Kabul edelim ki zamanında önemli bir rol üstlenmiş cellatlar. Düşüncesi pek iç açıcı olmayabilir ama nihayetinde birilerinin de o işi yapması gerekmiş, kim bilir aralarında bundan zevk alanlar bile olmuştur. Peki bu sorumluluğun üzerine bir tutam rol yapma, bir tutam seçimlere dayalı diyalog, vicdan, ahlaki değerler falan serpiştirsek ne olur? The Executioner olur.
Oyunda canlandırdığımız kişi yalnızca bir cellat değil, aynı zamanda işkenceciyiz. Amacımız idam cezasına çarptırılmış mahkumlardan imzalı itiraflarını almak ve bunu yapmak için de elimizin altında pek çok alet edavat olacak. Sanırım kafanızda kullanabileceğimiz şeylere dair bir takım görüntüler canlanmıştır. Mahkumlara suçlarını itiraf ettirmek için istersek onları aç bırakabilecek, istersek kerpetenle tırnaklarını çekebileceğiz. Ya da belki o an vicdanımız baskın gelecek ve "yapma etme kardeşim, imzala şu kağıdı da işimize bakalım" diyerek güzel yolu seçmeye çalışacağız. Mahkum güzellikten anlamıyor mu? E o zaman parmaklarını veya gözlerini kaybedince şikayet etmeyecek bir zahmet.
Gözünüzün önünde acayip kanlı, acayip vahşi bir şeyler canlandığının farkındayım ama aşağıdaki videoyu izleyince o görseller uçup gidecek: çünkü bu biraz daha durağan, daha çok "macera tüneli" veya orijinal ismiyle "choose your own adventure" tarzı bir oyun olacak.
Oyunun geliştiricisi Lesser Evil Games "suçluyu idam edeceğiniz zaman kalabalığın kana susamışlığını doyurmak ile vicdanlı davranmak arasında seçim yapmak zorunda olacaksınız" demiş. Ayrıca oyunda gizemli bir hikaye de bulunacak, idamların ve işkencelerin sayısı çoğaldıkça bu akıl sağlığımızı da etkilemeye başlayacakmış. Adamların vaatleri arasında "karanlık ve rahatsız edici bir atmosfer sunmak" bile var.
Kickstarter'da şansını deneyen The Executioner henüz hedeflediği miktara ulaşamasa da yapımcılar yaklaşık yarım saatlik oyun süresi sunan bir demo yayınlamışlar bile. Başarılı olur mu, olmaz mı bilinmez ama cesurca bir konusu olduğu da bir gerçek.