon oyunlarındaki karakter gelişiminde size yeni haraketler olarak dönmesi gerektiğini fakat RYSE’da sadece pasif gelişimler olarak geri döndüğünü görünce oyunu daha fazla sorguluyorsunuz. Oyun ilerledikçe oyunda yeni combolar, yeni eşyalar, yeni mekanikler kazanacağınızı hiç düşünmeyin. Sadece geliştirdikçe bile eski halinden çok fazla farkı olmayan biraz daha sert ve estetik infaz haraketleri kazanacaksınız. Oyun gittikçe zorlaşmak ve sizi sınamak yerine bütün bu oturmamış sistem sayesinde daha kolay hale geliyor ve tek yaptığı karşınıza daha fazla düşman çıkartmak haline geliyor. Bu da sizi daha hızlı sıkmaktan başka bir işe yaramıyor. RYSE, sen ne interaktif bir deneyimsin ne de bir aksiyon oyunusun yahu.

ryse-big4

Marius ve akıl hocası Vitallion arasındaki ilişki çok sağlam

Ama çok güzel bir yeni nesil testisin. Bugüne kadar bir konsolda hatta bir çoğumuzun bilgisayarlarımızda bile görebileceğimiz en müthiş grafikler bu oyunda. Gerçekten ağzınızı açık bırakacak bir görsellik var. Ara videoların hepsi süper kaliteli ve hepsi de oyun içi! Bazen video nerede bitti, oyuna nerede geçti anlamıyorsunuz bile. Yeni nesilden beklentiniz yeni oyun deneyimleri değil de daha iyi grafiklerse RYSE size istediğini verecek. Hatta verdiğiniz paraya bile üzülmeyebilirsiniz. Ama aradığınız yeni oyun deneyimleri ise RYSE ne yazık ki zamanında bunu vaat edip, pratiğe dökememiş bir oyun. Çok iyi olma potansiyeli olan bir aksiyon oyununun gelişim aşamasındaki teknoloji demosu gibi diyebiliriz. “Sürekli kendini tekrar ediyor” argümanının bugüne kadar en çok yakıştığı, göreceli büyük oyunlardan biri olmuş. Bu kadar kısa bir oyun için çok iyi yazılmış ve kurgulanmış senaryosu ve ağzınızı açık bırakıcak grafikleri dışında fazla bir şeye sahip olmayan ve ne yazık ki yaşadığı sürüncemenin de etkisi ile bir türlü istenilen oyun haline getirelememiş bir yapım RYSE. Marius’un tek kurtarabildiği Roma, Xbox One’ın acilen başka kahramanlara ihtiyacı var.

ryse-big5

Roma ile demokrasi ayağınıza geldi Barbar’lar!


RYSE Sword of Damocles

Oyunun hikayesini zaten yeteri kadar övdük. Bu hikayenin daha da derinlerine ya da detaylarına girmek istiyorsunuz Crytek sizler için bir de dijital ve daha da önemlisi interaktif bir çizgi roman yayınlandı. Sword of Damocles 3 sayıdan oluşuyor ve hepsi şu anda yayında. Dijital olarak okuyabileceğiniz bu çizgi romanın ilginç yanı ise indirip okuduğunuz ve bazı işlermleri yaptığınız zaman size oyun içinde bazı avantajlar kazandıracak olması. Özellikle çoklu oyuncu modunda ekstralar sizleri bekliyor. Aslında bu çizgi romanı da ele aldığımızda Crytek’in interaktif bir oyun deneyimi için aslında neler planlayıp nelerin eksik kaldığını daha iyi görüyoruz.

 

KÜNYE

RYSE: Son of Rome (Xbox One)
Tür: Aksiyon
Yapım: Crytek
Dağıtım: Microsoft Studios
Dijital İndirme: 59$

 

KARNE

+

Yeni nesil grafikler!
Marius’un etkileyici hikayesi.

 

-

Çok kısa
Potansiyelini kullanmamış dövüş sistemi
Kendini tekrar eden sıkıcı oynanış

 

SON KARAR: Cyrtek’in yapmak istediği oyunun bu olduğunu sanmıyorum.

NOTU: 6

YORUMLAR
Parolamı Unuttum