Ubisoft'un bir süredir beklenen duyurusu geçen akşam gerçekleştirildi ve yeni Ghost Recon oyunu Breakpoint ile tanışmış olduk. Tanıtım videolarında, söyleşilerde, basın bültenlerinde oyun hakkında çeşitli bilgiler verildi; biz de oyunu Wildlands ve önceki oyunlarla kıyaslama imkânı bulduk. Bakalım Breakpoint yeni olarak neler vadediyormuş?
Yeni mekanımıza hoş geldiniz: Auroa
Ghost Recon serisinin 17 yıllık geçmişinde Avrupa, Afrika ve Güney Amerika'yı ziyaret etmiştik ve tüm bu oyunlar gerçek bölgelerde geçiyordu. Ama bu sefer durum değişiyor, Pasifik Okyanusu'nda Auroa adlı hayali bir adaya düşüyor yolumuz.
Oyunun test ekibinin başındaki Sebastien Leprestre bu kararı vermelerindeki sebebin daha esnek bir yapıya sahip olmak ve oyunun çıkışı sonrası da yeni adalarda yeni içerikler sunabilmek olduğunu söylüyor. Politik bir sebebi yokmuş yani. Hem bu sayede daha karanlık ve kasvetli bir ortam yaratabildiklerini söylüyorlar.
“Siz istediniz, biz de yaptık” diyorlar…
Yapımcılar, Ghost Recon oyuncu topluluğunun daha fazla gerçekçilik istediğini ve topluluğun sesine kulak vererek daha gerçekçi bir oyun deneyimi hazırladıklarını söylüyorlar. Hayatta kalma mücadelesini epey çetin bir mücadele haline getirecek detaylar eklenmiş durumda oyuna.
Karakterimiz acıkıyor, susuyor; sürekli koşmak, atlamak zıplamak mümkün değil, takatten düşüyoruz ve arada durup soluklanmak gerekiyor. Yüksek yerlerden düşünce yaralanıyoruz, kolumuz bacağımız incinebiliyor ve bunlar “kendi haline bırakayım, 3 adım sonra düz koşuya başlarım” tarzı sakatlıklar ve yaralanmalar değil.
Yaralarınıza dikkat edin, enfeksiyon kapmasın...
Sakatlıklar ve yaralanmalar oynanışa doğrudan etki ediyor. Fragmanın başında, düşen helikopterden çıktıktan sonra karakterimizin topalladığını görüp hoş bir detay diye düşünmüştüm. Ama bu gerçekten de önemsenen özelliklerdenmiş. Bu tür yaralanmalar sadece hareket hızınızı yavaşlatmakla kalmıyor, eğer yaranızı sarmazsanız nişan alırken de sorun yaşayabiliyorsunuz.
Çatışmanın ortasında yaralanmış arkadaşlarından birisini sırtına alıp güvenli bir köşeye götürüyordu karakterlerden birisi ve burada tedavi ediyordu. Sonrasında o yaralının hemen toparlanamadığını, bir süre ağır aksak hareket ettiğini gördük. Dolayısıyla “Çaktım bir medkit kendime geldim, zımba gibiyim” günleri geride kalmış olabilir.
Çamurların hastasıyım, kamuflajın ustasıyım…
Oyuna ilişkin vurgulanan detaylardan birisi de kamuflaj konusu. Videoda, ormanda ilerleyen karakterimizin etrafı düşman askerleri ile sarılmış durumdayken bir çamur birikintisine uzandığını, kendisini çamura bulayıp kamufle olduğunu gördük. Yanı başından geçen düşman askerlerine yakalanmadı bu sayede. Evet çığır açacak bir yenilik olmayabilir, ama oyunda çevreyi iyi kullanmanın önemli olduğunu göstermek için paylaşılan detaylardan birisi de bu oldu. Teçhizat bakımından ve sayıca bizden üstün bir düşmana karşı içinde bulunduğumuz ortamı avantaja çevirebileceğiz.
Kamplar
Bir üssümüz bulunmadığı için açık alanlarda, ormanlarda bir ateş çukuru gördüğümüzde başına çöküp kamp yapabileceğiz. ‘Bivouac’ (Fransızca kökenli bir kelime ve ‘açık ordugah’ anlamına geliyor) olarak adlandırılan bu kamplar; yiyip içmek, bazı yaralarımızı tedavi etmek, plan yapmak ve sonraki hamlemize hazırlanmak için güvenli bölgeler vazifesini üstlenecekler.
“Kamplarda yapılan bazı şeyler kamp başına bir kez yapılabilir durumda. Dolayısıyla oyuncular kararlarını stratejik vermeli” diyor oyunun kreatif direktörü Eric Couzian.
Karakter sınıfları ve ilerlemeler
Karakterimizi bir yetenek ağacındaki özellikleri etkinleştirerek ilerletmek yerine bu sefer 4 sınıf sunulacakmış bizlere; her sınıfın kendine ait bir yetenek ağacı ve özel yetenekleri bulunacak. Dolayısıyla belirli bir özellik için o özelliğe sahip sınıfta olmanız gerekecek. Karakterinizin sınıfını yukarıda bahsettiğimiz “biouvac” adlı kamp bölgelerinde değiştirmek mümkün olacak. Dört karakter sınıfı dedik ama, oyunun çıkışını takip eden dönemde yeni karakter sınıflarının da ekleneceğini belirtiyor yapımcılar. Dolayısıyla karakter gelişimi ve özelleştirmelerde çeşitlilik sunulacağını söylemek mümkün. Oynanışa ne kadar etki eder, bunu da oyun çıktığında göreceğiz artık.
Oyununuzu tek kişilik mi, co-op mu alırdınız?
Wildlands’in eleştirilen noktalarından birisi yapay zekâ ekip üyeleriydi. Ubisoft, “çalışmıyorsa kes at” demiş ve yapay zekâ yol arkadaşlarımızla vedalaşmamızın yerinde olacağına karar vermiş. Oyunu tek kişilik modda oynamak isteyenler yalnız başlarına ilerleyecekler hikâyede, yani önceki oyunlardaki gibi bir ekibiniz olmayacak. Ama dilerseniz arkadaşlarınızla 4 kişiye kadar co-op oynayıp ekip halinde yol almanız da mümkün.
Tek başına oynamayı seçenlerin alternatif yol arkadaşı da dronelar olacak gibi görünüyor. Sadece bölgeyi gözetleyip hedefleri tespit etmek için değil, destek ateşi için de kullanabileceğiz dronelarımızı.
Tek kişilik oynanışın tam anlamıyla tek kişi olarak sunulmasının gerekçesini de “hayatta kalma mücadelesini olabildiğince gerçekçi bir şekilde yansıtmak” olarak açıklıyor yapımcılar. Çaresizliği, zorluğu mümkün mertebe yansıtmak istiyorlar oyun deneyimimize.
Hikaye anlatımı ve diyaloglar
Breakpoint’te ara sahneler ve geçmişe dönüşlerle olayların öncesini sonrasını, Walker’ı yoldan çıkaranın ne olduğunu ve işlerin neden bu noktaya vardığını öğrenmeye çalışacağız. Fakat bu sefer bazı ara sahnelerde diyalog seçenekleri de olacak. Yine de diyaloglar üzerinden dallanıp budaklanan bir hikâye beklentisine girmemek lazım. Tanıtım videosunda girdiğimiz bir üsteki karakterlerden biri bizden araştırma merkezini havaya uçurmamızı istiyordu. Burada adamın söylediğini yapıp merkezi havaya uçurabiliyor veya bunun çok riskli olduğunu söyleyerek oradan uzaklaşabiliyorsunuz. Bu, oyunun hikayesinde büyük değişiklik yapmasa da o anki çatışmanın gidişatını değiştirebilecek bir tercih.
Ve diğerleri…
Oyuna başlarken oluşturduğunuz karakterin gelişimi farklı oyun modlarına yansıyacak. Örneğin, senaryo modunda elde ettiğiniz bir silahı çok oyunculu modda da kullanabiliyor olacaksınız.
PvP, Wildlands’in çıkışından aylar sonra eklenmiş, sonrasında da yeni haritalar, oyun modları, sınıflar eklenerek geliştirilmişti. O deneyim buraya yansıtılmış ve dileyenler ilk günden itibaren PvP’ye dalabilecekler.
Son olarak, binalara yeni sızma yöntemlerini de belirtebiliriz. Videoda bunun bir örneği olarak bir demir çitin lehim ile kesildiği sahneyi gördük. Dolayısıyla, çevreyi iyi kontrol edip bu yöntemleri kullanabileceğimiz alternatif güzergahlar belirlemek imkanımız olabilir.
Şimdi gelelim can alıcı soruya: Bu oyun Wildlands’ten ne kadar farklı olacak? Bu konuda bir yorumda bulunmak için oyunu görmemiz gerekecek elbette. Hep söylediğimiz gibi; Merakla bekliyoruz, yakından takipteyiz :)
Bence tek başımıza olmamız iyi olmamış, ben bu oyunnda en çok yakınımdaki adamlara işaret verip aynı anda 4 düşman öldürmeyi seviyordum, farklı özelliklere sahip karakterler falan tamamen online oyun mantığında (Apex). Drone dan işaretleyeceksin sen şunu ben bunu diye sonra bamm, oyundan tamamen soğudum şu an.