İnceleme:MURDERED: Soul Suspect

Bitmeyen Sigarayla Cinayet Saatleri

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Malleus Maleficarum... Zamanında bir arkadaşımın maile iliştirdiği ilginç bir PDF. Daha doğrusu, ilginç bir kitap. 1486'da Katolik bir din adamının elinden çıkmış, çevirisi "Cadıların Çekici" olan grotesk bir eser. Havalı tanımları bir kenara bırakırsam, cadılığın var olduğunu anlatmaya çalışan, cadı avcılarına onları nasıl bulacaklarını ve yok edeceklerini anlatan bir çeşit hukuk çalışması aslında. Evet, çok garip arkadaşlarım var. Evet, benim de onlardan aşağı kalır yanım yok. Çünkü açıp ciddi ciddi bir kısmını okuduğum bir kitaptır kendisi.

Massachusetts'in Salem şehri, 1690'larda büyük bir badire atlattı. Daha önce başka bölgelerde başlayan cadı avı tepe noktasını orada yaşadı. Salem cadı mahkemeleri, tarihe yazılmış kanlı bir iz olarak görülür. Neredeyse hepsi kadın, aralarında yaş olarak çocukların da olduğu sözde "20" kişinin yakılarak, boğularak, vücut parçaları koparılarak öldürüldüğü bir olay. O 20'ye takılmayın siz, kayda geçmeyen neler vardır kim bilir.

murdered-1

Just Cause 2'yi kim sevmez ki zaten?

Peki bu anlattıklarımın Murdered: Soul Suspect'le ne alâkası var? Gevezelik yapmayı severim ben. Böyle yarı mistik tarihi olaylar kıvılcımlandığında da susmam. Ama asıl sebep, oyunumuzun geçtiği yerin Salem olması. Tarih olarak günümüzü gösterse de, bu ritmi yavaş oyuna bir şans vermeniz için arkasındaki yoğun geçmişten bahsetmek belki de yapabileceğim en iyi şey.

Parlayan Kurşun Deliklerim...

Murdered: Soul Suspect (M:SS) biz, yani Ronan O'Connor adında artist bir detektifin cinayete kurban gitmesiyle başlıyor. Ama diğer uslu ruhlar gibi ışığa doğru yürümek yerine, biz geride kalan işimizi halletmeye odaklanıyoruz. Çünkü popüler kültürün ölümü böyledir. Geride iş varsa, o ışık müstahaktır bize.

murdered-2

Peki Ronan'ın geride kalan işi nedir? Evet, pek tabii kendi ölümü. Zaten hayatta detektif polis olduğumuzdan, asla bitmeyen sigaramızı tüttürerek cinayetimizi çözmeye odaklanıyoruz hemen. Zaten kendi olay mahallimizin araştırması bize hem bir tutorial, hem de hafif bir tebessüm veriyor. Kendi cesedine yaklaşıp, kurşun deliklerine bakabilen kaç detektif vardır acaba?

Ve Meraklı Gözlerim Var

Oyunumuz zaten olay mahallileri arasında geçiyor. O nedenle M:SS içinde doğru düzgün aksiyon öğesi bulunmayan, alışıldık bir macera oyunu. Ama burada ipuçlarıyla etkileşime girişimiz, haritada dolaşırken neyin engel neyin serbest olduğu, ya da fiziksel yetersizliğimizi örtbas etmek için bulduğumuz çözümler işi biraz daha farklı kılıyor.

murdered-3

Ama hemen bir hayal kırıklığı ihtimâlini bertaraf edeyim. M:SS zor bir oyun değil. Hatta, videolarını izlerken bende oluşturduğu bütün heyecanı yerle bir etti diyebilirim. Hiçbir davada yanlış yola sapma şansınız yok. İşi batırıp, bir adım geriye dönmek yok. Oyun resmen küçüklerin futbol ligine sadece katılmış oldukları için bile kupa almaları gibi size olumlu şeyleri fırlatıp duruyor. Sakın, ama sakın zorluk umarak adım atmayın bu oyuna. Çok pişman olursunuz.

Yine de ipuçlarıyla yanlış yapamıyor olmak, onlarla etkileşime girmenin sıkıcı olduğu anlamına gelmiyor. Bir kere Salem'in beton binaları, açık bir kapı ya da pencere bulamıyorsak bize kapalı. Artık gerçeküstü geçmişinden midir, her evin temeline kaya tuzu bocalıyorlar herhalde. Ama evin içine bir kere girdik mi, duvarlar fıs geliyor. Her ne kadar adım attığımız yeri göremiyor olmak zor olsa da, duvarları bir bir aşarak gezmek zevkli. Tabii duvarlar gibi diğer mobilyalar ya da sokaklardaki engeller de sizi durduramıyor. Sadece geçmişten kalma, sizin dünyanızda engel olan şeyler var. Onlardan geçemiyorsunuz.

Bu süreçte hem üstünde olduğumuz davayla, hem de yardıma muhtaç yan görev olan ruhlarla ilgili ipuçlarına rastlıyoruz. Kafanız bu noktada karışmasın, çünkü bizim de katilimiz olan Bell Killer (Çan Katili) adında bir abi var zaten Salem'de ve emin olun boş durmuyor. Zaten sürekli hikâyeye uygun şekilde birbirine bağlanan bu davalar oyunu götüren şey. Yan görevlerse bağımsız, senaryonun dışında kalan şeyler.

Salem'in kendisi birkaç sokaktan öteye gidebilen bir şehir değil. Orada da yardım edebileceğiniz, yan görev olarak tabir edeceğim ruhların sayısı da az. Buna Ronan'ın geçmişinden (biraz hüzünlü) anlar, Bell Killer'a dair ufak parça bilgiler ve tarihi binaların geçmişini özetleyen plakaları ekleseniz bile yapılacak çok bir şey yok yani. Şehre dair büyük umutlar beklemeyin.

Yine de ister ana hikâye olsun, ister yan görevler olsun birden fazla şekilde ipuçlarına eğiliyoruz. Kimisi, sadece görüp öğreneceğimiz şeyler oluyor. Kimisi, bir sesi ya da bir duruşu anahtar kelimelerle tanımladığımız sekanslar oluyor, kimisinde de farklı karelerle bir anıyı geri getirmeye çalışıyoruz. Tabii insanların bedenlerine girip onlarla hareket edebiliyor, hafıza sekansıyla onlara bir şeyler hatırlatabiliyor, baktıkları şeye biz de bakış atabiliyoruz.

Çok fazla çeşidi olmayan, özellikle bakış atmak ya da hafızasını tetiklemek gibi şeyleri sadece yeri geldiğinde yapabildiğimiz bir durum olduğundan ilginçlikler beklemeyin. Gerçi kedilerin de bedenine girebildiğinizi, zırt pırt miyavlayabildiğinizi, havalandırmalardan ya da sarmaşıklardan geçerek bir yerlere ulaştığınız kısımlar kontrollere rağmen eğlenceli oluyor. Ama altını çiziyorum: zevkine değil senaryoya göre yaptığınız işlerden biri bu da.

İblisleri Yok Eder...

M:SS'in hiç mi aksiyon teması yok? Var tabii. Çünkü içinde bulunduğumuz bu araf-vari yerde tüm ruhlar temiz yüzlü değil. Demon (İblis) olarak adlandırılan ruhlar var ki, çığlıkları bayağı moral bozucu bu varlıklar sizi hüpletebiliyor. Arkalarından yaklaşmalı ve doğru tuş kombinasyonuyla onları yok etmelisiniz. Tabii etrafta onlar varken saklanacağınız yerler insanların bedenleri ve diğer ruhlardan kalmış artıklar. Fark edilirseniz de, sekerek kaçmanız gerekiyor. Oyunun sonuna dek sadece bir yerde hepsini temizlemeden ilerledim. Demon'ları alt etmesi de yine çok kolay. O bahsettiğim yerde ise, amacın sıvışarak kaçmak olduğuna inanmaktayım (hiç de toz kondurmuyorum dikkat ederseniz).

Bitmeyen Sigaramı Tüttürürüm

Aslına bakarsanız, M:SS ile ilgili söylenecek şeyler fazla değil. Çok oyunculu modu yok, herhangi bir tekrar oynanış sebebi sunmuyor size. Son dövüş öncesinde "Bak arkadaşım, bu noktadan sonra bir daha Salem'e dönemezsin ona göre" diye kocaman uyarı çıkarıyor. Problemleri de var tabii. Donuk şehri bunlardan ilki. Aynı konuşma repliklerini alakasız yerdeki karakterlerin zihnini okuduğumda duyduğum anda Salem'i umursamayıp ana hikâyeye odaklandım mesela. Çünkü oradaki kişiler ya da hayaletler anlam ifade etmiyor. Gerçi bunu duyduğumda, tüm dertli hayaletlere derman olmuştum, harcadığım zamana üzüldüm.

murdered-4

Geçmişin izleri her zaman engel niyetine durmuyor. Bazen acımasızlıkları da hatırlatıyor.

Her şeyin ötesinde M:SS size güzel, modern oyunların kolaylık mevzusunu saymazsak güzel bir oyun deneyimi sunuyor. Steam'de başarımları var ama, onun dışında arkadaşlarınıza hava atabileceğiniz tek şey gezip de toplarsanız tarihi notlardan okuduklarınız olacaktır. Mesela 1692'de ilk idam edilen kişi Bridget Bishop'mış. Ben bilmiyordum, siz biliyor muydunuz? Kısaca oyun harcadığınız vakte değiyor ama, bir indirim beklemek fena olmaz sanki.

NOT