Rekabete dayalı online oyunlar son yıllarda daha fazla hikâye, karakter ve tasarlanmış deneyim içerir oldu. Eskiden online oyunları açıp login oldunuz mu sadece oyna/savaş’a (artık sizi rekabete götüren düğme hangisiyse) tıklayıp sunucunun sizi rakiple eşleştirmesini beklerdiniz. Mücadele sağlam olduğu sürece, kimin kim olduğunun, kimin neden dayak yediğinin önemi yoktu. Ama neden? O düğmenin yeri değişmediği ve ben rakiplerimi aynı hızla bulabildiğim sürece, oyunların bize daha fazla hikâye sunmasında bir sıkıntı var mı? İşiniz bu değil mi yahu? =)
TARİHİN TERSTEN TEKERRÜRÜ
World of Tanks, ki bilirsiniz rekabetçi online oyunların en damarlarındandır, bu yeni akımı bir adım daha öteye götürüyor ve oyuna ilk defa tek kişilik bir senaryo modu ekliyor. Evet, doğru duydunuz, oyuna tek kişilik (gerçi co-op da oynanıyor) hikâyeli kampanyalar geliyor. Tarihin tersten tekerrürü garip bir şey değil mi sevgili okur? Eskiden tek kişilik oyunlar çıkardı, sonra aylarca beklerdik ki çok oyunculu modu gelsin. Şimdi yedinci yaş gününün hemen ardından yüz milyondan fazla oyuncunun oynadığı bir online oyun, tek kişilik senaryosunu tanıtıyor.
Ama baştan söyleyeyim, World of Tanks’in senaryo modu olan War Stories önce oyunun konsol sürümü için gelecek. Yani oyunu PS4 ve Xbox One’da oynayanlar deneyimleyebilecek şimdilik. Peki PC oyuncuları? Biliyorsunuz oyunun PC, konsol ve mobil (Blitz) sürümleri farklı stüdyolarca bağımsız olarak geliştiriliyor. Ama bu üç sürümden hangisi bir şey yapıp başarılı olursa diğerleri de alıp kendine uyguluyor. Yani War Stories önce konsola çıkacak ve beğenilirse çok büyük ihtimalle PC’ye de gelecek.
War Stories klasik AAA oyunlarda olduğu gibi tek bir büyük senaryo değil, birbirinden bağımsız küçük senaryolardan oluşuyor. Şu ana kadar duyurulmuş 4 senaryo var ve bunların ilk ikisini haftaya Gamescom’da oynayabileceğiz. Bu senaryoların, hadi oyunun kendi terimini kullanalım, “savaş hikâyeleri”nin her biri de 3 görevden oluşuyor. Yani şu ana kadar duyurulan hikâyelerin nerden baksanız 6-8 saatlik bir oyun süresi var. İleride ne sıklıkla yeni hikâye yayınlayacaklarına henüz karar verememişler.
YA BOMBA BERLİN’E ATILSAYDI?
Hikâye deyip duruyoruz ama ne ki bu hikâyeler? Burası bence War Stories’in en güzel yanı, çünkü oyun ikinci dünya savaşının anlatıla anlatıla sakıza dönmüş hikâyelerini bir daha önümüze sürmüyor. Benim çok sevdiğim “alternatif gerçek tarihine” giriyor. Arada durup “Peki ya böyle olsaydı?” diye sorar mısınız? Mesela Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’na girseydi doğu cephesinin şekli nasıl değişirdi? Amerika nükleer bombaları Japonya’ya değil de Berlin’e atsaydı ne olurdu? War Stories’in pek çok hikâyesi bu minvalde. Mesela haftaya oynayabileceğimiz “Flashpoint Berlin” görevi İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından müttefikler arasında kopan kızılca kıyamet üzerine. Batı Berlin’i kuşatan Ruslar, havalimanlarını sabote edince, şehir kuşatma altında yavaş yavaş boğuluyor, biz de kumandanı olduğumuz İngiliz tank birliği ile karadan bir tedarik hattı açmaya çalışıyoruz.
Alternatif tarihin yanı sıra çok az bilinen tarihi olaylar da senaryolara ilham verecek. Mesela “Brothers in Armor” senaryosu Rus ordusuna bağlı bir M4 Sherman taburunun hikâyesi. Efsanevi Sherman’lar, Amerika’nın İkinci Dünya Savaşında en çok kullandığı tanktı hatırlarsanız. Ama gerçekten de Romanya cephesinde Ruslar Amerika’dan aldıkları bir grup Sherman’ı kullanmışlar. Biz de bu Rus askerlerin başında onlara Sherman öğreten ve kumandanlık eden bir Amerikalının hikâyesine konuk oluyoruz. Ama bu hikâyelerin yanı sıra tamamen fantastik senaryolar da olabilirmiş. Ay görevi mesela? Harita zaten hazır değil mi?
Her bir War Stories’in üç görevden oluştuğunu söylemiştim. Bu görevler hikâyeye uygun tasarlanmış bir haritada, size verilen özel görevleri yerine getirmek şeklinde. Hani içine girince yapay zekâya karşı oynadığınız bir World of Tanks deneyiminden çok farklı değil. Ama düşman tanklarını ele geçirerek takımınızı güçlendirmek, arada cephane veya sağlık toplamak gibi normal oyunda görmediğimiz yeni mekanikler var.
TANKLARIN ÇİZGİ ROMANI
Bize hikâyeleri anlatansa daha çok görevler öncesinde izlediğimiz videolar. Bu videolar basit animasyonları olan dinamik çizgi romanlar olarak tasarlanmış. Hem karakterleri tanıtıp olay kurgusunu ilerletiyor, hem de bir sonraki görevde amacımızın ne olduğunu veriyorlar. Hakkını vermek lazım, gayet güzel hazırlanmışlar ve yapay zekâya karşı WoT oynamak sizi çekmiyorsa bile sırf bu çizgi romanlar için görevler yapılabilir.
War Stories’in hoşunuza gidecek yanlarından biri de siz bu hikâyeleri oynarken bir yandan kullandığınız tankların gelişimine devam ediyorsunuz. Yani tanklar deneyim, oyuncu da kredi kazanmaya devam ediyor. Oyunun yapımcıları bunu dengeli yapmaya özen gösterdiklerini, bu yüzden çok oyunculu veya hikâye modunu oynamanın bir diğerine avantajı olmadığını söylüyor. Üstelik bir görevi bitirince aynı görevi dilediğiniz tankla tekrar edebiliyorsunuz. Böylece istediğiniz tankı senaryo modunda geliştirebilir, ya da görevleri farklı sınıflarda oynayıp ne kadar değiştiklerine bakabilirsiniz. Elbette siz tank seviyesi değiştirdikçe karşınıza çıkacak rakipler de aynı oranda zorlaşıyor ya da kolaylaşıyor.
Geçtiğimiz yedi senede WoT inanılmaz gelişti. Konsol ve mobile en iyi uyarlanan online oyun oldu bir kere, kardeş oyunu World of Warships deniz savaşlarını çok iyi oturttu, grafikleri defalarca kendini aştı, oyundaki ülke ağaçları ve tank sayısı baş döndürür hale geldi. Ama bana sorarsanız War Stories oyuna bugüne dek eklenen en güzel özelliklerden biri. Belki çok da büyük bir şey değil ve çoğu oyuncunun toplam World of Tanks vaktinde %5 bile yer tutmayacak. Ama diğer oyuncularla tepişmekten sıkıldığınızda, canınız biraz da hikâye dinlemek istediğinde sevdiğiniz bir oyunun size bir parça farklı bir deneyim verebiliyor olması bence çok değerli. Umarım War Stories tutulur ve hem daha fazla senaryo gelir hem de PC’de de oynama şansını yakalarız.
