The Witcher 3: Wild Hunt’ın ne kadar detaylı, ne kadar özenli olduğunu konuşup duruyoruz.
Ama IGN’in oyunu 6 saat civarında oynaması sonucunda ulaştığı bazı çıkarımlar var. Bu noktadan sonra uyarıyorum, içerik biraz spoiler içerecek. Ara ara iş ciddileştiğinde uyarıyı da tekrarlayacağım ben. Ofiste kimse kendini kurban etmediği için spoiler önüne atlayan ben oldum. Tır da ezdi geçti hani, yalan değil.
IGN editörlerinden Daniel Krupa ilk önce Conjunction’dan bahsediyor. Conjunction, kabaca “birleşme” ya da “kesişim” olarak çevirebileceğimiz olay, aslında The Witcher’ın geçtiği dünyaya bu doğaüstü canavarların nasıl geldiğini konu alıyor. İlk oyunda bulunan bir kitapta 1,500 yıl önce gerçekleştiği söylenen bu olay canavarları Kuzey Krallıkları’nın içine sokuyor. Ama CD Projekt RED ekibi sadece birer engel, birer düşman yapıp geçmemişler oyunda. Bu yaratıklar, uzak diyarlardan gelmiş olsalar bile adapte olmak ve burayı evleri bellemek durumundalar. Bu da Geralt’ın onları avlarken bu doğanın özelliklerini kullanmasını mecbur kılıyor.
Asıl spoiler şimdi başlıyor, oyuna dair çok büyük noktaları açık etmeyecek olsa da 1-2 düşmanın yaratacağı şaşkınlık etmenini alıp götürebilir. Krupa’ya göre ilk büyük düşman Griffin. Yunan Mitolojisi’nden alışkın olduğumuz bu yaratık, aslında The Witcher evreninde öyle vahşi değil. Ama Geralt gidip yuvayı bulduğunda ve bir köye korku salan Griffin’in aslında ölmüş olan eşi ve yuvasını çevreleyen doğal koşullar sebebiyle bu hale geldiğini anlıyor. Yani Griffin, sadece kesilmeyi bekleyen bir canavar değil. Onu çevreleyen, hatta öldürmek için kullanılacak materyali bile barındıran doğayla iç içe.
Sonraki kısım ise benim artık spoiler’ı gözünüze sokmamak için detaylandırmayacağım bir şey. Yine Krupa’nın karşılaştığı Botchling adlı yaratık, Kanlı Baron (Bloody Baron) ile ilişkili. Doğa dediğimizde, sadece çiçek / böcek girmiyor tabii işin içine. Kuzey Kırallıkları’nın canlı ekosistemi, politikaları, çekişmeleri de bu doğal örgünün bir parçası. Ki Botchling ile Baron arasındaki bağ, bunun perde arkası yine kaliteli bir şekilde işlenmiş.
Yani anlayacağınız, The Witcher 3: Wild Hunt geldiğinde eğer sona doğru delice koşmazsanız her köşe başında başka bir özenli hikâye bizleri bekliyor olacak. 19 Mayıs’ta PS4, Xbox One ve PC platformu için gelecek olan oyun, artık dimağımızı kurutmuş durumda resmen.
