2000’lerin başında üç boyutlu bir dünya görmek, dünyayı görmeyi bırakın bunu çok oyunculu şekilde tecrübe etmenin nasıl değerli bir şey olduğunu anlatarak başlamalıyım belki de size. Devasa çevrimiçi oyunlarda elinde meşaleyi tutan Ultima Online’ın o samimi ama izometrik kamerası, oyuncuların müthiş bir özgürlükle ister savaşçı, ister birer ozan gibi yaşadıkları bir dönemden bahsetmeliyim. Star Wars Galaxies, tam 2003’te, böyle bir dönemin esintileri arasında hayatımıza girdi işte. İki büyük yerden damarımıza sızıverdi ki, ikisi de gerçekten “BÜYÜK” şeylerdi. Üç boyutlu serbest bir dünya ve Star Wars markası.
Ep. IV ile Ep. V arasında geçen bir dönemin oyunuydu SWG. Tek bir amacı vardı: Bu galakside istediğiniz kişi kimse o olmak. Bugün her şeyi kahramanlık üstüne kuran ve birbirinin ardına sıkıcılık mısraları yazan DVO’ların aksine SWG sizi bir İmparatorluk Destroyer’ında başlatıyordu. Bulunduğunuz yolculuk gemisi İmparatorluk soruşturması sebebiyle alıkonulmuş, kabak diğer yüzlerce yolcuyla birlikte sizin kargolarınızın başına da patlamıştı. O nedenle cebinize verilen 250 kredi ve tercih ettiğiniz bir iniş gezegeniyle sizi dünyanın ortasına atıyordu bu oyun. Sizi, sıradan birisini işte.
Ama o beş farklı meslekten birisini seçen siz oradan 60’a yakın başka işi yapabiliyor, kendinizi rüzgâr ne yöne eserse o yöne sürüklüyordunuz. Madencilikle oyunun ekonomisini mi kilitlemek istiyorsunuz (Tuğbek?), SWG size gülümseyerek kapıyı açıyordu. Ya da haritada resmi bir oyuncu şehri kurup bunun idari işleriyle uğraşacak bir vali mi olacaksınız? Şaşırmayın, buyurun oturun lütfen! Ya da dağlarda yaşayan, kendi kampını kurup gezginlerin yaralarını iyileştiren bir müzisyen, kendi sahne gösterisini droide programlamış bir dansçı, sunucunun en iyi buff’larını özel malzemeleri ile üretebilen bir doktor… Bugün piyasadaki tüm DVO’ları toplasanız, SWG’de seçilebilecek kariyerlerin yarısını kaplayabilirsiniz anca. Çünkü SWG’de en ufak bir saldırı yapmaksızın yükselmek, bir yerlere gelmek de mümkündü.
Tabii bu bir Star Wars oyunu, üstelik eski üçlemenin ruhunu taşıyanlardan. WoW gibi oyunların gövdesi olan “themepark” ruhu, SWG’nin içindeki ufak görev alanlarıydı, oyunun küçücük bir parçasıydı yani. İmparatorluk ya da Asi İttifakı adına çalışan bir ajan olabilir, oyunda canla başla savaşlara katılabilirdiniz. Ama özgürlük konusunda sınırın ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, taraf seçmeden bu dünyada ün, başarı ve zenginlik sahibi de olmanız mümkün.
Star Wars Galaxies, asla ama asla mükemmel bir oyun olamadı sevgili olur. Ama oyun tarihine baktığınızda, yapıldığı dönem ve sunduğu imkânlar açısından gerçekten de altın bir dönemi, geliştiricilerin sanal bir dünyada neyi ön plana koymak istediklerini kanıtlayan harikulade bir projeydi. Güç’ün bizimle olduğu kadar SWG ile de olmaması ise ne acıdır, bir bilseniz…
Ben Kimdim?
İki yıldan fazlamı gömdüğüm SWG’de bir zabrak karakterim vardı. Yola bir izci olarak çıkmış, doğayla içli dışlı olarak kamp yapmayı öğrenmişti. Genelde Corellia’da takılmayı seven Baradh yerine yurduna bağlı bir Teras Kasi üstadına dönüştü aylar içinde. Bir taraftan da kendi kampında yaktığı ateşin ışığında hafif hafif saksafon çalmaya başlamıştı. Sadece ihtiyacı olduğu kadarını canlılardan alır, ihtiyacı olmayan kemik, et gibi kısımları anlaşmalı olduğu satıcılara toptan satardı. Bu şekilde galaksiyi gezecek kadar para, bu gezilerinde kendisini koruyacak kadar zırh, araziye açılmadan önce yetecek kadar buff alabildi hep. Bu süreçte Luke Skywalker ile, Leia Organa ile, Talon Karrde ile tanıştı. Darth Vader’ın Naboo’nun ortasında iki Jedi ile acımasızca savaştığını da gördü. Galaksinin merkezi değildi asla, bir kahraman olarak anılmadı. Ama yaşadığı ufak aşklar, kurduğu arkadaşlıklar ve en önemlisi keşfettiği yerlerle mutlu bir adamdı. Bu da ona dünyalar ediyordu işte.
UZAYA ERİŞMEK
SWG’nin tarihi boyunca üç büyük genişleme paketi oldu. Bunlardan ilki Jump To Lightspeed, oyunun uzay kısmını ortaya çıkardı. Avcı gemilerinin savaşının ötesinde eski oyunculara birkaç katlı uzay yatı gibi seçenekler sunan oyun, zaten oyun dünyasındaki mülklerin dekorasyon serbestliğini gemilere de getirmişti. Düşünsenize, havada uçan bir eviniz var tablodan halıya, flamadan bara milim milim dekore etmişsiniz.
Sonrasında gelen ek paketler ise, oyunun kendi kendisini patlatmasının (bir yanda detayları bulunmakta) ardından ölüyü diriltmeyi bırakın üstüne toprak attı sadece. Rage of the Wookies getirdiği Kashyyyk ile on gezegenin ötesinde bir şey sunmasına rağmen son paket Trials of Obi-Wan üçüncü filmin gazından faydalanmaya çalıştı. Oyun, serbest ruhunu perçinleyen birçok güncellemeye de sahip oldu süreç içerisinde. Storytelling ile kendi NPC’lerinizi yönlendirdiğiniz, hikâye parçacıkları yaratabildiğiniz modun yanında sürekli eklenen kozmetik güncelleştirmelerle renklenmeye devam etti. Ama Star Wars Galaxies, acı bir şekilde ilk senesinin sonunda sahip olduğu Jump To Lightspeed’in ardından hiç gün yüzü göremedi.
PRE-CU NEDİR?
Star Wars Galaxies, tarihte World of Warcraft’ın çıkışını bir sene geciktiren oyun unvanına da sahiptir. Ama bir zaman sonra “TAB hedefleme” ve hızlı oynanışın piyasayı domine etmesinden korkan Sony, oyunu baştan aşağıya değiştirme kararı alır. Sırasıyla CU (Combat Upgrade) ve NGE (Next Generation Enhancements), oyunun kimliğini parçalayan iki büyük adımdır ve SWG’nin 2011’de fişinin çekilmesine sebep olan süreci hazırlamıştır.
Dediğim gibi, SWG mükemmellikten uzak bir oyundu ama dönemine göre muazzam bir projeydi. Savaş mekaniklerindeki aksaklıkları, üç farklı hayat barının getirdiği zorlukları, arayüzünün karmaşıklığını, bir şeyler öğrenmek ya da ekonomiyi idare etmek için oyuncunun katkısını zorunlu kılmasını seviyordu oyuncular. Sayıca azlardı ama, mutlulardı. Sony’nin verdiği kararlar gelen NGE ve CU, oyunu WoW’la yarışacak bir kulvara soktu ki, zaten birkaç yüz bin oyuncu bu noktadan itibaren adım adım kaçmaya başladı. Çünkü oyun diğer themepark oyunlarla yarışamıyordu, kökeni buna uygun değildi. Başlangıç hikâyesi de Han Solo’nun sizi kurtardığı epik bir sekansa dönüştürülerek kimliğini kaybetmesi netleşti. Bu noktadan sonra SWG’nin kaderi asla eskisi gibi olmadı işte.
BUGÜN OYNAMAK
SWG’yi oynama şansınız var aslında. Çünkü Sony’nin sunucularından hiçbir kod almadan, sadece tersine mühendislikle hayranlar kendi sunucularını açacak konuma geldiler. İnternette birkaç örneğini bulabilirsiniz bu sunucuların:
Daha birçok farklı sunucu da bulabilirsiniz. Bu sunucuların her biri farklı şartlar sunuyor oyunculara ama aynı oldukları bir nokta var: Oyunun orijinal disklerden yüklenmesi mevzusu. Oyun, SWG: An Empire Divided’ın asıl disklerinden kurulumu talep ediyor hepsinde. Bu da kolay kolay bulabildiğiniz bir paket değil maalesef.
NEDEN EFSANE OLDU?
Star Wars Galaxies’in iki uçta bıraktığı tatlar var oyuncular için. Benim gibi bir grup hayatının en anlamlı sanal dünya günlerini bu oyunla yaşadı, ama kimileri de oyunun dengesizlikleri yüzünden saç baş yolup hayattan nefret etti. Nereden bakarsanız bakın, bunlar bir efsanenin yapıtaşlarıdır ama.
Bir Galaksi
SWG’de 10 adet gezegen/ay vardı. Tatooine, Naboo, Corellia, Yavin IV gibi birçok ünlü isim de bu gezegenlerin arasında. Ciddi anlamda geniş haritalar biraz boş olsa da, 2003’te bu devasa alanlarla 10 gezegeni bize sunmaları inanılmazdı.
Dostun Varsa...
Bir skill için yeterli deneyimi topladığınızda NPC’den para karşılığı eğitim alabilirdiniz. Ya da bir oyuncu gelir, o skill’i biliyorsa size de öğretebilirdi. Aynı şey lisanlar için de geçerliydi tabii. Bir Wookie size dilini öğretmezse, konuştuklarını hiçbir zaman anlamazdınız.
Kaş, Göz ve Animasyonlar
SWG, dönemine göre müthiş mimik ve animasyonlara sahipti. Grafikler, genel anlamda etkileyici olsa da şehirler biraz boş sayılırdı. Ama her türlü emote’un mimiklerde okunması, animasyonların da hareket yakalamayla düzenlenmesi oyunu çok başarılı kılıyordu.
Ne Kadar Meslek
Oyunda başlangıçta 24 meslek vardı. Sonrasında 58’e çıktı bu sayı ve çeşitlilik muazzam oldu. Creature Handler (size yaratık evcilleştiren sınıf), kafa avcısı, keskin nişancı, teras kasi üstadı (yakın dövüş delisi), her türlü üretim mesleği, destek meslekleri…
Meslek Dengesi
Peki böyle bir oyunda favori meslekler yok muydu? Dengesizlik diyorum ya, etkisi vardı tabii. Ama dansçı, müzisyen gibi meslekler özel bir savaş yarasını “fatigue”i yok eden yegâne şeylerdi. O nedenle bir bara gitmek, oyuncuları alkışlayıp bahşiş bırakmanız en doğrusuydu. Herkesin bir yeri vardı yani oyunda.
Eğer Sıkılırsan
SWG’de alt karakter kasmaktansa, öğrendiğiniz her şeyi silip başa da dönebilirdiniz. Skill’leri silip puanlarınızı geri alabilir, yeni bir kariyer kovalayabilirdiniz. Çünkü aynı anda iki mesleği maksimum yapabiliyor, kalanlardan ise az çok eğitim toplayabiliyordunuz.
Ev, Bark, Çocuk
Oyuncuların “her şeyi” ürettiği bir dünya… Zırh, yemek, silah, mobilya, işlenmiş maden, çadır bezi… Tabii oyuncu evleri, bu evlerin oluşturdukları şehirler oyunun önemli bir parçasıydı. Bir de oyunda evlilik vardı ki, ben bile bir Twi’lek ile kısa süreli bir romantizm yaşamıştım.
Güç'ü Kullan
Jedi, bir meslek değildi. Bunca mesleğin ardında her karakterde rastgele seçilmiş beş holocron bulunurdu. Meslekleri öğrenip bunları toplayan kişi Güç’e yatkın bir karakter slotu sahibi olurdu. Oradan da yeni bir karakterle aydınlık ya da karanlık taraftaki macerasına başlardı.
Ekonominin Özellikleri
SWG’de her şey oyunculardan geçiyor demiştim. Bu da oyunu topluluk olmadan bir hiç haline getiriyordu. Demek ki o zamanın oyuncuları çok daha olgun, çok daha güvenilirmiş demek geliyor içimden.
Galaktik Savaş
SWG Ep IV ve Ep. V arasında geçiyordu ama tarihsel hatalar da vardı. Hoth savaşı dâhil oldu oyuna, A-Wing gemileri görüyordunuz etrafta. Hatta Death Star’ın patlamasından önce gerçekleşen bazı olaylar bile vardı. Bunlar biraz sorundu tabii.
H.A.M. Da Nesi
Oyunda üç sağlık barı vardı. Bu sistem, dönemi için devrimseldi. Health (can), Action (fiziksel enerji) ve Mind (zihin) kendi özel savunma ve saldırılarına sahipti. Bu da dövüşleri çok karmaşık, ama bir o kadar da heyecanlı yapıyordu. Biri sıfıra ulaşırsa, karakteriniz bilincini yitiriyordu.
Zoru Sevenlere
Yalan değil, SWG zordu ya. Parayı zar zor birleştirip aldığınız Swoop Bike siz inince haritada kalırdı, patlarsa yok olurdu. İlk günlerde açlık vardı mesela, ölünce eğer klon yaptırmadıysanız çok şey kaybederdiniz. Klonunuz varsa da tekrar yaptırmak için para ayırmanız gerekirdi.
Birlikten Kuvvet Doğar
SWG’nin belki de en güzel yanı topluluğuydu. Birbirine yardım eden, dert anlatan, sürekli medeni iletişimin döndüğü bir diyardı orası. Rol yapmak adına karşı fraksiyonla anlaşıp etkinlik düzenleyen gruplar, meydan savaşları, Starport’ların önünde birbirine oyuna dair eğitim veren oyuncular derken, ruhu bugün eksik bir oyuncu topluluğu örneği vardı.
Ve Son
Bu anlattıklarımın büyük bir çoğunluğu, CU ve NGE ile değişti tabii. Sınıflar geldi, dövüş değişti. Topluluk bozuldu, insanlar daha ketum bir hale büründü. 2011’de fişi çekildiğinde eskilerden kalanlar vardı ama SWG çok önceden ölmüştü zaten.
