Steam Next Fest yüzlerce demoyla devam ediyor, biz de yeni bir listeyle önerilerimizi sürdürüyoruz. Bu seferki listemizde de farklı türlerden oyunlara yer vermeye çalıştık. Bakalım beğeneceğiniz oyunlar çıkacak mı aralarından.
Promise Mascot Agency
GTA biraz sırasını beklesin, önce PMA vakti :) İşin şakası bir yana bu oyunun çok farklı bir kafası var ve ben de büyük bir merakla bekliyorum kendisini. Tadımlık da olsa demosu bir fırsat vermiş oldu, “açık dünya maskot yönetimi ve suç draması” denilen şey nasıl oluyormuş, bizleri nasıl bir oyun bekliyormuş, görmüş olduk.
Daha önce haberini de paylaşmıştık, sağlam bir seslendirme kadrosu var. Zaten baş karakterimizin sesi Takaya Kuroda’yı duyunca anılarım depreşti (Hey gidi Kazuma Kiryu hey. Tası tarağı toplayıp sakin bir balıkçı kasabasına yerleştin de maskot şirketi işletmeye mi başladın sen), sebepsiz gaza geldim yine :).
Görsel tarzı, karakterleri, açık dünyasındaki türlü absürtlükle ve daha birçok özelliğiyle oyuncuyu kendisine çekme potansiyeline sahip. Zaten bu yıl merakla beklediğim oyunlardan birisiydi, demosu da düşüncelerimi teyit etmiş oldu, takip listemin üst sıralarındaki yerini perçinledi. Çıkış tarihi de taze açıklandı, 10 Nisan'da geliyor. Bu çılgınlığa adım atmak için sabırsızlanıyorum, çok yakından takipteyim.
Level Devil
Level Devil, trollüğün kitabını yazan bir oyun olarak değerlendirilebilecek bir oyun, uyarmadı demeyin :) Adam Corey, nam-ı diğer Unept, arkadaşlarıyla biraz eğlenmek için bir oyun yapıvermiş, bizim payımıza da onlarca bölüm boyunca devam eden bu trollüğe ortak olmak düşmüş. 160 bölümü ne kadar sürede bitirirsiniz, bilemiyorum. Ama çok eğlenebilirsiniz. Hele bir de beraber oynayacağınız bir arkadaşınız varsa, tadından yenmez :)
Şimdiden ellerinizi ısıtmaya başlayın, refleksleriniz yeterince hızlı mı, bu trollüklerle dolu bölümleri aşmakta ne kadar mahirsiniz, 1 ay sonra test edebilirsiniz. Level Devil, 25 Mart’ta geliyor.
NITRO GEN OMEGA
Geliştirici ekip “Spaghetti Anime sıra tabanlı taktik RYO” olarak tanımlıyorlar Nitro Gen Omega’yı, bence çok yerinde bir tanımlama olmuş. Gerçekten de bir “Spaghetti Anime” içerisinde yer alıyormuşsunuz gibi hissettiriyor.
Makinelerle savaş insanlığı yok olmanın eşiğine getirmiş. Geriye kalan bir avuç insan da ellerindekiyle direnmeye çalışıyorlar. Biz de bir mech ekibinin başındayız. Etraftan görevler alıyor, mech savaşlarının ortasına atılıyoruz. Pilotlarımızın hem yeteneklerini geliştiriyor hem de aralarındaki ilişkiyi kuvvetlendirip daha iyi bir ekip haline gelmelerini ve çatışmalarda daha etkili olmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
İlk fırsatta şans vereceğiniz demolardan olsun derim. Umutlu olduğum oyunlardan. Bu beklentinin karşılığını verebilecek mi, önümüzdeki aylarda hep beraber göreceğiz. Bir erteleme olmazsa bu yıl içerisinde çıkacak.
Lost in Random: The Eternal Die
Lost in Random’ın devam oyunu Lost in Random: The Eternal Die, ilkinden daha fazla ilgi çekebilir gibi geliyor bana. Yanlış anlaşılmasın, bence ilk oyun da güzeldi. “Alice Harikalar Diyarı’nda”yı anımsatan bir havası vardı. Sanki daha çok ilgiyi hak ediyordu. Hak ettiği bu ilgiyi yeni oyunla yakalayacağını düşündürdü demosu.
İlk oyunun o ilginç teması üzerine güzel bir rogue-like/rogue-lite oyun geliştiriyorlar. Kahramanımız Kraliçe Aleksandra ve zar yoldaşı Talih, Rastgele’nin altını üstüne getirip buradan kaçmaya çalışıyorlar. Aleksandra’nın yeteneklerini geliştiriyor, kartlarla yeni saldırılar kazanabiliyor, silahlarınızı kuvvetlendirebiliyor, bir yandan da Talih ile saldırılar yapabiliyorsunuz. Gayet akıcı bir oynanış söz konusu. Sizler de beğenir misiniz bilemem ama ben bu demodan keyif aldım. Oyuna dair umutlarım arttı. Bakalım bu umutlar karşılık bulacak mı. Kısmetse bu yıl içerisinde öğreneceğiz.
Best Served Cold
Bir barmen olarak, barı ziyaret eden türlü türlü müşterisiyle sohbet edip işlenen bir cinayeti açığa çıkarmaya çalıştığınız bir oyun Best Served Cold. Müşterileri iyi tanımanız, yerli yerinde sorular sormanız, bir yandan da onların beğenisine hitap eden kokteyller hazırlayıp dillerinin açılmasını sağlamanız lazım. Barınız, gayet renkli karakterlere ev sahipliği yapıyor. Farklı oyunlardan misafirlerimiz de var; mesela Disco Elysium’dan Evrart Claire ve Suzerain’den Lucian Galade gibi. Bakalım katili açığa çıkarmak konusunda dedektife yardımcı olup kendinizi bu işten sıyırabilecek misiniz.
Çıkış tarihi henüz açıklanmış değil, fakat fazla bekletmeyeceğini düşünüyorum. Önümüzdeki aylarda kendisiyle buluşacak gibiyiz.
The Horror at Highrook
Bir kart oyunu daha geliyor. Ama bu sefer okült kartlar giriyor işin içine. İlginç araştırma ekibinizle, gizemli bir köşkü keşfe çıkıyorsunuz. Köşkün dört bir köşesinde karanlık varlıklar sizleri bekliyor. Destenizdeki kartlar ve bulduğunuz araçlarla, odaları bir bir araştırıp bir taraftan da kendinizi korumanın yollarını alıyorsunuz. Bir zamanlar bu köşkte bulunan kayıp ailenin başına neler gelmiş, keşfedebilecek misiniz bakalım.
Geliştirici ekip; Lovecraft, Edgar Allen Poe ve Bram Stoker’dan esinlendiklerini söylüyorlar. Bunu oyunlarına da yansıtmışlar bence. Takip listemize aldık, bekliyoruz kendisini.
Kentum
Kahramanımız Kent, biraz tembel bir karakter. Yaptığı iş çok basit aslında, yıllarca uyuyup uyanıyor ve bir tuşa basıyor, sonra tekrar uykuya dalıyor. Ama bu bile onun için fazla. O da bilgisayar ayarlarıyla oynayıp uyku süresini 50 yıla çıkarmaya karar veriyor. Nedense bu uyku beklenenden uzun sürüyor ve binlerce yıl sonra, 10.000 yılında açıyor gözlerini. Karşılaştığı tablo çok da parlak değil. Yapay zekâ dostuyla medeniyeti yeniden kurması lazım. Olur da bu mücadele esnasında ölürse, yerini yeni bir klonu alıveriyor.
Keyifli bir demo. Tavsiye ederim. Çıkış tarihi henüz belli değil. Takip listemize aldık, bekliyoruz.
Jumping Jazz Cats
Kedili oyun olmadan olur mu hiç, kontenjanı bu sefer de Jumping Jazz Cats ile dolduralım dedik. Hem sevimli kedilerimiz var hem de caz dinliyoruz, daha ne olsun :)
Jumping Jazz Cats, kedileri oradan oraya koşturduğunuz, hoplatıp zıplattığınız, sağı solu yıktığınız, yün yumakları peşinden koştuğunuz, balıkları mideye indirdiğiniz ve türlü türlü oyunda arkadaşlarınızla rekabet edebildiğiniz bir parti oyunu. Müziği de oynanışın bir parçası haline getirmişler, güzel olmuş.
Yakında oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Bakalım ilgi çeken parti oyunlarından birisi olabilecek mi.
Stygian: Outer Gods
Yanlışım yoksa, Misterial Games'in çıkış oyunu olacak Stygian: Outer Gods. "Dur bi dakika, Stygian diye bir oyun yok muydu?" diye sorabilirsiniz. Evet, Stygian: Reign of the Old Ones isimli, benim de severek oynadığım bir yerli oyunumuz var. Ama bu stüdyo farklı. Cultic Games ile anlaşıp bu evrende geçen kendi oyunlarını yapmak istemişler. Yerli bir oyunun böyle markalaşıyor olması hoşuma gitti.
Stygian: Reign of the Old Ones'ı oynamış olanlar bilirler, Lovecraft temal ilgi çekici bir dünya kurulmuştu. Bana kalırsa başarılı Lovecraft uyarlamalarından birisiydi. Misterial Games de bu dünyaya adım atmış, ama tür değişikliğine gitmişler. Birinci şahıs kamerasından oynanan bir hayatta kalma- aksiyon macera oyunu Stygian: Outer Gods.
Kahramanımızın yolu sislerle kaplı Kingsport'a düşüyor. Burada çeşitli tehlikeler onu bekliyor. Okültlerle ve değişik düşmanlarla mücadele etmesi gerekecek. Bir yandan da ailesinin geçmişiyle ilgili sırları keşfetmeye çalışacak.
Hayatta kalma denilince tahmin etmişsinizdir, etraftan malzeme toplayıp bunlardan işe yarar şeyler çıkarmaya çalışıyoruz. Hafiften RYO ögeleri de eklenmiş. Demonun başlarında ayna karşısında bir sahne var mesela, orada belirli soruları cevaplayıp bir nevi karakterinizi şekillendirmiş oluyorsunuz. Sonra deliliğin sınırlarında tur atıp döndüğünüz bir sahnede bir kart ele geçiriyorsunuz, bunun hangi kart olacağına karar veriyorsunuz ve bu da yine karakter özelliklerinize etki ediyor.
Belli hamleleriniz, yaptığınız bazı seçimler veya verdiğiniz bazı yanıtlar da oyunun akışına etki ediyor. "EYES gördü" uyarısını görüp duruyorsunuz böyle sahnelerde:) Tahmin edilebileceği gibi akıl sağlığı oyunda önemli bir yer tutuyor ve oynanışa etki ediyor.
Ufak tefek bazı sıkıntıları vardı demonun. Ama genel itibariyle Stygian atmosferine uygun bir oyun olacak gibi görünüyor. Bakalım başarılı olabilecek ve Stygian evreninin daha da genişlemesini sağlayabilecek mi.
Do No Harm
Yine Lovecraft esintili bir oyun. Ama bu sefer doktor olup hastaları iyileştirmeye çalışıyoruz. Tabii bu esnada kendi akıl sağlığımızı da korumamız lazım. Değişik varlıklar sizi takip ediyor. Halüsinasyonlar görüyorsunuz. Hastalarınıza doğru teşhis koydunuz mu? Uygun ilaçları kullandınız mı? 30 günlük deneme sürecini atlatabilecek misiniz? Stresiniz yükseldikçe gerçeklikle bağınız da zayıflamaya başlıyor. Bakalım bu işin altından kalkabilecek misiniz.
Do No Harm’ın çıkışına çok da fazla zaman kalmadı, 6 Martta geliyor.
Seeds of Calamity
Stardew Valley severlerin şans verebilecekleri demolardan birisi. Fazlasıyla Stardew Valley’yi andırıyor zaten. Yine çiftliğinizi büyütüp geliştiriyor, yine kasaba sakinlerinin taleplerine karşılık vermeye çalışıyorsunuz. Bir yandan da zindan temizliği işleri var tabii. Stardew Valley’den farklı olarak değerlendirilebilecek bir nokta da “büyü kitabı yoldaşınız”. Sevimli bir hayvan formundaki bu yol arkadaşınız, size maceranızda yardımcı olmaya çalışıyor. Piksel grafikleriyle, hoş bir oyun.
Seeds of Calamity de tek kişi tarafından geliştiriliyor. “Pek Yakında” çıkacağı söyleniyor, ne kadar yakındaymış, bekleyip göreceğiz.
The Phantom
Yıllar sonra bir The Phantom oyunu geliyor. Gönül daha büyük bir oyun olsun, mesela bir aksiyon-macera oyunu olsun isterdi elbette, ama arcade beat'em up türünde bir oyun bekliyor bizleri. Ne yapalım, eldekiyle yetineceğiz artık.
Tahmin edebileceğiniz gibi ekranın sağına soluna gidip karşınıza çıkan düşmanları bir güzel pataklıyorsunuz. Phantom veya partneri Diana Palmer'ı yönetebiliyor, arada hayvan dostlarınız kurt Devil ve şahin Fraka'dan da yardım alabiliyorsunuz. Çizgi roman tadında görselleriyle de tablo tamamlanmış oluyor.
Çok büyük beklentilere girmeden oynarsanız eğlendirebilecek bir demo. Çıkış tarihi de 12 Mart olarak açıklanmış bulunuyor.