Bir türü doğuran oyunlara ayrı bir saygım var, bunlardan biri de Commandos. Bugün çeşitli oyunları tanımlamak için “commandos-gibin” diyorsak bunu Pyro Studios sayesinde yapıyoruz. Muhtemelen 1998 yılında bizi Commandos: Behind Enemy Lines ile tanıştırdıklarında “gizliliğe dayalı gerçek zamanlı taktik strateji” türünün bir anda oyuncular tarafından büyük bir sevgiyle karşılanacağını onlar bile tahmin etmemiştir.
Gel gelelim bu tür diğer ana akım türlerle kıyasladığımızda daha kısıtlı bir kitleye hitap eden, niş diyebileceğimiz bir tür. Tam da bu sebeple kendisini bu türe adamış ya da bu türde iyi oyunlar çıkarmış stüdyoların sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Pyro Studios Commandos: Behind Enemy Lines, Commandos: Beyond the Call of Duty, Commandos 2: Men of Courage ve Commands 3: Destination Berlin’den sonra “benden bu kadar” diyerek türe yeni oyun kazandırmayı kesmişti. Sonra bayrağı Mimimi Games devraldı bildiğiniz üzere, onlar da birkaç oyundan sonra aynı akıbete uğradı. Şimdilerde ise Artificer ve geçen ay incelediğim Sumerian Six ön planda. İşte bu mini tarihçeyi geride bırakırsak bu hengame içinde öyle bir oyun duyurusu geldi ki benim gibi bu türe hasta olanlar net biçimde heyecanlandı: Commandos: Origins.
Commandos: Origins’i Pyro değil Claymare Game Studios geliştiriyor. Orijinal Commandos’ta kontrol edebildiğimiz altı komando vardı hatırlarsanız: Green Beret Jack O’Hara, Diver James Blackwood, Driver Samuel Brooklyn, Sapper Thomas Hancock, Spy Rene Duchamp ve Sniper Francis T. Woolridge. İşte Origins adından da anlaşılacağı üzere bu altı komandonun orijin hikayesini anlatacak ve bizi Green Beret Jack O’Hara ve arkadaşlarının o ünlü Commandos birliğini kurmak için bir araya geldiği günlere götürecek.
Commandos: Behind Enemy Lines’ın ilk görevi 1941 yılının Şubat ayında Norveç’te geçiyor ve Almanya işgali altındaki ülkede yedek kuvvetlerin gelişini geciktirmeye çalışıyorduk. Bu da demek oluyor ki Origins’te bu tarihin de öncesine, belki II. Dünya Savaşı’nın henüz ilk yılları olan 1939’lara belki de ondan da öncesine döneceğiz. Henüz oyunun hikayesinin geçeceği dönem net biçimde açıklanmadı ama Afrika’nın uçsuz bucaksız çöllerinden Avrupa’nın batı kıyılarına, Doğru cephesine kadar geniş bir coğrafyada görevlere katılacağımızı biliyoruz. Oyunda 10’dan fazla görev olması planlanmış ki ilk oyunda bu sayı yanılmıyorsam 20 civarındaydı, ikinci oyun da yine bonuslarla birlikte 20’den fazla görev sunuyordu. Origins’te de sayının bu seviyelere kadar artmasını ümit ediyorum açıkçası.
Buraya kadar bahsettiklerim hep Claymore tarafından anlatılan şeyler aslında, ama bu bir ilk bakış olduğuna göre işin içine şahsi deneyim ve fikirlerimi de sokmam gerekiyor. Şimdi tam da bunu yapacağım çünkü oyunun demosu yayınlandı bildiğiniz üzere.
Bu demo oyundan bir görevi oynatmak yerine tamamen demo amacıyla hazırlanmış ayrı bir bölümden ibaret. Bu görevde Manş Adaları’na gidiyor ve sadece Green Beret ve Diver ile oynuyoruz. Birleşik Krallığın Kraliyet Hava Kuvvetlerine (RAF) ciddi kayıplar veren son teknoloji ürünü bir radar sistemi var hedefimizde.
Oyunun daha başında size görevlerde Svastika gibi Nazi sembollerini görmek isteyip istemediğiniz soruluyor. Bunun aslında olumlu mu olumsuz mu olduğuna inanın karar veremedim. Bir kere Pyro’nun Commandos oyunlarının Remastered oyununda yaptığı gibi bir sansüre gitmemeleri güzel bir şey. Hatırlarsanız o oyunlarda Nazilere ve Japon İmparatorluğuna dair her şey kaldırılmıştı. Commandos: Origins’te ise Naziye Nazi deniyor. Ama “aman alınanlar olur, isterseniz bu sembolleri anlamsız sembollerle değiştirebilirsiniz” seçeneğinin sunulması da bana kolay yolu seçmek gibi geldi. Neyse.
Commandos: Origins oynanış mekanikleri olarak başta Commandos oyunları olmak üzere türün diğer oyunlarıyla neredeyse bire bir aynı, bu yüzden herhangi bir alışma süreci yaşamıyorsunuz. Shift’e basınca yine farklı komandoların eylemlerini zamanlayabiliyor, A tuşuna basınca yine komandonuzun ilk yeteneğini seçiyorsunuz vs. Ancak oynanış olarak bu halini öyle çok fazla beğendiğimi söyleyemeyeceğim.
Bir kere yapay zeka konusunda ciddi sıkıntılar var. Örneğin haritanın bir kısmında üç kişilik bir grup ve o grubun hemen arkasında uyuyan dördüncü bir düşman var. Üç kişilik grubu el bombasıyla havaya uçuruyorsunuz, ama uyuyan arkadaş bundan irkilmek, “lan bu kol bacak parçaları da ne, ne bu kan revan” demek yerine “biraz daha kestireyim” modunda yatağa geri yatıyor. Hadi sesi duymadın, gözünün önünde yatan cesetleri de mi görmedin be adam diyesim geldi. Benzer şekilde farklı kısımlarda da öldürdüğüm bazı düşmanlar nedense diğer düşmanların devriye sırasında görüş açısına girmiş olsa da herhangi bir alarm tetiklemedi. Bunların mutlaka iyileştirilmesi lazım.
İlk Commandos’un ek paketiyle birlikte pasif etkisiz bırakma seçeneğini görmüştük bu oyunlarda. Ama Commandos: Origins’te düşman bayıltma, bağlama, yem olarak kullanma gibi seçenekler göremedim. Benzer biçimde fareye sağ tıklayarak bir yere işaret koyma ve o işaretin hangi düşmanların görüş açısına düştüğünü görme özelliği de yok. Karakter animasyonları pek iyi değil. Green Beret ile yerde sürünürken bir düşmanı öldürdüğümüzde tekrar yere yatması saçma, düşmanı sırtlayıp gizlemeye götürmek için ekstra çaba harcamanız gerekiyor. Demonun performansının da çok iyi olduğunu söyleyemeyeceğim.
Ellerinde envanter sistemiyle, pasifizm seçenekleriyle Commandos 2 gibi efsane bir örnek dururken olması gereken çoğu özelliği es geçmiş olmaları şu aşamada kafamda soru işaretleri yarattı. Demo yayınlamaları güzel, ama sanki bunu biraz aceleye getirmişler gibi. Eğer bu demodan aldıkları geri bildirimleri dikkate alır ve gerekli değişiklikleri yaparlarsa sağlam bir Commandos oyunu oynayabiliriz. O potansiyeli var. Açıkçası aksini şu an için düşünmek bile istemiyorum, Commandos’un tabutuna bir çivi daha lazım değil çünkü.