Space Crew - İnceleme

Kendi çapımda “deneysel oyunlar” olarak adlandırdığım bir kategorim var. Bu kategori içerisinde daha önce hiçbir şekilde deneyimlemediğim oyunları koyuyorum. Buradaki “deneysellik” kavramı zaman zaman oyunun sunduğu hikayeden, zaman zaman mekaniklerinden ya da oyunun işleyişinden kaynaklanabiliyor. Fakat hepsini birleştiren tek nokta, oynadıktan sonra bıraktıkları soru işaretleri.

Beat Cop, Carrion, Domina, The Final Station ya da Gunpoint gibi oyunları örnek gösterebilirim bu kategoriye. Tabii ki bunların arasında kendi belirlediğim favorilerim de var. Mesela Bomber Crew bu oyunlardan biri.

Yıllar önce muhteşem bir şans eseri tanıştığım bu oyuna hayatımın yaklaşık 10 saatini teslim etmişim. Bir ağır bombardıman uçağını ve içerisindeki ekibi kontrol ettiğiniz oyun, hikaye anlamında pek fazla şey vadetmiyordu. Fakat oyunda görevinizi yerine getirebilmek için tüm ekibinizi kontrol etmeniz, doğru hamleleri yapmanız ve uçağınızı savunmaya çalışmanız oyunu ilginç kılıyordu. İkinci Dünya Savaşı hiç bu kadar şirin olmamıştı…

Bomber Crew oynadığım dönemlerde OGZ Online ile bir bağım olmadığı için oyunu ancak kendi çapımda inceleme şansım olmuştu. Fakat bu kez Runner Duck ekibinin aynı formülü kullanarak hazırladığı Space Crew’a birlikte detaylı bir bakış atacağız.

Bomber Crew’un Uzayda Geçeni

Bu kez görevimiz bizleri Manş Denizi’nin ötesine değil, uzaya çıkarıyor. Star Trek evreninden fırlamış bir üste başlayan maceramızda, uzaylı ırkına karşı ciddi bir savaş açmış durumdayız. Bomber Crew oynamış kimsenin yabancılık çekmeyeceği menülerde yine ekibimizi topluyor, uçağımızı hazırlıyor ve görevlere çıkıyoruz.

Oyunu özel yapan noktalardan en önemlisi de bu “ekip toplama” olayı aslında. Siz ilerledikçe elde ettiğiniz beceri puanları, çok daha yüksek yetenekli karakterli ekibinize alma fırsatı sunuyor. Tabii öncelikle güncel ekibinizin hayatını kaybetmesi gerek…

Fakat geminizi en yakın gezegene çakmadan da karakterleri güçlendirme şansınız var. Her başarılı görevin ardından mürettebatınız tecrübe kazanarak seviye atlıyor. Her gemide olduğu gibi burada da mürettebat görev dağılımı yapmış durumda. Yani kaptanınız gemiyi kullanırken, askerleriniz silahları kontrol edebiliyor.

Tabii ki bu durum karakterler arasında değişim yapamayacağınız anlamına gelmiyor. Örneğin çok ciddi saldırılar altında kalan geminizin tüm kalkanları indi ve kaptanınızı kaybettiniz. Geminiz içerisindeki herhangi bir karakter gemiyi kullanmaya devam edebiliyor. Fakat belirlenen konu üzerinde tecrübe kazanmış karakterler, özel yetenekleri sayesinde savaşlardan daha rahat çıkmanızı sağlıyor.

Seviyeler arttıkça karakterlerinize ikinci bir tecrübe ağacı da açabiliyorsunuz. Yani silahları kullanan askerleriniz bir yandan da gemi içindeki ikinci mühendisiniz haline gelebiliyor. Kısacası ne kadar başarılı görev, o kadar güçlü bir mürettebat demek.

Hani Benim Recep’im?

Karakterlere çok bağlanmamakta fayda var zira bir noktadan sonra mutlaka elinizdeki her şeyi kaybediyorsunuz. Mürettebatınızı kaçış pod’larına yönlendirseniz bile kurtulamama şansları var ve çoğu zaman kurtulamıyorlar. Bu da oyunun rogue-like elementlerini de barındırdığı anlamına geliyor.

Aynı diğer rogue-like oyunlarda olduğu gibi görevinizi yere getiremeyecek hale gelen geminiz de ortadan kalkıyor. Yani geminiz üzerinde yaptığınız tüm güncellemeler ve güçlendirmeleri kaybedebiliyorsunuz. Fakat üzülmeyin, siz tecrübe kazandıkça standart geminiz de güçleniyor.

Space Crew’un bir diğer mekaniği de bu gemiyi özelleştirmek üzerine kurulu. Kendinize has elementler ile süsleyebildiğiniz geminin iç aksamında kontrol etmeniz gereken pek çok sistem bulunuyor. Sonuçta bu bir uzay gemisi ve içerisinde nükleer enerji barındıran motorlar, güç reaktörü, reflektif kalkanlar ve silah sistemleri bulunuyor.

Oyunda bu gemi içerisindeki her önemli parçayı değiştirebiliyorsunuz. Örneğin kalkan sistemlerini daha dayanıklı hale getirerek bozulmalarının önüne geçebiliyorsunuz. Bozulduğunda radyasyon sızdıran motorların yerine daha az güç sağlayan fakat radyasyon zehirlemesine engel olan farklı motorları kullanabilirsiniz. Yani burada seçme şansı size bırakılmış durumda.

Yukarıda da belirttiğim gibi en güçlü gemiler ve mürettebatlar bile zaman zaman sizi korkunç bir sondan kurtaramıyor.

Acil Durum Kapsüllerine!

Bomber Crew ve Space Crew arasında çok ciddi farklar olduğunu söylemek maalesef mümkün değil. Temel tuşların bile aynı olduğu oyunda artık zamanınızın çoğunu kabin içerisinde geçiriyorsunuz. Bomber Crew’da pek çok düşman uçağını kontrol etmeniz gerekirken, bombalamanız gereken bölgeye doğru şekilde ve açıda varmanız kilit önem arz ediyordu. Space Crew’da bu mekaniklerin tamamı kaldırılıp daha da basit hale getirilmiş.

Öncelikle artık uçağın dışında yapabileceğiniz tek iş, Bomber Crew’da da olduğu gibi, düşmanları işaretlemek. Bu sayede geminiz üzerindeki silahları kullanan askerlerinize emir vermiş oluyorsunuz. Fakat Space Crew’un en büyük farklılıklarından biri artık geminize düşman askerlerinin binebiliyor oluşu. Bunun için de Marshall yani şerif isimli yeni bir karakter türüne sahibiz.

İlk oyunda olduğu gibi uzayda geçen maceramızda da mürettebatımıza özel ekipmanlar verebiliyoruz. Örneğin silahlar motorların hemen yanında olduğu için radyasyona maruz kalan askerlerinize “hazmat suit” giydirebilirsiniz. Hatta yukarıda bahsettiğim Marshall karakterlerine özel setlerde bir de tabanca bulunuyor –ki gidip duvardan silah almanıza gerek kalmıyor.

Gelen bir diğer yenilik de acil kaçış kapsülleri olmuş. Bildiğiniz gibi Bomber Crew’da geminiz artık uçamayacak hale geldiğinde gemiyi terk edebiliyordunuz. Burada ise uçak menüsünden güçlendirebileceğiniz kaçış kapsülleri bulunuyor.

Kanadımı Kırdılar Uçamadım Anne

İki oyunun birbirleri ile paylaştığı pek çok detay olsa da asıl sorun ikisinin de aynı hızda tekrara biniyor oluşu. Sürekli olarak aynı görevleri yapmak Bomber Crew’da da Space Crew’da da müthiş sıkıcı hale geliyor. Fakat maalesef Space Crew bunu bir adım öteye taşımayı başarmış.

Neden bilmiyorum ama Space Crew oynadıkça ilk oyun hakkındaki bazı şeyleri yanlış yargıladığıma karar verdim. Örneğin uçağın yüksekliğini belirlemek size taktik avantaj sağlıyor olsa da görüşünüzü bir hayli azaltıyordu. Yine de zeminde uçaksavar sistemleri olduğu için çeşitli kararlar vermek, rota çizmek ve radyo desteği alabilmek önemli hale geliyordu. Space Crew bunların tamamının eksikliğini çekiyor.

Karakterlerin bu kez “uzay temalı” özellikleri olsa da uçağınızı geliştirmek de eskisi kadar tatmin edici değil. Runner Duck bu kez “güç” sistemini kullanarak oyuna farklılık katmaya çalışmış fakat bu da çok nadir şekilde kullandığınız sistemlerden biri haline geliyor.

Son Söz

Eğer daha önce Bomber Crew oynama şansı bulamadıysanız, Space Crew’u kaçırmamanızı öneriyorum. Fakat Bomber Crew’u oynamış ve sevmiş biriyseniz çok farklı şeyler beklememekte fayda var.

25 liralık fiyatı ile yaklaşık 10-12 saatinizi çalabilecek Space Crew, birkaç ay içerisinde Steam kütüphanenizin unutulanları arasına girecektir.