İnceleme: Dark Souls II

Not: Bu yazı daha önce Oyungezer dergisinin Nisan 2014 sayısında yayınlanmıştır.

- Ali Sezgin (52), Emekli Tarih Öğretmeni, Ankara

Bundan yıllar önce bir vitrinin rafında görüp almaya karar verdiğim Demon Souls’un hayatımı değiştiren oyunlardan biri olacağı aklımın ucundan bile geçmiyordu. Dürüst olmak gerekirse hayatımda çok nadiren yaptığım içgüdüsel bir hareketti bu. Sektörde olmama rağmen adını neredeyse hiç duymadığım bu ilginç oyunu alırken tek nedenim kapağını beğenmiş olmamdı. Oyunu oynayıp en uyduruk yaratıklar tarafından ağzım burnum kırılmaya başladığında, canımın yarısını götüren zombilere alık alık bakarken aslında ne kadar doğru bir karar verdiğimi anlamıştım. Daha sonra oyunun dergideki incelemesini yazıp 9 küsur da bir not verdiğimi hatırlıyorum.

İşgalciler halen oyunun en büyük tehdidi konumundalar

Hayatınızda Dark Souls yoksa çok şanslı olduğunuzu söylemem gerekiyor. Günümüzün yeteneksiz gençleri için üretilen tema park kafasında gez dolaş oyunlarından sonra Dark Souls 2’nin gerçekten sinir yıpratma potansiyeli yüksek çünkü. Dark Souls bir RYO-aksiyon ve bunu gerçekçi olmasa da alabildiğine ölümcül şekilde gösteriyor. Sizi tek hamlede yiyip bitirebilecek yaratıklar, yanlış bir adımla düşüp öleceğiniz uçurumlar, hatta oyunun en basit karakterlerinden olan zombileşmiş hollow’lar bile aşağı yukarı oyuncuyla aynı güç seviyesinde.

Dark Souls 2, Demon Souls’un öyküsünü kısmen de olsa devam ettiriyor. Yaşayan ölülük lanetiyle büyülenen ana karakter, ruhların bulunup emilebildiği Drangleic’de buluyor kendini. Lakin hem kendisi gibi insan kalmak adına masum veya değil ayırt etmeden ruh toplayan avcılar, hem de bu dünyada bizler gibi ruhsuz insanlar olan hollow’larla boğuşmak gerekiyor. Dark Souls hiçbir zaman hikâye bazlı bir oyun olmadı ama dinleyecek ve anlayacak vakti olanlara son derece karanlık ve rahatsız edici bir dünya sunuyor.

Dark Souls 2 oyuncuların etkileşime geçmesi düşünülerek yaratılmış bir oyun. Bizim de tavsiyemiz bu yönde olacak.

Ruh uyumu

Bu seriyi seven hemen herkesin nedenleri aynıdır. Başlarda imkansız gibi gözükecek kadar zor olmasına karşın, deneme yanılma yoluyla ilerleyebildiğinizi fark edersiniz. Yaptığınız hatalardan çıkardığınız dersler gerçekten de adım adım ilerlemenize imkan verir. Yapımcı From Software’deki ekibin bu tasarım kararını ne derece bilinçli aldığını hep merak etmişimdir. Merakımı değilse de, şüphelerimi güçlendirecek şekilde verilmiş ilk kararı oyunun ilk saniyelerinde farkına varıyorsunuz. Hollow sistemi baştan sona değişmiş. Eskiden belirli bir ruh seviyesini kaybederek hollow olunurken artık bu iş için sadece bolca ölmek yetiyor. Ölmek ve oyunda geçilen onca zor noktayı baştan oynamak yetmezmiş gibi, bir de bunu her ölümde azalan canla yapmak gerekiyor. Zira Dark Souls 2’de her ölüm sağlık puanınızın kalıcı olarak azalması anlamına geliyor. Sonradan eşyalarla bunu eski haline getirmek mümkün olsa da, az önce sizi gerçek anlamında “yiyen” bir yaratığın karşısına bu kez daha az canla çıkma fikri gerçekten de hiç hoş değil. Bu karara muhtemelen oyuncuların çoğu “Oh oyun daha da zor olmuş” tepkisi verecek olsa da bunun aynı zamanda deneme yanılmaya dayalı oynanışa zarar vereceğini düşünüyorum. Kocaman bir ejderha görünce ona saldırmaktan korkmak Dark Souls’da sahip olabileceğiniz bir lüks değil. Dark Souls oyuncusu o ejderhaya gözünü karartıp saldıracak, ölecek ve sonra bir kez daha ölmek isteyecektir. Ta ki ne yapması gerektiğini kavrayıp bunu doğru yapana kadar. Dark Souls 2’de bu yönetimi uygulamak halen mümkün olsa da bu sağlık olayı, çoğu şeyi yarı canla yüzü gözü zombileşmiş bir karakterle yapmayı gerektiriyor.

Yer altına inmişken fare kralına selam yollamayı unutmayın. Kendisi oldukça ilginç bir covenant’a ev sahipliği yapıyor.

Souls oyunları hep karanlık dünyalarda geçti ama bu sefer işin içinde From Software’in oyuna eklemeyi planladığı ışık motorunun da etkisi var. Planladığı diyorum çünkü bahsi geçen motor PlayStation 3 sürümüne, yapım sorunları ve cihazın sınırlı gücü nedeniyle teşrif edemedi. Oysa kam ateşlerinden kopardığımız bir meşaleyi elimize alıp görsel ışık oyunları eşliğinde bizi parçalara ayırmak isteyen ruhsuz mahlûkatlara bakıp, her an düşüp ölebileceğimiz dipsiz uçurumlarla dans ediyor olmamız gerekiyordu. Bunun yerine her adımda bu sefer nereye düşeceğini bilememnenin korkusu hakim olmuş oyunda.

Dark Souls 2’nin değişik bölüm canavarı tasarımları sonunda figüran karakterlere de etki etmeyi başarmış.

“Yoksa ruh ikiziniz sizi öldürmek mi istiyor?”

Muhtemelen oyunda ilk anda fark etmeyeceğiz bir diğer değişiklik daha var. Dark Souls’da bir yerde takılıyorsanız, orayı geçmenin en iyi ikinci yolu, geriye dönüp önceki bölümlerdeki yaratıkları kesip, eşya toplamaktı. Artık yaratıkları temelli öldürmek mümkün. Her ne kadar bunun için aynı düşmanı 10-15 kere öldürmeniz gerekse de, sonuç olarak mümkün. Tek bir yaratık yüzünden takıldığınız bir noktada önceki canavarlar tarafından taciz edilmek istemiyorsanız bu iyi bir özellik ama Dark Souls evreninin kısıtlı eşya yapısı yüzünden ilerlemekte zorlanan oyuncular geri dönüp loot turu atamayacak olmaktan hiç ama hiç hoşlanmayacaklar.

Bir işgalci girdiği dünyayı inceleyip avını arıyor.

Dark Souls’un önemli temel elementlerinden biri olan kamp ateşlerinin önemini az çok kavramışsınızdır. İlerleyişinizi işaretleyen ve ölümün acısını bir gram arttıran bu kamp ateşleri bile zorlaşmış resmen. Bütün yapmanız gereken başında oturup beklemek lakin eski oyundaki gibi kamp ateşleri kritik noktalarda değil. Bir bölüm sonu canavarında ölünce bile bir sürü küçük canavar kesip bölgeye uğraşmak gerekiyor. Canavarların tekrar doğmamasının artısını gördüğünüz yegane yerlerden biri de bu olacak.

Dark Souls 2’nin görsel diline ve oyunu elden geçirmek adına yapılan değişikliklere katılmasam da ortada kesinlikle kötü bir oyun yok. Temposu, dengesi, oyuncuların birbirini işgal edişinde ortaya çıkan o heyecan aynen olduğu gibi duruyor. Son dönemde Call of Duty’lere ve diğer “yürü geç” konseptli oyunlara alışmış bir neslin Dark Souls’u ne derece anlayıp oynayacabileceğini halen anlayamıyorum.

Bölüm canavarları hala çok zorlular. Örneğin bu arkadaş “ayağı takılıp” sizi tek hamlede ezebiliyor.

Eski nesil zoru seven bir oyuncuysanız veya yanlış dönemde doğmuş bir gençseniz, bütün kapıların kaçınılmaz olarak Dark Souls’a çıkacağını siz de biliyorsunuzdur. Dünya halen muhteşem, bölüm sonu canavarları da dört kral ve capra şeytanını aratmayacak kadar zorlu ve yaratıcı. Hepsinden önemlisi oyuncuya daha fazlasını isteten, başında olmadığınız her dakika “bir fırsat yaratsam da oynamaya devam etsem” diye aklınıza takılıp kalan bir yapım var karşımızda. Dark Souls gibi sıradışı bir oyunun geleceğine şekil verirken hata yapmak oldukça kolay çünkü sınırlarını ve hatlarını From Software’in belirlediği yeni bir tür söz konusu ve oyunun içindeki “dene-yanıl-tekrar dene” kuralı böyle bütçeli bir oyunda çok akıllıca olmayacağından ekibin verdiği her karar çok kritik öneme sahip. From Software, Dark Souls 2 ile birlikte oyunun yapısını kökten değiştirme potansiyeline sahip böyle birkaç karar vermiş durumda. Hepsinin çok yerinde kararlar olduğunu söyleyemeyiz ama Dark Souls 2 ilk iki oyunun büyüsünü hiç bozmadan üzerinde taşımayı başarıyor.

Eğer hasmınızın kendinden büyük bir kılıcı varsa bu oyuna fazla yaklaşmak istemeyeceğiniz anlamına geliyor.

“Bu oyun fazla kolay” diyen oyuncular için Dark Souls’u zorlaştırma rehberi

Bir başka oyun olsa muhtemelen oyunu kolaylaştırmanın yollarını, geçemediğiniz o bölüm sonu canavarının gizli taktiğini arıyor olurdunuz. Hemen söyleyelim, Dark Souls’a kolay diyen oyuncu, çok ama çok büyük bir ihtimalle ya birine hava atmaya çalışıyordur ya da kafadan integral hesabı yapabilen canlıların yaşadığı bir gezegenden gelmiştir (yani yalan söylüyordur). İkisinin birden olması da muhtemel aslında. Oyungezer olarak okurlarımızın yalancı olup olmamalarını umursamadığımızdan, sıkı Dark Souls 2 oyuncuları için oyunu daha da zorlaştırmak için küçük bir rehber hazırladık.

Karakter yaratma ekranından başlayalım; öyle kılıçmış kalkanmış, şövalyeymiş dövüşçüymüş bunlara ihtiyacınız olmayacak. Sizin sınıfınız Deprived. Oyuna hiçbir eşya ve silahla başlamayan bu arkadaşı seçtikten sonra, “Goyun Mode” adını verdiğimiz ekstra seviyeye ulaşmak için belli kuralları uygulamanız gerekecek. Zor değil; sadece size sunulacak hiçbir hediyeyi almamanız yeterli. Biliyoruz Life Ring ile başlamak kulağa oldukça cazip geliyor ama Goyun Mode'da bunlara ihtiyacınız olmayacak.

Darklurker, dövüşü şimdiye kadar tasarlanan en iyi bölüm canavarı kapışmalarından biri olabilir.

Dark Souls’da başarılı olmanın yollarından biri, geriye dönüp olabildiğince kolay yaratıklardan ruh ve eşya toplamaktır. Goyun Mode’da ne yazık ki bu da bir opsiyon değil. Kaybettiğiniz ruhları geri kazanmak istiyorsanız, başka oyuncuların bölüm canavarlarını kesmesine yardım edeceksiniz. Eskiden olsa gerideki yaratıkları kesmeyi tümden yasaklardık ama eskisinden farklı olarak sonsuza dek canlanıp durmayı bıraktıkları için artık böyle bir derdiniz kalmayacak. Bize teşekkür etmek için sabırsızlandığınızı biliyoruz ama yardımlarımız bununla da kalmıyor.

Oyunu daha zorlu hale getirmek için kendinize koyacağınız yasakların dışında işinizi gerçekten zorlaştıran doğal seçenekler de mevcut. Bonefire Ascetic isimli nadir eşyayı kamp ateşinde yakarsanız bulunduğunuz bölgeyi fazlasıyla zorlaştırabiliyorsunuz. Normal yaratıklar daha fazla hasar ve cana sahip olurken, bölgeye ayrıca sizi tuzağa düşürmek üzere bekleyen yeni yaratıklar da ekleniyor. Ascetic aktifken yaratıkların üzerinde normalde düşürmeyecekleri eşyalar bulmak da mümkün, bu eşyaların keyfini sürecek kadar hayatta kalıp kalamayacağınız ise başka bir rehberin konusu olacak.

Oyunda katılabileceğiniz covenant gruplarından biri olan Company of Champions, üye olmanız durumunda çok tatlı bir bonusu beraberinde getiriyor; Dark Souls 2 daha da zorlaşıyor! Yaratıkların daha fazla vurduğu, eşyaların azaldığı bir dünyaya adım atmak istiyorsanız Dark Souls 2’ye bir de bu açıdan bakmak ufkunuzu açacaktır.

Bunca tavsiyeden sonra doğal olarak bizim bu yöntemleri sizden önce test edip etmediğimizi merak ediyorsunuzdur. Hemen söyleyelim, biz oyunu kolay ve rahat yoldan bitirmeyi tercih ettik. Muhtemelen inceleme gibi bir derdimiz olmasa belki biraz zorluk hoşumuza giderdi. Dark Souls gibi bir oyuibi bdsfbir oyunu inceleyebilmek için giriş sahnesinin biraz olsun ötesine geçebilmek gerekiyor ama değil mi...

Dark Souls’un çekici yanlarından biri de son derece karanlık ve korkutucu yaratıklara hiçbirşey yokmuş gibi ev sahipliği yapmasına yatıyor.

“Bu oyun fazla zor ve aldığım yer iade kabul etmiyor” diyenler için Dark Souls’u kolaylaştırma rehberi

Merak edenler için söyleyelim; Dark Souls 2 zor bir oyun değil. Sadece hata yapmanıza ve hatalarınızdan ders çıkarmanıza imkân veriyor. Testlerde kopya çeken, yandaki öğrencinin kâğıdına adını yazan isimsiz Oyungezer yazarları olarak, biz de çaktırmadan sizler için küçük bir kopya kâğıdı hazırladık.

Zorlaştırma rehberi karakter yaratımından başlamıştı, o yüzden yine oradan girelim konuya. Ondan önce mantıken zorlaştırma rehberinde yazan her şeyin tersini yapmanız yararınıza olacaktır ki bunu muhtemelen tahmin etmişsiniz. Oyunun ileriki safhalarında rahat etmek istiyorsanız, mutlaka ama mutlaka Deprived ve Adventurer sınıflarından uzak durmalısınız. Deprived’ın nedenini biliyorsunuz, Adventurer’sa oyuna başlarda yardımcı olacak küçük eşyalarla başlasa da ilerleyen bölümlerde en az Deprived kadar çaresiz kalıyor. Karakterinizi yaratıp, sınıfını belirledikten sonra bir de hediye seçimi yapmanız gerekecek. Uzun uzadıya giden eşya listesi sizi şaşırtmasın, almanız gereken tek şey yaşam yüzüğü. Sağlık Dark Souls’un gerçek para birimi ve bazı durumlarda ucu ucuna canla kamp ateşine ulaşabildiğiniz için halinize şükrediyor olacaksınız. Hedefinize sağ salim ulaşmanızda sizin başyardımcınız bu yaşam yüzüğü olacak. Hangi sınıfı seçtiğiniz solak veya salak olmanız gibi detaylar kesinlikle hiç fark etmiyor.

Hasmının zırhına bakarsak Cleric’in işinin çok kolay olmayacağını söyleyebiliriz.

Dark Souls 2’de öğrenmeniz gereken ilk şey hareketlerinizin sizi nereye götürdüğü ve düşmanınızın ne şekilde saldırdığı olacak. Bu iki hasmın karşı karşıya gelip diğeri ölene kadar kılıç salladığı bir oyun değil. Takla atabileceğiniz yer de atlayın ve kaçarken geri çekilmekten çekinmeyin. Rakibiniz nadiren çizgisel ataklar yapıyor olacak, eğer ki kılıcı salladığı tarafında olursanız, o darbeyi mutlaka yersiniz. Ayrıca Dark Souls 2 oyun kolunuzdan verdiğiniz emirlerin ışık hızında yerine getirildiği bir yapım değil. Ancak aynı şey bölüm canavarları ve yaratıklar içinde geçerli. Her hareketin uzunca bir başlangıç animasyonu var. Karşınızdaki kişinin ne yaptığını biliyorsanız bundan rahatlıkla kaçabilirsiniz.

Karakterinizi yaratırken de buna dikkat etmeniz gerekiyor. Ağır zırh giyen bir okçu, Dark Souls 2’de hiçbir işe yaramaz mesela. Ortaçağ’dan itibaren okçuların deri zırh giymesinin bir nedeni de budur aslında; Dark Souls 2’de başarılı olabilmek. Zira üstünüze ayağı takılmış bir dev düşerken, hayatta kalıp kalamayacağınıza en sonunda taktığınız o zırhın metal mi yoksa deri mi olduğu karar veriyor olacak.

Dark Souls 2’yi adamakıllı oynayıp incelemek adına biz biraz da hile yaptık, bu dürüstçe bir çözüm olmasa da bunu siz de yapabilirsiniz. İnternette bölüm canavarlarının nasıl dövüleceği, oyuncuların takıldığı noktaların nasıl geçileceği üzerine tonla video var. Bunlara bakmak size yetmezse oyunun hemen başlarına saklamış kaliteli eşyaların yerleri içinde biraz araştırma yapmayı düşünebilirsiniz.

Dark Souls’da başarının en büyük sırrı sabırlı olmaktır. Ölmek, yaralanmak ve hatta onurunuzun incinmesi sizi korkutmasın. Zira bu oyunun bir sonu var, sadece onu görecek kadar sabretmeniz gerekiyor.

Işıklar sizi kandırmasın, ışık motoru bu haliyle oyunda dâhil olamadı.

KÜNYE

KARNE

Artılar

Eksiler

SON KARAR: Karanlık ruhların ruh karartan oyunu daha once olduğu gibi yine çok canlar yakacak.

NOTU:  8+