İnceleme:Lifeless Planet

DOKTOR, BU NE?

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Çok kez düşünmüşümdür, günün birinde uzak gezegenlere doğru bayağı uzun sürecek bir uzay yolculuğu için adam aransa gönüllü olmak isterdim. Tabii gemiye öyle boş boş binecek halimiz yok; yanıma yıllarca yetecek kadar kitap ve oyun da vermeleri lazım ki sıkılmayayım. Ha ama bir şartım daha var: O oyunlardan biri kesinlikle Lifeless Planet olmayacak. Valla isyan çıkarırım gemide, sabote ederim o yolculuğu. Gemiye alien bindirin, ama Lifeless Planet almayın!

lifeless-planet-1

Bizim biçimsiz residanslardan buraya da dikmişler.

Lifeless Planet’te çok çok uzaktaki bir gezegene yapılan çok çok uzun bir yolculuğa katılan astronotlardan birini oynuyoruz. Güya Dünya’daki yaşama çok benzeyen bir ortam bulacağımız bu gezegene saçma bir iniş yapıyor ve mürettebattan geriye kalan tek kişi olduğumuzu görüyoruz. Arkadaşlarımızı bulmak için bu ıssız, çorak gezegende dolaşmaya başladığımızda ise gezegene bizden önce Rusların geldiğini görüyoruz (gençler hemen bağrışmayın, spoiler falan değil bu, oyunun Steam sayfasındaki ilk cümle hatta) ama onlardan da bir eser yok. Biz de gezegendeki tek canlı olduğumuzu düşünüp karşılaştığımız ipuçlarını takip ede ede gezegenin gizemini çözmeye çalışıyoruz.

Cansız gezegen, cansız oyun

Peki nasıl bir oyun Lifeless Planet? Bu oyuna adventure, aksiyon falan demek çok yanlış. Bildiğiniz yürüme ve atlayıp zıplama oyunu bu. Daha fazlası veya daha eksiği yok. Koskoca gezegende tek yaptığımız yeşil izleri takip ederek yürümek ve güya gezegeni keşfetmek. Ama bu nasıl bir keşifse yolu takip etmediğiniz sürece yeni şeyler keşfedemiyorsunuz. İpuçlarını bulmak için (ki bunlar beyaz parlak ışık şeklinde yerde duruyor, yanına gelince günlük kaydını okuyorsunuz) yolu takip etmek zorundasınız. Oyun keşif isteğinizi kesinlikle ödüllendirmiyor. Düşünsenize bir Gone Home’da açtığınız her çekmecede farklı bir şeyler öğrenmeniz mümkündü, burada ise hikâyeyi öğrenmek için yoldan çıkmamanız lazım.

lifeless-planet-2

Bir ipte tek cambaz bal gibi de oynuyor (…derken düştü)

Yol da yol değil be arkadaş! O kayadan bu kayaya zıpla, şu telin üzerinde yürü, şu tepeden karşı tepeye zıpla, ağacın üstünden zıpla. Sürekli zıplamak ve yürümek, yanlışlıkla aşağı düşerseniz baştan başlayıp tekrar zıplamak. Oyuna güya farklı mekanikler koymaya çalışmışlar. Bazen oksijen tüpünüzdeki hava azalıyor ve nefes almakta zorlanmaya başlıyorsunuz. Panik olup hemen oksijen kaynağı aramanız lazım, değil mi? Değil işte. Çünkü oksijeniniz azaldıysa bunun anlamı hemen az ilerde gördüğünüz yanıp sönen şeyin yere düşmüş bir oksijen tüpü olduğu anlamına geliyor. Uzun mesafe mi zıplamanız lazım? Nedense bu zıplamanın hemen bir adım öncesinde jetpack yakıtı buluyorsunuz, uzun mesafe zıplamalar bittiği anda yakıt da bitiveriyor. Bir yere elektrik verilmesi mi lazım, şansa bakın ki hemen sağ tarafınızda bu iş için kullanılan üç tane yeşil taş yatıyor. Bir yer havaya mı uçacak, hemen önünde dinamitler var işte. Araştırma, heyecan falan yok. Oyun sizin sırf yoldan çıkmamanızı istemekle kalmıyor, gereken her şeyi de kucağınıza bırakıyor. Ha ama sizden öncekiler aynı odada dinamit olmasına rağmen o odadan çıkabilmeyi akıl edememişler mesela.

lifeless-planet-3

Şu manzaralar sıkıntıyı biraz dağıtıyor işte.

Oyunun görselleri fena değil, gezegenin mimarisi üzerinde uğraştıkları belli. Bazı yerlerde manzara gerçekten de çok hoş olabiliyor. Ama tüm bu mimarinin sizi daha çok zıplatmak için yapıldığını bildiğinizde anlamı azalıyor tabii ki. Rusça diyaloglar, bazı yerlerde giren ortam müzikleri falan bayağı güzel. Bir bilimkurgu hikâyesine yakışan müzikler seçilmiş ki bu da artı bir puan. Ama oyunun maalesef tek artıları da bunlar.

Eğer Lifeless Planet 2-3 dolarlık bir indie oyun olsa en azından alıp bir denemenizi, beğenmezseniz de bir kenara atmanızı tavsiye ederdim. Ancak bu oyun 19.99$ fiyat etiketi taşıyor. El insaf yahu! Eğer müthiş keyifli, o gün süper eğlenen bir insansanız ve “Lan çok mutluyum ama sakın başıma bir şey gelmesin!” diye aklınıza bir şüphe düştüyse bu oyunu oynayarak sıkılabilir ve başınıza bir şey gelme ihtimalini bertaraf edebilirsiniz. Ha öyle olsa bile 20 gaymeye değmez ama en azından irrasyonel de olsa bir sebebiniz olur.

NOT