Ekran kartları malumunuz, bir bilgisayar almanın ya da toplamanın en zorlayan noktası. Hem bilgisayarın en pahalı parçası, hem de en çok güç tüketen ve yer kaplayanı. Yani ekran kartı alırken nasıl bir tercih yaptığınız aynı zamanda anakart, güç kaynağı ve kasa tercihinizi de etkiliyor. Bilgisayar tercihinde en çok kafa patlatmamız gereken şey bu olduğundan da bayağı bir gerilim yaratıyor. Kur yükselmeleri ekran kartı fiyatlarına da yansıdığı için karar vermesi daha da zor.
Peki parayı bir kenara koyarsak şu an alınası ideal ekran kartı nedir? Aslında söylemesi çok zor. Bir önceki nesilde GTX 1070’in inanılmaz bir fiyat performansı vardı ve tek geçilesi GPU’ydu. Super modeller çıkana kadar bu nesilde de bir favorim vardı açıkçası. Ama Super modellerin performansı arttırıp fiyatları düşürmesiyle birlikte GTX 1660, RTX 2060, 2070 ve 2080’in Super model fiyat performansları ilginç şekilde dengelendi. O yüzden mevcut seride ne kadar para harcıyorsanız o kadar performans alıyorsunuz desek yanlış olmaz. Eğer 1080p çözünürlükte oynuyorsanız ve 60 fps size yeterse RTX 2060 şu an ideal görünüyor, eğer 1440p ve/veya 100Hz bir monitörünüz varsa RTX 2070 Super, sanal gerçeklik ve 4K için de RTX 2080 Super ideal bence. Ama paranız yettiği sürece bir üst modeli almak daima daha uzun kullanım ömrü demek. Eğer paranız yetmiyorsa da GTX 1660 halen çok iyi bir seçenek, ama geçen aylarda da bahsettiğim üzere hem DLSS yüzünden, hem de Cyberpunk 2077 ve yeni nesil konsollarla birlikte artık RTX’e geçiş yapmak gerek.
Fiyat farkları neden?
Ekran kartı alırken diğer bir kritik nokta marka ve modele karar vermek. Çünkü fiyatları yükselten sadece kur değil aynı zamanda farklı üreticilerin modelleri arasındaki farklar. Özellikle popüler üreticilerin, janjanlı tasarımlar ve göz alan kutularla piyasaya sürdüğü özel modeller fiyatları yükseltiyor. Mesela bu incelememize konu olan RTX 2070 Super’i piyasada 4.400 TL’den 5.800 TL’ye kadar değişen fiyatlarda bulabiliyorsunuz. Peki bu modeller arasında bu kadar fiyat farkını doğuracak bir fark var mı cidden? Hem evet, hem de hayır. Fark var çünkü her model farklı soğutmaya sahip ve uzun vadede kartın ömrünü bu belirliyor. Kötü bir soğutma sistemi sizi yarı yolda bırakabilir. Ama diğer yandan bir fark yok, çünkü hepsinin temel özellikleri aynı. Hepsi 8GB, hepsi 256-bit ve aynı GPU’ya sahip, bu yüzden performans veya özellik olarak çok küçük farkları var, hele %30 fiyat farkı yaratacak hiçbir şey yok. Yani aradaki fiyat farkını markaya ve kartın görünüşüne veriyorsunuz.
Bu yüzden ben ekran kartı seçerken bütün modelleri ucuzdan pahalıya diziyorum ve sonra şu iki kriteri karşılayan ilk kartı seçiyorum: Birincisi “İyi bir soğutması var mı?”, İkincisi “Güvenebileceğim bir marka mı?”. Çünkü iyi soğutmalı güvenilir bir karttan daha iyi bir ekran kartı olamaz. Markalar, reklamlar ne iddiada bulursa bulunsun %1 hadi bilemedin %3 performans farkı yaratamazlar. Çünkü hepsi aynı kart. Ve şu an bu işlemi yaptığımda karşıma iki model çıkıyor, bunlardan biri de Palit GeForce RTX 2070 Super JS (JetStream).
Palit’e güveniyorum çünkü dünyanın en büyük ekran kartı üreticilerinden biri, herhâlde 15 senedir incelerim ürünlerini, bugüne dek bir sorunla karşılaşmadım. Güvenilir marka, OK. JetStream modelinde kullandıkları soğutma da ful bakır temas ve soğutma kanalları üzerine yerleştirilmiş devasa bir soğutma ünitesi. Bunun üzerinde de 10cm büyükçe fanlar. Sağlam soğutma, OK. Üstelik TurboFan 2.0 tasarımında, düşük sesli ama yüksek performanslı fanlar. Dikkat etmek gereken nokta, bu kadar soğutmayı bir araya getirince kart da bir parça şişiyor ve 3 bracket sırası kaplıyor. Yani sisteminiz full ATX değilse muhtemelen diğer PCI’lara bir şey takamıyorsunuz. Ama sessiz, yüksek performanslı ve uzun ömürlü bir ekran kartı istiyorsanız, istediğiniz soğutma çözümü de bu.
Kartın bir de bonus olarak çift BIOS özelliği var. Bu bir yandan koruma sağlıyor, çünkü kullandığınız BIOS’ta sıkıntı olursa otomatik olarak yedek BIOS’a geçiyor. Ayrıca BIOS’lardan biri standart frekansa diğeriyse overclock frekansa ayarlanmış, o yüzden yüzde bir-iki performans avantajı var. Kart standart olarak OC ayarında geliyor ama çok oyun oynamadığınız, daha sessiz kullanmak istediğiniz zamanlarda kolayca diğerine geçebiliyorsunuz. Üzerindeki üç Display Port ve bir HDMI yuvasıyla da dilediğiniz gibi monitör kurulumları yapabilirsiniz. Bana bir faydası yok ama cam kapaklı kasanız varsa, üzerindeki RGB’yle kasaya renk de veriyor.
Birçok kişi için şu dönemde ekran kartı için 4.600 TL vermek çok zor biliyorum. Ama verecekseniz de en azından paranızın hakkını aldığınıza, performans dışında markaya, yanar dönere, ışıl ışıla falan para vermediğinize emin olun.