2021'de beklediğimiz oyunlarda bugün de sıra açık dünya oyunlara geldi. En uzun süre vakit harcadığımız oyun kategorilerinden birisi de bu malum. Bu yıl da bu konuda çok eksiklik çekmeyecek gibiyiz, tabii pandemi süreci veya bir başka gerekçeyle ertelenmezlerse. İçlerinden hangi birini oynayabileceğiz, o da ayrı bir soru işareti. Yine de bu durum heyecanlanmamıza engel değil.
• 2021'de Beklediğimiz 10 Adventure Oyunu
• 2021'de Beklediğimiz 10 Bağımsız Oyunu
• 2021'de Beklediğimiz 10 Japon Oyunu
• 2021’de Beklediğimiz 13 Korku Oyunu
• 2021'de Beklediğimiz 10 Strateji Oyunu
• 2021'de Beklediğimiz 10 FPS Oyunu
Listede 10 oyuna yer verdik ama aslında bu sayı çok daha yüksek; burada belirtebileceğimiz başkaca oyunlar da vardı elbette. Biomutant, Halo Infinite, Fable, Sherlock Holmes Chapter One, Little Devil Inside, State of Decay 3 gibi örnekler akla geliyor mesela. Eğer sizin de belirtmek istedikleriniz olursa, yorumlarınızı bekleriz:
Gotham Knights
Arkham serisinin hayranları bıkmadan usanmadan yeni Batman oyunu isteyedursunlar, onun yerine içinde Batman olmayan bir Batman oyunu geldi :) Ekip tabanlı süper kahraman oyunu denildiğinde insan ister istemez bir tereddüt ediyor. Ama ailenin diğer üyeleri Batgirl, Nightwing, Red Hood ve Robin ile Gotham sokaklarını suçlulardan temizlemek de gayet keyifli olabilir; hele bir de Baykuşlar Divanı’na karşı mücadele etmek durumunda kalacağımız düşünüldüğünde. İster tek başımıza, ister co-op olarak kahramanlarımızın farklı özelliklerini kullanarak sokaklara dehşet salan suçluları bir güzel pataklayacağız. Oyunun bir noktasından sonra Batman’in geri döneceğini de tahmin ediyoruz. Yarasa ailesi bizlere nasıl bir deneyim yaşatacak, hep birlikte göreceğiz.
Skull & Bones
Ubisoft bundan yıllar yıllar önce açık dünya bir korsan oyunu yapmakta olduğunu duyurdu. Duyurmakla kalmadı, E3 2018’de katılımcılara oynattı bile. Ama o günden bugüne sanki oyun buharlaşmış gibi doğru düzgün bir şey gösterilmedi, sürekli ertelendi, bir ara iptal mi oldu acaba diye düşünmeye başlamıştık hatta. Neyse ki oyunun Kreatif Direktörü Elisabeth Pellen, 2021 yılını işaret etti de rahatladık :) Black Flag'in olumlu tepki alan deniz savaşlarının ardından "o zaman bunun oyunu yapılır" diyerek yola çıkan Ubisoft, bizlere Hint Okyanusunda sıradan bir denizciden korsanların kralı olmaya uzanan bir macera vadediyor. Arada bir karaya çıkıp aksiyona girmek isterdik ama şimdilik en büyük eksikliği bu olacakmış gibi görünüyor.
Monster Hunter Rise
Monster Hunter serisi bu sene Rise ile yoluna devam edecek ve demosunda gördüğümüz kadarıyla yine gayet keyifli bir oyun geliyor. Yine değişik silahlarla farklı farklı av tecrübeleri bizleri bekliyor. Yapılan açıklamaya göre ilk aşamada 41 yaratık avlayacağız, bunlardan 10 tanesi daha önce görmediğimiz cinsten yaratıklar olacak. MHW: Iceborne’da bu sayı 94’tü, MHG Ultimate’te ise 129, yani Rise'da da bu sayının yükselmesini bekleyebiliriz. Bu sefer wirebug mekaniği ve yaratıkları binek olarak kullanabilmemiz gibi hoş detaylar da var. Sevimli yol arkadaşlarımız palamute ve palico’larımız, farklı yetenekler sunan zırh setlerimizden de bahsetmeden geçmeyelim. Uzun lafın kısası önümüzdeki ay yaratık avcılığına geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
Crimson Desert
Pyrel isimli fantastik bir dünyada, kiralık askerlere liderlik eden Macduff isimli bir savaşçıyı yöneteceğimiz oyunda, oyunun ana karakterlerinin birbirleriyle kesişen kaderleri, bizim oyun boyunca aldığımız kararlardan etkilenecek. Pyrel’in dört bir yanına yol alıp çeşitli görevleri yerine getirecek, düşmanları alt edecek, gizemleri çözeceğiz ve bunların sonunda yeni yetenekler ve ekipmanlar edineceğiz. Klasik bir Orta Çağ temalı açık dünya oyunu deyip geçmeyin, fragmanı gayet hoş görünüyor. Yapımcı ekip detaylı bir yapay zeka sayesinde çok gerçekçi çatışmalar yaşatacakmış. Örneğin düşmanlarınıza yaptığınız sıradan hamleyle silahlarını bile düşürtebilecek, çıplak elle saldırmak ya da geri çekilmek zorunda bırakabileceksiniz.
Atomic Heart
Sovyetler ve atom enerjisi (ya da nükleer felaket mi desek?) teması denildi mi doğal olarak dikkat çekiyor, STALKER ve Metro serilerinde bunu açıkça görmüştük. Bunun üzerine bir de Bioshock’u anımsatan bir yapı inşa ettiğinizi düşünün. Alın size Atomic Heart! 1930’lar ile 1960’lar arası bir dönemde, alternatif bir dünyada Sovyet coğrafyasındayız. Teknolojik bir atılım sağlanmış. Robotlar her işe koşulur olmuş. Ama işler bir anda tepetaklak oluveriyor. Bir KGB ajanı olarak, sorun çıkan bir merkezdeki olayları incelemek ve sorunu çözmek üzere görevlendiriliyoruz. Bu merkeze vardığımızda ise; kendimizi isyan eden robotlarla mücadele ederken buluveriyoruz. Çok farklı bir kafa sunacak gibi görünen oyunlardan, bakalım ne kadar başarılı olacak.
Dying Light 2
İlk oyun parkur dinamikleriyle ön plana çıkmıştı, ikinci oyunda da bu yönden yine dikkat çekici bir performans göreceğimiz anlaşılıyor. Bina tepelerinde koşturup araçlar arasında hoplayıp zıplayacağımız bir aksiyonun içinde bulacağız kendimizi. Ama esas vurgulanan nokta oyunun RYO tarzı dallanan budaklanan bir hikaye akışıyla gelmesi. Aldığımız bir karar, oyun dünyasını derinden etkileyebilecek, bu karar sonrasında karşımıza çok farklı yollar çıkabilecek. Bu da doğal olarak diğer tercihlerin devre dışı kalması anlamına geliyor. Yani yapımcılarının da ısrarla belirttikleri gibi oyunun sunduklarının tamamını görebilmemiz için birkaç defa oynamak gerekecek. Oyuna dair tek endişem ise, geçtiğimiz yılın başında çıkacakken bugüne kadar ertelenmiş olması ve halen çıkış tarihinin açıklanmaması. Yaşanan ayrılıklar da oyunun geliştirilme süreci ile ilgili endişemi destekliyor. Yine de bu yılın dikkat çekici yapımlarından olabilir.
The Legend of Zelda: Breath of the Wild 2
Breath of the Wild’ı oynayıp da beğenmeyen bir oyuncu yoktur herhalde. Nintendo, devam oyununu duyurunca da ister istemez heyecan yapıyorsunuz tabii. Age of Calamity ile ilk oyunun 100 yıl öncesine gittik ve olayların başlangıcına şahitlik ettik. Bu ikinci oyunda bu sefer BotW sonrasında yaşananları göreceğiz. Aslında Age of Calamity’deki karakterler ve yaşananlar bu oyun için de altyapıyı ve hikayeyi zenginleştirebilecek detaylar sunuyordu, BotW 2’ye ne ölçüde yansır bilemiyoruz. Ama bu sefer bizleri daha karanlık tonda bir oyun beklediğini söylemek mümkün. Twilight Princess’teki düşmanımız Zant veya Skyward Sword’dan Demise geri dönüş yapar mı, merakla bekliyoruz. Neler olur neler biter bilemiyorum, ama her hâlükârda 35. yılında The Legend of Zelda serisine güzel bir halka daha eklenecek gibi görünüyor.
Far Cry 6
Hayali bir Karayip ülkesi olan (ve açıkça Küba'dan esinlendiğini görebildiğimiz) Yara’ya yol alacağımız bu yeni macerada, 50 yıldır ülkeyi yöneten El Presidente Antón Castillo’ya karşı ayaklanan direnişçiler arasında yerimizi alacağız. Baş karakterimiz Dani Rojas (kadın veya erkek seçebiliyoruz) ve Far Cry 5’tekine benzer şekilde çatışmalarda bize destek olacak ekip üyeleri de bulunuyor. Diktatör Castillo’nun oğlu Diego’nun bütün bu çatışmanın ortasında nasıl bir rol üstleneceğini de merak etmiyor değilim. Hatta kimileri kendisinin genç Vaas olabileceğini bile düşünüyor. Giancarlo Esposito’nun Antón Castillo rolünde sergilediği performans da ayrı bir merak konusu. Acaba yeni bir Vaas Montenegro performansı görür müyüz? Far Cry 5’in finali gibi sürprizli bir final sunulur mu? Ubisoft, bu sefer bizlere daha farklı bir Far Cry tecrübesi yaşatabilecek mi? Bu ve benzeri sorularımızın cevabını birkaç ay içerisinde alacağız.
S.T.A.L.K.E.R. 2
İlk Stalker oyununda, “yaşayan bir dünya” hissiyatını veren detaylarla kendimizi bu dünyanın içine çekilirken bulmuştuk. Yaptığınız (veya yapmadığınız) hamlelerle The Zone’un farklı bölgelerinde yaşanan değişimleri gözlemleyebiliyordunuz. Gerilim yaşatmak konusunda da gayet başarılı bir performans sergiliyordu. Gördüğümüz ve görmediğimiz düşmanlarla başa çıkmak için iyi reflekslerden ziyade sağlam sinirlere ihtiyaç duyduğunuz sahnelerle karşılaşıyordunuz :) 10 yılı aşkın sürenin ardından, mevcut teknolojinin sunduğu imkanlardan istifade edip çok daha etkileyici bir deneyim yaşatmak üzere geri dönüyor Stalker serisi. Işın izleme teknolojisi gibi güncel teknolojiler görsel yönden daha gerçekçi bir yapıya kapı aralarken, “yaşayan dünya” tecrübesi çok daha detaylandırılmış bir şekilde karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Bunca yılın ardından eski dostumuzla bir kez daha buluşmak için sabırsızlıkla bekliyoruz.
Horizon Forbidden West
Geçtiğimiz nesilde çıkan en iyi oyunlardan birisi hiç şüphesiz HZD olmuştu. PS5 için gelecek oyunlar tanıtılırken Forbidden West’i görünce haliyle çok sevindik. Horizon dünyasının görmediğimiz ne çok köşesi varmış, keşfedilmeyi bekleyen ne coğrafyalar bulunuyormuş meğer. Bin yıl önce yitip giden eski dünyanın üzerinde yükselen bu yeni dünya, her bir köşesinde ince ince işlenmiş detaylarıyla gayet etkileyici duruyor. Guerrilla Games’in yine görsel şova hazırlandığı izlenimini edindik o kısacık tanıtım videosunda. Aloy, bu sefer çok daha büyük bir tehditle yüzleşecek; eğer başaramazsa dünyanın sonunu getirecek bir yıkımdan bahsediyor. Büyük yıkımı engellemeye çalışacağı bu macerada Aloy’a eşlik etmeyi büyük bir heyecan ve merakla bekliyoruz.
[Bu yorum kullanıcı tarafından silinmiştir]