Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Nisan 2014 sayısında yayınlanmıştır.
“Anaaa River Raid!” dedim, hakkında en ufak bir malumatım olmayan Luftrausers’ı ilk açtığımda. “Onun biraz daha renksizi ama uçaklar felan var, herhalde bu da tıngır mıngır ilerleyeceğimiz bir shoot ‘em up” gibi bir izlenim uyandırdı bende. Karşıma çıkan beklediğimden çok çok daha farklı bir oyundu.
Evet, oyun bir shoot ‘em up ama daha önce bu kadar çılgın bir shoot ‘em up gördüğümü hatırlamıyorum.

Aldığınız hasarı uçağınızın çevresindeki çemberin çapından anlayabiliyorsunuz.
Tam bir çılgınsın Luftrausers
Bizi taşıyan gemiden fırlatılmamızla birlikte düşman hava sahasında yalnız başımızayız. İlk yapmamız gereken yerçekimiyle mücadele etmek. Belli ki istediğimiz tarafa tek tuşla özgürce gidebildiğimiz bir oyun değil bu. Uçağın kontrolüne hâkim olabilmek oyunun zorluğunun önemli bir parçası. Uçağı bir uzvunuz gibi hissedip kontrol edebilene kadar bayağı bir zaman geçiyor, bu süreç içerisinde de bolca suya dalıp veya bulutların üstüne çıkıp sağlam hasarlar alıyorsunuz. Kimi oyunlarınız birkaç saniyeden fazla sürmüyor. Ama sinirlenip oyunu kapatmak gibi bir şey benim başıma hiç gelmedi, sürekli ve sürekli tekrar başlamak istiyorsunuz. Oyunun bağımlılık yapma derecesi inanılmaz.

Ölürken etraftaki herkesi yanımda götürmek en sevdiğim şey.
Uçağın kontrolüne alıştıkça oyun süreleriniz uzamaya, siz de yavaş yavaş şov yapmaya başlıyorsunuz. Dediğim gibi aşağısı su, yukarısı bulut. Daha çok yanlara doğru oynanan bir oyun Luftrausers. Önce ufak tefek savaş uçaklarıyla ve küçük botlarla mücadele ediyorsunuz. Bunlara ateş etmeden kafadan dalsanız bile çoğunlukla ölüyorlar, siz de biraz hasarla kurtulabiliyorsunuz. Ama düşman sayısı çok hızlı bir şekilde artmaya başlıyor. Sonra savaş uçaklarının yanında as pilotlar geliyor ki biraz önce anlattığım kafadan dalma olayını size karşı uygulamak için fazlasıyla istekli ve fazlasıyla güçlüler kendileri. Normal botların yanına da kısa süre sonra büyük savaş gemileri ve denizaltılar geliyor. Özellikle savaş gemileriyle girdiğim mücadeleden sağ çıkma oranım pek yüksek sayılmaz şimdiye kadar. Ve de yeterince uzun hayatta kalabilirseniz dev bir hava aracı kanatlarınızı yolmak üzere sizi bekliyor olacak. Hiç kasmayın, bagaja bir nükleer bomba atıp kamikaze dalışı yapın derim.

Oluşturabileceğiniz yüzlerce kombinasyon var ve her birinde uçağınızın modelinin adı değişiyor.
Bagaja nükleer bomba atmak?
Luftrausers’in tekrar oynanabilirliğinin, ömrünün ve bağımlılık yapma seviyesinin bu kadar yüksek olmasının iki sebebinden biri oyun mekaniklerinin çok keyifli olmasıysa diğeri de uçağımızı özelleştirebiliyor oluşumuz. Puanlar aldıkça seviye atlıyoruz ve seviye atladıkça yeni silah, kasa ve motor seçeneklerimiz oluyor ki bu özelleştirmeler öyle ufak tefek farklar yaratmıyor, bütün kontrol hissini değiştiriyor.
Silah olarak lazer ya da güdümlü füze arasında; kasa olarak ağır kasa ya da nükleer bomba yüklenmiş kasa arasında; yol aldıkça arkaya doğru ateş eden motor ile yerçekimini ortadan kaldıran motor arasında hem oynanış olarak hem de uygulanması gereken strateji yönünden önemli farklar oluşuyor.
Luftrausers kısa oyun seanslarından oluşan ama ömrü o kadar da kısa olmayan, abartı bir yeniden oynanabilirliğe sahip, diğer shoot ‘em up oyunlarından biraz daha az refleks ve biraz daha fazla strateji isteyen bir yapım. Belki birkaç hafta oynadıktan sonra yüzüne bakılmaz ama o süre zarfında psikopat derecede eğlenceli bir oyun.

Bu arkadaşı indirmek hiç ama hiç kolay değil.
Görevler
Her seçtiğiniz silah-kasa-motor’un kendine ait görevleri bulunuyor. Git bu silahla şu kadar düşman öldür, git bu kasayla hiç ateş etmeden bu kadar düşman öldür gibi görevler hırs yaptırma konusunda fazlasıyla başarılı. İdeal birleşiminizi bulup onunla seviye kasmak ya da her bir parçanın görevlerini ayrı ayrı yapmaya çalışmak size kalmış.
KÜNYE
KARNE
+
-
Her şeye rağmen ömrü en fazla birkaç hafta
SON KARAR: İlk oynadığım gün rüyalarıma girdi, o derece.
NOTU: 7+
















