Nihayet sıra Dark Souls 3'e geldi
Devamını okuÜstümüzden bir adet E3 geçti Oyungezerler! Aman Allah'ım neler neler oldu bu hafta: Açıklanan oyunlar, E3'de yer almayan oyunlar, bizim ofis ve Amerika maceralarımız... Bu yorucu ama inanılmaz eğlenceli oyun haftasının sonunda, Oyungezer Online yazarlarına E3'de gösterilen hangi oyunun en çok hoşlarına gittiğini sordum.
OGZ İMC'nin 10. bölümüne hoş geldiniz. Sizin en beğendiğiniz E3 oyunu hangisi oldu?
Wolfenstein II: The New Colossus(Alp Pektaş)
Önceki İMC'de Wolfenstein: The New Colossus'u görmek istiyorum demiştim. Videosu yayınlandıktan sonra en kısa zamanda izledim ve şu an ellerim silah tutup Nazi yok etmek istiyor. Seriye çocukluktan bağlı olduğum için kolay kopamıyorum. The Evil Within 2, epey rahatsız olacak ve bu güzel bir şey. Ek olarak Metro: Exodus da çok hoşuma gitti. Dış dünyanın atmosferi oyuncuyu etkisi altına alacak kadar güçlü. Gerçi yarı açık dünya-yarı çizgisel olacakmış, ama olsun. Bir PC oyuncusu olarak Sony ve Nintendo beni pek heyecanlandırmadı. Diğer serilere de zaten ilgim yoktu.
Spider-Man(Ömer Akdağ)
Taşa tutulma ihtimalim olsa da itiraf ediyorum ki ben Uncharted 4'e çok da hayran kalmamıştım. Süper oyundu, yanlış anlaşılmasın ama öncekiler kadar da iz bırakamadı. Uncharted 4 deyince aklımda bir yerlere tırmanan, sonra birileriyle çatışan, sonra yine bir yerlere tırmanan bir Nathan geliyor aklıma. Dur durak bilmeyen, esnek, aşırı adrenalinli, sinematik anlarla dolu bir aksiyon oyunuydu aradığım, aradığımı tam anlamıyla bulamamıştım. "Eh, bunu Uncharted sunamamışsa başkasının sunması da iyice zor tabii" derken bakmadığım taraftan tokadı yapıştırdı oyunun biri: Spider-Man! Normal dövüşler, şehirde süper akıcı hareket edebilme, çevreyi kullanabilme, QTE'lerin dengesi ve güzelliği, akıcı bir şekilde sinematik aksiyona geçmesi falan filan derken hiç de umrumda olmayan bir oyundu ama birdenbire kafamda "Spider-Man yeni Uncharted mı olacak, neler oluyor?" sorularının dönmesini sağladı.
Beyond Good & Evil 2(M. İhsan Tatari)
Benim için fuarın en güzel sürprizi Beyond Good & Evil 2 oldu. Her ne kadar oynanış görüntüsü göremesek de, Jade ve Pey'j Amca'nın yerlerinde yeller esiyor olsa da 14-15 yıl aradan sonra o evrene nihayet dönecek olmak beni çok ama çok mutlu etti. Müzikleri, hayvandan bozma tuhaf ırkları, kendine has argosu, çok kültürlü ortamı ve Beşinci Element tadındaki tekno-mimarisi falan beni benden aldı videoyu izlerken. PC'ye gelmezse domuzu kesme tehdidim hala geçerli :)
Onun dışında yine çok beklediğim ama fuar öncesi sızdırmalar yüzünden göreceğimizi zaten günler önce öğrendiğimiz Evil Within 2 ve Wolfenstein 2'de mutlu etti. Ama Türkiye satış fiyatlarını görünce "gerçek kötüler" varken Nazilere ve Ruvik'e ne hacet diye düşünmedim değil.
Spiderman de bayağı iyiydi. Her aksiyon oyununda Arkham serisinin mekaniklerini kullanma modası biraz sıksa da Spidey'e cuk oturmuş. QTE zengini olmazsa şahane olabilir.
Assassin's Creed'e çok da heyecanlanmadım açıkçası. Temkinli yaklaşıyorum Ubi'ye. Oyun çıktığında vadettiklerini sunabilirlerse amenna. Balıklama dalarım! Ama şimdilik pusuda bekleme modundayım.
Dishonored 2: Death of the Outsider(Utku Çakır)
Büyük bir Dishonored serisi hayranı olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; seri, ilk oyunun ikinci DLC'si The Brigmore Witches'de zirveye ulaşmıştı. Ana kahraman Corvo'dan çok daha ilginç olan yan karakter Daud ve yancısı Billie, ilk oyunun bir türlü tam olarak beceremediği hikâye anlatımı oyunun ek paketlerinde mükemmelleştirmeyi başarmıştı. İkinci oyunu büyük bir zevkle oynamış olsam da, ne yazık ki Corvo ve Emily hiçbir zaman ilginç karakterler olamadılar.
Dishonored 2'de önceki oyunlardan çok bir şey aramadım; fakat Daud'un geçmişi, geçmişinde yaptıkları altında ezilmesi, The Outsider'la olan kişisel mücadelesi kesinlikle oyunun en büyük eksikliklerindendi. Death of the Outsider'ın E3 demosunu ofiste izlerken çığlık atacaktım az daha: Mekanik kollu Billie, yeni doğa üstü güçler ve tabii ki Michael Madsen'ın sesini verdiği Daud!
The Last Night(Eser Güven)
Tüm E3 boyunca izlerken en çok heyecanlandığım oyun Beyond Good & Evil 2'ydi elbette. Hele daha fragmanın başlarında konuşan domuzu görünce "aha galiba geliyor oyun!" diye düşünmem, sonra Jade'i göremeyip, bir de üstüne ilk oyunla alakası olmayan kalitede grafiklere ve sinematik sahnelere şahit olunca "yok yok, bu başka bir oyun herhalde" demem, videonun sonunda ekrana yansıyan logoyu görünce 'işte bu!' hareketi yapmam falan... Ama neyse, İhsan zaten Beyond Good & Evil 2'yi radarınıza soktu, o yüzden ben beni en çok heyecanlandıran ikinci oyunu söyleyeyim en iyisi.
The Last Night! Microsoft konferansında gösterilen oyun resmen aklıma bomba gibi düştü. O nasıl güzel bir Blade Runner esintisiydi, nasıl manyak bir cyberpunk ortamdı, ne kadar güzel grafiklerdi, nasıl çekici bir görsel tarzdı. Yani tamam onca güzel oyun tanıtıldı ama ben listemin ilk sırasına bu oyunu ekledim ve çıkışını dört gözle bekliyorum. Ne de olsa Beyond Good & Evil 2'nin çıkmasına daha yıllar vardır.
Spider-Man(Baran Köse)
Açıkçası oyun konusunda aşırı memnuniyetsiz biriyim. Uncharted çıkar "yine tırmanıp son anda düşmekten kurtulacağız" derim. Assasins's Creed çıkar "yine herkesin gözü önünde adam öldürüp gözükmeyeceğiz" diye söylenirim. Yani kolay kolay her oyuna "aaaa voooaaaaww uf" demem. Ama e3'te bana bir kaç oyun bunları dedirtti. Büyük oyunların aksine The Last Knight gibi yapımlar dikkatimi çekti. Ama illa AAA oyun söyle diyorsanız Detroit, God of War ve South Park gönlümün şampiyonları. Özellikle Detroit'te yapay zeka isyanının isyan eden tarafında yer alacak olmamız ve seçimlerle isyanımıza yön vermemiz içimi titretti. Tabii oyun hakkında hiçbir şey bilmeden fragmanı izlemiş olmamın da etkisi çok büyük :)
Fakat en beğendiğim oyun mahallemizin evladı Spidey'in oyunuydu. Beklediğimden bin kat daha iyi çıktı ve resmen doyurdu bizi. Bir de Miles Morales mi Peter Parker mı endişesi yaşamasaydık iyiydi.
Detroit: Become Human/Anthem(Emre Özdemir)
Detroit: Become Human ve Anthem! Konferansta "Anaağğmm" diye tepki vermemi sağlayan başka isimler de vardı tabii. Mesela Ori, The Last Night, Shadow of the Clossus. Fakat her zaman bir numaram sağlam hikayeleri olan, bana ciddi tecrübeler yaşatacak ve mümkünse bir şeyleri sorgulatacak yapımlar olduğu için Detroit oldukça heyecan verici duruyor. Anthem ise bir zamandır arkadaşlarımla birlikte oynayabileceğim, kaliteli ve içinde güzel bir de hikaye olsa tadından yenmez diye düşündüğüm, hatta arandığım o kar tanesi olmaya çok yakın gözüküyor. Zengin ve tok duran görseller BioWare'in o başarılı hikaye anlatımı ile birleşirse ortaya harika bir sonuç çıkabilir.