Kapia, Kickstarter sürecinden beri takibimde olan, Steam’de demosunu oynayıp istek listeme eklediğim macera oyunlarından biriydi. Oyunun yapımcılarından Anna Antonov’dan “acaba Kapia’yı incelemek ister misiniz?” diye mesaj aldığımda çok sevindiğimi söylememe gerek yok herhalde, “istemem mi?” dedim, “sıkı bir point’n click macera hayranı olarak zevkle incelerim hem de” dedim. Yaklaşık 6 saatte biten oyunu zevkle oynadığıma göre şimdi de sıra zevkle incelemeye geldi.
“2 for 2” tam da adından anlaşılacağı üzere bir karı kocanın, Anna ve Pavel Antonov’un kurduğu bir indie stüdyo ve yaklaşık yedi senelik bir geliştirme sürecinin ardından bu “tutku” projesini oyuncularla buluşturabildiler.
Bu Batı başka Batı, o Doğu başka Doğu
Oyunun distopik hikayesi Batı ile Doğu ismindeki bölgeler arasındaki savaşı arkaplan olarak kullanıyor. Dünyanın büyük bir kısmı çöpe dönmüş, insanlar ve zeki robotlar kubbe ile kapatılan şehirlerde hayatta kalmışlar. Ancak bu şehirler de yavaş yavaş Göz ismindeki varlığın kontrolüne girmeye başlamış, oyunun geçtiği Kapia şehri de bunlardan biri. Caddelerde bu gözlerden bolca görmek mümkün, herkesin yaptığı her şey takip ediliyor bu dünyada. Batı nedir, Doğu nedir, bu Göz nereden gelmiş, kim yaratmış, tüm bunları oyunu oynarken öğreniyoruz.
Kapia’da kimi zaman büyükbaba Stefan, kimi zaman torunu meraklı bıdık Remy ile oynuyoruz. Stefan yollandığı son görevde çok hassas bilgiler içeren bir sürücü ele geçiriyor. Onun eve dönmesini heyecanla bekleyen Remy dedesi geri dönmeyince bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve onun peşine maceraya atılıyor. Stefan’lı kısımlarda oyunun hikayesini daha net anlamaya başlıyoruz, Remy’li kısımlar ise ufak bir çocuğun yaramazlıklarını ve heyecanını yansıtıyor daha çok.
Oyun tamamen 3D olarak hazırlanmış, tür olarak benzetme yap derseniz Grim Fandango örneğini verebilirim. Klavye fare ile de, kontrolcüyle de oynaması son derece basit. Modellemeler güzel, oyun dünyası ilgi çekici, çeşitli robotların ve karakterlerin tasarımları gayet ilginç ama işin teknik kısmında bolca sıkıntı var. Şimdi elbette Kapia’yı herhangi bir AAA oyunla kıyaslayarak değerlendirmeyeceğim, böyle işe yeni başlayan bir ekibin oyununda elbette teknik sorunlar olabilir. Eğer oyun yapmaya devam ederlerse muhtemelen bir sonraki oyunlarında daha iyi bir iş çıkarırlar, sonuçta tüm bunlar bir öğrenme süreci.
Detaylara takılmazsanız eğlencesi yerinde
Teknik sıkıntı dediğim şeyler dudak senkronunun olmayışı, kamera açılarının bazen sapıtması, bazı animasyonlarda göze batan eksiklikler, ses seviyelerinin düzensizliği olarak sayılabilir. Ama mesela karlı bölgelerde yürürken karda izlerin kalması gibi ince detaylar oldukça iyi işlenmiş, yani potansiyel var ama uygulama çok da iyi değil. Oyunun karakterin durduğu yere göre değişen kamera açıları en büyük sıkıntılardan biri aslında. Sağa doğru ilerlerken bir anda kamera değişiyor ve sağ aslında sol tarafınızda kalıyor falan. Bu tür geçişler bazen dikkat dağıtıcı olabiliyor. Arkanızda kalan bir yere gitmeniz gerektiğinde de ekran dışında kalan yere tıklayamadığınızdan öyle çok rahat etmiyorsunuz. Oyuna dair en büyük şikayetim sanırım buydu.
Bulmaca bakımından bana inanılmaz kolay geldi Kapia. Hatta son yamayla birlikte oyundaki birkaç tane olan mini oyunu da geçme özelliği eklediler ki oyunu iyice kolaylaştırdı bu da. Hikayesi biraz yetişkinlere yönelik ama oynanışı düşününce çocukların point’n click macera türüyle tanışma açısından iyi bir giriş oyunu olabileceğini düşünüyorum. Alacaksın çocuğunu ya da küçük kardeşini, birlikte oynayacaksın mis gibi. Maksat çocukların eli alışsın :)
Özellikle bahsetmek istediğim bir detay var, oyunun ara yükleme ekranları müthiş. Bu ekranlarda yaşları 5 ile 10 arasında değişen çocukların Kapia ile ilgili çizdikleri resimler var. Köşelerinde çizen çocuğun ismi ve yaşı yazıyor. Ne güzel bir dokunuş. Hele oyunun ‘jenerik’ kısmını mutlaka ama mutlaka izlemenizi öneriyorum. Bu da bir çocuk kitabı şeklinde ve emeği geçen tüm çocuklar burada da listelenmiş. Çok hoşuma gitti bu.
Bu güzel evreni tek oyunla heba etmemeli
Ben oyunu sıkılmadan oynadım ama sonlara doğru hikayenin biraz dağıldığını, bazı kısımlarda da anlamsızlaştığını mutlaka söylemem lazım. Aralarda turşu toplama gibi neden konulduğunu anlamadığım saçma işler de yaptık, yine sonlara doğru tavşan Bunny olarak oynadığımız çok kısa bir bölüm de var ve onun da neden konulduğunu anlamadım. Zaten o kadar kısa ve ani şekilde kesiliyor ki, sanki belli bir yerden sonra oyun aceleye gelmiş gibi hissettirdi bana.
Son kısmında da hikaye biraz alelacele toparlanmaya çalıştı ama bazı kısımlar bence havada kaldı. Oyun içinde çeşitli terminallerde okuduğumuz gazete haberleri, günlük dosyaları vs ile desteklenmiş güzel bir arkaplan hikayesinin ön kısmı bence pek de iyi doldurulamamış. Kapia, dünyasında olup biten şeyleri merak ettiriyor ve ben kendimi daha fazlasını öğrenmek isterken buldum açıkçası. Bu haliyle ortalamanın biraz üstünde bir oyun ama 2 for 2 ilerisi için umut vaat ediyor.
Başlıklar
Açıkçası Kapia evreninde geçen yeni bir oyuna hayır demem. Daha bir cilalanmış, teknik sıkıntıları giderilmiş, daha fazla detaya girilmiş bir oyun oynamak oldukça keyifli olabilir.
- Yükleme ekranlarına ve jenerik kısmına bayıldım
- Oyunun arkaplan hikayesi üzerinde iyi çalışılmış
- Karakterler renkli, Remy oldukça sevimli bir bücür
- Dede Stefan başta olmak üzere seslendirmeler gayet iyi
- Çok basit. Zorlayıcı bulmacası yok
- Ses seviyeleri dengesiz
- Etrafta dolaşırken kamera çok sık değişiyor
- Anlatım sonlara doğru bocalamaya başlıyor
- Bazı bulmacalar bana biraz anlamsız geldi