Film İnceleme - War of the Worlds

Islak Bir Beyaz Yaka Rüyası

Boktan filmleri izledikten sonra genelde mizah ağırlıklı bir inceleme yazmak gelir içimden ama Ice Cube’ün Dünyalar Savaşı bambaşka duygulara sevk etti beni. Düşünün, dünyanız uzaylılar tarafından istila altında, ne bileyim darbe, ekonomik kriz, adaletsizlik, vb gibi bir olay değil bu, fakat sizin arzunuz gene sokağa inip savaşmak değil, dünyaya ekranlar üzerinden bakmak.

Evet dünya değişiyor, evriliyor fakat hangi yönde olduğu konusunda ciddi soru işaretleri yarattı bende bu film.

H.G. Wells’in ünlü eserinin screenlife formatında uyarlaması bir film bu. Screenlife da neymiş ki diyerek araştırdım biraz (cahilliğimize ver kurban), pandemi döneminde türeyen ve aktörlerin olayları telefon, tablet, bilgisayar gibi ekranlar üzerinden takip ettiği, bu yüzden de aktörler bir araya gelmeden de çekebildikleri bir türmüş. Hayır çok da matah bir bok yemişler sanki, Gerçek Kesit’in Sarı Bıyığı bunlardan çok daha önce keşfetmişti bunu “Evden Eve Gerçek Kesit” diye, üstelik çok daha ucuza.

Filmimizde Ice Cube iç işleri bakanlığında siber güvenlikçi olarak çalışan bir arkadaş. Kendisi PC başında oturduğu yerden dünyayı kurtarırken uzaylı istilası başlıyor ve filmin kalan kısmı boyunca Microsoft Teams, Whatsapp, Facebook ve Amazon kullanarak istilayı durduruşunu izliyoruz. Siz şimdi yazdığım uygulamaları görünce şaka yapıyorum falan sanıyorsunuz ama ben gayet ciddiyim.  Hamile kızınız uzaylılardan kaçarken yanına gitmek yerine nasıl oldun diye Teams üzerinde görüntülü toplantı attığınızı, ters dönen drone’unuzu düzeltsin diye evsize “Sana Amazon’dan 5000 dolarlık hediye çeki verelim de düzelt şunu” diye whatsapp’tan yazdığınızı falan düşünün, öyle bir trajedi bu.

Normalde bu altı üstü bir film der, iki dalga geçer unutursun, ama benim canımı sıkan ne biliyor musunuz? Filmin oturduğun yerde dünyayı kurtarabileceğine dair duyduğu şehvet ve ıslak fanteziler kimse kusura bakmasın ama ardımızdan gelen kuşağın da sorunlarını gerçekten nasıl çözümleyebileceğine dair sahte umutlar yaratıyor. Dünyamız istisnasız her geçen gün yaşanamaz bir bok çukuruna dönüşürken tweet pompalayıp, insta’da story atarak sokağa inen kötülüğü yenebileceği fikrini aşılamak açıkçası beni geleceğe dair dehşete düşürüyor. Tweet atarak 20 yıldır İstanbul’daki taksi sorununu bile çözemiyoruz arkadaşlar, uzaylı istilasını mı durdurabileceğimize mi inanalım yani?

Sinemanın bir normalleştirme ya da istendiği zaman da aksine düşmanlaştırma aracı olarak kullanıldığına inanan biri olarak bu filmin neden çekildiğine dair başka hiçbir neden bulamıyorum. Yoksa kim 2 saat boyunca ekrana, daha doğrusu direkt size bakan Ice Cube’ün suratını, 20 yıl önce bile daha iyi olan CGI’ları, film yalanı altında Google reklam kuşağını izlemek ister ki?

Hani yaz dizilerinde şirket sahibi yakışıklılar olur, onların da şirket yönetmekten tek bildiği de sadece toplantı yapıp “Haftaya Amerikalılar anlaşma imzalamaya geliyor arkadaşlar” demekten ibaret olur ya, o minvalde ıslak bir beyaz yaka rüyası gibi War of the Worlds. Sahaya inmeden, elini kirletmeden…

Editörün Notu: H.G. Wells’e tabutunda röveşata şoku (0,5 puanı da sırf Snow White’ı geçsin diye verdim)

Not: 0,5 / 5

 

YORUMLAR
Parolamı Unuttum