İnceleme - Shadow Warrior

Basılı Tutmak Uzun Zamandır Bu Kadar Eğlenceli Olmamıştı

Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde Yayınlanmıştır.

Hiç hesabını tuttunuz mu, bir yıl içerisinde kaç adet FPS oyunu çıkıyor? 2000'li yılların ilk 10 senesine damgasını vuran bu tür ne yazık ki artık Call of Duty ve Battlefield tarafından esir alınmış durumda.

Yapımcılar ne de olsa bu oyunların ötesine geçemeyeceklerini, hele ki çoklu oyuncu seçeneğinin artık olmazsa olmaz olduğunu düşündüklerinden, oturup bir FPS oyunu yapmaya sıcak bakmıyorlar. Bunda türün Free2Play piyasasında çokça tüketilmeye başlamasının rolü de var. Arada Bioshock Infinite gibi hikâye odaklı FPS'ler de şansını deniyor tabii. Ama saf eğlenceye dayalı FPS'ler resmen unutulmaya yüz tuttu. Zamanında Duke Nukem, Doom, Quake, Unreal gibi FPS'lerden aldığımız o amaçsız eğlencenin tadını biz değil ama yapımcılar unuttu gibi. Bir 3D Realms klasiği olan Shadow Warrior da bu oyunlardan biriydi ve daha önce yine benzer bir oyunla karşımıza çıkan (ve bizim kafada olduğunu tahmin ettiğim) Flying Wild Hog tarafından yeniden canlandırıldı.

SERIOUS SAM FEAT. HOTLINE MIAMI

Bahsettiğim tarzda FPS oyunlar arasında son zamanlarda en dikkat çekeni Serious Sam bir anlamda kendi alt tarzını da yarattı aslında. Sıra halinde gelen kalabalık düşman gruplarını öldürdüğün, bölümlerde gizli yerleri aradığın, topladıklarınla karakterini geliştirdiğin ve bunu gayet eğlenceli bir çizgisel ilerleyişe dayandıran oynanış şekli bazı noktalarda kendini geliştirerek Shadow Warrior'un da temelini oluşturuyor. Öncelikle hikâyenin çok da önemli ve güçlü olmadığını belirtelim ama zaten bu tür bir FPS oyununda bundan şikayetçi olunmaması gerekiyor. Antik güçlere kılıçları toplamalı ve oyunu tamamlamalısınız. Evet, bu kadar. Hikâye bundan daha öteye dallanmaya çalışsa da bunu pek beceremiyor. Becermeyi istiyor mu, o da zaten ayrı mesele. Hikâyeyi arka planda bırakıp sadece oynanıştan keyif almaya çalışıyoruz. Ve Shadow Warrior bu konuda gerçekten istediğimizi sonuna kadar veriyor.

Peki "keyifli oynanış", "saf eğlence" gibi laflarla neyi kastediyoruz? Shadow Warrior için bu, kesip biçmek, kurşunlar yağdırmak, kafa yormamak ve silahları geliştirip daha büyük katliamlar yapmak demek. Düşman çeşitliliği, yaratıklar, polis ekipleri, bölüm sonu canavarları derken oyun sizi fazlasıyla oyalıyor. Ama bu tür oyunların kaçınılmazı olarak çatışmalar bir yerden sonra kendini tekrar ediyor. Bu noktada silah çeşitliliği ve yapabileceğiniz kombolar devreye giriyor ama oyunun süresine oranla bu çatışma sahnelerinde yakalayabileceğiniz çeşitlilik pek de iyi kotarılamamış. Karakter gelişimine ayrılan kısım ise hiç boş değil ve ince kararlar vermenizi bile gerektirebilir. Oyuna etkisi büyük mü? Hayır.

KATANA İLE MEYVE SOYULMAZ

Samuray kılıcının (katana) kullanımı üzerinde öyle ince çalışılmış ki bütün oyunu samuray kılıcı ile bitirmek isteyecekseniz. Hotline Miami tarzından Usagi Yojimbo tarzına kadar çeşit çeşit samuray kılıcı sizi bekliyor. Ve oyun gerçekten de bu isimleri kullanıyor. Çünkü Shadow Warrior'ın bir diğer eğlenceli yanı da hiç gocunmadan diğer oyunlara selam etmesi. Oyun içindeki bu gizleri bulmak başlı başlına ayrı bir görev gibi. Kimi zaman bir şans kurabiyesi içerisinde, kimi zaman bir şelale arkasında, kimi zamansa duvarlardaki posterlerde alakasız bir göndermeye ya da sürprize rastlıyorsunuz. Oyunlarda "eski moda" diye bir tabir varsa, işte Shadow Warrior tam bu sınıfa giriyor.

Shadow Warrior, o bol katliamlı, çizgisel ve eğlence odaklı FPS oyunlarına duyduğu saygıyı sizinle paylaşıyor. Bunun üzerine eklediği birkaç gelişmiş fikri eski usul eğlence ile birleştirip sizi bir süre meşgul etme niyetinde. Boş vaktiniz ve dağıtmak istediğiniz bir kafanız varsa (mecazi anlamda), kılıçları bilemenin ve silahları kuşanmanın vakti geldi.