Steam'in Nasıl Ortaya Çıktığını Merak Ediyor Musunuz?

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir Steam varmış

Dünyanın en büyük dijital yazılım ve oyun satan marketi olan Steam'in nasıl ortaya çıktığını hiç merak ettiniz mi?

Gelin hep beraber PC oyunculuğunun devrilmez kalesi, kış ve yaz aylarında cüzdanımızın baş düşmanı olan Steam'in nasıl ortaya çıktığını irdeleyelim.

Bir zamanlar Counter Strike...

Steam aslında ilk başta Half-Life modu olan Counter Strike'ın belli başlı bir oyun olmaya başladığı dönemlerde online oynanan maçlar esnasında oluşan teknik sorunlar için düşünülmüştü. Devamlı olarak oyuna çeşitli yamalar geliyordu fakat bu yamaların oyunculara ulaştırılması ve ulaştırıldıktan sonra oyuna yerleştirilmesi daha da büyük problemlere yol açıyordu.

Steam hayata geçirildikten sonra ise online Counter Strike maçları eskiye nazaran daha rahat bir şekilde oynanabiliyor ve oluşabilecek teknik aksaklıklar en aza indiriliyordu. Fakat diğer bir yandan Valve, geliştirdiği bu platformu sadece Counter Strike oyuncuları ile sınırlandırmak istememişti.

Gabe Newell ilk olarak eski çalıştığı şirket olan Microsoft'un ve sonrasında Yahoo'nun kapısını çaldı. İki büyük şirketten de "hayır" cevabı alan Valve, hazırladığı projeyi kendi başına hayata sokmaya karar verdi. İlk etapta firma Counter Strike'ı online oynayan oyuncuları bu platforma bağlı olmak konusunda şartlandırmayı seçmişti. İkinci etapta ise yapımcılar geliştirdiği platforma anti-korsan sistemlerini enjekte edip, online maçlarda kullanılan hile kullanımının önüne geçmeyi düşünüyordu.

Platform için ilk önce "Grid" ve "Gazelle" isimleri arasında gidip gelen geliştiriciler, en sonunda platforma Steam ismini vererek 22 Mart 2002 yılında GDC (Game Developers Conference) etkinliğinde duyurmayı başardı. Duyurduğu yıl içerisinde beta sürecini başlatan geliştiriciler, betayı test edecek kullanıcıları bulmakta zorluk yaşamadılar. Ne de olsa dünya genelinde online Counter Strike fırtınası Steam üzerinde kopuyordu.

Beta testleri devam ederken Steam, PC oyuncularını oluşturdukları platforma çekmekte zorluk yaşıyordu. Platforma dahil edilmek istenen ilk oyun Company of Heroes ve Warhammer 40.000 serilerinden hatırlayacağımız Relic Entertainment'ın oyunu olan Impossible Creatures olacaktı. Bu oyunun dahil olma amacı Steam'in oyunculara sunduğu kullanım kolaylığını hedeflemekti. Fakat Impossible Creatures yaşanan bazı aksaklıklar nedeni ilehiçbir zaman Steam üzerinden satışa sunulmadı. Diğer bir yandan Steam üzerinden eklenen ilk oyun modu ise Day of Defeat'e gelmişti. Bu arada oyun geliştiricileri ile hiçbir zaman temasını koparmayan Valve, platformu daha çok kullanıcıya ulaştırmak amacıyla AT&T, Acer ve GameSpy ile partnerliğe gitme kararını aldı.

Half-Life 2

Relic Entertainment ile gerçekleşen başarısız görüşme sonrasında Valve bu kez 2004 yılında Rag Doll Kung Fu ve Darwinia oyunlarının geliştiricileri ile masaya oturup, oyunları Steam üzerine eklemeyi başardı. Fakat Valve ekibinin şimdiye kadar elde ettiği bu başarı başlangıç olarak bile görülmüyordu. Ardından oyun dünyasının mihenk taşları arasına alabileceğimiz Half-Life 2'nin duyurusu yapıldı. Tabii ki Half-Life 2 Steam üzerinden oynanması zorunlu hale getirilen ilk oyun olmuş oldu. Oyunun kutulu sürümü alan oyuncuların bile Steam platformunda üyelik gerekiyordu. Böylece Steam'in oyun dünyasına yön verdiği ilk hareket gerçekleşmiş oldu.

Steam'in bu ilgi çekici hamlesinden sonra dünya üzerindeki tüm geliştiriciler ve yayıncılar Steam'in video oyunlarına yön verebileceğini anlamış oldular. 2006 yılında ise Steam bu sefer oyun dünyasının başarılı şirketleri olan id Software, Eidos Interactive ve Capcom'un kapısını çaldı. Üç firmadan da olumlu yanıt alan Valve, 2006 yılının sonlarına doğru Steam üzerinde 13 milyon kayıtlı hesap ve satışta olan 150 oyun başarısını elde etti. Çoğalan kullanıcı sayısının sonucu olarak Steam forumları ve onun ardından DRM sistemi Steam'e yerleştirildi.

Microsoft'un büyük pişmanlığı

Valve, kendine özel geliştirdiği DRM sistemi sayesinde Steam kütüphanesinde bulunan oyunların çoğaltılmasını engelliyor ve geliştiricilerin Steam'e olan güvenini artırıyordu. Bu arada daha öncesinde Gabe Newell'ı kapıdan döndüren Microsoft, Valve'dan ilham alarak Game for Windows Live sistemini hayata geçirmişti. Fakat Games for Windows Live, oyunculara zorla dayatılan ve devamlı sunucu problemleri ile başı dertte olan bir servisten öteye gidememişti. Tüm bunların ardından ise Ubisoft, Steam ve Microsoft'a rakip olarak UPlay platformunu Assasin's Creed 2 ile oyun dünyasına sokmayı başarmıştı.

2008 yılına geldiğimizde Steamworks uygulamalarının altına bir de Steam Cloud desteği geldi. Steamworks programına kayıtlı olan oyunların save dosyalarını Valve kendi sunucularında saklamaya başladı. Böylelikle dünyanın neresinde olursanız olun, Steam hesabınıza giriş yaptığınız takdirde yarıda bıraktığınız oyuna devam edebileceğiniz sistemin temelleri atıldı. Ayrıca aynı yıl içerisinde oyunlara ait ilk indirilebilir içerikler de (DLC) satışa çıkartılmıştı.

Aradan geçen yıllarda Steam OS X desteği aldı ve sahip olduğu eski arayüzü baştan aşağı değiştirildi. 2011 yılında vardığımızda Steam, Playstation 3 platformuna Portal 2 ile beraber giriş yaptı.

Bağımsız oyun endüstrisinin hızlı gelişimi

Steam'in 2012 yılına geldiğimizde oyun dünyasında gerçekleştirdiği devrimden söz etmezsek büyük bir hata yapmış oluruz. Bu yıl içerisinde Valve, Steam Greenlight ile oyun dünyasının temel taşlarını adeta yerinden oynattı. 60$ standardını paramparça eden bağımsız geliştiriciler, bizlere aslında oyunların ve oyun oynamanın değerini tekrar hatırlatmış oldular. Steam Greenlight'a başvuran bağımsız geliştiriciler, bu sistem sayesinde bütçeleri dahilinde geliştirdikleri oyunlarını oyuncuların beğenisine sundular. Çoğunlukla "evet" oyu alan güzel yapımlar, AAA oyunlar geliştiren firmaların da fikirlerine ilham olmaktan geri kalmadı.

Aslına bakarsanız 2012 yılının Steam için altın yıllardan bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz. Sadece Steam Greenlight ile dikkatleri üzerine toplamayan Valve, bu servisin yanına bir de Steam Workshop'u ekledi. Steam Workshop ile beraber PC oyunculuğunun en büyük artılarından birisi haline gelen modlar sayesinde, daha öncesinde saatlerimizi harcadığımız oyunların başına tekrar oturma şansı elde ettik. Ayrıca Valve'ın Steam üzerinde online oyunlar için oluşturduğu eşya pazarı, bu hizmetin en kârlı kısmı olmuş oldu. 2012 yılında Steam'e eklenen diğer özellikler ise Steam'in mobil uygulaması, Big Picture Modu ve oyun dışı materyallerin Steam üzerinden satışa çıkartılması oldu.

Günümüzden bahsedecek olursak Valve'ın bu sefer Steam Machine'ler ile salonumuza konuk olmak istediğini görüyoruz. Hatta bazı tahminlere göre Valve'ın zamanında Half-Life 2 oynamak için kullanıcılarına Steam şartını koyduğu gibi, eğer çıkarsa Half-Life 3'ü  oynamak için Steam Machine şartı ile karşı karşıya kalabiliriz. Diğer bir yandan SteamOS'un duyurulmasıyla beraber Steam'in Linux desteği ve 1.000'in üzerinde oyunun Linux platformuna uyarlandığını hatırlatalım. Bakalım ilerleyen günlerde PC oyunculuğunun daimi mirasçısı olan Valve, oyuncuların karşısına ne gibi yenilikler ile çıkacak.  Hep birlikte göreceğiz.

YORUMLAR
Parolamı Unuttum