Artık oyunun çıkmasına bir hafta kaldığına göre şimdiden mürettebatımızda en çok kimi seveceğiz, kiminle romantik ortamlara dalacağız, kimi gözden çıkarmakta bir dakika bile tereddüt etmeyeceğiz diye karar vermeye başlayabiliriz.
Öğrendiğimiz kadarıyla mürettebatımız ile karşılıklı “güven” inşa edebileceğiz ve bu güven belli bir seviyeye ulaştığında o karakterin sadakat görevi açılacak. Tüm mürettebat üyeleri birbirinden farklı kişilik özelliklerine sahip olduğu için tek bir oyunda tüm karakterlerin sadakat görevlerini açmamız mümkün olmayabilirmiş, çünkü birinin güvenini kazanırken diğeri sizden soğumaya başlayacakmış (iddia etmek kolay, bakalım gerçekten öyle olacak mı?). Tabi bu sistemin nasıl işlediğini anca oyunu oynadığımızda göreceğiz, ama en azından sadakat görevini tamamladığımızda o karakter için yeni yeteneklerin açılacağını biliyoruz.
Bakalım biz en çok hangi mürettebat üyesine karşı sadık hissedecek, en çok hangisinin yeni yeteneklerinden faydalanacağız.
Cora Harper
Cora Systems Alliance’a sahip olduğu güçlü biyotik yeteneklerini geliştirmek için katılmış, önce bir asari komando birimine atanmış, sonrasında ise Alec Ryder’ın sağ kolu olduğu Andromeda Initiative’e katılmıştır. Profesyonel ve sadık bir kişiliğe sahip olan Cora gerektiği taktirde kuralları esnetmekten çekinmemektedir ve Pathfinder görevine avcı taktikleri ve biyotik gücü ile destek olmaktadır.
Cora da Ryder ve Liam gibi Andromeda’ya üzerinde 20,000 kolonist taşıyan Hyperion gemisiyle varıyor. Yani kendisi oyunun başında sahip olduğumuz iki mürettebat üyesinden biri. Çekici bir bayan olduğu gerçeğini de göz önüne alırsak Scott Ryder için olası romantizm seçeneklerinden biri olduğunu da söyleyebiliriz.
Alec Ryder’ın baş yardımcısı ve dolayısıyla Pathfinder ekibinin rütbece en üst ikinci ismi olan Cora nedense Heleus Cluster’a vardıktan sonra Pathfinder görevinin başına getirilmiyor ve Alec onun yerine çocuklarından birini görevlendiriyor (bu çocuk da yaptığımız seçime göre Scott veya Sara Ryder olacak). Bu unvanın saltanat sistemi gibi babadan oğula (veya kıza) geçmesi muhtemelen Cora açısından iyi bir durum değil ve ileride bunu sorgulayacak davranışlarda bulunması olası.
Oyunun baş tasarımcısı Ian Frazier’ın söylediğine göre Cora bugüne kadarki Vanguard’ların en Vanguard’ıymış, dolayısıyla favori silahının pompalı tüfek olması hiç şaşırtıcı değil.
Cora Harper ile ilgili en dikkat çekici detay ise soyadı. Bildiğiniz gibi orijinal üçlemenin en ünlü karakterlerinden biri olan Cerberus lideri Illusive Man’in gerçek isminin Jack Harper olduğunu öğrenmiştik. Bu soyadı benzerliği acaba Cerberus yine bir yerlerde karşımıza çıkacak mı diye düşündürmüyor değil. Ne de olsa Ian Frazier konuyla ilgili bir soruya “hayır, çıkmayacak” demek yerine “bu düşük bir ihtimal” diyerek kapıyı açık bırakmayı tercih ediyor.
Liam Kosta
Sivil taktik eğitim almış bir kriz müdahale uzmanı olan Liam, Andromeda Initiative’i bir görev sonrasında buluştuğu eski Alliance personelinden duymuştur. Sahip olduğu disiplin yetenekleri sayesinde dikkat çekmiş ve Pathfinder ekibine destek vermek üzere bizzat seçilmiştir. İdealist biri olan Liam Kosta Initiative uğruna risk almaktan çekinmez.
Üniversitede mühendislik okumuş, sonra gidip polis olmuş İngiliz bir arkadaşımız Liam. Grubumuzdaki belki de en idealist kişilerden biri. İnsanlığın geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyor, umudunu hiç kaybetmiyor ve en zor anlarda bile ekibi cesaretlendirmeye çalışıyor. Tabi aynı zamanda duygusal bir kişilik olduğu için aniden parlayabiliyor ve işler kötüye gittiğinde mantığı yerine duygularıyla hareket etmeye başlıyor. Muhtemelen oyunun bir noktasında her şeyin hayalindeki gibi günlük gülistanlık olmadığını anlayacaktır.
Kendisine verilen görevleri son derece ciddiye alan Liam, Ryder’ın kararlarını da mümkün olduğunca destekliyor. Arkamızı kollayacak böyle birine sahip olduğumuzu bilmek güzel.
Liam yakın mesafeden çatışmayı seven bir savaşçı, jump jet sayesinde aksiyonun tam ortasına dalabiliyor ve favori silahı “dual omni-blades” ile düşmanları doğruyor. Mass Effect 3’te Turian Havoc Soldier’ların kullanabildiği Havoc Strike yeteneği sayesinde düşmanların ortasına atlayıp onları sersemletiyor ve kombo yapmanıza olanak sağlıyor.
Peebee
Peebee son derece gözüpek biridir ve macera dendi mi onun için akan sular durur. Patalojik olarak bağımsız bir kişiliğe sahiptir, ama rahat ve hatta arkadaş canlısı olduğu söylenebilir. Samanyolu Galaksisinden sıkılmış olan Peebee Initiative’e katılmak için flört etmek, iyilik yapmak, sahte kimlik hazırlamak da dahil olmak üzere her şeyi yapabilir. Tek isteği bilinmeyene doğru eşsiz bir yolculuğa çıkmaktır.
Peebee oyunun fragmanlarında ve pazarlamasında sıklıkla ön plana çıkarılan bir isim. Her ne kadar o da bir Asari olsa da Liara veya Samara’ya hiç benzemiyor. Liara ne kadar ciddiyse, Peebee de o kadar şen şakrak bir karakter. Tabi bu neşesi ve vurdum duymazlığı kuralları veya farklı kültürleri pek ciddiye almamasına neden oluyor. Hatta onun için takım denen şeyin bile pek bir önemi yok. Anlaşılan BioWare kafamızdaki uzaylı ırklarını imajlarını değiştirmek istiyor, Asari dediğin şakadan anlamaz diye bir kural yok sonuçta. Bir de kendisi kaşa sahip olan ender Asari’lerden biri, kızın her şeyi orijinal resmen.
Gerçek ismi Pelessaria B’Sayle olan Peebee Andromeda’ya Nexus ile gelmiş ve bağımsız bir karakter olduğu için de kendi yolunu çizmeye karar vermiş. Bizim gibi o da uzaylı teknolojisine ilgi duyduğu için yolumuz ister istemez kesişecek ki bence çok da iyi olacak. Grubumda kesin bulunmasını istediğim bir karakter ve romantizm seçeneğimi de kendisinden yana kullanmaya niyetliyim.
Peebee bir silahşör ve en sevdiği silahı da Sidewinder Outlaw tabancası. Favori teknoloji gücü olan Invasion sayesinde hedefine VI insansız araçları gönderip savunmalarını zayıflatıyor ve bu güç geliştirildiği taktirde yakındaki düşmanlara da sıçramaya başlıyor.
Vetra Nyx
Kaçakçılar ve paralı askerlerle dolu bir dünyada hayatta kalmak sokak zekası, uyum yeteneği ve kurnazlık gerektirir ve bu yetenekler Andromeda’da Vetra’nın çok işine yaramıştır. Edindiği tecrübeler ona daima arkasını kollayacak birine sahip olmanın önemini öğretmiştir ve aile ve arkadaş olarak benimsediği kişiler uğruna her şeyi yapabilecek kapasitededir.
Elbette gönlümüzde Garrus’un sahip olduğu yeri dolduramayabilir, ama mürettebatımızın dişi Turian üyesi Vetra hiç de yabana atılacak bir karakter değil. Palaven gezegeninde doğan Vetra oradan oraya sürüklenirken kendisini yanlış insanların, daha doğrusu yanlış uzaylıların (sonuçta hepimiz uzay kardeşi değil miyiz) arasında bulmuş ve yeteneklerini geliştirerek hayatta kalmayı başarmış.
Herkesin arkasını kollayacak birilerine muhtaç olduğu düşüncesine sahip olan Vetra güvenini kazandığımız taktirde en büyük yardımcılarımızdan biri olacağa benziyor. Savaşlarda modifiye Cyclone hücum tüfeğini kullanmayı tercih ediyor ve sahip olduğu özel zırhı aktive ederek güçlendirilmiş kalkanlarını çalıştırabiliyor. Bu da özellikle dayanıklılık söz konusu olduğunda oldukça sağlam bir karakterle karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor.
Eh ortamda bir Turian olur da romantizm olmaz mı? Oyunun yapımcılarından Mike Gamble’ın şakayla karışık belirttiğine göre 1.98 boyundaki bu hanım kızımız romantik anlarda muhtemelen gözündeki vizörü çıkartacakmış. Hayır, artık vizör neye engel oluyorsa?
Nakmor Drack
Drack’a yaşlı demek hafif bile kaçar. Bu ihtiyar krogan 1,400 yıldan uzun süredir Samanyolu Galaksisinde kargaşadan kargaşaya koşmuş, kimi zaman asker, kimi zaman paralı asker, kimi zaman da korsan olmuştur. Bu sadık ama inatçı eski toprak kendisine Andromeda’ya yolculuk için klanına katılma şansı verildiğinde hemen kabul etmiştir. Çünkü bu sayede karmaşa yaratabileceği yepyeni bir galaksiye erişmesi mümkün olacaktır.
Hatırlıyor musunuz, Mass Effect 2’de Wrex Urdnot klanının başına geçtiğinde kampta Nakmor klanından bir elçi ve savaşçılarla karşılaşıyorduk. Bu ufak klan Krogan ayaklanmalarında bayağı çaba göstermişti ve öğrendiğimiz kadarıyla Nakmor klanı Andromeda Initiative’e katıldığında Drack da onlarla beraber gelmiş. Yani bu yaşlı kurt gerçekten de eski bir dost diyebiliriz.
Neredeyse 1,400 yaşındaki bu ihtiyar Krogan haliyle pek çok savaş görmüş ve hayatta kalmayı da başardığına göre bu işte gayet iyi olduğunu söylemek mümkün. Krogan ayaklanmaları 700 CE ile 800 CE yılları arasındaydı, Andromeda Initiative ise yolculuğuna 2185 CE yılında başlıyor. Ufak bir hesapla Drack’ın ayaklanmalar sırasında doğduğunu ve ayaklanmalar sona erdiğinde yaklaşık 20 yaşında genç, güçlü ve kanı kaynayan bir Krogan olduğunu görebiliyoruz. Genophage kullanımına şahit olmuş biri yani kendisi.
Drack elbette yakın savaşmayı tercih ediyor ve Kroganca’da “hüküm” anlamına gelen Ruzad pompalı tüfeğini kullanıyor. Oyunda bir de Mass Effect 2 ve 3’teki nadir M-300 Claymore silahının ruhani temsilcisi de bulunuyormuş, Drack’ı elinde o silahla görmek isterim doğrusu. Drack Blood Rage yeteneğini kullandığında Grunt’ın Berserker yeteneğinde olduğu gibi verdiği zararı ve iyileşme hızını arttırıyor. Gözünü karartıyor anlayacağınız.
Jaal
Jaal şimdilik tam bir kapalı kutu. Hakkında çok çok az şey biliyoruz, geçmişi ise henüz açıklanmadı.
Peki neden kapalı kutu? Çünkü Bioware henüz Jaal’ı resmi olarak açıklanmadı, biyografisi ile ilgili de herhangi bir bilgi vermedi. Ama yayınlanan onca videoda kendisine dair görüntüler ortaya çıkmaya başlayınca altıncı mürettebat üyemizin de Jaal olduğunu anlamış olduk. Hatta son yayınlanan videolardan birinde tüm ekibi birlite gördüğümüz sahnede kendisi de tüm güzelliğiyle ayakta dikildiği için aklımızda hiç şüphe kalmadı.
Jaal, Mass Effect serisinde daha önce görmediğimiz bir ırktan geliyor, kendisi Andromeda’ya has Angara ırkına mensup (tam bir Angara bebesi yani). Bir zamanlar teknolojik olarak son derece ileride olan bu medeniyetin gelişimi Kett ırkının istilasıyla sekteye uğramış. Jaal’ın da aralarında bulunduğu bir çok Angara, Kett’e karşı yürütülen ayaklanma hareketine katılmış. Oyunda bizim de karşımıza dikilecek olan Kett’e karşı sadık bir müttefik olacağına kuşkum yok açıkçası.
Michael Gamble’ın paylaştığı bir resimde Jaal’ı keskin nişancı tüfeği kullanırken görüyoruz. Buradan da grup içindeki rolü aşağı yukarı tahmin edilebiliyor. Tabi yine oyuncuların ilk aklına gelen şey romantizm olmuş ve biri hemen Jaal’ın ne kadar çekici göründüğünden girip “öpebilecek miyiz” diye sormuş. Gamble’ın cevabı da “hı hı” olduğuna göre bu konudaki soru işaretleri de giderilmiş oluyor.
