Imperial March'ı verin damardan
Devamını okuDoor Kickers 2: Task Force North – İnceleme
Açılın kapılar, operasyonumuz var…
Door Kickers 2: Task Force North, birkaç yıllık erken erişim sürecini geçtiğimiz günlerde sonlandırdı ve tam sürüme geçiş yaptı. Erken erişim sürecindeyken de yeterince tatmin edici bir oyundu ama tam sürümüyle iyice rüştünü ispat etmiş oldu diyebiliriz.
Operasyon var dediler, geldik…
90’lı yılların sonunda o dönemlerin popüler serilerinden Police Quest’in yeni bir seriye doğru evrilmeye başlayacağı SWAT serisinin 2. oyunu çıkmıştı. Özellikle 2. oyun diye belirtiyorum çünkü özünde “point&click” tarzı bir oyun olan ilkinin aksine izometrik görünümlü taktik strateji türünde bir oyun olarak çıkmıştı karşımıza.
Onlarca SWAT mensubu veya saldırgan arasından bir ekip oluşturuyor, bu elemanlarınızı yeteneklerine uygun teçhizatlarla donatıyor ve önünüzdeki görevleri yerlerine getirmeye çalışıyorduk. Operasyonda kullandığınız personel ve teçhizatın belirli bir bütçe gerektiriyor olması, saldırganlarla pazarlık yapıp rehineleri serbest bırakmaya ve teslim olmaya ikna etmeye çalışmamız gibi sebeplerle sevdiğim oyunlardan birisi olmuştu.
İşte tam olarak bu nedenle böyle bir giriş yaptım. Çünkü KillHouse Games, ilki 2014’te çıkan Door Kickers serisiyle bu mirası devralmış gibi geliyor bana, en azından bu alanda öne çıkan oyunlardan birisi olduğunu düşünüyorum. Zaten ilk oyunda bir SWAT timini yönetiyor oluşumuz da bu açından bir benzerlik kurmaya imkân veriyordu (tamamen kişisel hislerimle böyle bir yorumda bulunuyorum).
Elbette bu benzerlik oyunun tarzıyla sınırlı. Geri kalan kısımlarda tahmin edilebileceği gibi kendine has özellikleriyle, farklı bir tecrübe sunduğunu söylemek mümkün. Zaten aynı dönemde çıkan benzer tarzdaki oyunlar arasından sıyrılıp devam oyununun gelmesi de bunu destekleyen bir durum.
Door Kickers 2: Task Force North, bizlere özel askeri birimlerin yönetimini veriyor ve çeşitli operasyonlara atılıyoruz bir kez daha. Kimi zaman rehineleri kurtarıyor, kimi zaman önemli bir düşman unsurunu ele geçirmeye çalışıyor, kimi zaman da ortamda ne kadar terörist varsa onları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.
Geliştirici ekip, Door Kickers 2’yi “modern yakın mesafe muharebe ve taktiklerinin video oyunlarındaki en iyi tasviri” olarak tanımlayıp epey iddialı bir yorumda bulunuyor. En iyisi midir, değil midir, bu konuda bir yorumda bulunamam. Ama benim için gayet keyifli bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim.
Door Kickers 2, temel olarak gerçek zamanlı bir strateji oyunu. Bununla birlikte dilediğiniz anda oyunu durdurup ekip üyelerinize talimatlar verebiliyor, gerek gördüğünüzde bu talimatları değiştirip iptal edebiliyor, karşı karşıya kaldığınız duruma göre hızlıca tepki gösterip taktiğinizi yeniden şekillendirebiliyorsunuz. Sıralı talimatlar verme imkânınız da var. Hamleleri adım adım planlama sistemi iyi işliyor.
Örneğin, bir kapıyı kırarak içeri gireceksiniz. Öncesinde bir elemanınızı kapı kırıldıktan sonra içeriden gelebilecek saldırılara yönelik ilk karşı ateşi yapacak şekilde konumlandırırken diğerine içeriye sis bombası atma talimatı verebilirsiniz. Bu elemanlarınız hamlelerini yapmadan önce doğal olarak bir diğerine de o kapıyı kırma talimatı vereceksiniz. Öte yandan diğer bir elemanınıza da bütün bu hamlelerin ardından yan taraftaki pencereyi görebilecek bir noktaya geçip içeriye baskılama ateşi açma talimatı verdiğinizi düşünün. İçerideki teröristlerin karşılık vermelerine fırsat sunmadan olayı noktalayabileceksiniz gibi duruyor, öyle değil mi?
Belki böyle olur, belki de içeride bir intihar bombacısı vardır ve siz onu indiremeden o kendini patlatarak elemanlarınızdan bazılarını yanında götürebilir. O zaman kapıyla uğraşmayalım, duvara bir patlayıcı koyup, sonra da içeriye el bombası atalım. Askerlerimiz de güvenli bir mesafeden yaylım ateşine tutsunlar mekânı, olmaz mı?
İşte böyle örneklerle renklenen bir oyun Door Kickers 2. Çevresel faktörler de işin içine girince daha da keyifli bir hal alıyor. Pencereler, kapılar kırılıyor. Duvarlar yıkılıyor. Patlamalar çevreyi etkiliyor. Böylece sizin de yapabileceğiniz hamleler çeşitleniyor.
Bunların üzerine bir de kullandığınız birimlerin farklı özelliklerle gelmesi, operasyonlarda görev aldıkça tecrübe edinmeleri ve belirli alanlarda gelişim göstermeleri, ekip üyelerini donatacağınız ekipmanların sunduğu alternatifler de eklenince, taktiksel çeşitlilik anlamında eli kuvvetli bir oyun çıkıyor karşımıza.
Taktiksel çeşitliliğin yanında görev sayısının yüksekliği de oyunun bir diğer öne çıkan özelliği diyebiliriz.
Oyunun senaryo bölümlerini oynayabilmek için ilk olarak görevler kısmında belirli sayıda görevi tamamlamanız. Bu öğretici bölümde oyunun mekaniklerine alışıyor ve bir miktar ustalık kazanıyorsunuz.
Oyunun senaryolar kısmında onlarca görev yapacağınız 6 bölüm, görevler kısmında da neredeyse 100 kadar görev yer alıyor. Bunlar yetmezse kendiniz görev tasarlayabilir, başkaları tarafından tasarlanmış görevleri yükleyebilir, hiç olmadı görev üretici (mission generator) ile yeni görevlere yol alabilirsiniz. Bunlara ek olarak çevrimiçi co-op oynama imkânınız da var. Sizin anlayacağınız ucu bucağı yok. Bu oyunu yüzlerce (hatta abartıp binlerce) saat oynayanları gördüğünüzde şaşırmayın.
Oyunun görev mantığı belki çabuk tekrara düşülebileceğini düşündürse de aslında öyle olmadığını görüyorsunuz. Aynı görevi aynı hamlelerle başlattığınızda bile farklı şekillerde ilerleyebiliyor. İşte bu belirsizlik, oyuna ayrı bir tat katıyor bence. Haritaların rastgeleliği, düşmanların hareketlerinin farklılaşması, ekip üyelerinizin tepkileri gibi birçok unsur her adımı farklılaştırabiliyor. Bu da aynı görevleri tekrar yapmaya teşvik eden bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca görevleri daha iyi tamamlayıp tüm yıldızları toplamak için de tekrar oynamak isteyebilirsiniz.
Adet yerini bulsun, oyuna dair eleştirilebilecek birkaç noktayı da belirtmeden geçmeyelim. Bazı görevler epey zorlu olabiliyor. Adım adım son aşamaya kadar geldiğiniz bir operasyonu, görevin belirli bir noktasında kayıt imkânı da bulunmadığı için sil baştan oynamak zorunda kalıyorsunuz.
Çok sık denk gelmemekle birlikte, bazı durumlarda askerlerinizin tepki vermekte geç kalabildiği de oluyor ve bu da planlarınızı sekteye uğratabiliyor, hatta bazen görevi baştan oynamak zorunda kalıyorsunuz. Zorluk neyse de teknik sıkıntılardan görev tekrarı takdir edersiniz ki bir nebze can sıkabiliyor.
Öte yandan, geliştirici ekibin de hakkını teslim etmeden geçmeyeyim. Toplulukla iletişimleri kuvvetli. Geri dönüşleri ciddiye alıyor, bir sorun yaşanıyorsa bunu olabildiğince kısa bir sürede çözmeye çalışıyorlar. Erken erişim sürecinde gelen bazı talepleri değerlendirip tam sürüm versiyonuna ekledikleri de görülüyor (örneğin Iron Man modu). Tam sürümde ekledikleri ve önümüzdeki ekleyecekleri şeylerin listesi de uzun. Dolayısıyla oyunlarını daha iyi bir hale getirmek için yoğun çaba gösterdiklerini görüyoruz.
Daha belirtilebilecek çok şey var ama artık burada noktalayalım isterseniz. Özetle, Door Kicker 2 taktik strateji türünün iyi örneklerinden birisi. Bir şans verirseniz, onlarca, hatta yüzlerce saat oynayabileceğiniz bir oyun olduğunu siz de teyit edersiniz büyük ihtimalle. Türü sevenlere gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Başlıklar
Door Kickers 2, erken erişim sürecini güzel bir şekilde geride bırakıp tam sürümüyle de takipçilerinin yüzünü güldürmeyi başaran bir oyun olmuş. Taktik strateji türünü sevenler, bir şans versinler derim.
- Taktik çeşitlilik tatmin edici düzeyde
- Gerek halihazırda sunulan görev sayısının yüksekliği gerekse mod desteğiyle uzun bir oyun süresi sunuyor
- Gerçekçilik seviyesi çok yüksek
- Yıkılabilir ortamlar sayesinde görevleri farklı şekillerde tamamlayabiliyorsunuz
- Bazı görevlerde zorluk dengesi tam da oturtulamamış gibi
Kimi durumlarda ekip üyelerinin geç tepki verdiğini görünce (ve özellikle de bu nedenle operasyona sıfırdan başlamak zorunda kalınca) canınız sıkılabiliyor