İnceleme: Castlevania: Lords of Shadow

Gölgenin Lordları Yanlış Adama Bulaştı

Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinde yayınlanmıştır.

Yıl 1047. Dünya ile Cennet arasındaki ittifak Lords of Shadow olarak bilinen güçler tarafından tehdit altındadır. Ölenler Cennet’e gidememekte, şeytani yaratıklar yaşayanları avlayarak beslenmektedir.

Gabriel Belmont’un eşi bu varlıklar tarafından öldürülen ve Cennet’e gidemeyen, Araf’ta kısılı kalan talihsiz ruhlardan biri. Gabriel’ın amacı, dünyanın başına bu laneti saran Lords of Shadow’u alt edip ölüleri hayata döndürme yeteneğine sahip God Mask’ı ele geçirmek ve eşine yeniden kavuşmaktır.

Lords of Shadow’un PC’ye gelmesini merak ve heyecanla uzun süre bekledikten sonra, oyundaki ilk saatlerimin ağır bir hayal kırıklığı olduğunu söyleyerek söze başlamak istiyorum. Gabriel yağmurlu bir gecede kurt adamların saldırısı altındaki bir köyü kurtararak yolculuğuna başlıyor. Eşinin öldüğünü ve bunun bir intikam ve çözüm arayışı yolculuğu olduğunu oyun küçük ara sahnelerle ve birkaç metinle kısaca anlatıyor. Ama Gabriel nasıl bir insandır, hayatı nasıl geçmiştir, onu buraya hangi ipuçları sürüklemiştir, üyesi olduğu Brotherhood of Light’taki konumu nedir, burada neyi, nasıl bulmayı amaçlamaktadır… Bunlar hakkında neredeyse hiçbir fikir vermiyor. Bu durumun üzerine bir de Final Fantasy XIII’ten beri gördüğüm en lineer bölüm tasarımları eklenince sanki yapımcıların “Karizmatik görünümlü bir karakter tasarladık, çok da güzel mekânlar yaptık, pek de bir anlam aramayın. Araya az bir şey hikâye serpiştirir, ara sahne koyarız ama neticede bu, oynadıktan sonra unutacağınız tekdüze bir aksiyon oyunu işte” dediklerini duyar gibi oldum. Durumun aslında öyle olmadığını anlamam için birkaç saat geçmesi gerekti.

 

castlevania-inceleme-big2

Profesör Xavier’ımız Patrick Stewart tarafından seslendirilen Zobek hem önemli bir yan karakter hem de oyunun anlatıcısı

 

Zamanla, yavaş yavaş Gabriel’ı tanımaya başladım. İşin içine az sayıda da olsa yan karakterler girdi. Düşmanların ve hedeflerin neler olduğu az çok netleşti. Bölüm tasarımları da nispeten çetrefillendi. Hayal kırıklığı yerini nötrlüğe, nötrlük yerini sevgiye bıraktı. Özellikle 8. bölümden sonra oyun iyice coştu. Sonları ise efsaneydi. Mükemmel bir hikâye anlatımı yok belki ama Lords of Shadow’un ilk başta göründüğünden çok daha değerli bir oyun olduğunu açıkça söylemek istiyorum.

Ve oyunun insana huzur veren bir havası var. Biliyorum, “huzur” aksiyon oyunlarının en aranan özelliklerinden biri sayılmaz. Ama oyunun aksiyon kısımlarını bir kenara bıraktığınızda o muhteşem mekânlarda dolaşmak, oralardaki o yalnızlık hissi çok güzel. Vampir temalı ve bol kanlı bir oyundan böyle bir his beklemezsiniz genelde. Gabriel’ın kısa cümleleri ve sakin konuşma tarzı da bu hisse çok şey katıyor bu arada tabii. Şık menü tasarımlarının ve ödüllü epik müziklerin de atmosfere katkısına değinmeden geçmeyeyim.

 

castlevania-inceleme-big3

Bazı boss dövüşleri ciddi ciddi Shadow of Colossus’u aratmıyor

 

TIRMANMANIN ÇEKİCİLİĞİ

Lords of Shadow ilk başta God of War, Devil May Cry gibi serilere benzese de aslında onlardan çok farklı bir yerde duruyor çünkü Lords of Shadow bir aksiyon oyunu olduğu kadar aynı zamanda bir platform ve bir adventure. En az aksiyona ayırdığınız kadar bulmaca çözmeye ve bir yerlere tırmanmaya da zaman ayıracaksınız.

Oyunun platform tarafında çok farklı bir şey yok belki ama bu kısımlardan ben büyük keyif aldım. Bunun en önemli sebebi de mekânların ve atmosferin gerçekten harika olması. Terk edilmiş bir şatonun duvarlarına ay ışığı eşliğinde tırmanmak benzersiz bir tat. Bulmaca kısımları için ise yalnızca ortalamanın üstü diyebilirim. Yansıyan ışığı heykelleri döndürerek doğru yere yönlendirme gibi bulmacalar tasarım olarak güzel olsa da pek bir orijinallik beklemeyin. Ve oyunun en az 15-20 saatlik uzunluğunu düşününce aksiyondan pek mahrum kalacağınızı da zannetmeyin.


 BİRAZ DA VAMPİR DÖVELİM

Aksiyon oyunlarını severim. God of War’lardan DMC’lere, Bayonetta’dan Dante’s Inferno’ya birçok oyunu severek oynadım ama hiçbirinde karakterin bu kadar benim kontrolümde olduğunu hissetmemiştim. Sanırım işin sırrı kombo kombinasyonlarının kısa, kesilebilir ve birbiriyle birleştirilebilir olmasında yatıyor.

Gabriel’ın tek bir silahı var: Combat Cross. Bu silah Kratos’un Blades of Chaos’u gibi, yani kırbacımsı bir kullanıma sahip. Gabriel’ın zamanla kazandığı özel eldiven ve ayakkabılar ile ve blok tuşu ile yapılabilen kombolar çeşitleniyor. Ve tabii bir de Light Magic ve Shadow Magic var.

İki büyü türü de kendine ait mana çubuklarına sahip. Shadow Magic aktifken Gabriel’ın saldırıları güçleniyor ve etkili saldırı hareketleri kazanıyor. Light Magic aktifken ise her vuruş sağlık dolduruyor. Düşmanlardan ya da etraftaki kırılabilir nesnelerden sağlık çıkmadığını düşünürseniz Light Magic’i stratejik kullanmak çok önemli. Etrafınız sarılmışsa, canınız bitmek üzereyse ve Light Magic’iniz yoksa kurtulma şansınız yok denecek kadar az.

 

castlevania-inceleme-big4

Dağlar, ormanlar hep güzel ama vampir dediğin zaman mekân gotik olacak

 

Bir de Focus özelliği var. İyi kombolar yapar ve hasar almazsanız Gabriel odaklanıyor ve her vuruşu düşmandan mana düşürmeye başlıyor. İyileşme, mana doldurma gibi şeyler oyuncunun doğru şekilde savaşmasına bağlı olduğundan savaşların gidişatı tamamen oyuncunun elinde ve şans faktörü sıfıra yakın. Sanırım az önce bahsettiğim kontrolün bende olduğunu hissetme durumunu sağlayan etmenlerden biri de bu.

Kısacası Lords of Shadow, gamepad’in her tuşunun aktif olarak kullanıldığı komplike ve zorlu bir oynanışa sahip (klavyeyle oynamayı düşünmüyordunuz değil mi?). Ancak şöyle bir durum var, hareket çeşitliliği ne kadar fazla olursa olsun kendinize birkaç sağlam hareket belirleyip çoğunlukla onları kullanıyorsunuz. Bazı hareketler etkili görünse de pratikte pek bir anlamları yok. Örneğin güç toplayıp okkalı bir yumruk atma hareketini yapmaya kalkarsanız siz güç toplayana kadar tepenize çoktan binmiş oluyorlar (Castlevania serisinin zorluğunu duymayan?). Ya da havada yapılabilen hareket sayısı çok ama aşağıda havaya kaldıramadığınız birileri mutlaka kalıyor ve başka oyunlarda olduğu gibi saldırmak için işinizin bitmesini beklemiyorlar. Havada blok ya da dodge yapamadığınızdan indiriveriyorlar sümsüğü.

 

castlevania-inceleme-big5

Yemek hazır gençler

 

KEŞKE PC'YE HEPSİ GELSE

Yapımcılar Lords of Shadow’u PC’ye gerçekten çok iyi aktarmış. Çoğu oyunu orta ya da düşük ayarda oynadığım 5.6 GHz’li, GeForce 9600’lü, artık yavaş yavaş emekliye ayrılma vakti gelen bilgisayarımda 1080p’de gram takılmadı. Şahsi sevgilerimi gönderiyorum kendilerine. Şubat’ta gelecek olan Lords of Shadow 2 ile kıyaslarsanız görseller tabii ki ilkel duracaktır, sonuçta Lords of Shadow 2010 yapımı. Ama özellikle o mekân tasarımlarını gördükten sonra kimsenin oyunun görselliğinden şikâyet edeceğini sanmam. Ayrıca bu PC versiyonunda Reverie ve Resurrection adındaki DLC’ler de bulunuyor ama bunlar ana oyunun kalitesinden uzaklar.

Lords of Shadow bu tip aksiyon oyunları için pek de cennet sayılmayan PC’deki en iyi seçeneklerden biri, belki de en iyisi. Uygun fiyat etiketini de düşününce bence kesinlikle atlanmamalı.


Ama Ben Hiç Castlevania Oynamadım
 
Fark etmez. Lords of Shadow’un önceki Castlevania oyunları ile bir bağlantısı yok (yalnızca tema benziyor). Yani “Castlevania diye bir seri varmış, çok güzelmiş” şeklinde efsaneler duymuş ama seriye bir türlü girememiş çoğunluktansanız Lords of Shadow’a çekinmeden atlayabilirsiniz. İlginizi çekerse serinin 2 boyutlu oyunlarına da sonradan göz atarsınız.
 
 

Ne İyi?

  • Savaşlardaki çeşitlilik ve kontrol hissi
  • Mekânlar
  • Atmosfer
  • Gabriel

Ne Kötü?

  • İlk saatlerdeki tekdüzelik
  • Daha iyi bir hikâye anlatımı bekliyordum

 

Grafik: 4

Hikâye: 3

Ses / Müzik: 5

Atmosfer: 5

İçerik Zenginliği: 3

Multiplayer / Online: -

Ne kadar oynanır: ~3 hafta

 

NOTU: 8,4                                                                                                                                                                                                                         

 

SON KARAR: Castlevania PC'ye böylesine ihtişamlı bir çıkartma yapmış, sorgusuz sualsiz girişmek gerekir.

 

YORUMLAR
Parolamı Unuttum