Farklı dünyalar, farklı roller.
Devamını okuTyler Rake ve Nic Khan’ın bir kere daha taş üstünde taş, omuz üstüne baş bırakmadığı Extraction 2 filminin yönetmeni Sam Hargrave ve başrollerinden Golshifteh Farahani ile röportaj yapma şansına eriştik. Sorularımıza verdikleri samimi cevapları aşağıda bulabilirsiniz.
Onur: Biz Oyungezer olarak, video oyunları üzerine yoğunlaşan bir mecrayız o yüzden kendi adıma çok banko gördüğüm bir soru ile başlamak isterim. Extraction 2’de video oyunlarındakileri andırdığını düşündüğüm pek çok aksiyon donesi var, film yapım aşamasının herhangi bir noktasında video oyunlarına öykündü mü peki?
Sam Hargrave: İlginçtir benim video oyunlarıyla pek de aram yok. Sanırım en son 007 Goldeneye’ı oynamıştım, o yüzden an itibariyle bu dünyanın içinde olduğumu söyleyemem. Lakin video oyunları popüler kültürün önemli bir parçası haline geldiler, o yüzden bilinçaltımı illaki etkilemişlerdir. Filmin yapım sürecinde bana en çok esin kaynağı olan şeylere örnek olarak ise Hong Kong sinemasına ek olarak Rambo ve Die Hard gibi filmleri gösterebilirim. Uzun, kesintisiz sahnelerde(plan sekans) ise elbette Children of Men bana büyük bir ilham kaynağı oldu. Bu noktada iki filmde de yapmaya çalıştığım şey izleyicilere kendilerini o dünyanın içindeymiş gibi hissettirmekti ki bu noktada video oyunları ile bir paralellik yakalamış olabiliriz çünkü onların da ana olayı bu. Buna yönelik pozitif bir tepkiniz olması beni mutlu etti.
Bildiğim kadarıyla ilk Extraction filmi sizin de yönetmen koltuğuna ilk oturuşunuzdu. İlk filmden Extraction 2’ye gelirken yapım sürecinde neler sizin için daha kolay oldu?
Daha kolay diyebileceğim pek de bir şey yoktu, ikinci film ilkinden çok daha zordu. Öte yandan süreçten ne beklenmesi gerektiği noktasından daha fazla şey bildiğim için bu kimi şeylerin daha pürüzsüz ilerlemesini sağladı. Örneğin ilk Extraction’da sete adım attığım anda bir soru bombardımanına tutulmuştum ve şaşkınlık vericiydi. Bu kadar fazla cevap gerekeceğini bilmiyordum. Bu sefer buna bir tık daha hazırlıklıydım. Yönetmenliğin olayı farklı yapım departmanları arasındaki iletişim ağını da örebilmek çünkü sinema sırtını işbirliğine dayayan bir sanat dalı. İnsanlara onlardan ne yapmalarını beklediğini açık ve net bir şekilde aktaramazsanız işlerini yapamıyorlar.
Verdiğiniz cevap az biraz üçüncü sorumun kapsamına da girdi ancak yine de sorayım; Extraction 2’de ilkine kıyasla neyi daha iyi başardığınızı düşünüyorsunuz?
Bunu ne derece başarıp başaramadığımızın kararını izleyici verecek ancak yapmaya çalıştığımız şey, daha fazla, daha iyi aksiyon ortaya çıkarmak, daha heyecan dolu bir film yapmak ancak bunu yaparken karşımızdaki karakterlerin duygu dünyalarında daha derinlere de inebilmekti. Filmin kötülerini de iyi işleyip onları üç boyutlu kılmak istedik.
Peki Extraction markası etrafında bir sinematik evren, ya da daha doğrusu bir “Streaming” evreni inşa etmenin en çekici tarafı ne oldu sizin için?
Sanırım bu tarz bir şey yapmanın en heyecan verici tarafı, tekil hikayeler arasında kurulan bağlara ek olarak karakterlerin farklı şekillerde sahneye dönüşleri ile izleyicide bir heyecan yaratabilmek veya onların hikayelerini ayrıca tecrübe edebilmek için peşlerinden gidebilmek. Örneğin Nic’i Nic yapan şeyler ne, nereden gelmiş, nereye gidiyor, bu tarz şeyleri öğrenmek heyecan verici olurdu.
Extraction evreninin büyüyüp yeşermesini birinci elden görmek adına yönetmen koltuğunda kalmayı planlıyor musunuz peki?
Yönetmen koltuğunda kalmayı çok isterim, ha tabii insanların filme tepkisi benden ve yönetmenliğimden nefret etmek olur da ormana kaçıp insanlardan saklanmam gerekmezse tabii. Extraction yapmaktan çok keyif aldığım bir iş oldu ama günün sonunda devam edip etmeyeceğim izleyiciye kalmış. İnsanlar yaptığım işten keyif almazlarsa devamını getirmek bana düşmez ama düşmesi beni çok mutlu eder.
Bu soruyu sormaya vaktim kalmayacağını düşünüyordum ancak kalmış o yüzden sorayım: Chris Hemsworth ve Idris Elba daha önce Thor filmlerinden bir araya geldiler, beraber bir kimyaları var. Extraction 2’de beraber çok ekran süreleri yok ancak devamında olacak gibi. Sizce bu ne kadar eğlenceli olacak?
Üçüncü filmin gelip gelmeyeceğini ve gelirse hikâyenin nerelere gideceğini henüz kimse bilmiyor elbette ancak ikisini beraber daha fazla izleme fikri heyecan verici. Elbette ki Thor filmlerinden tanışıyorlar, bu filmlerde çalıştıkları süre boyunca arkadaş da olmuşlar ki sıra Elba’nın canlandırdığı karaktere oyuncu bulmaya geldiğinde kendisini öneren de bizzat Chris oldu. Aralarından enerji dolu bir kimya var, birbirleri ile oyun oynamayı, birbirlerine meydan okumayı biliyorlar. Bunu bir filmde gördükleri noktada seyircilerin olumlu tepkiler vereceğini düşünüyorum.
Süremiz azaldığına göre Extraction 2’nin yönetmeni olarak bize ve izleyicilere söylemek istediğiniz herhangi bir şey olup olmadığını sorayım ve bununla kapanışı yapalım.
İzleyicilere ilk filme verdikleri ve umuyorum ikincisine de verecekleri destek için teşekkür ederim. Sizin sayenizde bu işi yapıyoruz ve desteğinize minnettarız.
Bize ayırdığınız zaman için teşekkürler, görüşmek üzere.
Görüşmek üzere.
Onur: İlk Extraction filmi yanlışım yoksa (varmış) ilk Hollywood projeniz yanılmıyorsam değil mi? Öncesinde İran ve Avrupa sinemalarında rol yaptınız, o noktadan buraya gelmek nasıl bir geçişi yanında getirdi? Bir aksiyon filminde rol almaya nasıl karar verdiniz ve bunun ikinci raundu nasıl oldu?
Golshifteh Farahani: Esasen ilk Hollywood tecrübem Ridley Scott’ın 2008’deki Body of Lies isimli filmiydi. Extraction’ın dahil olduğum ilk tam teşekküllü Amerikan aksiyon filmi olduğu söylenebilir. Gerçi şu noktada Netflix’in yaptığı işe Amerikan diyebilir miyiz bilmiyorum çünkü Netflix’te ve projelerinde dünyanın dört bir yanından çok fazla da insan çalışıyor. Netflix benzeri platformlar çok daha uluslararası kapasitede çalışıyor, Warner Bros ile çalıştığım dönemi hatırlıyorum ki o proje gerçekten safkan Amerikan bir projeydi.
Bir aksiyon filminde çalışmaya gelince, bu dört gözle beklediğim bir tecrübeydi. Filme hazırlanma süreci, yaptığımız idmanlar inanılmazdı. Çekimlerden iki ay önce Jui Jitsu, Kung Fu ve boksun yanında silah kullanmayı öğrendik, koreografileri ezberledik, bir yandan dövüşürken bir yandan rol yapmaya alıştık. Tüm bunlara bayıldım açıkçası, ben vücudunu fiziksel aktivitelerde çalıştırmayı seven bir insanım ve çoğu durumda dublör da kullanmıyorum. Bu açıdan Sam Hargrave ile çalışmak da bana işin tepe noktalarından birini tattırdı.
Karakteriniz Nic Khan, bu filmde neredeyse Tyler Rake kadar yırtıcı bir kişilik. Role girmek adına sizin de böyle hissetmeniz gerektiğini tahmin ediyorum, bunu nasıl başardınız peki?
Burada film ile alakalı takdir ettiğin noktalardan bir başkasına geliyoruz, Nic ve Tyler bir çift değiller. Karşı cinsten iki insanın aynı amaç uğrunda romantik bir ilişkiye girmeden savaştıkları da pek görmüyoruz, bu çok sevdiğim ve benzerine az rastlanan bir şey. Nic güçlü bir karakter, kurtarmaya çalıştıkları kadını ve çocuğunu umursadığını görüyorsunuz. Dövüşmeye gelince bir erkek gibi değil, bir kadın olarak, bir kadın gibi ama en az erkekler kadar acımasızca dövüşüyor. Güçlü bir kadın olmak için erkek gibi görünmesi de gerekmiyor. Acımasızlığının yanında da ne kadınlığını ne de kırılgan taraflarını elden bırakıyor.
Nic Khan’daki, sizin de gerçek hayatta sahip olmayı çok isteyeceğiniz özellikler neler? Karakteristik özellikleri de, fiziksel özellikleri de söyleyebilirsiniz.
Nic Khan fazlasıyla düzenli, tertipli bir karakter. Pek çok şeyi aynı anda başarabiliyor, bir tarafta planlı programlı, diğer tarafta fazlasıyla vahşi. Bu özelliklerden sadece biri ile tanımlanmıyor, bir yanda silah satıcılığı yapıyor, diğer tarafta bir aileyi kurtarmak için ölümü göze alıp göreve gidiyor. Bunun nedenini merak ediyordum, “eğer bu kadar güçlü ve zenginse neden zahmet edip sahaya iniyor ki?” diyordum. Tüm bunları bir şekilde Rake için yapıyor olabilir mi? Burada keşfedilecek bir şeyler var mı? Günün sonunda korkusuz ve iş bitirici birisi olması beni etkiliyor.
Fiziksele gelirsek, trende iki adamla savaştığı sahne var ya hani? İşte oradaki gibi dövüşebilmeyi, iki adamı aynen o şekilde alaşağı edebilecek biri olmayı isterdim. O sahne için epey hazırlanmak gerektiği için ne kadar zor bir şey olduğunu biliyorum. Ben gerçek hayatta birine doğru dürüst yumruk atmayı bile başarabilecek bir insan değilim, buna muktedir değilim ama Nic öyle mi? Onun gibi dayak atabilmeyi çok isterdim.
Nasıl ulaştınız bu Hollywood yıldızlarına yav? Normalde böyle isimlere ulaşmak imkânsız gibi bir şeydir de o yüzden yani :)
Chris Hemsworth'e bu sefer ulaşamadık bak :P
Chris Hemsworth'e ulaşsa ulaşsa Liam Hemsworth ulaşabilir. Biz kimiz ki ona ulaşalım :)