Hans Christian Andersen’i bilir misiniz? Kendisi Grimm Kardeşler’le birlikte günümüze kadar gelen pek çok çocuk masalını kaleme alan ustalardan biridir. Kurşun Asker, Kral Çıplak, Parmak Çocuk, Kibritçi Kız gibi pek çok masal onun eseridir. Ve tabii bir de Küçük Denizkızı… Hem de 1837’de!
Sirenum Digital adlı yeni bir bağımsız yapımcı bugün 3 yıldır üzerinde çalıştıkları oyunun, yani The Lost Pisces’in resmi internet sitesini kullanıcılara açtı. The Lost Pisces, Andersen’in Küçük Denizkızı adlı öyküsünü alıp bambaşka bir şeye dönüştürüyor. Oyunumuz bilinmeyen bir zaman aralığında, insanoğlunun teknoloji ve bilimin zirvesinde olduğu yıllarda geçiyor (Ama gelecekte değil, Atlantis olabilir mi?). Yönettiğimiz karakterse bir denizkızı değil, sentetik bir yaratık.
Karakterimiz günün birinde bir tür farkındalık ediniyor, yaşadığının bilincine varıyor ve bunu kaybetmekten, tekrardan başkalarına hizmet etmek için yaşayan bir robota dönüşmekten korkuyor. Bunun üzerine tıpkı Küçük Denizkızı gibi insan olmak, kendine bir ruh edinmek için yollara düşüyor. Daha doğrusu denizlere…
Karakterimiz denizlerin altına dalacak, engin okyanuslarda seyahat edecek, kayıp teknolojilere ulaşacak ve batık şehirler ile gemilere girip çıkacak. Ama bu esnada bu soğuk derinliklerin devasa sakinleri de onu yakalayıp yemeye çalışacaklar. Devasa derken Shadow Of Colossus ebatlarındaki yaratıklardan bahsediyorum.
Bununla birlikte karaya çıktığımız, başımızın üzerinden uzay gemilerinin geçtiği yerler de olacak. Karakterimiz o tuhaf kuyruğunu kullanarak etraftan büyük kaya parçaları söküp rakiplerine fırlatabilecek. Fakat insanlığını kazandıkça güçleri azalmaya ve su altında nefes alamamaya başlayacak. O noktadan sonra işler nasıl bir hâl alacak, şimdilik bilmiyoruz.
Sirenum Digital’ın üstünde en çok durduğu şey oyun için bir ‘yapay zekâ’ değil, ‘duygusal zekâ’ geliştirdikleri. Çünkü bir oyuncuyu oyuna en çok bağlayan şeyin öncelikle karaktere bağlanmaktan geçtiğini iddia ediyorlar ve bu amaçla Fisces’i sizi tanıyacak, duygularınızı okuyacak ve tepkilerinize göre hareket edecek şekilde tasarlamayı planlıyorlar. Bunun için Kinect ve yüz tanıma teknolojilerinden faydalandıklarını açıklamışlar. Dediklerine göre karaktere âşık olacakmışız.
Bakalım, göreceğiz. Proje gerçekten de çok iddialı, görsellerse kelimenin tam anlamıyla muazzam görünüyor. Ama bunun bir Kickstarter projesi olduğunu da unutmamak lazım. Daha doğrusu olacağını… bağış toplamaya bu ayın 20’sinde başlayacaklar çünkü.
Oyun öncelikle PC için, yeterince bağış toplandığı takdirde de Xbox One için hazırlanacak. Gelişmeler oldukça aktarmaya devam edeceğiz, bizden ayrılmayınız. O zaman kadar oyunun resmi internet sitesindenUnreal 4’le hazırlanmış görsellerin tamamına doya doya bakabilirsiniz.
