The Gallery - İnceleme
40 yıl geçse de değişmeden kalan şeyler oluyormuş…
Yine bir FMV oyunuyla karşınızdayım sevgili Oyungezerler. Daha önce Bloodshore incelemesinde de belirtmiştim, eksiğiyle gediğiyle sevdiğim bir tür bu. Öyle muazzam oynanış, aklımızı başımızdan alacak hikayeler falan olmuyor tabii (İstisnaları da var elbette). Ama şöyle 1-2 saatte bitirilecek, sonra tekrar oynanacak (izlenecek mi demek lazımdı yoksa?) bir şeyler aradığınızda tam da aradığınızı bulabileceğiniz adreslerden birisi oluyor bu oyunlar. Ben de elimden geldiğince bu türden ne çıkarsa oynamaya çalışıyorum. Haliyle The Gallery de listedeki yerini aldı. Buyurun bu seferki film-oyun deneyimimiz nasıl olmuş, hep beraber bakalım.
Bir sanat galerisi, 2 farklı dönem, tek bir hikâye…
The Gallery’nin senaristi ve yönetmeni Paul Raschid, daha önce karşımıza The Complex ve Five Dates gibi örneklerle çıkmıştı. Bu oyunlar, FMV oyunlar denildiğinde ilk akla gelen firmalardan olan Wales Interactive tarafından oyun severlerle buluşturulmuştu. Raschid, bu sefer yola bağımsız devam etmeye karar vermiş. Aslında çok da büyük bir değişiklik söz konusu değil, sadece yapımcı-dağıtımcı isimleri değişmiş durumda. Yoksa karşımızda hem tarz hem de teknik açısından Raschid’in önceki yapımlarına benzer bir örnek var.
The Gallery’ye başlarken 2 seçim yapıyorsunuz. Bunlardan ilki; kadın karakterle mi erkek karakterle mi oynamak istediğinize ilişkin seçiminiz. Kadın karakteri seçtiğinizde 1981’deki hikâyeyi, erkek karakterde ise 2021’deki hikâyeyi oynuyorsunuz. Aslında ikisi de temelde aynı senaryoyu işliyor, sadece bazı ufak tefek değişiklikler söz konusu. Arada 40 yıl var tabii, ister istemez hikâyenin arka planında bu dönem farklılığını yansıtacak detaylara yer verilmesi beklenir -ki çok ön plana çıkmasa da tablonun genel itibariyle böyle olduğunu söylemek mümkün.
Yapacağınız bir diğer seçim ise, oyun esnasında karşınıza çıkacak tercih ekranlarıyla ilgili; bu tercih ekranlarında zaman kısıdı bulunmasını ve tercihlerin geri sayım halinde sunulmasını mı yoksa rahat rahat seçim yapabilmeyi mi istediğinize karar veriyorsunuz. Bu, ayarlar ekranında da değiştirebileceğiniz bir özellik. Heyecanı artırmak için en azından ilk 1-2 oynayışta zaman kısıtlı oynanışı tercih etmekte fayda var diye düşünüyorum. Sonrasında diğer tercihleri açmak için bekletmeli tercih ekranı formülüne geçiş yapabilirsiniz.
FMV oyunlarında ele alınabilecek şeyler üç aşağı beş yukarı bellidir; senaryo ilgi çekiyor mu ve yeterince dallanıp budaklanıyor mu, oyunculuklar başarılı mı, ne kadar tercih sunuluyor ve bu tercihlerin hikâyenin akışına etki ettiğini hissettirebiliyor mu, tekrar oynamaya teşvik edebiliyor mu gibi.
Oyunculuklar kısmıyla başlayacak olursak; The Gallery’nin başrollerinde Vikingler dizisinde Athelstan rolüyle karşımıza çıkan George Blagden (-ki bence Vikingler’de iyi bir performans sergilemişti) ve Narnia Günlükleri’nde Susan Pevensie rolünde izlediğimiz Anna Popplewell yer alıyor. Öyle Oscarlık performanslar sergilemeseler de oyunculuklar genel itibariyle fena sayılmaz; klasik “British” tarzı işte :)
Senaryoya gelirsek; arka planda sanat, sanatın bireyi ve toplumu yansıtma biçimi, toplumsal sorunlar gibi konuları da işlemeye çalışan, ön plandaysa bir rehin alınma hikayesi anlatan bir oyun The Gallery. İster 1981 yılında kadın karakterimizi seçin, ister 2021’de erken karakterle oynamayı, karakterimiz bir sanat galerisi yöneticisi rolünü üstleniyor ve bir ressam tarafından rehin alınıyorsunuz. Rehine olarak geçirdiğiniz gece boyunca aldığınız kararlar hem karakterinizin hem onun yakınlarının hem de öncesinde veya sonrasında karşılaştığınız karakterlerin hayatlarına etki ediyor. Şafak söktüğünde de hikâyenin farklı sonlarından birisine ulaşıyoruz.
Oyunun istatistik ekranına göre; 1981 yılındaki hikâye, 12 farklı sona ve keşfedilecek 155 sahneye sahipken, 2021 yılındaki hikâye ise, 6 farklı sona ve keşfedilebilecek 184 sahneye sahip. Sonlar arasında büyük uçurumlar yok, ama en azından 4-5 defa oynatabilecek detaylar mevcut. Bazı finaller çok benzer olsa da aradaki bazı noktaları değiştirmek için bile tekrar oynamayı düşünebilirsiniz.
Bu tarz oyunlarda hikâyeyi, belirli bir durumu, karakter ilişkilerini etkileyen tercihler yaptığınızda bunun ekranda gösterilmesi (Telltale Games oyunlarında “… bunu hatırlayacak” uyarıları geldi aklıma niyeyse :)), ayrıca istatistik ekranında karakterlerin durumunu, yapılan tercih ve keşfedilen sahne sayısını görebilmek iyi oluyor bence. Zaten önceki oyunları The Complex’te de böyle detaylar paylaşılıyordu. Bana kalırsa FMV oyunlar için bu tür detaylar önemli.
Bir diğer faydalı özellik ise, ilk turu bitirdikten sonra aktif hale gelen bir özellik; 2. oynanıştan itibaren Tab tuşuna basarak daha önce izlediğiniz sahneleri geçebiliyorsunuz. Böylece farklı kararları daha çabuk test edebiliyor, farklı sonları daha çabuk görebiliyorsunuz. Belirli bir noktada şöyle yapsam ne olurdu acaba diye aklınıza takılmışsa, hele bu bir de oyunun finalindeki karar noktalarından biriyse, oraya kadar hızlı hızlı ilerleyip alternatif kararın sonucunu hızlıca görmek güzel oluyor. Bunun bir alternatifi oyunu bir kez bitirdikten sonra belirli sahnelerin seçilmesi olabilirdi belki, ama bu haliyle de iş görüyor bence.
Oyun, ilk seferinde 1,5 saat kadar sürüyor -ki ilk seferinde derken her iki dönemde de durum üç aşağı beş yukarı böyle. Dolayısıyla, ilk tur için 2,5-3 saatlik bir oynanıştan bahsetmek mümkün. Sonrasındaki turlar, yukarıda belirttiğim özelliği kullanırsanız biraz daha hızlı ilerliyor haliyle.
Şimdi oyun süresinden hareketle oyunun fiyatıyla ilgili de bir değerlendirme yapayım. Ülkemiz için yüksek bir fiyat söz konusu. Ama yapımcı firmayla ilgili bir sorun değil bu, durum doğrudan doğruya bizimle alakalı. Çünkü yapımcı firma oyunlarını “bir sinema bileti” fiyatına satmayı uygun görmüş ve onun karşılığı da bizim ülkemizde 140 TL olmuş. Şu haliyle bizler için biraz yüksek, hele aynı dönemlerde çıkan Immortality gibi bir oyunun 32 TL’ye satıldığı göz önünde bulundurulduğunda.
Son olarak, oyunun Türkçe altyazı desteğine de değinmiş olayım. Türkçe çeviri konusunda pek de iyimser yaklaşamayacağım ne yazık ki. Oyunda bariz çeviri hataları mevcut. En temel tercihlerde bunu hemen fark edeceksiniz. Mesela Yes-No tercihlerini Türkçe’ye nasıl çevirmişlerdir sizce? “Evet – Numara” :) Yeterli düzeyde İngilizce biliyorsanız, Türkçe altyazı yerine İngilizce ile devam etmenizi öneririm.
Toparlayacak, olursak bir FMV oyunundan bekleyebileceğiniz şeyi üç aşağı beş yukarı karşılayan bir yapım The Gallery. Artısıyla, eksisiyle FMV sevenlere hitap eden, en azında 4-5 defa oynanabilecek bir oyun var karşımızda. Şimdi olmazsa bile bir indirim döneminde satın almayı düşünebilirsiniz.
Başlıklar
The Gallery, FMV seven oyunculara hitap eden, en az 4-5 defa oynanabilecek bir oyun. Ama tür ile yeni tanışacakların ilk alternatifi olmayacağını da belirtmek gerek.
Tekrar oynamaya teşvik eden detaylar mevcut
Hikâyeyi farklı dönemlerde anlatmak güzel bir tercih olmuş
Türkçe altyazı mevcut (ama...)
Türkçe çeviri çok da başarılı sayılmaz
Bazı noktalarda kararı oyuncuya bırakmıyor, mecburi istikamet söz konusu
Bazı sahneler detaylandırabilecekken hızlı geçilmiş
Google translate "no"yu hâlâ "number" ile karıştırıyor. Google'ın kaba çeviriyi yapmasında bir sorun yok. Sorun bu kaba çevirinin sıkı bir kontrolden geçmemiş olması. Peki ama hiç Türkçe altyazı olmasa daha mı iyi olurdu?
Şimdi net bir şey de diyemiyorum, bu halini pek sevmedim ama İngilizce bilmeyenler için de Türkçe altyazı alternatifinin bulunması (kötü bir çeviri olsa da) oyunu oynayabilmek adına güzel oluyor. Yerelleştirmeler için ülkemizde çalışabilecekleri çeşitli çeviri grupları var, oyunu oynarken keşke bu işi düzgünce yapacak bir grupla anlaşsalarmış diye geçirdim içimden.