Death Stranding, şüphesiz bu yılın (ve hatta son yılların) en merakla beklenen oyunları arasında yer alıyor. Hideo Kojima’yı büyük bir saygı ile takip eden hayranları, bu son oyununu da sabırsızlıkla bekliyor. Oyunun çıkışına yaklaşık olarak iki buçuk aylık bir süre kaldı. Bizler de oyun hakkında akıllara gelebilecek başlıca soruların cevaplarını paylaşmaya çalışalım istedik.
Ne Zaman Çıkacak?
Death Stranding, Playstation 4’e özel olarak çıkacak (en azından mevcut tablo bu yönde) ve 8 Kasım 2019’da o bitmek bilmez özlemimiz son bulacak. Her ne kadar bunun için resmi bir açıklama yapılmamış olsa da oyunun PC versiyonunun da önümüzdeki dönemde açıklanması bekleniyor.
Fiyatı Ne Kadar?
Death Stranding’in Standart versiyonu 429 TL, Dijital Deluxe versiyonu ise 489 TL gibi bir etikete sahip.
Koleksiyon Versiyonu Var Mı?
Death Stranding’in de bir koleksiyoncu sürümü bulunuyor elbette.
Koleksiyon sürümünde; Bridges kargo kutusu, steelbook kutu, Kojima Productions’ın sembolü Ludens anahtarlık ve bire bir ölçekte bir BB Pod heykelciği bulunuyor.
Dijital içerikler olaraksa oyundaki farklı karakterlere ait 10 avatar, Death Stranding: Timefall dijital albümü ve sahne arkası görüntüleri yer alıyor bu pakette. Bir de oyunu oynadıkça elde edilecek oyun içi nesnelerin altın versiyonları bulunuyor. Onlar da şu şekilde sıralanmış durumda:
- Gold Power Skeleton
- Gold Armor Plate (Lv. 2)
- Gold All-Terrain Skeleton
- Gold “Ludens Mask” Sunglasses
Bu versiyon 200 $ gibi bir etiketle satışa sunuluyor. Ancak halihazırda dijital mağazalarda tükendiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde tekrar satışa sunulacağını tahmin ediyorum. Ülkemize gelip gelmeyeceği ise, belirsiz.
Kahramanımız Kim?
Oyundaki kahramanımız, Norman Reedus tarafından canlandırılan Sam ‘Porter’ Bridges. Kendisi Amerika’nın son başkanı ile ve Bridges adlı teşkilat ile yakından ilişkili bir karakter. Her ne kadar kargo işleriyle uğraştığına şahitlik etsek de oyunda üstleneceği rolün bundan çok daha önemli olduğunu biliyoruz. “İnsanları ve şehirleri yeniden birbirlerine bağlamak” gibi bir misyon yüklenmiş durumda omuzlarına, her ne kadar kendisi buna pek gönüllü görünmese de. Sam’i özel kılan bir özelliği de bulunuyor -ki dünyayı yok oluşun eşiğinden kurtaracak o büyük kahraman olması bekleniyor kendisinden. Bu özelliği öğrenmek için dişlerimizi biraz daha sıkalım.
Oyunun Hikayesi Hakkında Ne Biliyoruz?
İşte bu soru için yazılacak hem çok şey var hem de hiçbir şey yok. Zira oyunumuzun hikayesi açıklanmış değil, çıkana kadar da bu konuda bir adım atılmasını beklememek lazım. Malum, Kojima-san hikâye anlatmayı da çok sever, o hikâyeyi pek çok gizemin ardına saklamayı da. Fragmanlar boyunca hep o gizemleri izledik, hikâyeyi çözmek için ise oyunu beklememiz gerekecek.
Burada kısaca bir özet geçeceğim tabii, ama üzerinde yazılacak çok şey olduğu için malzemenin pek çoğunu başka yazılara, önümüzdeki dönemde paylaşacağımız içeriklere bırakmak durumundayım.
Hikâyeye dönecek olursak; büyük bir felaket yaşanmış, dünya bildiğimiz halinde farklı bir hal almış durumda. ABD’nin sonu gelmiş, ABŞ (Amerika Birleşik Şehirleri) adıyla ayakta durmaya çalışan bir grup şehir söz konusu (Dünyanın geri kalanındaki tabloyu bilmiyoruz). Kahramanımız Sam’in de dahil olduğu Bridges adlı teşkilat, Amerika’yı ve insanlığı uçurumun kıyısından döndürmeye çalışıyorlar. Bu konuda önlerinde çeşitli engeller bulunuyor. Oyundaki düşmanlarımız, Timefall olarak adlandırılan ve zamanın çok hızlı akmasına neden olan yağmur, türlü türlü tehlikeler, ölüp ölüp dirilmelerimiz… Dünyamız ile öbür taraf (Hades) arasında bir tür bağlantı kurulmuş ve iki dünya arasında gidip gelmek mümkün. Oyun boyunca bu yolculukları pek çok kez deneyimleyecek ve hikâyeyi farklı yönleriyle tecrübe edeceğiz. Bunun beraberinde getirdiği sıkıntılar da bulunuyor elbette. Öbür taraftan bizim dünyamıza gelenlerin yarattıkları sorunlarla da baş etmeye çalışacağız.
Ayrıca yan karakterlerin kendi hikayeleri de bizlere çok şeyler anlatacak. 21 dakikada bir ölüp diğer tarafa geçen ve ailesini arayan, dolayısıyla bu dünyadaki yaşamını 21 dakikalık dilimlere sığdırmaya çalışan Heartman, çocuğunu diğer tarafta doğurmuş ve kordon bağıyla halen ona bağlı olan Mama, Bridges komutanı Die-Hardman, belki de zoraki bir müttefik olarak karşımıza çıkacak olan, muhtemelen rakip şirket Fragile Express’in güzel yüzü Fragile, bize farklı konularda yol gösterecek, rehberlik edecek Dead Man, ABŞ Başkanı Bridget, başladığı işi bitirmek vazifesi bizim üzerimizde kalan Amelie, bir yerde bilimadamı öbür tarafta asker olarak karşımıza çıkan Cliff ve diğerleri. Yani Kojima yine hikaye yazmak konusunda elini korkak alıştırmamış; bizlere bu hikayeyi çözmek için epey iş düşecek gibi.
Peki Ya Oyundaki Düşmanlarımız?
Şu ana kadar 2 gruba ayrılabilecek düşmanlar gördük. Bunlar dışında da olacaktır muhakkak, ancak şimdilik bunlara odaklanmak yerinde olur.
İlk düşman grubumuz KV (BT) denilen yaratıklar. İlk fragmanlardan itibaren merak duygumuzu tetikleyen gölge yaratıklar (-ki büyük oranda görünmez olduklarını biliyoruz) başımıza çok bela açma potansiyeline sahipler. Oyundaki boss savaşlarının baş aktörleri de büyük oranda bu gruptan çıkacak. Kendileri öbür tarafla bağlantılı. Aynı zamanda yaşanan felaket her ne ise onunla da bir şekilde alakalılar. Karakterimiz öldüğünde onu kratere taşıyanlar da bu yaratıklar olacak. Bir anlamda bizi diğer tarafa (Hades’e) götürecekler. BT’nin Beached Things’in kısaltması olduğu iddia ediliyor; Türkçe kısaltmanın KV olması da İngilizce isim ile ilgili bu teoriyle örtüşüyor.
İkinci düşman grubu ise, terörist bir organizasyon olan ‘Homo Demens’ grubu. Troy Baker tarafından canlandırılan kötü çocuk Higgs önderliğindeki bu örgüt, ayrılıkçı bir askeri birlik. Ekin tarlasına giren çekirge sürüsü gibi şehirleri tarumar ediyor, insanları katlediyorlar. Ana karakterimiz ve yan rollerde olduğu gibi kötü çocukların da kendilerine ait bir hikayesi olur hep Kojima oyunlarında; Higgs de bu açıdan bir istisna olmayacaktır tabii ki. (Homo Demens kavramı üzerine de uzun uzun yazılabilir, bunu da bir başka yazıya bırakalım en iyisi)
Bizi Nasıl Bir Oynanış Bekliyor?
Oyunun bir başka gizemli yanı da bu. Oynanış fragmanlarının ardından sıklıkla ‘posta/kargo simulasyonu’ esprileri yapılsa da oyunda aksiyon sahnelerinin de olacağını gördük, biliyoruz. Açık dünya olduğu konusunda da gayet net bir tablo sunuldu önümüze. Ama oyunun türü konusunda ne aksiyon-macera ne ryo ne de bir başka ifade kullanamıyoruz. Zira Kojima, ısrarla yeni bir oyun türü yaratmak istediğinin olduğunun altını çiziyor; ‘Strand System’ dediği bir sistem kurmak niyetinde. Oyuncuları birbirlerine bağlamaktan bahsediyor, sürekli olarak bağın önemine işaret ediyor. Ama bunu nasıl sağlayacak bilemiyoruz. Bu da oyun çıktıktan sonra çözülebilecek gizemler arasında yerini alıyor haliyle.
Death Stranding’i Farklı Kılan Ne?
Dilerseniz bu soruya şimdi hiç cevap vermeyelim :) Şu aşamada söyleyebileceğimiz yegâne şey Kojima’nın bambaşka bir deneyim yaşatmaya niyetlenmiş olması. Bunun için de olabildiğince farklı bir oyun sunmak istediğine şüphe yok. Görsel kalitesiyle, çok katmanlı hikayesiyle, yeni bir tür tanımlama gayretiyle, içerdiği pek çok karakterle ve daha fazlasıyla oyun dünyası için bir mihenk taşı olması bekleniyor. Kojima’nın neler yapabileceğini düşündüğümüzde boş bir beklenti de sayılmaz, öyle değil mi?
Ortalama Oyun Süresi Ne Kadar?
Bu da net olarak belli olmayan bir başka konu. Kojima’nın oyunlarını bol bol sinematik ile doldurduğunu, Death Stranding’in tam anlamıyla bir açık dünya olduğunu, anlatılacak hikayedeki geçişleri ve her bir karakterin arka plan hikayelerini düşündüğümüzde önümüzde epey uzun bir oyun duruyor gibi. Kojima’nın son oyunu MGS V: The Phantom Pain’in ana hikayesi yaklaşık 50 saat sürerken, yan hikayeleri ve ekstraları ile bu süre rahatlıkla 100 saatin üzerine çıkabiliyordu. Bu sefer nasıl bir tablo bizleri bekliyor bakalım.
Death Stranding İçin Ek Paket(ler) Gelecek Mi?
Death Stranding için ufukta bir ek paket görünmüyor. Zaten oyunun yapısının da bir ek pakete uygun olduğunu düşünmüyorum.
Death Stranding’te Türkçe Dil Desteği Var Mı?
Death Stranding, Türkçe altyazı seçeneği ile gelecek. Kojima’nın anlatımı düşünüldüğünde bu durum ülkemiz oyun severleri için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Öte yandan yine Kojima’nın anlatımı düşünüldüğünde, çevirinin ne derece iyi olacağı da büyük önem arz ediyor. Umarız bazı çeviri kazalarına kurban gitmez, ülkemiz oyun severleri oyundaki önemli olabilecek detayları gözden kaçırmazlar.
Şimdilik bu kadarla yetinmiş olalım. Oyunun çıkış tarihi yaklaştıkça belki farkl ıçeriklerle çıkabiliriz karşınıza, kim bilir :)
Gamescomda gösterilen videoda idrarını yaptığında mantar çıkıyorudu eğer diğer oyuncularda oyunu oynarken aynı yere idrarlarını yaparlarsa o mantarın büyüyeceğini ve kullanılabilir bir item olarak toplanabileceğini söylemişlerdi oyuncuları bağlamak tanımı bunungibi şeylerden geliyor sanırım.