Amnesia: Rebirth - İnceleme

Bir insan 10 kibritten fazla taşıyabilmeli yaa

Amnesia benim oynamayı en sevdiğim çeşit korku oyunu olabilir. Gerçekten. Her ne kadar herhangi bir canavarın ya da düşmanın olmadığı, gerilime dayalı oyunlardan da keyif alsam da sanırım o türü filmlerde daha çok seviyorum. Oyun deyince, bir amacı olması güzel insanın. Bu… Kafayı sıyırmamak gibi basit bir amaç olsa da.

Ayrıca Amnesia benim kişilik prensiplerime acayip ters düşen bir oyun tecrübesi sunuyor. Şimdi diyebilirsiniz, “Yav iyi de, bu bir eksi değil midir?” diye. Benim için değil. Ama neden? Benim karşıma beni gebertmeyi kafasına koymuş bir canavar çıksa, tekme tokat dalarım. Ha belki bu muharebeden sağ çıkamayabilirim ama olsun. İçimdeki agresiflik duygusu tatmin olur. Anlayacağınız bende savaş içgüdüsü var ama sıvış içgüdüsü yok.

Bu da demek oluyor ki, ben savaşabildiğim oyunda kolay kolay korkmam arkadaş.

Ama Amnesia oyunlarındaki tekme tokat becerisinden yoksun oynanılabilir karakterler sayesinde, aslında hiç de korkunç olmayabilecek bir oyun el titreten bir deneyime dönüşüyor. Sağ olsunlar; bir Tarkan filmindeki ahtapot, bir de The Dark Descent’deki suyun içinde çıpı çıpı yapan şey. Iyy. İrkildim vallahi.

Bir İnsan Hamile Olduğunu Nasıl Unutur?!

“Oyunun adı Hafıza Kaybı, ne beklemiştin ablacım?” dediğinizi buradan duyabiliyorum. Çabuk susun! Rebirth’ün ana karakteri, Tasi Trianon, eşi ile birlikte Cezayir’de keşif gezisine çıkmış Fransız bir ekibin parçası. Fakat ekibin uçağı bir motorunu kaybedip yere çakılınca bu keşif gezisi hiç başlamadan sona eriyor.

Daha ilk anlardan gördüğümüz halüsinasyonlar, belki de başka bir boyuta baktığımız anlar, uçakta tek başına uyanmamız en baştan bize şunu hissettiriyor: Burada, uçak kazasından da öte, ters giden bir şeyler var. Hamile ve korkmuş bir şekilde, çöl sıcağında koyuluyoruz yola.

Bolca soru sorduruyor size Amnesia: Rebirth. Neden koca uçakta tek başına uyandık? Herkes nerede? Bu kadar Fransız askerini kim öldürmüş? Tasi’nin geçmişinde hatırlamak istemediği tam olarak ne var? Bu canavar nereden geliyor? Bir insan hamile olduğunu harbiden nasıl unutur?

BÖ! Korktun mu? (Değil elbette.)

Amnesia hiçbir zaman ani korkutmalara, “jumpscare” olayına sırtını yaslamadı. Amnesia: Rebirth’de de bu devam ediyor. Evet, belki yıldırım gibi çakan, korku-metrenizin dolduğuna işaret eden maske resimlerini görmüşsünüzdür. Bunlar oyun ilk çıktığında daha ani idi, şimdi biraz daha hafiflettiler.

Çünkü aslında onların amacı zaten sizi korkutmak değildi.

Amnesia: Rebirth oyuncuyu bilinmezlik ögesiyle korkutmak istiyor. Bunu başarıyor da. Tasi’nin geçmişinde ne olduğunu tam olarak bilememek, canavarlarla ya da içinden geçtiğimiz diğer boyutla olan bağlantısını kuramamak insanı sürekli diken üstünde tutuyor. Bir yandan öğrenebileceğiniz kadar çok şey öğrenmek, hatırlayabileceğiniz kadar çok şey hatırlamak isterken bir yandan da karanlıktan ve canavarlardan sakınmaya çalışmak durumunda kalıyorsunuz.

Bu ışıklı odadan çıkmıyoruz. Hadi eyvallah.

Bu bir Amnesia oyunu. Ne yeterince kibritimiz var, ne yeterince kandil yağımız var. Ne saklanacak yerimiz, ne kaçacak deliğimiz… Be kızım Tasi, atlamayı zıplamayı biliyorsun; şuradan bir taş alıp şu canavara fırlatıversen kolun mu yorulur be. Vallahi oyunun başlarında bir yerde ışıklı bir oda buldum, girdim kapıyı kapadım. Dedim çıkamayacağım buradan herhalde.

Çıkar çıkmaz da canavar bastı zaten.

Elbette ki Rebirth’in en zor yanı da fazla korkmadığınızdan ve akli dengenizi yitirmediğinizden emin olmak. Bulmacalar, ipuçları, notlar vesaire o kadar da zor değiller.

Spoiler vermeden öneri vermek mümkün değil gibi bir şey ama şunu ben çok geç keşfettim, siz baştan bilin: Karnınızı ovarak bebeğin iyi olup olmadığına bakmak korkunun pençelerinden ciddi biçimde kurtulmanızı sağlıyor.

The Dark Descent’le karşılaştırmayalım

Yahu karşılaştırmayalım diyorum. Keser misiniz karşılaştırmayı? Bak hala-

Bir kere Rebirth’de çok daha fazla hikâye var. Yani fazladan kastım, daha derin. Oyunun içine daha çok işlemiş ve gidişatını da daha fazla etkiliyor. Bu noktada ne kadar şeyi hatırlayabileceğinizin önemi biraz daha değişik bir değer kazanıyor.

Özellikle de The Dark Descent benzeri bir şey yapmaya çalışmamış olmaları bence Rebirth’ü çok iyi bir devam oyunu yapıyor. Çünkü “devam” özelliği aslında sizde uyandırdığı korkuda yatıyor.

Birçok noktada Rebirth sizden Tasi’nin gideceği yolu belirleyecek kararlar vermenizi istiyor. Hiçbiri kolay kararlar değiller.

Ve cidden söylüyorum, Rebirth’deki asıl insanın içini ürperten yanı gayet gerçek olaylardan geliyor; ne canavarlardan, ne de büyülü boyutlardan.

SON KARAR

Amnesia ruhunu sadece yaşatmayan, üstüne de ekleyen bir oyun olmuş.

Amnesia: Rebirth
Çok İyi
8.0
Artılar
  • Ucuz korku öğeleri ardına sığınmayan korku oyunu mu? Gömün
  • Mekân dizaynı süper. Güneşli açık havada bile ürpertiyor
  • Ses ve müzik? Ayıpsın
  • Hikâyeyi, oyuncunun verdiği kararlara ve oyuna yedirmeyi çok iyi başarmışlar
Eksiler
  • Gerçekten çok az kibritimiz var ya. Cidden çok az ya. Ben mi yettiremiyorum?
  • Bazı bulmacalar çok angarya hissettiriyor. Özellikle de peşimizde bir canavar dolaşırken
  • Bazı küçük arka plan sesi takılmaları var


YORUMLAR
Parolamı Unuttum