Aliens: Fireteam Elite - İnceleme

Bu incelemeye “adını en baştan beyaz perdede duyurmuş bir markanın, adı sanı duyulmamış stüdyolardan yan ürün oyunları çıktığında hep beraber nasıl surat ekşitiyoruz biliyorum. Ben de bu ‘ya tutarsa’ iş modeline olumlu bakan insanlardan değildim ama bu sefer durum farklı” benzeri bir giriş yapmak temennilerim arasındaydı. Özellikle de eldeki marka canı gönülden sevdiğim Alien olduğu için. Bundan bir 7 sene kadar önce Isolation diye bir yapım gelip gönüllerimizi fethettiği, ummadık taşın baş yarabileceğini gösterdiği için. Lakin durum yine farklı değil. “İstisnaların kaideyi bozmasına gerek yok, o yüzden marka boş yatmasın” diye yapılmış, ne bütçesi ne de zamanı yettiği için fazlasıyla çiğ kalmış bir başka yan ürünle haşır neşiriz bu ay.

Muhtemelen 4 kişi Co-op görünce kaçan kitleyi üzmemek için 3 kişilik kurgulanmış bir Co-Op oyunu Aliens: Fireteam Elite. İsmindeki çoğul takısından da anlayacağınız üzere Ridley Scott’ın durgun dingin korku filmine değil, James Cameron’un mermi kovanı çılgını aksiyon filmine öykünüyor. Orijinal film üçlemesinin de 23 sene sonrasında geçiyor. Hikâyesinden bahsetsem bahsettiğime değmeyecek çünkü oyunda hikâye anlatımı herhangi bir büyük bütçe açık dünya oyunundaki “görev olsun torba dolsun” (gavur tabiriyle “filler”) içeriğinkinden daha düşük seviyede. Sadece telsiz konuşmaları ve görev aralarında üsteki amcaların dudak senkronizasyonu bile olmayan, seslendirmesi arkaya dayanıp geçilmiş monologları üzerinden hallediliyor. Oyuna başlarken gördüğümüz ara sahne de oyundaki tek ara sahne. Hikâye “bulunsun” diye var, oyunu alıp almamaya karar verirken hesaba katacağınız faktörlerden biri kesinlikle değil, ya da olmamalı.

Gieger Sayacım Sona Dayanmış

Karar kriterlerinizden biri olabilecek bir şey, oyundaki sanat tasarımı. Cold Fire Studios, H.R. Gieger ve Alien görselliği imitasyonunu hiç fena kotarmamış. Bu görsel tarzın sınırlarını zorlamış ve genişletmiş değiller kesinlikle. Öte yandan hem orijinal filmlerdeki hem Promethes ile başlayan yeni serideki görselliğin sunduğu ne varsa burada da bulacaksınız: organik Alien yuvaları, Weyland-Yutani üsleri, Engineer ırkından kalma harabeler, retrofütüristik alet edevatlar falan gırla. Konsept tasarımcılar görevlerini başarıyla yerine getirmiş.

Aynı şekilde sesler de filmleri imite etmekte çok başarılı. Silah sesleri bir kere direkt filmlerden alınmış, buradan ekstra nostalji puanı kapıyor zaten oyun. Nadir durgun anlarda arkadan çalan atmosferik müzikler de o pek sevdiğimiz Alien tadını damakta bırakmayı güzel başarıyor. Oyunun aksiyonu dur durak bilmediği için bu sekanslarda çalan hareketli parçalar bir yerden sonra tekrara bağlayıp bayabiliyor.

Ata Bir Daha Binmek İstemeyenleri Üzen Oyun

Tabii tüm bunlar için oyun alınmaz. Hikâye varla yok arası olduğu için oynanış ve içerik bolluğu Aliens Fireteam Elite’i istek listenize(veya alışveriş sepetinize) taşıyabilecek yegâne şeyler. Oyunda totalde 6-7 saatte bitirebileceğiniz, 12 kısa görevden oluşan bir senaryo içeriği, üzerinde bir de çıkış sonrası eklenen ve akın akın gelen düşmanlara dayanabildiğiniz kadar dayanmaya çalıştığınız bir Horde Mode var. 40 dolarlık baz fiyattan satılan ve 220 lira ile yerel fiyatı da pek ucuz olmayan oyunun bizden beklediği, bu sınırlı içeriği farklı karakter sınıflarıyla tekrar tekrar oynayarak keyfimizi uzatmamız. Oyunda muhteşem bir oynanış ve birbirinden çok farklı, oyun tecrübesine çok şey katan düşman tipleri olsa, çatışmadan çatışmaya sabırsızlıkla koşsak o 6 saatlik içeriğin cılkını çıkarana kadar oynayabilirdik. Ancak bu olmadığı gibi bir de karakterlerin güçleniş hızı gereksiz yavaş, sanki burada da Ubisoft oyunlarındaki “zaman kazandırıcı” mikro ödemelerden varmışçasına yavaş ama mikro ödeme de yok? E ben senaryoyu bitirdikten sonra 3-5 silah eklentisi veya beceri modifikasyonu açmak için tekrar oynamam ki bu oyunu? Bari kilitlerimizi hızlı açıp dopaminimizi bol keseden verin be kardeşim?

Bunu yapmadığınız gibi koca oyunda oynanışı değiştirip tekrarı azaltan tek şey belli bir iki bölümde gelip deneyimi birdenbire siperli çatışmalara gark eden Synth askerleri? Bizim inisiyatifimizde oyunu renklendiren tek şey de görevleri farklı farklı şekillerde zorlaştırıp ödüllerimizi katlayan Challenge Card’lar? Üstüne bir de zar zor kazandığımız paralarla açtığımız yeni silahlar bile oyunun başında bize sunulan ekipmandan daha iyi değil? NEDEN OYNAYAYIM ABİ BEN BU OYUNU? SANA DİYORUM EY COLD FIRE STUDIOS?

Unrealien Engineer 4

Oyunun belkemiği olan oynanış döngüsü ilgi ve dikkat çekici tasarlanmamışken teknik cepheden durumu kurtarmak pek mümkün değil elbette ama adetten olduğu için grafiğiydi, animasyonuydu bakalım bir. Unreal Engine 4 ile yapılan oyunun animasyonları epey bir leş. Koca oyunda en çok gördüğünüz animasyon zaten şarjör değiştirme animasyonu, onu bari düzgün yapsalarmış iyiymiş ama ağaç olsanız daha kıvrak şarjör değiştirirsiniz yani. Efektler motorun standardının altında kalmıyor, üzerine de çıkmıyor. Mekanların güzel gözükmesi de konsept tasarımcıların maharetinden, işin o kısmına yukarıda değinmiştim. Ha bunlar düşük bütçeli bir oyun için yeterli değil mi, yeterli ama performansın yerlerde sürünmemesi koşuluyla ki sürünmüyor da. Ani ve oyun tecrübesini rezil eden FPS düşüşleri yok. Yine de kare oranı çok stabil sayılmaz, çok cafcaflı manzaralara rastlayınca 50’lerden 40’lara, 40’lardan 30’lara düşebiliyor çat diye, bunlar beklenmedik düşüşler olmuyor ama.
Sözün özü, Aliens: Fireteam Elite, fiyat etiketini ve sunduğu içerik miktarını düşününce indirimde bile tavsiye edeceğim bir oyun olamamış maalesef. Bir daha adımı Alien markası ile yan yana görürseniz umarım bu Isolation’ın devamını yapsınlar diye Creative Assembly merkezini bastığım yönünde bir haber bünyesinde olmaz.