Günün İndirim Tavsiyesi - Hollow Knight

Devam etmekten kendinizi alıkoyamayacağınız bir eser

2D oyunlar piyasada o kadar fazlalaştı ki bazen bizim onları aramamıza bile gerek kalmıyor, onlar bizi buluveriyorlar bir yerden. Seçenekler çoğalınca da çoğu zaman aralarından seçim yapmak gerekiyor. Ancak özellikle 2D oyunlarda seçenekler biraz daha fazla, öyle ki artık el çizimi görselleri gördüğümüzde bile “eee, sadece görselleri için birkaç saat hoplayıp zıplayamam oraya ” deyip burun kıvırıyoruz. İşte Hollow Knight da öyle gözüken oyunlardan biri.

Hoş görselleri var, ana karakter de sevimli duruyor hani. Ama yine yeterli değil işte. Beni saatlerce kendinde tutacak, bağımsız oyunlar arasında öne çıkaracak orijinal fikre sahip bir şeyler olmalı. Hollow Knight için bu sorunun cevabı savaş mekaniklerinde yatıyor. Soulsborne serisindeki temel savaş mekaniklerini 2D metroidvania dünyasına muhteşem şekilde yedirmiş oyun. Kendinizi sürekli ölürken görseniz bile daha bir motive olarak oynamaya devam ediyorsunuz. Üstelik Hollow Knight, köşe bucak gezdikçe sizi ödüllendiren, görsel doygunluğa erişeceğiniz pek bir güzel dünyaya sahip. O harika müzikler eşliğinde Hollownest’i gezmek bile başlı başına keyifli.

Hollow Knight

Oyunda ilerledikçe devamlı olarak yeni savaş dinamiklerine sahip oluyorsunuz. Tüm bu özelliklerle beraber Hollow Knight sadece 2D Soulsborne oyunu olmaktan çıkıp kendi havasını yakalamayı çok iyi başarıyor. Hem de bunu oyuncuyu sıkmadan 30 saatte yapmayı başarıyor. Üstelik 14,40 gibi çok uygun bir fiyata. E daha ne olsun? Ağzında kuş mu yakalasın hehe.

YORUMLAR
mserhatsari
26 Haziran 2019 17:53

Silksong gelse de gömülsek ahhh...

MSelm
26 Haziran 2019 16:25

game pass'te var ;)

Decypher
MSelm
26 Haziran 2019 16:37

Game Pass'i olan var, olmayan var :p


Steam 2019 Yaz İndirimlerinde Alınabilecek 10 Bağımsız Oyun

Yine bağımsızlarla başlayalım

Steam 2019 Yaz İndirimlerinde Alınabilecek 10 Bağımsız Oyun

Bir kez daha Steam'in geleneksel indirim dönemlerinden birindeyiz, Steam Yaz İndirimleri başladı ve yine her zaman olduğu gibi ilk birkaç saatte Steam oyuncuların gösterdiği ilgiyle birlikte çöktü, sayfalara erişilemedi, tam olarak nerede nasıl indirim var bakılamadı. Neyse ki sonradan düzeldi de neyle karşı karşıya olduğumuzu görebildik.

Bildiğiniz gibi her indirim döneminde size kendimizce çeşitli tavsiyelerde bulunuyoruz ve bunların mümkün olduğunca iyi indirim görmüş ve almaya değer oyunlardan olmasına özen gösteriyoruz. Yeni çıkan ve 200 liralarda gezinen AAA oyunlardan ziyade, biraz daha bağımsız odaklı listeler hazırlamayı da ayrıca seviyoruz zaten.

Bu sefer bir değişiklik yapıp ilk olarak eskiden önerdiğimiz listelere bir göz atmak, onları yeni fiyatlarla güncellemek istedim. Hem aramıza yeni katılanlar da bu listeleri kaçırmamış olacak, hem de elimizde güncel tavsiye listeleri olacak :) Zaten indirim dönemi boyunca da yeni yazılarla karşınızda olacağız.

İlk olarak 10'lu bağımsız oyun paketimizle başlayalım dilerseniz.


This War of Mine

Savaşın sivillerin hayatında yarattığı yıkım nasıl anlatılabilir sorusuna verilmiş çok başarılı bir yanıttı. Savaşın ortasında yıkık dökük binalarda, elde avuçta ne varsa onlarla hayatta kalmaya çalışmak oyundaki tek amacınızdı. Ama bu amaca giderken öyle ikilemlerle karşı karşıya kalıyordunuz ki, savaşın esas yıkımının nasıl bir şey olabileceği bir kez daha tüm acı gerçekliğiyle yüzünüze vuruyordu. Oyun bittikten sonra dayanamayıp ek paketleri de satın alabilirsiniz, baştan uyarmış olayım.

The Vanishing of Ethan Carter

Kısa ama etkileyici bir oyun. Grafikleri ve müzikleri sağlam bir atmosfer oluştururken, bulmaca çözme mekanikleri de zevkli bir macera vadediyordu. Esas vurucu noktası ise, Ethan Carter'ın hikayesiydi dersek herhalde yanlış olmaz. Dedektifimiz Paul Prospero'nun özel yeteneklerini kullanarak, Red Ceek Valley'in dört bir yanındaki olayları çözüp finale vardığınızda siz de bana hak verebilirsiniz. Güzel bir detay da oyunu satın aldığınızda aynı zamanda yenilenmiş grafiklerle hazırlanan redux versiyonuna da sahip olmanız. Bence değerlendirilmesi gereken bir fırsat.

What Remains of Edith Finch

Finch'lerin hazin hikayesine ortak olduğumuz bu oyunda, birbirlerinden çok farklı aile üyelerinin hayatlarından geçip gidiyor, her bir bireyin anılarında ailenin üzerindeki makus talihin izini sürüyorduk. Aile üyelerinin kendine has özelliklerini yansıtan bölümler oynanışı da çeşitlendiriyor ve oyunu klasik bir "yürüyüş simülasyonu" olmaktan farklı bir noktaya taşıyordu. Yaklaşık 2 saat kadar süren, duygusal bir film kıvamındaydı. Finch'lerin her birinin hikayesinden hüzünlenebilir, finale giderken de boğazınızın düğümlendiğini hissedebilirsiniz. Sizi en çok hangi hikaye etkileyecek bakalım...

Undertale

Undertale, kesinlikle herkese göre olmayan oyunlar kategorisinde. Bu nasıl bir oyun diye söylenenler de çıkacaktır, bir define keşfetmiş gibi sevinenler de. Umarım siz ikinci grupta yer alıyorsunuzdur. Bir RYO içerisinde nasıl olur da seviye atlamak umurunuzda olmaz, tecrübe puanı peşinde koşmazsınız, hiçbir düşmana saldırmazsınız? Demek ki olabiliyormuş. Undertale, içerisine çok iyi işlenmiş "merhamet" ile sizi de sıkıca kucaklayabilir, suratınıza bir tebessüm yerleştirebilir. Veya tam tersi de olabilir; tercih size kalmış. Ne olursa olsun, bir şans verin bence.

Salt and Sanctuary

Metroidvania tarzını ve Souls oyunlarını seviyorsanız, zaten bugüne kadar bu oyunu oynamışsınızdır diye tahmin ediyorum. Yok henüz fırsat bulamadık diyenlerdenseniz, en kısa sürede bir şans vermeniz şiddetle tavsiye olunur. 2 boyutlu bir aksiyon RYO yapmak ve bunu zorlu düşmanlarla donatmak konusunda gayet başarılı bir işe imza atmıştı yapımcılar. Bize düşen de yönettiğimiz karakterin 1234. kez ölüşünün ardından şansımızı bir kez daha denemekten başka bir şey değildi. Soulsborne familyasından bir oyun olmak da bunu gerektirmez mi zaten?

Last Day of June

Oyun bize "Sevdiğini kurtarmak için neler yapardın?" diye soruyor ve bu soruya vereceğimiz cevabı bütün romantikliğiyle ve hüznüyle tecrübe ettiriyordu. Sizin de, sevdiceğinizle bir anı ölümsüz kılmak, tekrar tekrar yaşamak istediğiniz olmadı mı? Bu duygu yüklü hikâyeden kendi adıma çıkardığım en önemli tecrübe sevdiklerimizle geçirdiğimiz sıradan anların da kıymetli olabileceğini bir kez daha görmekti. Zaten böyle olunca o anlar da sıradanlıktan sıyrılıp hiçbir zaman kaybetmek istemeyeceğimiz hazinelerimiz haline gelmiyor mu? Hal böyleyken Carl'ın biricik hazinesi June'u kaybetmesine yüreğiniz el verir mi? Siz de bir el atın da sevenler ayrılmasın.

Pyre

Bazı stüdyolar var ki, yaptıkları her bir oyunda hem tarzlarını devam ettirdiklerini hem de farklı bir deneyim sunduklarını, farklı bir hikâye anlattıklarını görürüz -ki Supergiant da onlardan birisi. Bastion ve Transistor'da beğenilen görsel tarzlarını Pyre ile de sürdürürken bir yandan da çok farklı bir oyun deneyimi ile karşımıza çıkmayı başarmışlardı. Sürgünden kurtarmaya çalıştığınız bir grup ve bu grubun tek kurtuluş yolu olarak karşımıza çıkan spor müsabakaları üzerine bir hikâye idi bu sefer anlattıkları. Belki alakasız olacak, ama bu oyun üzerinde ne zaman düşünsem aklıma Zafere Kaçış filmi gelir; bakalım bana hak veren çıkacak mı :)

The Cave

Altında, Ron Gilbert (Monkey Island, Maniac Mansion) gibi bir ismin ve Double Fine Productions (Psychonauts, Brütal Legend) gibi bir stüdyonun imzası olan bir oyundu The Cave. Birbirinden oldukça farklı 7 karakter (ikizleri ayrı mı saymak gerekir acaba:)) arasından üçlü gruplar oluşturup bu mağaranın farklı köşelerinde çeşit çeşit bulmacaları çözerken, bir yandan da her bir karakterin hikayelerine dair parçalar buluyorduk. Yeterince ilgi çekememiş, kıymeti bilinememiş platform-bulmaca oyunlarından birisi olduğu söylenebilir. Bir şansı hak ediyor bana kalırsa.

The Misadventures of P.B. Winterbottom

P.B. Winterbottom turtalara düşkünlüğü nedeniyle şehrin altını üstüne getirirken; görsel tarzıyla, oyuna cuk oturan müzikleriyle, şiirsel ve esprili hikâye anlatımıyla gayet keyifli bir deneyim yaşatmaya aday bir oyunla karşı karşıya olduğunuzu hissediyordunuz. Winterbottom, turtaları hiç kimseye bırakmamaya ant içtiğinden, bu macerasında en büyük destekçisi tabii ki yine kendisi oluyor, kısa süreli zaman yolculuklarıyla ortamlara teşrif eden klonları sayesinde türlü engelleri aşıp o çok sevdiği turtalarına kavuşuyordu. Yoksa kavuşamıyor muydu? Deneyip kendi gözlerinizle görün bence.

Swaps and Traps

Bu senenin başarılı yerli yapımlarından birisiydi Swaps and Traps. Farklı bir bulmaca-platform oyunu olarak çıktı karşımıza. Sadece platform yeteneklerinize güvenemeyeceğiniz, aynı zamanda ekranın farklı parçalarının yer veya yön değiştirdiği bulmacaları da çözmek durumunda olduğunuz keyifli bir oyun deneyimi sunuyordu. Türkçe seslendirmesi de bizler adına bir başka güzel detaydı. Beyin yakmaya aday 100 bölümüyle, bulmacaya doyabilirsiniz.

ASUS, ROG Swift PG35VQ Oyuncu Monitörünü Duyurdu

Ultra geniş 35” HDR oyun monitörü

ASUS, ROG Swift PG35VQ Oyuncu Monitörünü Duyurdu

ASUS Republic of Gamers, 21:9 en-boy oranına ve 35” UWQHD (3440 x 1440) çözünürlükteki HDR panele sahip ROG Swift PG35VQ modelini duyurdu.

FALD teknolojisiyle 512 bağımsız arka LED bölgesi, 500.000:1 kontrastoranı ve DisplayHDR 1000 sertifikası ile 1000 nit parlaklık değeri sunan monitor, NVIDIA G-SYNC Ultimate teknolojisine sahip. Overclock edilebilir 200Hz yenileme hızına sahip monitor, 4ms tepki süresi ile dikkat çekiyor. ROG Swift PG35VQ, ayrıntılı gölgelersayesinde farklı ve gerçekçi sahneler sunuyor ve en iyi HDR oyun deneyimini yaşatmak için çarpıcı bir kontrast değerine, sinema kalitesinde renklere ve düşük gecikme süresine sahip olmasıyla göze çarpıyor.


ROG Swift PG35VQ, gelişmiş paneline ek olarak sıcaklık durumuna göre fan hızını dinamik olarak kontrol ederek optimize edilmiş soğutma ve sessiz çalışma sağlayan ROG Akıllı Fan Kontrolü, kusursuz VESA montaj kiti, Aura Sync desteği ve ESS 9118 kulaklık amplifikatörüyle birlikte geliyor.

Hızlı ve pürüzsüz oyun deneyimi

21:9 en boy oranına sahip 35” UWQHD (3440 x 1440) çözünürlüklü HDR paneline sahip olan ROG Swift PG35VQ, overclock edilebilen 200Hz yenileme hızı ve 4ms tepki süresiyle (griden griye), hızlı hareket eden sahnelerde her zamankinden daha yumuşak ve gerçekçi bir görüntü sunuyor. Ayrıca oyunların çarpıcı kontrast, sinema kalitesinde renkler ve düşük gecikme süreleriyle mükemmel hale gelmesini sağlayan NVIDIA G-SYNC işlemcilere sahip NVIDIA G-SYNC ™ Ultimate teknolojisine sahip olmasıyla dikkat çekiyor..

Üstün HDR deneyimi

ROG Swift PG35VQ, FALD teknolojisiyle LED arka plan aydınlatmasını 512 bölge boyunca dinamik olarak kontrol ederek daha zengin ve doğal görüntü sunarken, karanlık sahneler için çok yüksek kontrast değeri sağlıyor.

LED'ler, daha zengin bir görüntü için geniş bir dinamik parlaklık yelpazesi oluşturmak üzere seçici olarak açılıp kapatılabiliyor. DisplayHDR 1000 sertifikalı ROG Swift PG35VQ, her LED bölgesinde en yüksek parlaklıkta 1000 nit değeri elde ederek parlak renkler sunuyor.

Quantum-dot teknolojisi, doğru renkli görüntüler sağlıyor ve sinema standardı DCI-P3%90 renk gamını destekliyor. DCI-P3, sRGB'den daha geniş birrenk aralığını mümkün kılarak daha gerçekçi renk üretimine imkân tanıyor.

 

Parolamı Unuttum