Kickstarter’ın en büyük nimetlerinden biri artık fikirleri “büyük geliştiriciler” tarafından kabul görmeyen ustaların tek tek oyun geliştiriciliğine geri dönmesi. Bir de “büyüklerin” iddia ettiğinin aksine başarılı oluyorlar ya… nasıl seviniyorum anlatamam.
Bunlardan biri de Looking Glass Studios adı altında Thief, System Shock ve Ultima gibi serileri geliştiren, şimdilerdeyse OtherSide Entertainment isimli yeni stüdyosuyla yeniden aramıza dönen Paul Neurath.
Ve tabii ki System Shock, Thief: The Dark Project, Ultima Underworld, Deus Ex, Deus Ex: Invisible War, Thief: Deadly Shadows ve Epic Mickey gibi oyunların fikir babası Warren Spector…
Bu ikili şu sıralar harıl harıl System Shock 3’ün üzerinde çalışıyorlar ve dün yaptıkları bir açıklamayla oyunun geliştirici kadrosunu toplamayı başardıklarını bildirdiler. Aralarında kimler yok ki?
Deus Ex ve Deus Ex: Invisible War’ın baş senaristi Sheldon Pacotti; Lord of the Rings Online, Dungeons & Dragons Online ve Warhammer Online’ın sanat yönetmeni Arturo Pulecio; System Shock ve Thief: The Dark Project’in baş tasarımcısı Tim Stellmach; System Shock 2 ve BioShock’un sanat yönetmeni Nate Wells… diye gidiyor! Muazzam bir kadro.
Bunun yanı sıra önceki oyunlarda SHODAN’ı seslendiren Terri Brosius de geri dönüyor.
Warren Spector, Polygon’a verdiği bir demeçte üçüncü oyunun ikincisinin bittiği yerden başlayacağını, önceki maceralarda hayatta kalan karakterleri tekrar göreceğimizi ve yanıtlanmamış soruların bir cevap bulacağını da müjdeledi.
SHODAN’ı bu kez farklı bir biçimde göreceğimizi, ilk iki oyuna saygıları olsa da günümüze uygun değişiklikler yapmaktan da kaçınmayacaklarını da sözlerine eklemiş ünlü yapımcı. Cyberpunk’ın bugünlerde eskisi kadar popüler olmadığını, hackerlık gibi şeylerin o günlerdeki gibi büyüleyici görünmediğini belirten Warren Spector, ilk System Shock’a daha bağlı kalacağını, bu değişikliklerin bazı insanları sinirlendirebileceğinin farkında olduğunu da söylemiş.
Son paragraf hariç, bu gelişmeler beni bayağı umutlandırdı. Bakalım ustalar ustalıklarını hâlâ koruyabiliyor mu? Yoksa büyük firmalar bu fikirlerin “artık satmayacağı” konusunda haklı mı? Yaşayıp göreceğiz.
















