Temalı oyunlar listelerinde sıra kült temalı oyunlarda sevgili Oyungezerler. Aslında bu kategoriye girebilecek birçok oyun mevcut. Biz şimdilik bir grup oyunla başlamış olalım, sonrasında listeyi genişletiriz belki, kim bilir :) Sizin de önerileriniz varsa, yorumlarınızı bekleriz.
Honey, I Joined a Cult
Listeye Honey, I Joined a Cult ile başlıyoruz. 1970’ler tarzı bir kült kurduğunuz bir “kaynak yönetimi & üs inşası” oyunu. Tema olarak kendine 1970’leri seçmesi çok da şaşırtıcı olmasa gerek. Dönemin siyasi ve kültürel atmosferi birçok akımın doğup genişlemesine imkân vermişti ve haliyle bunlar içerisinde önemli sayıda kült de yer aldı.
Siz de şansınızı deneyip kendi kültünüzü kuruyorsunuz bu oyunda. Ön planda ulvi amaçlar varmış gibi görünen kültünüzde esas hedefiniz elbette daha çok para ve güç elde etmek. Bunun için üssünüzü kurup geliştiriyor, kültünüze has semboller, üniformalar, kutsal nesneler ediniyor, bir yandan kült mensuplarının ihtiyaçlarını karşılayıp bir yandan da onlara görevler veriyorsunuz.
Belki tekrara düşen yönleri olduğu belirtilebilir olumsuz bir özellik olarak -ki en çok eleştirilen kısmı bu olmuştu zaten. Bir de özellikle ilk çıktığı sıralarda bazı teknik sıkıntılar, oyunu bozan hatalar vardı. Bu nedenle de çok eleştirilmişti. Öte yandan sevimli bir görsel tarzı var. Eğlenceli yönleri olduğunu da söylemek mümkün. Genel olarak değerlendirildiğinde, yönetim oyunlarını seviyorsanız bu da şans verebileceğiniz örneklerden birisi.
The Church in the Darkness
Peşin peşin söyleyeyim, çok da başarılı bir oyun sayılmaz The Church in the Darkness. Fakat yine de kült meselesini ele alan oyunlardan bahsederken es geçmeyelim diye düşündüm.
Yine 1970’lere gidiyoruz. 1977 yılındayız ve yeğeniniz bir tarikata katılmış, Özgürlük Kasabası adını verdikleri bir yerleşim yeri kurmak üzere Güney Amerika ormanlarına yol almışlar. Siz de tarikatın içine sızmaya, burada neler olup bittiğini öğrenmeye ve yeğeninizi bu topluluktan kurtarmaya çalışıyorsunuz. Tabii işler o noktaya vardığında bu tarikata katılmaya karar verip Özgürlük Kasabası’nda kalmanız da mümkün.
Başta da belirttiğim gibi oyun pek başarılı olamadı ne yazık ki, eleştirilen birçok yönü var. Bununla birlikte her oynayışta karakterlerin kişilik özelliklerinin değişmesi ve hamlelerinizin farklı sonuçlar doğurması, yeniden oynanabilirlik açısından artı hanesine yazılabilecek özellikler. Toplamda 20 civarında farklı son olduğu belirtiliyor. Seslendirmelerin de oyunun artı hanesine yazılabileceğini söyleyebiliriz, özellikle kült liderlerinin sesleri tanıdık gelebilir sizlere.
Cultist Simulator
Cultist Simulator, roguelike unsurları da içeren bir kart oyunu. Lovecraft temalı bir oyun olunca ister istemez dikkat çekiyor.
Bu oyunda da bir kült kuruyor, takipçiler edinmeye çalışıyor, onları çeşit çeşit görevlere atayabiliyorsunuz. Bir yandan çeşitli gizemleri çözüyor, büyü kitaplarını deşifre edip içerdikleri bilgilere erişiyor, öte yandan da rakiplerinizi alt etmek için uğraşıyorsunuz.
Oyunun ardındaki isim Alexis Kennedy, Sunless Sea’de de gotik korku unsurlarını kullanmıştı. Burada da aynı yoldan gittiğini söylemek mümkün.
Book of Hours
Weather Factory’nin bir başka oyunu. Burada belki bir kült kurmuyorsunuz ama bir okült kütüphanesi inşa ettiğiniz ve yönettiğiniz için, bu oyunu da listeye almak istedim.
Yine Cultist Simulator’daki gibi kartlar kullandığınız, deste oluşturduğunuz bir oyun. Ama bu sefer bir yandan da inşa işlerine girişiyorsunuz. Yanıp giden bir kütüphaneyi, Hush House’u yeniden eski ihtişamlı günlerine döndürmek gibi bir görev üstlenmiş durumdasınız.
The Isle Tide Hotel
Listede bir de FMV olsun bari. The Isle Tide Hotel, FMV denildiğinde ilk akla gelen firmalardan Wales Interactive tarafından geliştirilen bir interaktif film/oyun.
Başrolümüz, kızı Eleanor Malone'u bulmak için The Isle Tide Otel’ine gidiyor. Burada birbirinden ilginç karakterlerden oluşan bir tarikat bekliyor kendisini. Üç yılda bir üç geceliğine bir araya gelen bu grup, hayatın anlamını bulmak için yaptıkları arayışta hedefe ulaşabilmek adına bu genç kızın kurban edilip edilmemesi konusunda bir karara varacaklar. Başrolümüz de bu denkleme dahil olup kızını kurtarmaya çalışıyor.
> The Isle Tide Hotel – İnceleme
Anno 1800
Strateji severlerin uzun süredir takip ettikleri serilerden olan Anno serisi de son oyunu Anno 1800’de bir kült ile mücadeleye sokmuştu bizleri.
Kendi halinde bir balıkçı olarak takılan kahramanımız, kız kardeşinden gelen mektupla, babasının ihanetle suçlanıp mahkûm edildiğini ve sonra da öldüğünü öğreniyor. Cenaze sonrasında kız kardeşinin satın aldığı adayı ihya edip bir yandan da babasının suçsuzluğunu ispat etmek gibi bir vazife üstleniyor kahramanımız. Sonrasında bir yandan kötü amcayla uğraşıyor, bir yandan Kraliçe’nin temsilcisinin gözüne girmeyi başarıyor. Babasının ölümünün ardındaki perdeyi aralamak için atıldığı macera onu Latin Amerika’ya götürüyor. Ve bu noktada da işin içine “Pyrphorians” olarak adlandırılan bir kült giriyor. İsimleri de açık ediyor zaten, ateşle oynamayı seven bir kült bu. Kahramanımıza düşen de bu yangını söndürmek.
Cult of the Lamb
Yine kendi kültünüzü kurduğunuz bir oyun. Ama işin içinde bu sefer bir kuzu var. Sadece bu kadarı bile bu oyuna şans vermeniz için yeterli değil mi sevgili Oyungezerler, sorarım size :)
Cult of the Lamb, roguelike ile koloni simülasyonu türlerini birleştiriyor. Ortaya da gayet keyifli bir oyun çıkıyor. Bir grup tarafından kurban edilen kuzumuz, hayata geri dönüyor ve kendisini kurban edenlerden intikamını almaya çalışıyor. Bunu yaparken de kendi kültünü oluşturuyor. Kendine tapan tarikat üyeleriyle ne yapacağı tamamen bu zombi kuzumuza kalmış durumda.
Görsel tarzı, oluşturduğu atmosferi, sevimli kuzucuğu ve diğer özellikleriyle keyifli bir oyun deneyimi vadediyor Cult of the Lamb. Bu zamana kadar oynamadıysanız ilk fırsatta şans verin derim.
Far Cry 5
Kült temalı oyunlardan bahsederken akla gelebilecek ilk örneklerden birisi de Far Cry 5 olsa gerek. Aslında gerçekten yaşanmış olaylardan esinlendiğini düşündürecek detaylara sahip bir oyun bu.
Waco Kuşatması, ABD tarihinin en kanlı olaylarından birisi. Yedinci Gün Adventist Kilisesi’ne bağlı bir tarikat olan Davidçiler (Branch Davidian) tarafından kontrol edilen, bir anlamda ana karargah olarak kullanılan bir çiftliğe ATF ajanları tarafından bir operasyon yapılmaya çalışılırken çatışma çıkıyor, hem tarikat üyelerinden hem ATF ajanlarından ölenler ve yaralananlar oluyor. Sonrasında FBI devreye giriyor, 51 gün süren kuşatmanın sonunda tarikatın merkezi olan çiftlik küle dönerken çok sayıda insan da ölüyor. Akıl sağlığı yerinde olmayan bir psikopatın nasıl olup da insanları kontrolü altına alabildiğini, onları nasıl istismar edebildiğini ve insanlar için nasıl bir tehdit haline gelebildiğini gözler önüne seren birçok örnekten birisi olarak değerlendirebiliriz bu olayı. Biz de yabancısı sayılmayız bu gibi durumların, öyle değil mi?
İşte Far Cry 5’te de benzer bir hikâye anlatılıyor aslında. Montana’da hayali bir kasabaya, Hope Kasabası’na yol alıyoruz. Bir federal ajan, polis şefi ve yardımcılarından oluşan ekip, bu kasabayı kontrolü altında tutan Joseph Seed’i tutuklamaya çalışıyorlar. Ama işler bir anda raydan çıkıyor, ava giden ekibimiz av haline geliyor. Hasbelkader hayatta kalan kahramanımız, Joseph Seed ve kardeşlerini alaşağı etmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıya buluyor kendisini.
Oyunda, hitabeti kuvvetli bir sahte peygamber olan Joseph Seed’in kitleleri nasıl peşinden sürükleyebildiğini, tabii bu süreçte zihinleri uyuşturan “Bliss”in de nasıl önemli bir rol üstlendiğini görüyoruz. Tam da gerçek dünyada başımıza bela olan kültlerin, tarikatların, sahte peygamberlerin olduğu gibi. Bu uyutulmuş kitleleri uyandırmak da bize düşüyor tabii.
Resident Evil Village
Ve finali de Resident Evil Village ile yapıyoruz. Burada da kızını bir kültün elinden kurtarmaya çalışan bir babanın mücadelesi olarak özetleyebiliriz hikâyeyi. Arka planda serinin ana hikayesiyle bağlanan noktalar var tabii.
Ethan Winters ile eşi Mia, sevgili kızları Rose’u huzurlu bir şekilde yetiştirmek niyetindeler. Gelin görün ki işler onların planladıkları gibi gitmiyor. Kızları kaçırılıyor. Ethan da kendisini Romanya’nın bir köyünde, kızını ararken buluyor.
Bu köyde karşısına kurtadamlar, vampirler ve daha türlü türlü canavarlar çıkıyor. Ama esas düşmanı bu köyü yöneten, kendine bir kült kurmuş ve köylüleri kölesi haline getirmiş Mother Miranda. Biricik kızı Rose’u, Miranda’nın ve hizmetkarlarının elinden kurtarmak için elinden geleni ardına koymuyor Ethan.
> Resident Evil Village – İnceleme
Toparlarken birkaç oyundan da bahsetmiş olayım. Herhalde kült içeren oyunlar hakkında bir şeyler yazarken Assassin's Creed serisini anmazsak olmazdı değil mi? Bir yanda Tapınakçılar bir yanda Suikastçılar var. Serinin ana omurgası da bir anlamda kültler üzerine kurgulanmış dersek herhalde yanlış olmaz. AC Odyssey gibi örneklerde doğrudan kült üyelerini avlıyoruz zaten. Her ne kadar ana teması kültler ile ilgili olmasa da The Last of Us serisinde de kültler yer alıyor. Aynı şekilde Metro serisinde de kültlerden bahsetmemiz mümkün. Mesela son oyun Metro Exodus’ta dev bir balığa tapınan kasabalıları veya kanibalizme sapmış grubu örnek verebiliriz. Tomb Raider serisinde de okültizm ve ezoterizm referansları bol bol yer bulmuş durumda. Broken Sword için de benzer bir durumdan bahsedilebilir.
Başlangıçta da belirtmiştik, bu grupta ele alınabilecek birçok oyun var. Siz de aklınıza gelenleri yorumlarda paylaşırsanız memnun oluruz. İlerleyen dönemlerde listemize onları da ekleyebiliriz, kim bilir…
outlast 2 de sayılabilir ..