Hep koridor hep koridor nereye kadar? Nocturne uzun mesafe ilişkisini iyi kotarabilecek azimli bir orman şampiyonu. O, düşman takımdayken sizin için tüm paranoyalar had safhada demektir. Her karanlık çöktüğünde içten içe, “Lütfen benim için geliyor olmasın!” diye dua etmektir.
KARANLIK LORDU OLMAK 101
Umbra Bıçakları adlı pasif yeteneğinden güç alan Nocturne, alan vuruşu yapabildiği için orman yaratıklarına toplu olarak hasar verip aynı zamanda kendini iyileştirme özelliğine sahip. Umbra Bıçaklarınız hazır olduğunda, bir sonraki saldırıyı gerçekleştirmeden önce mümkün olduğunca çok sayıda canavarın arasına girin ki ekstra hasar ve can çalmadan azami fayda sağlayabilesiniz. Doğal olarak, böyle bir kabiliyet ile donanmış bir şampiyonu ormandan beslemek akıllıca bir hareket. Hatta ve hatta, Nocturne bu özel yapısı nedeniyle koridorlarda hemen hemen hiç oynanmıyor.
Karanlığın Eli yeteneğinizin verdiği toplu hasar bir yana, kullandığınız zaman sanki Hayalet sihirdar büyüsü kullanmışsınız gibi minyonların içinden geçebildiğinizi ve hareket hızınızın arttığını fark edeceksiniz. Bu özelliği hem kaçan düşmanları yakalamak, hem de gerektiğinde kaçmak için kullanabilirsiniz.
Oyundaki en değerli savunma yeteneklerinden olan Karanlık Örtüsü her ne kadar kullanışlı olsa da doğru zamanda etkinleştirmezseniz pek bir işe yaramayacaktır. Bu yetenek, açıldığı saniyelerde tek bir düşman yeteneğinin üzerinizde olan etkisini bertaraf etmek üstüne kurulu. W tuşunda bulunan bu yetenek sayesinde 10 can ile Karthus’un Ağıt’ını bile engellemeniz mümkün olduğu gibi, bir de ekstranız var. Eğer engelleme başarıyla gerçekleşirse Karanlık Örtüsü size pasif bir avantaj sağlayıp kısa süreliğine saldırı hızınızı artırıyor. Böylelikle karşınızdaki düşmanın en güçlü vuruş yeteneğini engelleyebilirseniz, üzerine bir sürpriz daha yapmanız bile mümkün. Bunu takım savaşlarında heyecan içerisinde gelişigüzel değil de, karşı takım şampiyonlarının yeteneklerini iyi bilerek ve zamanlamayı tahmin ederek kullanırsanız hem savaş sonuna kadar ayakta kalabilirsiniz, hem de bu sayede takımınıza maksimum yardım edebilirsiniz, aklınızda olsun.
Nocturne’u sahiden korkutucu bir rakip yapan en önemli yetenek ise Paranoya. Kullanıldığı vakit haritadaki tüm düşman şampiyonların görüşünü kısıtlamakla kalmıyor, çok uzak mesafeden dilediğinizin üstüne engel tanımadan deyim yerindeyse uçmanızı sağlıyor. Nocturne’un fısıltısını duyan şampiyonlar hemen kaçışmaya başlayacaktır. Fakat iyi bir Nocturne bu hamlesini o kadar hızlı yapar ki totem sayesinde görülmüş olması bile muhtemelen planını bozmayacaktır.
Nocturne’un oyun stiline alıştıkça kalıplaşmış bir kombosunun olduğunu anlayacaksınız. Dikkat etmeniz gereken tek şey, bu komboların hiçbirinden boş dönmemek. Yapmanız gereken her zaman Paranoya ile düşmana atlamak, Karanlığın Eli ile gidiş yoluna yolunuzu kurmak ve akabinde uyguladığınız Tarifsiz Dehşet ile düşmanı kontrol altına almak. Korku etkisine giren düşman birkaç saniyeliğine etkisiz kalacağı için baskın yaptığınız koridordaki arkadaşlarınızın yardımıyla düşmanı hemencecik alaşağı etmeniz kuvvetle muhtemel.
Nocturne güçlü alan vuruşu sayesinde Çarp sihirdar büyüsüne diğer bazı ormancılardan daha az ihtiyaç duyuyor. Ama biz işimizi garantiye almak ve oyun başlarında hızlıca gelişmek için ormandaki rotasyonumuzda Çarp’ı kullanacağız. Ve elbette takımda bu sihirdar büyüsüne sahip bir şampiyonun olması, Ejder ve Baron’a son vuruşu yapabilmek adına son derece önemli.
BEN BU GECE ÖLMEZSEM, ÖLMEM ÖLMEM HİÇBİR VAKİT
Karanlığın lordu da olsanız ne yazık ki bir Haluk Levent değilsiniz, ölürsünüz valla. Nocturne her ne kadar “yakaladı mı bırakmayan” ve bırakmadı mı da ivedilikle öldüren bir şampiyon olsa da, bazen bu bırakmama durumu kendi aleyhine de kullanılabilecek bir şampiyon. Bunun en güzel örneğini Olaf ile yaptıkları birebir savaşlarda görebiliyoruz. Olaf, League of Legends âleminin en bilindik Nocturne baş düşmanı diyebiliriz. Saldırı hızının aniden artması, sizi yavaşlatması, sizden daha çok can çalma kabiliyetine sahip olması gibi özellikleri sebebiyle plansız bir Nocturne’u avcı olmaktan ava çevirebilen bu şampiyon, ormanda karşınıza çıkarsa başınıza bela olabilir. Karşı takımın ormancısı Olaf iken ne yaparsanız yapın, kendi ormanınızda mavi ve kırmızı güçlendirici veren canavarları öldürürken olası bir istilaya karşı her zaman olduğunuzdan daha dikkatli ve kaçışa hazır olun. Yardımcı koridordan desteğiniz olmadıkça, canı tamamen dolu bir Olaf’a karşı bizzat düello başlatmayın, sonunun pek iyi biteceğini maalesef söyleyemiyoruz...
Gelelim başka bir azılı düşman olan Shyvana’ya. Yine teke tek karşılaşılmaması gereken şampiyonlardan biri olan Shyvana, yapısı gereği sizden daha hızlı bir şekilde orman temizleyebilme özelliğine sahip. Karşı takımın Shyvana’sı varsa yapmanız gereken ilk şey, takımınız ile iyi bir iletişim içerisinde olup gerekirse size yardım etmelerini sağlamak olmalıdır.
Genel hatlarıyla, ormanı hızla temizlemek ve baskın yapmak üzerine kurulu bu şampiyonu olabildiğince etkili kullanmak için haritayı devamlı izlemeniz şart. Tüm ormancılar için geçerli olan bu durum, Nocturne’un ulti’si ile yanlışlıkla kule altına gitmemesini sağlamak için daha da büyük önem arz ediyor. Paranoyanız bol olsun!
