Obsidian denince çoğumuzun aklına ilk olarak Star Wars: KOTOR 2 ve Fallout: New Vegas gibi destansı RYO’lara imza atan stüdyo gelir hiç şüphesiz. Ya da daha yeni oyunları olan Outer Worlds, Pillars of Eternity veya Avowed ile tanıyorsunuzdur onları belki de. Ama ne ilginçtir ki stüdyonun en çok oynanan oyunu bu kallavi fikri mülklerden biri olmadı hiçbir zaman. Tam aksine, belki de kendilerinden hiç beklenmedik bir yapım olan ve hayatına 13 kişilik, küçük bir ekiple başlayan Grounded’a ait bu paye.
Temelde şu sıralar elinizi sallasanız ellisine çarpan, 4 kişilik hayatta kalma oyunlarından biri olsa da Grounded’ı emsallerinden ayıran çok önemli bir özelliği vardı. Belki de ezelden beri insanoğlunun hayallerini (veya kâbuslarını) süsleyen bir temayı işlemesi: Küçülüp böcekler dünyasında yaşamak, dev örümceklerle ve karıncalarla karşılaşmak, hayatımız için savaşmak zorunda kalmak…
Aslında 1700’lü yıllardan beri pek çok kitaba, filme ve oyuna konu olmuş bir temaydı bu. Ama Obsidian ekibinin hünerli elleri bunu hayatta kalma türüyle öyle güzel harmanlanmıştı ki ortaya hepimizin bünyesinde yer etmiş bu ilkel fobiye, bu karşı konulmaz macera hissine fevkalade başarılı bir şekilde dokunan bir yapım çıkmıştı. Eh, hâl böyle olunca bir devam oyunu da kaçınılmaz oldu elbette...
Hayatım, Çocukları Yine Küçülttüm!
Grounded 2, ilk oyunun bittiği yerden birkaç yıl sonra, 1992'de geçiyor. Ominent şirketi, kaybettikleri itibarı geri kazanmak için canla başla çalışmakta ve firmanın yeni yüzü Bayan Sloane Beaumont da “şeffaflık” vurgusu altında reklam üstüne reklama çıkmaktadır. Evet, bazı kötü şeyler yapmış olabilirler! Evet, çocukları kaçırıp kendi rızaları dışında küçülterek üzerlerinde deneyler de yapmış olabilirler! Ama bunların hepsi geçmişte kaldı, değil mi? DEĞİL Mİ?! Hatta işi daha da ileri götürüp ilk oyundaki dört genç kahramanımız (Max, Willow, Pete ve Hoops), Dr. Tully ve dost canlısı robot BURG.L için Brookhollow Parkı’na bir anıt bile dikerler. Ama tam da anıtın açılış töreninde bir patlama yaşanır ve dört gencimiz bir kez daha sırra kadem basar.
Max, Willow, Pete ve Hoops arasında seçim yaptıktan sonra gözlerimizi Brookhollow Parkı’ndaki minyatür bir Ominent tesisinde açıyor ve yine küçülüp bir böcek boyutuna indiğimizi fark ediyoruz. Görünüşe göre Ominent küçültme testlerine devam etmiş, bununla da kalmayıp parkın dört bir yanına minik üsler kurmuştur. Küçülmenin yan etkisi olarak hafızamızı kaybettiğimizden oraya nasıl geldiğimizi yine hatırlamıyoruz tabii. Küçük bir eğitim bölümünün ardından da kendimizi parkın vahşi topraklarında buluveriyoruz.
Kahrolası Örümcekler, Lanet Olası Akrepler
Grounded 2 oynanış olarak temelde ilk oyunla neredeyse aynı. Birinci veya üçüncü şahıs kamerasından oynabilen oyunumuzda yine otlardan, çimenlerden ve çakıllardan kendimize aletler yapıyor, yine açlığımızı ve susuzluğumuzu gidermeye çalışıyor, yine envaiçeşit börtü böcekten kaçıyoruz. Oyundaki en önemli değişikliklerden biri “omni tool” adlı yeni aletimiz. İsviçre çakısının halasının oğlu olduğundan şüphelendiğim bu cihaz aynı anda hem balta, hem kürek, hem çekiç, hem de İngiliz anahtarı olarak kullanılabiliyor. Sadece tek tuşla erişilebiliyor. Üstelik alet kemerimizde de hiç yer kaplamıyor. Bu sayede az önce saydığım 4 aleti her seferinde onarmak ve her seferinde seçmek zorunda kalmadığımız anlamına geliyor. Tabii her malzemeyi hemen kesip biçemiyoruz bununla; önce yükseltmemiz gerekiyor kendisini.
İkinci ve belki de en önemli yenilikse binilebilir böcekler. İlk görevleri atlatıp ortama iyice ısındığımızda oyun bizden bir karınca yumurtası çalmamızı ve bunu büyütüp kendi bineğimizi yetiştirmemiz istiyor. Kulağa basit gelse de yumurtayı karıncalardan çalmak hiç de kolay olmuyor doğrusu. Üstelik her yumurta değil, kırmızı asker karınca yumurtası bulmamız gerekiyor ki bunun anlamı da labirentten farksız, karanlık karınca tünellerinde dakikalarca dolaşmak demek oluyor.
Ama uğraştığınıza değiyor doğrusu. Çünkü bu evcil böcekler sadece bir binekten fazlası. Heybelerine malzeme yükleyebiliyor, savaşlarda onların yeteneklerinden faydalanabiliyoruz. Diğer böceklerin bizi takip etmesini sağlayabiliyor ve onları bizim için savaştırabiliyoruz. Şimdilik sadece karınca ile örümcek binekleri görebildim. Ama ufukta gözüme kestirdiğim bal arılarına da binilebileceğinden şüphelenmiyor değilim.
Park, ilk oyundan çok daha geniş bir oyun alanı sunuyor bizlere. Piknik masaları, heykel, Ominent üsleri, patlama sırasında düşürülen fotoğraf makinesi gibi eşyalar derken insanı hem şaşırtan hem de gülümseten bir sürü mekânla karşılaşıyoruz otların arasında koştururken. Üstelik bunun üzerine yeni yeni bölgeler de ekleneceği söyleniyor. Sivrisinek ve örümcek gibi eski baş belalarımız anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye itinayla devam ederken akrep ve Peygamberdevesi gibi yeni düşmanlar da hepten canımıza ot tıkıyor. Yeni zırhlar, silahlar, ev dekorasyonları vb de cabası tabii. Ominent’in samimi olup olmadığını merak ederken bir de telsizle bizimle irtibat kuran gizemli yabancının kim olduğunu çözmeye çalışıyoruz bir taraftan da. Özetle iştah açıcı bir paket var karşımızda.
Ama bunun bir Erken Erişim olduğunu da unutmamak gerek tabii. Şimdilik parkın çok küçük bir bölümünü gezebiliyoruz. Ek olarak toprağın içine düşüp yine de bize saldırmaya devam eden böcekler, haritanın içinden geçip boşlukta kaybolan kaynak materyaller gibi irili ufaklı, oyun çökertmeyen, ama can sıkan bazı hatalar da mevcut. En çok komiğe gidense “çanta sorununu” hâlâ çözememeleri oldu. İlk oyunu oynayanlar hatırlayacaktır; öldüğünüzde çantanız orada kalıyor, gidip malzemelerinizi geri almanız gerekiyor ya hani… Ama çanta bazen orada olmuyor, ya da ölmediğiniz yerde bir çanta sembolü çıkıyor falan filan. İşte bu sorun ikinci oyunda da aynen devam ediyor :)
İlk oyunun tadını ve atmosferini aynen koruyan, Erken Erişim’de olmasına rağmen neredeyse hatasız çalışan, üstüne de bir avuç yenilik ekleyen bir oyun Grounded 2. Obisidian tıpkı bir önceki oyunda yaptığı gibi buna da kaliteli içerikler yüklemeye devam ederse tadından yenmez bir devam oyunuyla karşılaşacağımız kesin.
Artılar:
- Daha geniş oyun alanı
- Yeni düşmanlar
- Yeni malzemeler
- Binekler
Eksiler:
- Ufak tefek hatalar
SON KARAR: İlk oyun sayesinde hayatta kalma türünde iyice tecrübelenen Obsidian yine ortaya nefis bir iş çıkaracak gibi duruyor. Erken Erişim’de olmasına rağmen oyun şimdiden dolu dolu ve çok fazla hataya rastlamıyorsunuz. Haritanın diğer bölümleri de açılıp, yeni güncellemeler eklendikçe en az ilki kadar enfes bir şey çıkacağına kesin gözüyle bakabilirsiniz.























