The Political Machine 2020 – İnceleme
ABD’nin yeni başkanı olmaya hazır mısınız :)
Birkaç ay önce The Political Machine 2020’nin çıkış haberini sizlerle paylaşmış, 2004 seçimlerinden beri takip ettiğim bu sevimli serinin yeni halkasından bahsetmiştim. Malum bu gece ABD’de Başkanlık Seçimi yapılıyor. Hazır böyle bir zamanlama yakalamışken oyundaki başkanlık yarışının nasıl olduğunu sizlerle paylaşayım istedim. Umarım sizler de keyif alırsınız :)
Trump ile amansız yarışımız…
The Political Machine serisi, ABD Başkanlık Seçimi’nin olduğu yıllarda yeni versiyonuyla karşımıza çıkan ve seçim yarışını eğlenceli bir şekilde ele alan bir seri.. Dolayısıyla serinin bu yeni üyesinin gündemi de 2020 Başkanlık Seçimi.
Oyunun başlangıcında iki partiden (Cumhuriyetçiler ve Demokratlar) hangisinin adayı olacağınızı seçiyor, ardından da adayınıza ve rakibinize karar veriyorsunuz. İki partinin gerçekte başkan adayı olarak ismi geçenlerden birini seçebileceğiniz gibi kendi adayınızı oluşturmanız da mümkün. Her bir adayın kendine has özellikleri, savunduğu fikirler mevcut; bunlar seçim kampanyanızı da etkiliyor.
Kampanya döneminde yapılabilecek şeyler belli. Eyaletleri ziyaret etmek, buralarda mitingler düzenlemek, reklam vermek, seçim görevlileri istihdam etmek, kampanya merkezleri kurmak ve TV programlarına katılıp alnınızın akıyla çıkmaya çalışmak. Tabii bunları yaparken hem nefesinizden (stamina) hem de cüzdanınızdan (kampanya bütçeniz) eksiltiyorsunuz; dolayısıyla “her turda 5-10 eyalet ziyaret edeyim, etrafı reklam afişleriyle donatayım, mitingler düzenleyeyim vs” diyebilme şansınız yok. Hangi eyaletlerin öncelikli hedefiniz olduğunu, oralarda ne gibi bir kampanya yöneteceğinizi iyi hesap etmeniz, zafere giden yolda akıllıca hamleler yapıp rakibinizi geride bırakmanız lazım.
Seçim kampanyası bizim işimiz :)
Oynanış aslında basit. Başkan adayınızı hedef eyaletinize uçuruyor ve kampanyaya başlıyorsunuz. Örneğin “Coronavirüs ile mücadele” başlığında desteklediğinizi veya karşı çıktığınızı beyan edebiliyorsun ve bu da o eyaletteki seçmenlerin tutumunda değişikliğe yol açıyor. Kampanyada ilerledikçe ideoloji puanlarınız birikiyor ve bunları da belirli bir ideolojiyi uygulamaya koymak için kullanıyorsunuz.
TV programlarına katılıp katılmamak sizin kararınız. Katıldığınızda ise, eğer sarkastik bir sunucunun karşısındaysanız, onun salvolarını ustaca manevralarla savuşturup izleyicilerde bıraktığınız izlenimin pozitif olmasını sağlamaya çalışıyorsunuz.
Kampanya sürecinde bazı anlık olaylar da yaşanıyor. Büyükanneniz, “Sevgili torunum, senin epey yıprandığını görüyorum. Var mı benden bir isteğin, sana kurabiyelerimden yapayım mı yoksa başka bir şey mi istersin?” diye sorabiliyor mesela :) Siz de “Kurabiyelerin yeter bana, başkasını istemem” diyerek seçim ekibinize yeni üyeler katılmasını sağlayabiliyorsunuz.
Seçim kampanyası masraflı iş, haliyle kaynaklarınız gözünüzün önünde hızla eriyip gidiyor. Meteliğe kurşun attığınız anlarda ismini paylaşmak istemeyen bir bağışçı size ihtiyaç duyduğunuz parayı verebiliyor. Ama bu durumda rakibinizin ülke genelinde ivme kazanmasına şahitlik edebiliyorsunuz. Diğer bir yol ise, kampanyanız için bağış toplamak. ABD seçimlerinin olmazsa olmazlarından birisi daha işte :)
ABD seçimlerinin bir başka özelliği de elbette Başkan Yardımcısı ilanı. Siz de kampanya sürecinin bir noktasında Başkan Yardımcısı olarak seçtiğiniz ismi açıklıyorsunuz ve o isim de sizinle birlikte seçim kampanyası yürütmeye başlıyor. Başkan yardımcısı adayı sizin eksik bıraktığınız yerleri kapatabilir veya sizin iddialı olduğunuz alanlarda da size sunacağı katkıyla rakibinizi darmaduman etmenizi sağlayabilir.
ABD hakkında sahip olduğunuz teorik bilgiyi oyuna yansıtmanın zevki de bir başka oluyor, kabul etmek lazım :) Trump’ın elinden alamayacağınız seçmenlerle boşuna uğraşmanın anlamı yok, bırakın Teksas onda kalsın, “Duvar örücem, göçmenleri şutluycam” diyerek oy topladığı yerlere bulaşmayın mesela. Bir bölgenin önceliklerine yoğunlaşmak çok faydalı. Asgari ücretlerin yükseltilmesi ideolojisini benimsedikten sonra bir de işsizlik sorunuyla boğuşan bir eyalette mavi yakalı işsizliği ile mücadele konusunda bir miting düzenlediniz mi tadından yenmez :)
Başlangıçta bunlarla uğraşmak istemiyorsanız, açın AI vs AI modunu, seçin başkan adaylarını ve kapışmalarını izleyin. Bu incelemeyi yazmadan hemen önce yaptığım simülasyon Biden’ın Trump’a karşı bir adım önde olduğunu söylüyor. Bu öngörü ne kadar başarılı, bu gece göreceğiz artık :)
Oyunun önceki versiyonlarında dilersek farklı partilerden de aday olabiliyorduk, hatta bağımsız aday olmak bile mümkündü. Ancak bu sefer iki partiden birisini seçmek durumundayız. Dolayısıyla bu yönden koca bir eksi aldı benden. Bir de ABD seçimlerinin bir başka klasiği başkan adaylarının canlı yayında kapışmalarıdır, buna da yer verilmemiş oyunda. Bir diğer eksiyi de burada yazdım.
Sonuç olarak, ABD seçimlerini gayet eğlenceli bir şekilde ele alan, keyifli bir oyun The Political Machine. Siz de dilerseniz kendi seçiminizi kendiniz yapabilirsiniz.
Başlıklar
Eğlence dozu yüksek
Seçimi modelleme konusunda başarılı
Adayları da iyi ele almışlar
Hızlıca bitirilebilse de tekrar oynanabilirliği yüksek
Daha önce iki parti haricinde de aday olabiliyorduk, bu yönden geriye gidilmiş
Başkanların karşılıklı katıldığı TV programı da olsaydı keşke
bu kadar gülücüğe gerek var mı? :))))))))