Steam’de hevesle aldığınız, ucuza bulduğunuz ya da “yeaaaa bir ara oynarım ben bunu!” dediğiniz o oyunlar var ya. İşte onların ne kadarının gerçekten oynandığına dair güzel bir araştırma yapmış Ars Technica.
Tabii bunun için Valve’ın kapısını çalmamışlar, çünkü Valve bu tür rakamları zaten yayınlamıyor. Onun yerine açık olan Steam profilleri üzerinden bir analiz gerçekleştirmişler. Detaylarına buradan araştırma sayfasına giderek ulaşabilirsiniz ama özünde günde 100,000’e yakın Steam kullanıcı sayfasını tarayabilecek bir sistemle başlamışlar. Steam kullanıcı sayfasını tarayıcıda açabilmenin yolunu bulduktan sonra, bunu işleyebilecek bir de modül yazdıktan sonra, verilere toplamak mümkün olmuş.
İki ay süren bu çalışmanın doğrulu için verileri üç günde bir kontrol etmişler, sapma olup olmadığını anlamak adına. Toplamda 172 milyona yakın açık kullanıcı sayfasının taramasıyla da ilginç sonuçlar çıkmış. Tabii sonuçların 30 Mart 2014’ten sonrasını kapsamadığını da belirtmek lazım.
Steam de en çok sahibi olan oyunlar tartışmasında ilginç bir detay var. Bu da, oyunlara sahip olan insanların sayılarıyla oynayanlar arasında müthiş bir aralık olması. En çok sahip olunan oyunlarda listenin çoğunu Valve oyunları kaplarken, bu oyunların oynanış miktarı DotA 2 ve Team Fortress 2 haricinde oldukça düşüyor. Aşağıda bu grafiği görebilirsiniz. Bu arada, tercih edilen oyunlarda ücretsiz olanların baskınlığını fark edebilirsiniz.
Tabii ne kadar oynandığı gerçeği 2009’da eklendiğinden dolayı, öncesine dair veriler toplamak mümkün değil.
Gelelim alınan ama oynanmayan oyun konusuna. Özellikle indirimler ya da toplu paketlerden (bundle) gelen oyunların bu kaderi paylaştığını biliyoruz. Ama sayısal olarak bunu görmek çok acıklı. Toplamda 781 milyon kayıtlı oyundan sadece 493 milyonunun oynandığını söylesek size? Yani %63’ü sadece bir kere olsun açılmış. Yani ana menüye girip çıkmak bile bu 493 milyonun içinde.
Yazı olarak da oldukça güzel bir içeriğe sahip olan bu Ars Technica çalışmasına eğer İngilizce biliyorsanız göz gezdirmenizi tavsiye ederiz. Çünkü oyun alışkanlıklarından öte tüketim toplumu olarak paramızı ne kadar da olay çarçur ettiğimizi gözümüze sokuyor. Hem de bireysel değil, küresel olarak.
