Warhammer Underworlds: Online - İnceleme
Salla zarları AI kardeş, bol saldırmalısından olsun!
Warhammer Underworlds: Online için geçtiğimiz aylarda bir erken inceleme yazısı yazmıştım, üstelik daha ilk çıktığı haliyle oynadıktan sonra. O haliyle pek de iç açıcı bulmamıştım oyunu fakat erken erişimde olduğunu göz önünde bulundurarak geliştirilebilecek birkaç yanından bahsetmiştim. Sevinerek söylemek istiyorum ki, Warhammer Underworlds erken erişime ilk çıktığı günden bu yana çok yol kat etmiş.
Warhammer Underworlds: Online (el insaf, kendisine WUO diyeceğim şu noktadan sonra), kutu oyunu mantığının online oyuna uyarlanmış hali olarak çıkmıştı piyasaya. Malum, iş böyle olunca arada kaynayan ya da eklenmesi gereken özellikler oluyor. Ve açıkçası, insan bir masa başında arkadaşlarıyla oturup sohbet muhabbet içinde oyun oynamıyorsa çok bir kutu oyunu keyfi de alamıyor. Üstelik WUO da iki kişi oynanabiliyor zaten.
Eh, aradığımız online kutu oyunu bu kutudan da çıkmadı. Ama erken erişim sonrası ortaya çıkan oyun da gayet keyifli bana sorarsanız.
Yapılan ilk değişikliklerden biri sizi oyuna girer girmez karşılıyor. Eğitim bölümü, erken erişimde tek parçaydı. Uzundu, ağırdı ve birden bire oyunla ilgili her şeyi öğretmeye çalıştığı için sonuna geldiğinizde başını unutmuş oluyordunuz. Ha gerçi başını unuttuğum gibi sonunu da anlamamıştım ben çünkü ortalarda bir yerde sağlam kopmuştum.
Şimdi eğitim bölümleri farklı özelliklere göre birkaç parçaya bölünmüş. Kafanıza göre erken girip, özel olarak bir şeyi anlamazsanız sadece onunla ilgili olan eğitim bölümüne dönebiliyorsunuz. Ki bu büyük hizmet bence, çünkü WUO çok fazla özelliği olan bir oyun.
Hemen göze çarpan bir diğer değişim de zar atmadaki ve karakter hareketlerindeki hızlanma. Oh be! Yağ gibi akıyor oyun vallahi. Erken erişim incelememde WUO kağnı gibi demiştim. Warhammer’ın resmi Discord kanalında da ilk başlarda en çok gelen yakınmalardan biriydi. Çok ciddi biçimde hızlandırmışlar oyunu. Grafikleri de cilalamışlar. Steel Sky oyuncusunu dinliyor, buradan bunu anlamak mümkün.
Kap desteni, atla maça! Ve yenil!
Nasıl yenil ya? E eğitim bölümünü falan yaptık nasıl hala yeniliyoruz kardeşim? Hiçbir şey öğrenmedik mi biz?!
İşte olay burada başlıyor. Eğitim bölümünde her şey çok karışık gelebilir gözünüze. Oyuna başladığınızda ise tam tersi, gayet basit gibi görünüyor. Eğitim bölümünde yaşadığınız kafa karışıklığını unutmayın oyuna girdiğinizde. Çünkü oyunun kendi kendine yaptığı ve bir kutu oyununda aslında sizin kafa yormanız gerekecek o özelliklerin hepsinin bir manası var.
WUO ilk başladığınızda size 6 hazır deste, yani warband sunuyor. Bu desteleri biraz kıt bulmuştum ben erken erişimde ama oynayarak kazanabileceğiniz kartların sayısı artmış. Üstelik DLC planları da varmış ileride.
Bu destelerden bazıları, örneğin Farstriders ve Steelheart Champions (ki eğitim bölümünde bu desteyle oynuyorsunuz) sağlam vuran, tank dediğimiz cinsten karakterler içeriyor. Ama sadece 3 karakteri tahtaya sürebiliyorsunuz.
Benim kişisel favorim, Sepulchral Guard, biraz daha yavaş ve görünüşte daha zayıf karakterler içeriyor. Ama oyuna tam 7 karakter sürebiliyorsunuz ve bunlardan bazıları öldükleri zaman diriltilebilme özelliğine de sahipler. Bu deste de eğitim bölümünde rakibiniz olan deste. Çok zarar almayı kaldıramadıkları ve bir sürü değişik özellikleri olduğu için çok da yeni başlayan destesi sayılmaz.
Ironskull's Boyz ve Magore's Fiends desteleri 4 karakterle, Spiteclaw’s Swarm ise 5 karakterle oynanuyor. İlk ikisi daha agresif desteler olarak tanımlanırken, sonuncusu daha hızlı bir deste vadediyor.
Ironskull’s Boyz ve Magore’s Fiends çabuk ölmedikleri ve saldırgan oldukları göz önünde bulundurulunca, en rahat başlangıç desteleri sayılabilirler sanıyorum.
Oynadıkça karakterleriniz için farklı renk paletleri elde etmek mümkün. Malum, burada mini figürlerinizi kafanıza göre boyayamıyorsunuz ama kutu oyunlarının en zevkli yanlarından biri bu bence. O nedenle ilerde daha değişik kıyafetler ve tasarımlar da eklerler diye umuyorum.
Bir maç daha ve bir maç daha ve bir maç daha…
WUO öyle keyiflik, iki tane atayım çıkayım kafasında bir oyun olsun diye yapılmamış. Bunu oyunun oynanışından direkt anlıyorsunuz.
Bir maçı açtığınızda yarı yarıya oyun tahtasını seçmek için zar atılıyor. Kazanan ilk seçimi yapabiliyor. Oyun tahtasının kendi tarafınızdaki tasarımını seçiyorsunuz. Sonrasında bu tahtaların üstüne “Objective Marker’lar” yerleştiriliyor. Tahtaların üstündeki Warhammer logoları savaşçılarınızı başlatabileceğiniz konumları gösteriyor. Objective Marker’lar ise kazanmanız için gereken Glory Point’leri toplamanın sadece bir yolu.
Yani tahta seçiminden itibaren başlamanız gerek taktik kurmaya.
3 turda, 4’er “aksiyon” alarak oynanan bir oyun WUO. Sıra sizde diyelim, bir karakterinizin bir hareket hakkı var. Bu bir yerden bir yere yürümek (örneğin kartlarınız arasında Objective Marker üzerinde durunca puan veren bir kart varsa oraya gitmek), saldırmak ya da karakterin özel bir gücünü harekete geçirmek olabilir.
Saldırılarınız için de savunmalarınız için de zar atılıyor oyunda. Bu da şansa kalmış bir şey doğal olarak ama bu stratejiniz gereksiz demek değil. Karakterlerin farklı sayılarda saldırı ve savunma zarı atabilmesi örneğin, saldırı ya da savunma şansını artırabiliyor. Savunma zarı çok, saldırı zarı az karakterle gidip kimseye dalmıyoruz mesela.
Kartlarınız Upgrade ve Objective olarak ikiye bölünüyor. Upgrade, adı üstünde, karakterleriniz için kullanabileceğiniz +1 saldırı, can yenileme, ekstra özellikler gibi şeylerden oluşuyor. Objective kartları da Glory Point kazanmanıza yardımcı olan görevler içeriyor. Bir turda tüm karakterler saldırır, hiçbir karakter hasar almaz, tur sonunda 3. Objective Marker üstünde bizim karakter vardır gibi.
Kazanmak için ise hayatta kalmak ya da tüm rakip karakterleri öldürmek değil, fazla Glory Point sahibi olmak önemli. O nedenle bu Objective kartlarınızı ne kadar verimli kullanırsanız oyunda o kadar başarılı olursunuz.
Birçok şeyi oyun sizin için yapıyor. Oynayabileceğiniz kartları işaretliyor, gidebileceğiniz kareleri gösteriyor, tur sonunda otomatik geçiyor falan fişman. Böyle olunca da rehavete kapılıp kafanıza göre oynamak da mümkün.
Kaybediyorsunuz elbette, madara ediyorlar ama mümkün yani.
Erken erişimden bu yana hala hayıflandığım bir şey ise hala oyun içinde erişilebilir bir oyun kural kitapçığı olmaması.
Yahu, madem kutu oyunu yapacaksın, nerede bunun kural kitapçığı?! Kutu oyunu dedin mi, o kitapçık bir bahtsız adama verilir, her kafa karışıklığında ona sorulur, “Yav, bir bak bakayım şu karttan üç kere üst üste gelirse taşımı ters koyabiliyor muyum?”
Ama oyunda böyle bir özellik olmadığı için bazı şeyleri oynaya oynaya öğrenmek zorunda kaldığınız gibi bir de aklınızda tutmak durumundasınız.
Saldırın küçük adamcıklarım!
Sonuç itibariyle Warhammer Underworlds: Online ağır strateji gerektiren bir Deck&Dice oyunu. Fakat bu değil ki keyifli değil. Özellikle erken erişimde yakındığım birçok noktanın değiştirilmiş, toparlanmış olması da beni WUO hakkında gayet iyimser yapıyor.
Sadece Lore baloncuklarının gitmesine üzüldüm. Hâlbuki ben daha çok Lore istemiştim.
Erken erişimde oynarken açıkçası biraz hüsrana uğramıştım. Kaybetmek kolay, maçlar da uzun olunca insan ister istemez sıkılıyor. Şimdiyse maçlar çok daha hızlı, akıcı. Böyle olunca yenilmek çok da darlamıyor insanı, hop yeni maç açıyorsunuz. Daha kısa sürede daha çok şey öğrenip kazanmaya başlamak mümkün gayet.
Özellikle eve tıkılıp kaldığımız, kendimizi bir o koltuktan bir bu koltuğa attığımız şu günlerde kafanızı ciddi kurcalayacak bir oyun derdindeyseniz Warhammer Underworlds: Online o oyun olabilir gerçekten.
Başlıklar
Vakit öldürmelik bir oyun değil ama oturup kafa yorayım strateji kurayım diyenler için bire bir.
- Akıcı oynanışı yakalamışlar
- Farklı destelerin bambaşka oynanışlar sağlaması
- Tahta ve Objective Marker seçimleri
- Bot sistemi, beleşe kazanmak için değil girip bir şeyler öğrenmek için yapılmış
- Oyuncu kitlesinin istediklerine kulak verilmiş belli ki
- Türkçe dil desteği yok
- Arkada daha çeşitli müzikler olsaydı iyiydi, zindan sessizliğinde oyun oynuyoruz