Metallica - Hardwired... To Self-Destruct İnceleme

8 yıl zor geçti be abiler…

Metallica’nın yeni albümünü yazmak her ne yazarsanız yazın herkesi memnun edemeyeceğiniz bir iş. Ama kolaya kaçmayacağım elbette, yorumlarım sübjektif olsa da herkesin bir şeyler bulabileceği bir yazı olmasına gayret edeceğim, takdiri size ait.

Metallica deyince herkeste bin bir türlü anı canlanır doğal olarak, ergenliğin dikenli yollarında öfkemizi nereye saçacağımızı bilmezken yanımızdaydılar hep. Fade to Black ile içe kapanmalar, Master of Puppets ile coşmalar hep onların sayesinde. Ortaokul yıllarımda ilk defa Re-Load ile tanıştım ben grupla, kaseti alan anneme ne kadar şükran duysam az gelir. Tabii zamanla eskileri de keşfettik. O oldu bu oldu, St. Anger ve Lulu’yu pek sevmedik, Death Magnetic’le umutlandık derken devran döndü ve 8 yıllık bir arada sonra Hardwired… To Self Destruct’a kavuştuk. Ama ne kavuşma!

Açıktan ve büyük büyük yazıyorum; HARDWIRED BLACK ALBUM’DEN BU YANA GELEN EN İYİ METALLICA ALBÜMÜDÜR! Buna katılmayanlarınız olacaktır şüphesiz ama sebeplerimi bir dinleyin. Öncelikle albümdeki şarkı yazımı grubun tüm zamanlarından özellikler taşıyor. Trash istiyorsanız Hardwired ve Spit Out the Bone verelim, yok ben daha ağır severim diyorsanız Dream No More (ki bu şarkıyla Cthulhu üçlemesini de tamamladılar) veya Here Comes Revenge var elimizde. Yenilik ararım hacı diyorsanız da Halo on Fire’ı seversiniz (ki benim de albümdeki favori şarkım kendisi). Albüm bolca yeni riffle gelmiş, Kirk muhteşem, James bayadır beni bu kadar etkilememişti vokalleriyle ve Lars da parçaları yönlendirmek konusunda bu sefer daha bir öne çıkmış. Müzisyenlik anlamında benim tek eksikliğini çektiğim (ve muhtemelen tüm Metallica severlerin) güzel bas melodileri oldu. Robert Trujillo’nun basları birkaç parça haricinde tamamen gerideki bir homurtudan ibaret ve “Nerelerdesin Cliff?” dediğimiz bir başka albüm olmuş Hardwired bu sayede.

metallica-1

Ama bunun haricinde söz yazımı olsun, sololar olsun, yaratıcılık olsun harika olmuş albüm. İlk dinleyişte parçaları çok ayırt edemiyorsunuz ve 2 bilemedin 3 favori kalıyor aklınızda, sonradan melodiler vokaller kafanızda uçuşmaya başlıyor sabah uyanınca, “dur şu şarkıyı bi daha dinleyeyim” filan derken bir bakmışım ki albüm içime yerleşmiş bile. Tamamen alışılmadık bir hareket olarak 12 parçanın tamamına klip çekip (özellikle Dream No More, Here Comes Revenge ve Murder One kliplerine bir bakın derim) çıkıştan bir gün önce Youtube’da yayınlayan grubun bu stratejisi internet aleminden son derece olumlu tepkiler aldı ve muhtemelen sanatçıların müzik yayımı konusundaki fikirlerini değiştirecektir önümüzdeki yıllarda. Bu zekice hamle için ayrıca tebrik etmek lazım kendilerini.

Son olarak albüme aslında 4 yıldız verecektim, ama klipleri izledikten, canlı yayın konserine bakındıktan sonra dedim ki; “yahu adamlar tarih yazıyor” ve bastım 5 yıldızı pişman da değilim. Eski fanların “bunlar da çok piyasa oldular canım” diye yıllarca eleştirdikleri grubun albümü neredeyse bedavaya paylaşması ve bu yaştaki yenilik arayışlarını takdir etmekle birlikte şarkıların ötesinde berisinde eskilere çaktıkları selamları da görüp duygulanmamak elde değil. Murder One’da Lemmy’ye yaptıkları saygı duruşu ise herhalde albümün en güzel sürprizlerinden. ManUNkind, We’re Dead My Dear ise benim için biraz zayıf halka konumunda kaldılar, kötü parçalar olmasa da iz bırakmadıklarını söylemeliyim. Bir de kimsenin pek ısınamadığı benimse her gün dinleme isteği duyduğum Am I Savage var, arada kalacağınız parçalardan olacaktır kendisi.

metallica-2

Hardwired geçmişten geleceğe giden harika bir roller coaster, grubun en iyi yaptığı her şeyi içinde barındırıyor ve bunca yıldan sonra bile Metallica dinlemek hâlâ çok keyifli be!

Editörün Notu: Yapım kalitesinden promosyonuna, dert edindiği meselelerden müzisyenliğine kadar dört dörtlük bir albüm. Kaçmaz.

Not: 5/5

YORUMLAR
Parolamı Unuttum