Windows 10 Hakkında Her Şey

Günümüz tarihinden 30 yıl önce başlatılan Windows yolculuğunda yeni bir durağa daha geldik.

30 yıl içinde Microsoft, yazılım dünyasında çığır açarak masaüstünde en çok tercih edilen işletim sistemi halini aldı. Oyun konsolundan telefona, her çeşit bilgisayar varyasyonunda, Microsoft'un ve Windows'un imzası yatıyor.

Teknolojinin insan hayatına entegre olduğu bu zamanda, Microsoft yeni işletim sistemi ile geçmişteki hatalarından ders çıkartıp ortaya son kullanıcıyı oldukça memnun edecek bir ürün ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Windows 10'un çıkışıyla birlikte yazılım dünyası, oyun dünyası ve daha nice sektörlerin ne gibi değişikliklere uğrayacağı şimdiden merak konusu olmuş durumda.

Yeni Microsoft Edge, Cortana, DirectX 12 ve nice yenilikleri derlediğimiz yazının tamamını okuduğunuzda, karşınızda duracak yeni ürün hakkında oldukça fazla bilgiye erişme şansı bulacaksınız.

Cortana diğer asistanlara toz yutturabilir

İlk olarak yeni yardımcı asistanımız Cortana'ya değinmek istiyorum. Çünkü bana göre Cortana, Windows platformuna sunulacak en büyük özelliklerden biri haline getirildi. Yardımcı asistanlar ile tam olarak tanışmamızı sağlayan Apple'a değinecek olursak Siri ile azımsanmayacak bir yol kat ettiğini söyleyebiliriz. Her ne kadar Siri'nin yerelleştirme süreci uzun sürse de son gelinen nokta, iOS platformunun dışında kalan kullanıcıların bile ilgisini çekiyor. Her ne kadar kullanıcıların az bir miktarı yardımcı asistanları kullansa da, günün sonunda Siri'nin teknolojiye kattığı yenilikler göz ardı edilemez.

Diğer bir yandan yardımcı asistanların, nesnelerin interneti döneminde başrole sahip olacak teknolojiler arasında olacağını hatırlatalım. Bu teknolojide ilk adımı  Apple attı ama Microsoft'un bu bayrağı Apple'ın elinden kapması söz konusu olabilir. Çünkü Microsoft'un elinde Apple kadar büyük bir pazar payı var, bu pazar payı mobil cihazlarda geri kalsa da, iPhone bir telefona sahip olan kullanıcıların büyük çoğunluğu hala Windows yüklü masaüstü bilgisayarlarını kullanıyor. Ayrıca Microsoft'un elde ettiği yazılım tecrübesi sayesinde Cortana'nın geliştirilmesinde harcanacak süre Siri'ye göre oldukça az olacaktır.

Öncelikle yeni sesli asistanımızın bir yapay zekaya sahip olduğunu belirtelim. Yani Cortana'ya izin verdiğiniz takdirde sizden çeşitli bilgileri öğrenip kendi havuzunda harmanlayacak. Filmlerden aşina olduğumuz bu konu ilk başta oldukça korkutucu gelse de, Cortana'nın kendi kendini geliştirecek olması gayet hoş gözüküyor.

Örnek vermek gerekirse Cortana'ya kısa mesajlarınızı okuma yetkisi verdiğinizde sizin sorularınıza farklı cevaplar verebilecek. Diyelim ki kız/erkek arkadaşınız sizi terk etti ve oldukça mutsuz bir ruh halindesiniz. Cortana size gün içerisinde çeşitli müzik veya film tavsiyelerinde bulunabilecek. Veya Cortana'ya haritalara erişim izni verdiğinizde, her zaman işe gittiğiniz yolda o sabah çok fazla trafik var ise Cortana size alternatif rotalar çizebilecek.

Oldukça fazla örnek çıkartabileceğimiz bu konular şimdilik Microsoft'un reklam kampanyalarından oteye gitmese de, yakın zamanda bu gibi teknolojiler ile karşılaşacağınızdan şüpheniz olmasın. Son olarak Windows 10'lu mobil cihazlarda kullanılan Cortana ile arama yapmak istediğiniz takdirde, Microsoft'un kullanıcılara yine Bing servisini dayatacağı söylentiler arasında.

Microsoft bu sefer güvenliğe büyük önem veriyor

Windows 10 geliştiricilerinin üstüne basa basa arkasında durduğu başka bir konu ise güvenlik. Windows 8 çıkış yapmadan önce de, güvenlik konusu Microsoft yetkilileri için oldukça önemliydi. Fakat Windows'un bu denli yaygın kullanımının sonucu olarak  güvenlik malesef Windows'un en zayıf özelliklerinden biri haline geldi.

Diğer bir yandan Microsoft'un yeni Windows ile oluşacak ekosistemin en can alıcı noktası olan güvenliğe çok fazla yatırım yaptığı konuşuluyor. Yeni işletim sisteminin tüm cihazlarda yer edineceğini varsayarsak, masaüstü bilgisayarımız ile mobil cihazımızın tehdit seviyesinin aynı olacağı sonucuna ulaşabiliriz. Ayrıca Microsoft yeni Windows ile mobil cihazlarda "Güvenilir Uygulama Ekosistemi" sözünü veriyor. Yani Google Play'den aşina olduğumuz "uygulama çöplüğü" terimini Microsoft tarafında göremeyeceğiz. f

Windows 10'un arayüzü hem eski, hem yeni

Yeni işletim sisteminin çıkışından uzun bir süre önce yayınlanmaya başlanan arayüzün Windows 7 ve 8 arasında olduğunu biliyoruz.

Windows 8'in çıkışında oldukça büyük bir kesimi mutlu etmeyen modern arayüz hatları Windows 10'da yerini korusa da, başlat menüsünün yenilenmiş bir biçimde tekrar karşımıza çıkıyor. Windows 8 ile hayatımıza giren metro arayüzündeki canlı kutucuklar yeni başlat menüsüne işlenmiş durumda. Ayrıca arama kutucuğunun eski yerine gelmesi birçok kullanıcıyı memnun edecektir.

Yeni Multitask ekranından bahsedecek olursak, bu özelliğin akıllara ilk olarak OS X'in Mission Control sistemini getirdiğini söyleyebiliriz. Açık olan pencereleri kolayca görüntüleyebiliyor ve istediğimiz uygulamaya çok kolay bir şekilde geçiş yapabiliyoruz. Ayrıca çoklu masaüstü seçeneği sayesinde birçok uygulamayı tek bir masaüstünde görüntülemek yerine, farklı alanlar için kullanılmak üzere yeni masaüstleri tasarlayabiliyoruz. Diğer bir yandan mağazada bulunan uygulamaları artık istersek küçük pencerelerde çalıştırabileceğiz.

Geliştiricilerin Uygulama Tutturma yani Snap adını verdiği yeni özellik sayesinde aynı ekranda birden fazla uygulama çalıştırma fonksiyonuna kavuşuyoruz. Yeni snap konfigürasyonu ise bizlere aynı anda 4 uygulamayı birden çalıştırma imkanı verecek.

Windows 10, geliştiricilerin favori adresi olmak istiyor

Hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek var ise o da Microsoft'un Windows 8'i geliştirirken kullanıcı deneyimlerine pek fazla önem vermemesidir. Çünkü Nokia'nın satın alınma  işleminin ardından mobil cihazlar ve bilgisayarlar için tasarlanan melez Windows arayüzünün, kitlelere dayatılması oldukça can sıkıcı boyutlara gelmişti.

Böylelikle son kullanıcının güvenini mobil tarafta kaybeden Microsoft, doğal olarak yazılım geliştiren insanların da aynı şekilde güvenini kaybetti. Bunun sonucunda Windows ekosisteminin oluşturulmaya başlandığı o dönemde, mobil cihazların olmazsa olması uygulamalar Windows Phone tarafında oldukça zayıf kalmış oldu.

Fakat bu defa Microsoft aynı hatayı yapmak istemiyor. Windows 10 ile hayatımıza girecek olan yeni Windows ekosistemi sayesinde Microsoft, geliştiricilere büyük önem verecek. Visual Studio'ya gelen güncelleştirmeler ile program kodlarının %90'ının her platformda değişmeden çalışabilecek olmasının yanında, ortak paketleme sistemi ve ortam kullanıcı arayüzü için gereken ayrı kod yazma işlemi ortadan kalkıyor.

Son olarak Microsoft, Windows platformunda yazılım geliştiren kişilere destek olmak amacıyla Windows Mağazası üzerinde uygulama keşfi, gelir dağıtımı ve kişiselleştirmiş uygulama tavsiyeleri gibi konulara da bazı yenilikler getirmiş durumda.

Windows 10 ve HoloLens kardeşliği

Teknoloji ve oyun dünyasını uzunca bir süredir merakla kıvrandıran sanal gerçeklik gözlüklerine Microsoft farklı bir bakış açısı kattı. Sanal gerçeklik gözlüklerinin sadece eğlence dünyası ile sınırlandırılmaması gerektiğine inanan Microsoft yetkilileri, bu yüzden Windows 10'un içine HoloLens'i yerleştirmek istiyor.

Ayrıca Windows 10 hibrid bir işletim sistemi olmakla beraber dünyanın ilk holografik çalışma platformu olarak da tarihe geçiyor. Geliştiricilerin hologram teknolojisi ile yeni iş deneyimleri kazanacağı bu yeniliğin temelinde, Windows 10'a özel olarak hazırlanmış API'ler bulunuyor. Microsoft'un HoloLens'i oyunların dışında  okuma uygulamaları,  hava durumu  ve haber uygulamaları, bankacılık uygulamaları, sesli ve görüntülü görüşme uygulamaları gibi günlük hayatımızda gerçekleştirdiğimiz eylemlere farklı bir bakış açısı getirmek için kullanılabilir.

Interne Explorer yerine 300 Spartalı

Windows 10'un geliştirilme sürecinde ortaya çıkan Project Spartan olarak bildiğimiz tarayıcının ismi aslında Microsoft Edge olarak değiştirilmiş durumda. Chrome, Firefox ve Opera karşısında bir türlü dikiş tutturamayan Internet Explorer oldukça kapsamlı bir güncelleme alıyor.

Yeni sayılan sesli asistanımız Cortana ile uyumlu olarak çalışan Microsoft Edge'in kendi içinde okuyucusu, not alma ve paylaşma özellikleri ilk dikkat çeken unsurlar oluyor. Ayrıca ilk başta Chakra JavaScript ve Trident işleme motorlarını kullanacağı söylenen tarayıcının sonradan EdgeHTML5 motorunu kullandığı açıklandı. Tasarım konusunda ise Microsoft'un tarayıcı için oldukça minimalist, göz yormayan ve sade bir şablon seçtiğini görüyoruz.

Windows 10'un oyuncular üzerindeki etkisi

Öncelikle Windows 10'un Xbox One ve mobil cihazları 29 Temmuz'da pas geçeceğini tekrar hatırlatalım. Windows 10'un Xbox One'a uğramasıyla beraber konsol arayüzünün bir kısmı ve yazılım alt yapısının değişeceği zaten önceden açıklanmıştı. Ayrıca diğer bir yandan Microsoft, Windows 10 ile PC oyunculuğunun zirveye ulaşacağını da dile getirmekte.

Aslına bakarsanız bu söylemlerin arkasında Valve'ın Microsoft'a karşı yaptığı ataklar bulunuyor. Çünkü Valve'ın Steam Machine'ler ile birlikte Linux'e destek vermesinin sonucunda şimdiye kadar 1.000'in üzerinde oyun Linux platformuna çoktan uyumlu hale getirilip, Steam Machine'ler için hazır halde bekletiliyor. Fakat Microsoft'un sahip olduğu Xbox One pazar payı ile Steam Machine'lerin sahip olacağı pazar payının ne kadar farklılık göstereceğini zamanı geldiğinde hep birlikte göreceğiz.

Windows 10'un PC oyunculuğa getireceği yeniliklerden bahsedecek olursak DirectX 12'nin yanında Kinect v2'nin ve Xbox uygulamalarının Windows 10'a gelmesi bizi heyecanlandırıyor.

DirectX 12'nin daha çok işlemcilere yönelik olacağından ve oyunlarda karşımıza çıkan işlemci darboğazı sorununu %30'lara kadar hafifleteceğini biliyoruz. Örnek vermek gerekirse 8 çekirdeğe sahip bir işlemciyi DirectX 11 ile kullandığınızda, oyunlarda işlenecek modeller için işlemcinizin 8 çekirdeği birden kullanılıyordu. Fakat DirectX 12 ile beraber 8 çekirdeğe sahip olan işlemcilerin, 8 çekirdeğinde ayrı ayrı olarak kullanılabilmesi durumu ortaya çıkıyor.

Yani buradan çıkartacağımız sonuca göre PC platformunun öne çıkarttığı ağır sistem isteyen strateji oyunları DirectX 12'den fazlasıyla yararlanabilecek. Diğer bir taraftan DirectX 12, oyunların sisteminizden istediği çizim miktarını da yükseltiyor.  DirectX 11 ile sınırlandırılan 11.000 ila 14.000 arasında değişen çizim işlemi artık çok daha yüksek standartlara ulaşacak. Son olarak DirectX 12 işlemcinin tükettiği enerji miktarını da aynı oranda düşük seviyelere inecek. Kısacası, Windows 10'un oyunculuğa kazandırdığı en büyük yenilik DirectX 12 olmuş durumda.

Gelecekte Windows'un durumu ne olacak?

Aslına bakarsanız bu konu hakkında uzmanlardan çok değişik yorumlar geliyor. Fakat yazılım dünyasını yakından takip edenlerin ortak görüşü, gelecekte Windows'un bedava ve açık kaynaklı olacağı yönünde. Bu güzel hayal şimdilik imkansızlığını korusa da, insanlar para verip satın aldıkları bilgisayarları kullanabilmek için artık işletim sistemi satın almayı pek doğru bulmuyor.

Yabancı medya ise, Microsoft'un Apple gibi bir cihaz ekosistemine sahip olmak istediğini söylüyor. Hatta bu düşüncenin ilk temeli Windows 10 ile atılmış durumda. Böylelikle Microsoft'un ilerde oluşturması ihtimal gözle bakılan cihaz ekosisteminin sonucunda Windows işletim sisteminin cihazlara özel olarak geliştirilip bedava sunulması mümkün görünüyor.

Fakat Windows'un yakın tarihi için konuşacak olursak, Microsoft'un kullanıcılara sadece teknolojik yenilikler sunmayacağını söyleyebiliriz. Söz konusu olan ürün, bir işletim sisteminin ötesinde diğer firmaları dahi korkutacak bir ticari hamle olarak görülmekte. Çünkü silikon vadisinde gerçekleşen teknolojik gelişmeleri tetikleyen unsurun gerçek adının aslında rekabet olduğunu unutmamamız gerekiyor.