Spor oyunlarının en temel özelliği her yıl, her yeni sezonda yeni bir oyunla karşımıza çıkmaları. Burada kritik nokta, kadro güncellemelerinin ötesinde ne kadar yenilenip geldikleri.
Şöyle oturup düşününce, bu aslında kolay sayılmaz. Sonuçta grafikler konusunda epey mesafe kat edilmiş, bu alanda kısa vadede ciddi bir değişiklik beklemek çok da makul görünmüyor. Öte yandan oyun modları kısmında ne kadar yenilik sağlanabilir, bu da ayrı bir konu; akla gelebilecek neredeyse her şey geçtiğimiz yıllarda yapılmış durumda. Peki, bu oyunları hangi kriterlere göre değerlendireceğiz, bir önceki yıla göre iyi olup olmadığına nasıl karar vereceğiz?
Oynanış kısmında değişiklik var mı, yeterince bol içerik sunuyor mu, oyun modları arasına yenileri katılabilmiş mi gibi sorulara cevap arıyoruz çoğu zaman. Neyse ki NBA 2K23, elimizi rahatlatacak malzemelerle gelmiş durumda.
Yeni sezon başlasın!
Önce oyunun geneline ilişkin değerlendirmelerle başlamak istiyorum müsaadenizle, bunlar aradan çıktıktan sonra oyun modlarına göz atabiliriz.
Müzikler her zaman olduğu gibi yine başarılı, grafikler konusunda da zaten söylenebilecek fazla bir şey yok, geçen seneden de iyi grafiklerle karşımıza çıkmış durumdalar. Bir de yeni animasyonlar eklenmiş -ki bana göre daha NBA’vari hissettiren detaylar bunlar. Neden bahsettiğimi görmek isterseniz, misal Triple Threat’te rakibe faul yaptığınız veya topun dışarı çıktığı anlarda rakibe topu verirken oyuncularınız yaptığı hareketlere bakabilir veya örneğin Ja Morant ile şöyle esaslı bir smaç bastıktan sonra onun potada yaptığı şovları izleyebilirsiniz. Yeni animasyonlara en çok denk geleceğiniz kısımsa Jordan’lı sahneler.
Görsel yönden yapılan değişiklikler bunlarla sınırlı değil. Bu yılın önemli detaylarından birisi “dönem filtreleri”. Bu filtreler, Jordan Challenge ve NBA Eras modlarında karşımıza çıkıyorlar. Geçmiş dönemlerden bir maç yaparken o döneme uygun bir görsellikle oynuyorsunuz, gerçekten de o yıllarda televizyon karşısındaymışsınız gibi hissettiriyor. Oyuncuların formalarından saha ve tribünlere her detay buna uygun tasarlanmış, hatta araya o dönemlerden şehir görüntüleri bile serpiştirilmiş. Bu görsellik hoşunuza gitmezse veya bir süre sonra sıkılırsanız, menüden filtreyi kapatmanız da mümkün -ki bu haliyle oynamak da güzel.
Bu arada oynanış kısmında da benzer şekilde o dönemin basketbol kurallarıyla oynamamızın yanı sıra bir de o dönemin hakim oynanış stili de oyuna yansıtılmış durumda. Böylece tam anlamıyla dönemin ruhunu teneffüs etmeniz mümkün kılınmış.
Geçtiğimiz yıl, savunmaya yönelik iyileştirmeler söz konusuydu, bu seneyse bir kez daha işin hücum kısmına yönelmişler ve yine iyi bir işe imza atmışlar. Dış atışların baskın hale gelmeye başladığı bir oynanıştan uzaklaşılmış, potaya gitmeyi de cazip hale getiren değişiklikler yapılmış, iyi de olmuş. Renkli alan hücumları geçtiğimiz yıla göre daha zevkli ve daha etkili. Bunun yanında tabii dış atışların etkinliği bir miktar düşürülüp bizleri pota altını zorlamaya teşvik etmeye çalıştıkları da gözümden kaçmadı :)
Bu sene önceki yıllara göre daha iyi bulduğum bir nokta boşta kalan rakip oyuncuların atışları, özellikle de 3 sayılık atışlar. Geçtiğimiz yıllarda bu şutların neredeyse hepsi girerdi, ama bu yıl daha gerçekçi bir şekilde bu atışlar da kaçabiliyor. Tabii bu durum bizim için de geçerli.
NBA 2K, gerek defans gerek hücum için çok sayıda denklem çalıştırıyor arka planda. İşin matematiği önemli yani. İster bilginizle ister gözlem gücünüzle ister içgüdülerinizle çözün bu denklemi, hiç fark etmez; bir kere taşlar yerli yerine oturdu mu artık sizin için mücadeleler daha makul ve daha akla yatkın bir hal alıyor. “Tam yeşildeyken atış yapmıştım nasıl kaçar?” dediğiniz bir pozisyonda oyuncunuzun atış isabet oranının düşük olduğu bir bölgeden şut denemiş olabilir veya iyi savunma yapan bir rakiple karşı karşıyayken bu şutu sallamış bulunabilirsiniz. “Jordan bu üçlüğü nasıl kaçırdı şimdi” diye hayıflanabilir veya dış atışları L.Bird’e, pota altını P.Ewing’e bırakıp Jordan ile orta mesafe atışlarda şov yapabilirsiniz :)
Sürüsüne bereket oyun modu, hangi birine yetişelim?
NBA 2K’in en sevdiğim yönlerinden birisi türlü türlü oyun modunu barındırması ve oyunculara yıl boyu oynayacak içerikler sunması. Hemen herkese hitap edecek bir şeyler var burada. Hepsini, her detayıyla anlatmak sayfalar sürer, elimden gelebildiğince özet geçeceğim.
Kendi karakterinizi oluşturup NBA’in yeni yıldızı olmaya çalıştığınız MyCareer ile başlayalım. MyCareer için bazı yenilikler söz konusu bu sene. İlk olarak şehrin büyüklüğüyle ilgili bir değişim söz konusu. Tanıtımlarda söylendiği gibi The City önceki yıla göre ciddi oranda küçülmüş -ki bu yerinde bir hamle. Boş boş bir o yana bir bu yana gitmektense istediğimiz yere daha çabuk ulaşmak iyi oluyor. Daha çabuk ulaşmak demişken, metro hattı da şehirdeki önemli noktalar arasında hızlı seyahat için kullanılabilir şekilde emrimize amade.
Elbette ana değişiklik işin hikâye kısmında. Geçtiğimiz yıl, kariyer yolculuğumuzun NBA’e kadar olan kısmına daha fazla odaklanılmıştı diyebiliriz. Kolej sezonu ve G-League ile adım adım oyuncumuzu NBA’e taşıyor, draftta ilk seçilen oyuncu olmak için gayret gösteriyorduk. NBA’e geldiğimizdeyse koç bizi takıma almak konusunda gönülsüz davranıyor, işin drama kısmı bu şekilde işleniyordu. Bu seneyse, doğrudan draft ile başlıyoruz. Ve işin tatsız bir hal aldığı tablo da tam olarak bu noktada devreye giriyor. Takımınızın taraftarları sizin seçilmenizden rahatsız, onlar Shep Owens’ı istiyorlarmış. Shep de gazı alıp her fırsatta size sallayıp duruyor. Yani sezonun başlangıcında bir yandan sahada kendinizi göstermeye çalışırken bir yandan da Shep ile uğraşacaksınız. İlerleyen kısımlarda başka meseleler de çıkıyor tabii karşımıza, ama her detayı verip de tadını kaçırmayayım şimdi.
Spor oyunlarından öyle muhteşem senaryolar beklemiyorum, dolayısıyla benim için bu kadarı kâfi. Geçtiğimiz senenin devamı gibi hissettirmesi de benim açımdan olumlu; üstelik bunu yaparken yeni oyuncuları da dışarıda bırakmıyor. Eleştirebileceğim bir yanıysa, sahadaki performansımızın hikâye akışına hemen hiç etkisi olmaması. 30-35 sayılık bir performansın ardından halen çok zayıf bir oyuncuymuşsunuz da Shep fırtına gibi esiyormuş havasında akınca senaryo, haliyle biraz rahatsız oluyor insan. Onu alt edeceğimiz noktaya kadar işler böyle yürüyor -ki onu alt edeceğimiz noktaysa The City.
Şehrin bir Far Cry haritasına dönüştüğünü görünce güler misiniz ağlar mı, bilemiyorum, ama durum biraz böyle gibi :) Şehir, 4 bölgeye bölünmüş durumda: Müzik, moda, iş dünyası ve Shep’in çöplüğü de diyebileceğimiz park bölgesi. İlk 3 alanda ilerledikten sonra, son boss kapışmanız için Shep’in karşısına çıkabilirsiniz. Belli ki oyuna biraz daha renk katmak istemişler.
MyTeam’de geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine Starters kartlarından birisini seçerek başlıyoruz, sonrasında o kartın gelişimini tamamladığımızda diğer kartlarla devam ediyoruz. Ama bu sefer bir değişiklik söz konusu, geçtiğimiz yıl 5 kart bulunurken bu yıl sayı 3’e düşmüş durumda; Ja Morant, Jimmy Butler ve Joel Embiid. Geçtiğimiz yıl da olduğu gibi seçtiğiniz oyuncunu geliştirmelerini tamamladıktan sonra sıradakine geçebiliyorsunuz ve böylece 3 oyuncuyu da kadronuza dahil etmiş oluyorsunuz. Bu sefer 80 ortalama ile başlayıp önce 85, sonra da 88 (geçtiğimiz yıl 89’du) ortalamaya geliştirebiliyoruz. Bu arada bu yıl kartları geliştirme süreci daha hızlı, bu da üçlüyü toplama işlemini daha kısa sürede tamamlayabilmemizi sağlıyor, geçen seneye göre bir artı olarak yorumlayabiliriz. Oyuncu seçimleri de bence iyi olmuş; Butler’ın dış atışları, Morant’ın turnike ve smaçları, Embiid’in pota altı dominasyonu, kadronuzda ihtiyaç duyabileceğiniz alternatifler sunuyor.
MyTeam’deki tek kişilik modlar arasına Clutch Time’ın da eklenmesi iyi olmuş. Clutch Time altındaki Hustle modu da hoşuma gitti, tek çeyrekten ibaret bir maç yapıyoruz, hücum süresi 14 saniye. Dolayısıyla temposu yüksek, heyecanlı mücadeleler sunuyor bizlere. Önümüzdeki dönemde bu modlar belirli aralıklarla değişecek. Aynı şeyleri yapmaktan sıkılanlardansanız, yeni modlar sizi oyunda tutabilir.
MyTeam’deki beğendiğim değişikliklerden birisi de görev takip konusunda yapılan iyileştirme. Artık oyunu durdurduğunuzda öne çıkan görevleri ve bu görevlerdeki ilerlemenizi görebiliyorsunuz. Eksikliğini hissettiğimiz bir özellikti, gelişi iyi oldu.
MyTeam kısmındaki güncellemelerden birisi de kontratların artık gündemimizden çıkmış olması. Sadece Free Agent oyuncular için 5 maçlık sınır var, bunun dışında “Şu oyuncumun acaba kaç maçlık kontratı var? Elde yedek kontrat kaldı mı? Kadroyu kaç maç daha bir arada tutarım?” gibi sorular zihnimizde yer tutmayacak artık :)
Nostalji trenine atlayalım…
Gelelim bu senenin benim için öne çıkan modu Jordan Challenge’a. Öyle ahım şahım, abartılacak bir mod değil esasında. “Altı üstü birkaç maç yapmak ne kadar eğlenceli olabilir ki?” diyebilirsiniz. Ama Jordan’ın kariyerinin kilometre taşlarını bu şekilde bir kez daha izlemek benim için güzel bir tecrübe oldu. Dönem filtreleriyle, iyiden iyiye nostaljik bir hava katılan mod, bizleri geçmişe ışınlamayı başarıyor. Önümüzdeki yıllarda NBA efsaneleri için benzer modlar yapılmasını bekliyorum şahsen.
Hazır dönem filtreleri dedik, geçmişe ışınlanmak dedik, MyNBA moduna, daha doğrusu bu mod altındaki NBA Eras’a geçelim o zaman. NBA Eras, bence oyunun mutlaka şans verilmesi gereken bölümlerden. Jordan Challenge’ta 80ler ve 90lardan bir demet sunulurken, burada baştan sona bir sezonu, o dönemdeki favori takımınızla (veya takımlarınızla) oynamanız mümkün. The Magic vs. Bird Era ile Boston Celtics- LA Lakers kapışmasını mı tekrar yaşamak istersiniz, The Jordan Era ile Chicago Bulls’un fırtına gibi estiği dönemi mi yoksa The Kobe Era ile 2002 sezonunu mu, tercih tamamen size kalmış. Nostaljiyle işim yok diyor, 2022-23 NBA sezonunu oynamak istiyorsanız da The Modern Era sizleri bekliyor.
Daha önceden de olduğu gibi dilerseniz doğrudan Playoff maçlarına da geçiş yapabiliyorsunuz. Bunlar kesmedi diyorsanız da diğer oyuncular tarafından düzenlenmiş MyNBA modlarını veya senaryolarını indirip oynayabilirsiniz.
Bütün bunların yanında bir de çok oyunculu kısımlar var tabii. Dilerseniz arkadaşlarınızla birkaç online maç atabilir, dilerseniz MyTeam’de çevrimiçi modlara girip görevleri tamamlamaya çalışabilirsiniz.
WNBA kısmında tablo üç aşağı beş yukarı geçen senekiyle aynı. Kariyer modu The W, yine normal kariyer moduna göre daha daraltılmış bir deneyim sunuyor. MyWNBA’de MyNBA kadar detay bulunmuyor (bkz. NBA Eras). Bunun dışında Quick Play, The Playoffs, 2KShare Setups ve 2KShare Scenarios, MyNBA ile aynı.
Uzun lafın kısası, sürüsüne bereket oyun modu var ve her birisinin ilgi çekebilecek yanları bulunuyor. İçerikleri sonuna kadar tüketeyim deseniz, yıl yetmez. Kaldı ki, yıl içinde yenileri de eklenip duruyor; MyTeam’de yeni görevler, MyCareer kısmında yeni sezon derken liste uzayıp gidiyor.
Gelelim her sene olduğu gibi yine eleştireceğim yönüne: Mikro ödemeler. MyCareer bölümünde oyuncunuzun yeteneklerini hızlıca geliştirmek istiyorsanız para harcamanız lazım. MyTeam bölümünde tematik kartları toplamak için para harcamanız lazım, rekabetçi görevleri yerine getirebilmek, burada rakipleri alt edebilmek için para harcamanız lazım. Velhasılıkelam, 2K, size para harcatmak, olabildiğince çok para harcatmak için elinden geleni yapıyor. Siz siz olun mikro ödemelere bulaşmayın; ben böyle yapıyorum.
Toparlarsak, NBA 2K23, yapması gereken hemen her şeyi iyi bir şekilde yapan, başarılı bir oyun bence. Her geçen yıl yeni bir şeyler deniyor, oyunu geliştiriyorlar. Oyunun şevk kıran tek yanı parasallaştırma modeli. Onu göz ardı edebildiğiniz takdirde, yıl boyunca oynayabileceğiniz bir oyun sizleri bekliyor.
Başlıklar
NBA seviyorsanız, basketbol oyunlarına düşkünseniz zaten başka bir alternatifiniz yok, illaki oynayacaksınız. Ama oynamak için tek alternatif olmasının ötesinde Jordan Challenge ve NBA Eras gibi güzel gerekçeler de sunuyor; kesinlikle bir şansı hak ediyor.
Geçen yıl artı olarak saydığımız ne varsa aynen devam ediyor
Jordan Challenge ve NBA Eras ile geçmişe yolculuk gayet zevkli
Oynanış kısmındaki geliştirmeler
Arayüz ve istatistiklerle ilgili iyileştirmeler
Her zaman olduğu gibi yine oyunun en büyük eksisi mikro ödeme sistemi
Anlam veremediğim şekilde geçen seneye göre daha sık karşılaşılan sunucu bağlantı sorunları